Önceden Belçika polis teşkilatının başında olan, Hercule Poirot, tesadüfen karıştığı bir davada büyük bir ün ve saygınlık kazanmıştı. Bu davadan sonra kendisini tamamen cinayet olaylarını araştırmaya ve çözmeye adamıştı. Poirot, artık Londra’da yaşamaya başlamıştı. Bir yaralanma sonucu malulen emekli olan dostu, Yüzbaşı Hastings, dedektif Poirot’un yanına taşınmış ve birlikte aynı evde yaşamaya başlamışlardı.
Dedektif Hercule Poirot, kibirli ve aşırı titiz bir kişiliğe sahipti. Üstün zekâlı ve keskin bir mantık güdüsü ile sezgilerinde yanılmamasını sağlayan, sürekli övündüğü beyninde ki küçük gri hücreleri sayesinde olaylara bakış açısını Yüzbaşı Hastings’e anlatmayı seviyordu. Ayrıca tamamen zararsızda olsa en büyük zaaflarından biri gösteriş merakıydı. Bıyığına olan aşırı takıntısı ise artık eski dostu Hastings’i rahatsız etmiyordu.
Yüzbaşı Hastings onun çözdüğü cinayetler konusunda birinci elden bilgi sahibiydi. Dedektif Poirot, ile ilgili Hastings ‘den şimdiye kadar çözdükleri cinayet vakalarının en önemlilerini seçmesi istenmişti. Bu konuda zorlanmayacağı biliniyordu, neredeyse tüm araştırmalarda beraber yer alıyorlardı. Hastings ilk olay olarak zamanında toplumda çok büyük bir ilgi uyandıran ve gazete manşetlerinde çeşitli spekülasyonlara yol açan, tuhaf, karmaşık olaylar silsilesiyle dolu, olaya karışan ünlü kişilerin de olması sebebi ile ilk olarak Zafer Balosundaki olayı anlatmaya karar verdi. Amacı ise bu olayın Poirot sayesinde çözüldüğünü tüm dünyanın duyurmak istemesiydi.
Bir sabah Poirot’un dairesinde oturmuş gazete haberi olan, Zafer Balosu cinayeti ile ilgili haberleri okuyup bir yandan da Poirot ile olay üzerine sohbet ediyorduk. Kâhya kadın gelip bir misafirimiz olduğunu söylediğinde, dedektif Poirot hiç konumuz ile ilgili olmasa da bıyıkları için aldığı yeni pomattan bahsediyordu. Gelen ise eski dostumuz, Scotland Yard Müfettişi Japp’ti. Bu ziyareti ikimiz de beklemiyorduk. Müfettiş Japp, Zafer Balosu cinayeti soruşturmasında Poirot’tan yardım istemeye gelmişti. Poirot, Japp’i yetenekli buluyor fakat yöntem konusun da ki eksikliklerinden rahatsız oluyordu. Müfettiş Japp, Zafer Balosunun, Colossus Hall ‘da verildiğini ve bütün Londra’nın bu baloda olduğundan bahsetti. Poirot ise ondan asıl konuya gelmesini ve cinayete kurban giden kişi hakkındaki bilgileri anlatmasını istedi. Bunun üzerine Müfettiş Japp, bizlere öldürülen yirmi beş yaşındaki Vikont Lord Cronshaw cinayetinin esrar perdesinin gitgide kalınlaştığından bahsedip, aynı gece ölü bulunan ve Lord Cronshaw’ın sevgilisi olan Bayan Courtenay hakkında bildiklerini anlatmaya başladı. Bunun bir rastlantı olduğundan şüphe duyduğunu da sözlerine eklemeyi unutmadı. Cronshaw ve beraberindeki arkadaşları yemek salonunda tatsız geçen yemeği ve Lord ile Bayan Courtenay’ın arasının bozuk olduğunu fark ettiklerini ve Bayan Courtenay’ın ağladığını, balodan erken ayrıldığını da söylemişlerdi. Ölü bulunan Bayan Courtenay’ın aşırı doz Kokain aldığı tespit edilmiş fakat ölümünün intihar mı yoksa buna zorlanmış mıydı, hala şüphelerinin olduğunu söyledi. Zafer Balosunun, kıyafet balosu olması sebebi ile Lord Cronshaw ve nişanlısı da dâhil olmak üzere, İtalyan Tiyatrosu’na heveslenip, kıyafetlerini Lordun amcasında bulunan koleksiyonun bir kısmını oluşturan küçük porselen heykelciklerden kopya ettirmişlerdi.
Dedektif Poirot, önce bu heykelcikleri görmüş ve ardından Zafer Balosuna Lord Cronshaw ile birlikte giden ve yemek salonun da bulunan herkes ile görüşmeye gitmişti…
Dedektif Hercule Poirot ‘un en etkili olduğu on sekiz davasını, eski dostu Yüzbaşı Hastings ‘in anlatımı ile okuyacaksınız. Yüzbaşı Hastings yeri gelecek, Poirot’un zekâsına hayran kalacak, yeri de gelecek olayı nasıl çözdüğünü anlamakta zorlanıp sizi de merak ta bırakacak. Farklı davalarda bu iki eski dostun bakış açılarını gülümseyerek okuyacaksınız. Poirot’un bıyığına olan titizliğini ve gri küçük hücrelerinin nasıl çalıştığına hırsızlıktan cinayete, soygunda bırakılan ve kimsenin ipucu olarak değerlendirmediği fakat Poirot’un, gözünden ve mantığından kaçmayan delilleri yorumlamasına keyif ile yakından şahit olacaksınız.
Poirot'nun İlk Davaları Konusu
Polisiye roman denilince akla gelen ilk isim Agatha Christie Poirot’un İlk Davaları romanı ile okurları kendisinin yarattığı dünyaca ünlü dedektif Poirot’un ilk davalarına götürüyor.
Romanda Poirot kendini dünyanın en iyi dedektifi olarak görür ve bunu herkese göstermekten büyük zevk duyar. Bu yüzden her dava bir anlamda kendi yeteneğini yeniden kanıtlama ve en iyisi olduğunu herkese bir daha göstermek için bir yoldur. Poirot’un İlk Davaları kitabı da Poirot’un kariyerinin ilk zamanlarında çözdüğü 18 davayı birlikte sunuyor.
Hırsızlıktan adam kaçırmaya, soygundan cinayete kadar farklı farklı davaları okurken bir taraftan da Poirot karakterinin nasıl oluştuğuna ve zamanla nasıl olgunlaştığına da tanıklık ediyorsunuz.
Poirot'nun İlk Davaları Soruları ve Cevapları
Poirot'nun İlk Davaları kimin eseri?
Agatha Christie
Poirot'nun İlk Davaları türü nedir?
Yabancı Romanlar, Polisiye, Gizem
Poirot'nun İlk Davaları kaç sayfa?
320
Poirot'nun İlk Davaları Yorumları
eski eserlerinden derleme mükemmel yazmış zamanında nilde gelen ölüm ve doğu ekspresinde cinayet romanlarını okuyun
11-12-2014 21:38
lise öğrencisi olarak agatha christienin kitaplarına sardım şuan hepsini tek tek okumaya çalışıyorum kadın mükemmel yazıyor
21-01-2016 21:09
boş zamanlarda okumak için mükemmel bir kitap davalar mükemmel
15-02-2016 10:04
güzel bir kitaba benziyor en yakın zamanda okuycam...
23-03-2017 08:30
çok güzel bir hikayesi var dedektif hercule poirot macerası okumak kadar zevkli birşey yok agatha christie mükemmel yaratmış zekasına hayranım