Satranç, Stefan Zweig'ın bir nevi dünyaya vedası niteliğindedir. Ölmeden önce yazdığı son eser olan Satranç, farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor bizlere.
Kitap, iki arkadaşın New York'tan Buenos Aires'e giden bir gemiye binmesiyle başlar. Gemide gazeteciler de vardır çünkü dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic de bir turnuva için Buenos Aires'e gitmektedir. Mirko Czentovic, küçük yaşlarda anlama, konuşma gibi birçok konuda zorluk çekmiş bir köylüdür aslında. Küçüklüğünde rahip olan babası ve arkadaşının her akşam oynadığı üç el satranç müsabakalarını düzenli olarak izleyerek satranç öğrenmiştir. Bir akşam babasının işi çıkıp da arkadaşıyla oynadığı satranç yarım kalınca, Mirko babasının yerine oyuna girerek o eli ve devamındaki iki eli daha kazanır. Babası buna çok şaşırır ve devamında şehirdeki satranç kulübüne giderek yeteneğini herkese gösterirler. Böylece büyük bir şöhrete ulaşan Mirko Czentovic, en sonunda da dünya şampiyonu olarak şöhretini zirveye ulaştırır. Fakat satranç oyunu bitip de masadan kalkınca, çevresindekilere küçüklüğündeki aptal bakışlarla bakmakta ve gazetecilere saçma ve anlaşılmaz yanıtlar vermektedir. Bu nedenle gazetecilerle veya çevresindeki insanlarla satranç dışında hiç konuşmamaktadır.
Gün geçtikçe gemideki yolcular arasında bir satranç şampiyonu olduğu duyulmaya başlar. Bunu duyan milyoner petrol zengini olan McConnor, Czentovic'e para karşılığı bir el satranç oynamayı teklif eder. Czentovic ise bu teklifi seve seve kabul eder. Fakat Czentovic'e karşı o sırada orada bulunan tüm satranç meraklıları birlikte oynayacaktır. Hamle sırası rakiplerine geldiğinde Czentovic salonun alt başındaki masaya gidip oturuyor, hamle sırası kendisine geldiğinde ise ayakta bir saniye bile duraksamadan hamlesini yapıyordur. Sonunda yalnızca kırk ikinci hamlede rakiplerini mat eder. Fakat yenilgiyi hazmedemeyen McConnor Czentovic'e bir el daha teklif eder. Yeniden yenilgiye doğru giderlerken beklenmedik biri çıkagelir. Yapacakları hamlenin yanlış olduğunu, eğer bu hamleyi yaparlarsa birkaç hamle sonra yenileceklerini söyleyerek doğru hamleyi yapmalarını sağlar. Bu her hamlede böylece devam eder ve sonunda Czentovic ile berabere kalırlar. Buna oldukça şaşırır ve sevinirler. McConnor adının Dr. B. Olduğunu öğrendikleri dostlarına bir el tek başına Czentovic ile oynamasını, parasını kendinin ödeyeceğini söyler. Fakat ne var ki Dr.B. oyun biter bitmez utangaç ve pişman bir hale bürünür. Bunun imkansız olduğunu, 25 yıldır hiç satranç oynamadığını söyleyerek oradan ayrılır. Dr. B. nin Czentovic'i yenmesini isteyen McConnor ve diğerleri aralarından birini Dr.B'yi ikna etmek üzere güverteye gönderirler. Dr.B'de bunu yapamayacağını söyler ve hikayesini anlatmaya başlar:
Seneler önce, babasıyla bir avukatlık bürosu işletirken, hükumetten gizli işler yaptığı gerekçesiyle tutuklanır. Fakat hapise atılmak yerine, içinde yalnızca bir koltuk, bir dolap, bir leğen ve küçük parmaklıklı bir pencere olan küçük ve alçak tavanlı bir odada tutulur. Başlarda bir sıkıntı yaşamasa da, zamanla saati ve zamanı bilemeyerek, yemeğini getirip götürmek dışında bir şey yapmayan ve kendisiyle tek kelime dahi konuşmayan bir gardiyanı görerek ve zamanını artık tüm ayrıntılarını ezberlediği pencereden görülen duvarı izleyerek tüm beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Zaman zaman sorguya götürülmektedir ve hiçbir iş görmediğinden gittikçe zayıflayan beyni ve düşünce gücü ile sorgu sırasında ağzından bir şey kaçırmamak için büyük bir çaba harcamaktadır.
Bir gün sorgu için beklediği odadaki askıda duran bir asker montunun içinde bir kitap görür ve onu çalar. Çok mutludur, zira geçen onca zamandan sonra ilk defa beynini çalıştıracak bir aktivitesi olmuştur. Hücresine geldiğinde kitabı açar ve onun bir satranç oyunları kitabı olduğunu görür. Başta hayal kırıklığına uğrasa da, sonraları ekmek içinden yaptığı taşları ve satranç tahtası olarak kullandığı kareli yatak örtüsü ile kitaptaki tüm oyunları oynamaya başlar. Zamanla tahta ve taşlara da ihtiyaç duymadan zihninde satranç oynamaya başlar. Fakat bir süre sonra bu bir saplantı halini almaya başlar. Tüm zamanını -uyku dahil- satranç oynayarak geçirmeye ve kendi kendisiyle oynamaya başlar. Lakin bu kez de kendi kendiyle oynarken yenildiğinde kendine kızmaya başlar. Oynarken gereğinden fazla heyecanlanmaktadır. Bir seferinde yine kendine karşı kaybedince sinir krizi geçirir ve eliyle camı kırarak elini keser. Sonra da hastaneye kaldırılır. Doktorun onun soyadını tanıması sebebiyle onu bir şekilde oradan çıkarır. Artık özgürdür, fakat bir daha satranç oynamamaya kararlıdır, ta ki gemideki karşılaşmaya dek.
Hikayenin sonunda, Czentovic ile bir el daha oynamayı kabul eder. Ertesi gün ilk elde Czentovic yenileceğini anlayınca pes eder ve Dr.B. bir el daha ister. Fakat yine gereğinden fazla heyecanlanmaya başlamıştır. En sonunda, sinir krizi tekrar nüksetmeye başlayınca kendine gelir ve oyunu bırakır. Masada, Czentovic'i satranç taşları ile baş başa bırakmıştır.
Stefan Zweig, bu kitabında başlayınca bitirinceye kadar elinizden bırakamayacağınız uzun bir öyküyle baş başa bırakıyor bizleri.
Yazan: Miraç Elif Kanbay
Satranç Kitap Özeti
New York’tan Buenos Aires’e giden bir yolcu gemisinde satranç dünya şampiyonluğu olan Mirko Gzentoviç de vardır. Gzentoviç’in ünü sayesinde geminin içinde gazetecilerde bulunuyordur. Gzentoviç’in küçük yaşlarda anlama ve konuşma problemi vardır. Okumayı yazmayı geç öğrenmiştir. Evlerinde her akşam düzenli olarak rahip olan babası ve arkadaşının satranç oyununu oynadığını görür ve seyreder. Böylece satranç oynamasını az buçuk öğrenmiştir. Bir akşam yine babası ve arkadaşının yarım bıraktığı satranç oyununu tamamlayan Gzentoviç, babasının bunu fark etmesi üzerine onu kulüplere yazdırır. Gzentoviç’in satranç tutkusu böyle başlar. Dünya şampiyonluğuna kadar yükselir. Gemide herkes Gzentoviç’in ününü duymuştur. Petrol zengini McConnor da kulağına gelmiştir. Para karşılığında satranç oynamayı teklif eder. Gzentoviç oyun teklifini büyük bir heyecanla kabul eder. Hamleler sonrasında oyunu Gzentoviç kazanır. Yenilgiyi hazmedemeyen McConnor bir el satranç oyunu daha teklif eder. Yine yenilgiye doğru yol alırken ansızın biri çıkar. Dr.B. yapacakları hamlenin yanlış olduğunu eğer böyle devam ederse birkaç hamle sonra yenileceklerini söyleyerek doğru hamleyi yapmalarını sağlar. Oyun bu sefer berabere sonuçlanır. Gemideki insanlar büyük bağrışlarla heyecanla izlemeye devam ederler. Gemidekiler bu gizemli adamlar Dr.B. ile Gzentoviç arasında bir satranç oyunu oynanmasını isterler. Fakat Dr.B. uzun zamandır satranç oynamadığını söyleyip oradan ayrılır. McConnor yanına gidip neden oynamadığını sorduğunda o da hikayesini ona anlatmaya başlar. Yıllar önce babasıyla bir avukatlık bürosununda çalışırlarken hükümetten gizli işler yaptığı gerekçesiyle tutuklanırlar. Dr.B. ile babasını küçük penceresi olan kimseyi görmediği karanlık bir yere ayrı bir hücreye kapatırlar. Zaman geçtikçe kimseyle konuşmadığı için beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Sadece gördüğü hücrenin yanı başında duran bir gardiyan vardır. Gardiyan ise sadece yemek verir ve gider. Hiç bir şekilde Dr.B. ile konuşmaz. Bir gün sorgu için hücreden çıktığında bir odada bekletilir. Beklediği sırada bir asker elbisesinin içinde bir kitap görür. Ve bu kitabı çalar. Çaldığı için çok sevinmiştir. Çünkü uzun zaman sonra ilk kez bir şeyler okuyacaktır. Bu sayede beyin fonksiyonları düzelmeye başlayacaktır. Kitabın bir satranç oyunları kitabı olduğunu görür. Stranç oynamasını biliyordur ama kitabın sıkıcı olduğunu sanmıştır. Başlangıçta buna üzülen Dr.B. zamanla kitabı çok sever ve hatta kendisine yattığı yatağın tahtasından ve oradaki taşlardan küçük bir satranç yapar. Bu şekilde kitapta yazılan tüm oyunları oynar. Zamanla malzemelere bile ihtiyaç duymadan aklından kendi kendisiyle oynar. Zaman geçtikçe bu tutkusu bir saplantıya dönüşür. Tüm zamanını satranç oynayarak geçirir. Neredeyse uykuda bile satranç oynar. Kendi kendine oynarken yenildiğinde bile kendine kızar. Daha sonra bunu fark eden gardiyanlar onu hastaneye kaldırırlar. Bir şekilde oradan çıkmayı başarır. Özgürlüğüne kavuştuğunda bir daha satranç oynamamaya karar verir. Fakat bu kuralını gemide bozar. Bu şekilde McConnor’a anlatırken tam o esnada Gzentoviç bir el satranç oyunu daha oynamayı teklif eder. Sonra Dr.B. ile satranç tahtasına tekrar oyuna koyulurlar. Oyun esnasında kaybedeceğini anlayan Gzentoviç pes eder. Dr.B. de fazla heyecanlanınca sinir krizi nüksetmeye başlar. Sonunda Dr.B. kendine gelir ve oyunu bırakmaya karar verir. Masada Gzentoviç’i stranç taşlarıyla tek bırakıp şapkasını nazikçe takar ve oradan usulca uzaklaşır. Gzentoviç ise bu son derece nazik ve kibar beyefendinin arkasından “bir amatöre göre fazla yetenekli “der ve biter.
Değerlendirme
Stefan Zweig, 28 Kasım 1881 yılında Viyana’da doğmuş Yahudi kökenli bir yazardır. Onun edebi hayatını üç evrede inceleyebiliriz. İlk olarak onu etkileyen ve ilk eserlerini vermesini sağlayan 1. Dünya savaşı yıllarıdır. Salzburg yıllarında dünya evine girer. Hitler öncülüğündeki sürgün yıllarında “Satranç” adlı eserini yayımlar. Satranç o yıllarda soyluların oyunudur. Satranç’ın büyüsünü kitabı okurken de hissedebildim. Yazarın tüm eserlerini tavsiye etmemle birlikte şunu söylemeliyim ki Stefan Zweig’in uzun öyküleri hacim olarak kısa olmasına rağmen derin düşünceler barındırmaktadır.
genel olarak sıkıcı bir roman hikaye güzel diyorlar ama ben neresi güzel bulamadım
25-03-2015 20:29
elime aldım ve bırakamadım bir solukta bitti
19-06-2015 17:14
satrancı sevdiğim için merak edip aldım okudum hikaye baya farklı biraz depresif bir konusu var ama oldukça güzel bir kitaptı
18-12-2015 13:14
baştan aşağı çok sıkıcı bir kitap olay örgüsünüde hiç beğenmedim tavsiye etmiyorum
20-12-2015 14:30
mükemmel bir yazarsın stefan zweig satranç kitabını elimden bırakamadım kendimi fena kaptırdım bir gecede okudum mükemmel ötesi bir roman
24-12-2015 18:31
dramatik bir roman ben cok begendim
27-12-2015 21:18
kitap çok kötü 70 sayfa falan olmasına rağmen zorla okudum diyebilirim
28-12-2015 20:18
satranç roman sıkıcı bir kitap ama bazen güzel taraflarıda var mesela hikayesi güzel
02-01-2016 13:41
okuduğum en güzel romanlardan bir tanesi satranç stefan zweig mükemmel kurgulamış okumaya değiyor verdiğiniz paraya ve zamana da değiyor mutlaka okuyun
02-01-2016 20:20
müthiş bir kitap elime aldim ve bitti
02-01-2016 22:24
kitap kotu geliyo ilk baslarda, kitabi okudugunuzda fakat birdaha okudugunuzda zevkten dort kose olursunuz
04-01-2016 00:17
satranç oynayan rahip babası değil, ona sahip çıkan bir adam.
04-01-2016 14:44
son sayfaları güzel başı çok sıkıcı
10-01-2016 13:19
her romanın başı cirkin sonu guzeldir
12-01-2016 12:24
çok farklı bir roman bazen sıkıntı bazen güzel
27-01-2016 23:04
kitap hakkında en hiç düşünmeden çok sıkıcı beğenmedim diyenlere aldırmayın. kitabın vermek istediği mesajı, karakterlerin ve olayların gerçek hayatta temsil ettiklerini anlayabilirseniz gerçekten etkileyici bir kitap.
04-02-2016 16:54
kitap böyle düz bir şekilde okursanız çok anlamsız gelir kitapta anlatılmak ve verilmek istenen mesaj sadece yazılanlara bakılarak anlaşılmaz bu yüzden bazı okurlara çok sıkıcı bir kitap olarak görülebilir.ama mütiş bir kitap herkese tavsiye ederim
14-02-2016 14:49
dil ve anlatım hocası zorla okuturdu, ama çok beğendim, ilki okuturmuşşşş satranç bana göre oyun değil, hayatın siyah beyaz karelere dökülmüş halidir......
06-03-2016 14:54
gercek hayatla bag kurabilirsek satranctahtasinin her bir karesinin ayri bir onemi ve degeri oldugunu ve olaylara yorum getirme becerimize katkisi bulunmakta
12-03-2016 12:26
çok güzel bir kitap. aldığım gün okuyup bitirdim. bu tür kitapları pek fazla okuyamam ama bu kitap gerçekten çok güzel yazılmış bir kitap. bu kitabı anlamak istiyorsanız gerçekten dikkatle ve kitabın derinliklerine inerek okumalısınız. saçma yorumlara kapılıp ta bu kitabı okumzsanız gerçekten çok şey kaybedersiniz.
özette belli başlı hatalar var 1.rahip mirkonun babası değildir onu yetiştirmek için yanına almıştır. babası bir iş kazasında hayatını kaybeden bir denizcidir. hikaye kısmına kadar kitabın yorumundan uzaklaşılmıştır. olayların seyrinin biraz daha düzgün yazılması gerekir . kitap biraz sıkıcı gelsede genel hatlarıyla eğlenceli bir kitaptır
15-12-2016 00:48
başta hiçbirsey anlamadim ama sonlara dogru anladim ve çok guzel bir roman tavsiye ederim
19-12-2016 20:53
hiç güzel değil hocamız zorla okutuyor çünkü sözlü notu verecek
12-01-2017 20:54
ortalara doğru sabredin sonra güzelleşiyor
11-03-2017 23:24
dil anlatım öğretmeni ceza olarak vermişti kitabı ve iyikide vermiş kitap çok güzel önemli olan okumak için okumak değil öenmli olan anlama kiçin okumak kitabı anlayarak okursanız mükemmelin ötesi bir hikaye sizi bekliyor kitap sürükleyici
01-05-2017 20:28
acikcasi kitabi begendim satranc oynamaya ilgim oldugu icin kitap beni icine cekti allah razi olsun
09-05-2017 11:55
satranç oynamayı sevmediğim için ilgimi çekmedi ve beğenmedim
14-05-2017 09:59
kitap okumayı çok sevmem ama bu kitap çok hoşuma gitti herkese tavsiye ediyorum
14-05-2017 20:08
bence harika bir kitap
22-05-2017 18:41
kitap çok sıkıcı
29-05-2017 23:47
satranç oynamak tutkumdur.
bu kitabı kızım önerdi.
sıkılmadan okudum.
çok heyecanlı.
özel eğitimciyim.
mesleğimle de ilgili.
olayların örgüsü ve gidişat ile sonun tahmin edilememesi kalitenin göstergesi.
01-06-2017 23:58
kıtabı okumak ıstıyorum guzel bır kıtaba benzıyor
20-07-2017 11:30
stefan zweig gerçekten anlatmak istediği ana fikri hep farklı yollardan anlatan bir yazar..ben bütün kitaplarını çok büyük bir keyifle okudum.kitapları genelde kısa olduğu içinde bir solukta okuyuveriyorsun..benim kitapları arasından favorim kesinlikle satrançtır..bu kitap bana yapmak istediğin birşeyi
ne kadar çok tekrarlarsan kesinlikle başarırsın sonucunu verdi..kahramanın her ne kadar başka bir seçeneği olmasada tekrar tekrar satranç okuyup denemeler yaparak,satranç şampiyonu olması etkileyici bir hikayeyi bize sunuyor..
bence ılk 10 sayfasina kadar sıkıcı bır kıtap . sonrasınıda beğenemedım ama
en sonn çok guzel bitti...
22-10-2017 12:12
kitabın sonu yok amacı belli değil
06-11-2017 19:54
rahip ne demek ben anlamadım
01-01-2018 15:09
rahip derken kişinin mesleğinden bahsediyor yani onu yanına alan adam
31-01-2018 13:24
nazi faşizminden çok etkilendiği belli yazarın.pskolojisini çok derinden etkilemiş ki en son hayatına karısıyle birlikte son vermiş.kitabı severek okudum.
14-02-2018 04:41
gün içinde okuduğum ikinci stefan zweig kitabı. "bilinmeyen bir kadının mektubu"ndan sonra çok "satranç"taki beklentimde bir hayli fazlaydı. genel olarak güzel bir kitap. dr.b' nin satranç zehirlenmesini konu almış. satranç oyununu kesinlikle sevmiyorum. bir oyunu sadece zevk için oynarım. bir oyun için düşünüp kafamı yoramam. dr.b' nin yerinde olsaydım o hiçliğin içinde bende aynen onun gibi deliliğe kadar gidebilirdim satranç konusunda. yine de satrançı o kadar sevmediğim için kitabın tam olarak içine girmem mümkün değildi. yine kısa ve "bilinmeyen bir kadının mektubu" kadar olmasa da bence fena değil diyebileceğim bir kitaptı.
oncelikle stefan zweig çok beğendiğim bir yazar sadece santranç kitabini okumak yetti çok begenmem için.
new york'tan, buenos aires' e giden bir gemide dünya satranç şampiyonuyla satranç oynayan dr. b' nin yaşadıkları gerçekten heyecanlandırıyor okurken. hitler döneminde yaşamış ve bundan fazlasıyla etkilenmiş olan zweig, nazi işkencelerinin bir insanın duyularını nasıl körelttiğini işliyor ve satrançla bir parça özgürleştiriyor kahramanı. çünkü satranç bir oyun değil, stratejilerin yapıldığı, bir adım ötesini düşünüp görebildiğiniz bir yaşam tarzıdır. kesinlikle bir başyapıt. stefanin 6 kitabıni daha aldım en kısa zamanda onları da okuyacağım 😍
stefan zweigin okumadığım bir tek kitabı satranç kalmiştı kesinlikle harika her kitabında kendinizi uzak diyarlara götürüyormuş gibi tavsiye ederim
01-05-2018 17:28
stefan zweig yazdiği için mitlaka okuyacağim. bilinmeyen bir kadinin mektubundan sonra bu da çok iyi gelecektir :) yazarin kalemi çok guçlu. insanlara çok şey katiyor. harika bir yazar😍
kitabın ingilizce versiyonunu okuyorum keşke önce türkçesini okusaydım. bu şekilde zor oluyor ama geldiğim yere kadar doğru anlamışom. özet için sağolun
06-05-2018 18:37
kitap yalınlık bakımından gerçekten çok rahat ve çok akıcı. eleştirilmesi gereken yanları ise kişilerin başta birbirleri ile çok karışması (czentovic ve mirko gibi) bir diğeri ise dr. b’nin gördüğü pskolojik işkenceti çok detaylandırarak uzunca anlatması, bunun dışında gerçekten okunmaya değer bir kitap, ayrıca ilgi çeken özelliklerinden bir taneside yazar zweig’in ve eşinin kitaptan hemen sonra intihar edişi.
23-09-2018 21:59
insan tahlillerinin, özellikle dr.b'nin ruh tahlilinin mükemmel verildiği bir kitap.olay kurgusu çok iyi. kesinlikle okunmalı.
25-09-2018 22:06
kitabı elinize almanızla bitirmeniz bir olacak ! okurken satranç oynama isteginizi artıracak ve sizi kitap kahramaninin esaret zamanlarındaki pskolojisiyle içine hapsedecek incelemelere sahip bir eser.
stefan zweig yanlış hatırlamıyorsam bu kitaptan sonra eşi ile intihar etmiş. bu bilgiyi öğrendikten sonra kitabında yaşadığı duyguları beni çok üzdü. savaşın acı yanı onu nasıl etkilediği dr.b üzerinde çok güzel işlemiş. sanki dr.b hapsedildiği odada kafayı yememek için kendini kendisi satranç oyununda yenme çabası, zweig'in kendi iç savaşını anlatıyordu.. dünya satranç şampiyonundan daha usta olduğu aşikarken yine de korkularına yenik düşüp ona mağlup olan bir adamdı dr.b yani zweig. kendisi de çok çabalamış ama savaşın getirdiği korkularına yenik düşmüş..
stefan zweig'ın yazım olarak en başarılı bulduğum eseri. bir yolcu gemisi düşünün. bu gemide hem dünyaca ünlü ve hayatında kimseye yenilmemiş bir satranç şampiyonu, hem geçmişte satranç zehirlenmesi hastalığı geçiren bir adam bulunuyor. bu iki karakterin yollarının karşılaşmasıyla olanları okuyoruz. bu iki karakterin geçmişlerine de dönerek pskolojilerini inceliyoruz da diyebiliriz. hala stefan zweig'la tanışmadıysanız bu kitabına bir şans verebilirsiniz.
ah zweig...✨bir insanın yazdığı tüm eserler mükemmel olabilir mi sorusunun yanıtısın adeta.♥ satranç, benim en sevdiğim kitaplarımdan biridir. bazı yerlerinde sıkılmış olsam da gene de çok beğendim.⭐ puanımı 8/10 olarak belirledim. 🍒 umarım siz de beğenirsiniz.🐧size iyi okumalar...
stefan zweig bu eserinde pskolojik tahlillerde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlamış. kitabı elimden bırakmadan okudum, sanki izliyormuşum gibiydi. bir olay hikayesi değil, bir durum hikayesi. bu tarzı sevenlerin gerçekten beğeneceği bir eser.
ince, sürükleyici sade bir dille yazılmış çok güzel bir kitap. üniversitedeki öğretmenimin önerisiyle okumuştum, 3 günde bitirdiğim muhteşem bir kitap. bence özellikle her pskoloji öğrencisi okumalıdır. olay bir yolcu gemisinde satranç oyunu ile geçer. ama beni kitapta en çok etkileyen şey dr.b ‘nin kapatıldığı hücrede yapayalnızken satranç tahtası ve taşları olmadan satranç öğrenip kafasından satranç oynamasıdır. çok zekice,hayran kalmıştım okurken. ve hücrede yalnızken insanın nasıl bir pskolojide olduğu, ne kadar acı verici bir deneyim olduğuna da değiniyor. okumalısınız kesinlikle
ince bir kitap olmasına rağmen bitirmekte zorlandım daha akıcı bir kitap beklentisindeydim başları sıkıcı olsa da ortalarına geldikçe daha anlaşılır hale geldi güzel okunmalı
sayfa sayısı az kendisi sıkıcı bir kitap okudum ama hiçbir şey anlamadım
04-05-2019 18:19
stefan zweig’in son kitabı satranç, zaten satırlarından da bunu anlamak çok zor değil ,diğer kitaplarından farklı bir üslup kullanmış zweig satranç’ta. yine diğer kitaplar gibi kısacık bir kitap, yarım saatte okunabilir. iki arkadaşın içinde satranç şampiyonu bir adamın olduğu bir gemiye binmeleriyle başlayan kitap şaşırtıcı olaylarla devam ediyor, tekdüze, stabil bir anlatım yok. anlatılanları anlamak içinse okurların biraz çaba harcaması gerekiyor elbette.
kitaba çok büyük beklentiler ile başlamıştım ve bunu karşılamayacağından korkmuştum.ama böyle bir sorunla karşılaşmadım. kitabı tek seferde bitirdim. çok beğendim. akıcı bir kitap. kısa olmasına rağmen bir o kadar da anlamlıydı diyebilirim. kitaplar hayatımızda çok büyük bir öneme sahiptir ve zor zamanlarımızın kurtarıcısıdır. bu kitapta buna çok güzel vurgu yapılmış. eğer okumadıysanız hemen okumanızı tavsiye ederim.
insanlara beyninin sınırlarını nasıl zorlayabildiğini anlatan, imkansız gibi görünen şeylerin aslında ne kadar mümkün olduğunu anlatan bir kitap. başta merak uyandırıcı gidiyor. daha sonra üzücü biraz depresif bir hikayeyle karşılaşıyorsunuz. ancak sonu gerçekten hiç beklemediğiniz gibi bitiyor.
herkes beğenmeye bilir. herkesin tarzı farklı.şahsen ben çok beğendim. favori kitaplarımın olduğu köşemde duracak bir kitap.
10-02-2021 16:10
bir günde okuyup bitirdiğim bir kitap. hayatım boyunca satranç oyunu her zaman büyüleyici gelmiştir. kitabı okumanın bir nedeni de budur aslında. kitap da aynı oranda büyüleyici ve mükemmel bir zeka ile yazılmış bence. okurken o anı yaşar gibi içinde hissettiğim yerine göre gerilip yerine göre sevindiğim bir kitap. okumak isteyenlere tavsiye ederim.
bana bu kitabın kazandırdığı önemli bir düşünce var ki o da zamanın kıymeti... bir odada yapacak bir şey bulamayıp satrancın tüm hamlelerini ezberleyecek kadar sıkılan kitap karakterimiz, dünyada yapılacak çok şey olduğunu ve -nasıl olsa özgürken- vakti hep değerlendirmek gerektiğini hatırlattı bana bu eser.
heyecandan elinizden yüksek ihtimalle bırakamayacağınız ve o gece bitireceğiniz kitaptır satranç. henüz zweig ile tanışmadı iseniz bunu mutlaka okumalısınız.
kitap fena değil ama fazla abartıldığını düşünüyorum.
04-12-2021 15:06
okumadım ama yorumları okudum güzel bir kitap
12-04-2022 21:07
kitabın vermek istediği mesaj nedir
15-07-2022 22:58
satranç kitabı vermek istediği mesaj nedir
12-11-2022 23:00
arkadaşlar kısacık kitap çök da güzeldir tam bir hayat dersidir kolayı tercih etmeyin okuyun size çok şey kazandırır
14-02-2023 20:43
mesaj olarak bana bir insanı tek bir şeye odaklanmaya zorlarsanız dünya şampiyonunu bile yener gibi geldi
17-05-2023 22:06
dr. b. nazi almanyası döneminde bir suç nedeniyle gözaltına alınır. burada sorgu odasındayken bir subayın cebinden bir kitap çalar. bu kitap bir satranç kitabıdır. bu kitap satrancı onun adeta hayatının bir parçası yapacaktır.
24-07-2023 13:12
kitap kısacık zaten güzelde bir konusu var yalnızlığın nasıl bir işkence olabileceği insanın tek bir konuya odaklandığında ukaşabileceği nokta beynin nasıl kontrolsüz bir noktaya gelebileceği gibi bir çok pskolojik konu içeriyor bu kadar kısa bir hikaye ile tüm bunları anlatabilmek stefan zweige özgü birşey
23-10-2023 21:13
stefanin aslinda cogu kitabi cok guzel ama satranc kitabinda cok fazla detaya girmis ve kitabi skicilastirmis yoksa konusu cok guzel bir kitap
04-11-2023 23:43
sona doğru daha güzelleşiyor kitap
01-12-2023 00:52
babası rahip değildi,babası ölünce köyün rahibi onu yanına aldı.satranç oyununuda babasından değil,rahiple jandarma oynarken izliyordu
02-01-2024 10:06
bence herkes okumalı bu kitabı
10-01-2024 14:07
satranç, kendinden kaçan bir adamdan ziyade daha çok kendini bulmaya çalışan bir adamın hikayesi.
17-02-2024 11:59
okunmayı hak eden bir kitap.
17-02-2024 12:00
arkadaşlar kitap harbiden kötü
27-03-2024 09:12
ben çok beğendim tavsiye ederim.
08-04-2024 02:23
güzel tarafları vardı.
18-04-2024 21:07
yazarın tüm eserleri çok iyi.
19-05-2024 13:58
hikaye çok kısaydı basit bir fikir üzerine yazılmış kısa film gibi