Macellan

Macellan
Kitabın Yazarı:Stefan Zweig Kitap Türü:Biyografi Yayınevi:Can Yayınları Yayınlandığı Yıl:2010 Sayfa Sayısı:312 ISBN:9789750722417 Kitap Puanı:8.3 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:165,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

8.3
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Macellan - Stefan Zweig

Kitap Türü:Biyografi Çeviren:Zehra Aksu Yılmazer

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Macellan Özet

MACELLAN, BİR İNSAN BİR YAŞAM

Stefan Zweig, konforlu bir gemide Brezilya’ya yolculuk ederken sıkılır ve yolculuğun bir an önce bitmesini ister. Aslında güzel ve heyecanlı bir şekilde başlayan bu yolculuk, uzun sürmesi dolayısıyla tekdüze hâle gelir. Bu durum Zweig’ın yolculuk yapmaktan usanmasına neden olur. Geçmiş zamanın seyyahlarını düşünen ünlü yazar, her türlü imkânı içerisinde barındıran, oldukça rahat bir deniz yolculuğundan sıkılması dolayısıyla utanır. Eski seyyahlar bin bir türlü zorluk içerisinde, bazen aç bazen tok, çıktıkları seyahatten sağ dönüp dönmeyeceklerini bilmeden ama yine de büyük bir heyecanla yola çıkmışlardır. Onların yanında Zweig’ın yolculuğu o kadar kolaydır ki… Bu yolculuktan sıkılmak, yazar için bir utanç vesilesi olur. Bu utanç, Zweig’ı Macellan’ın hayatını incelemeye ve onun hakkında bir biyografi yazmaya teşvik eder.

Yazar öncelikle Macellan’ın hayatını ve serüvenini tarihsel bir bağlama oturtur. Orta Çağ’da Avrupa’nın en büyük arzusu baharatı daha ucuza alabilecekleri Hindistan’a ve diğer Doğu ülkelerine ulaşabilmektir. O dönemde baharat altın kadar değerlidir. Üretildiği ülkelerde oldukça ucuz olan baharat, tehlikeli yolculuklar, seyahat güzergâhındaki devletlerin koyduğu vergiler, aracıların kâr payı gibi nedenlerle oldukça pahalı bir fiyata Avrupa’ya ulaşmaktadır. Yazara göre Haçlı Seferleri dinî bir motivasyondan ziyade baharat yolunu ele geçirmek üzere düzenlenmiş bir seferler dizisidir. Bu seferlerden istenen sonuç alınamayınca Avrupa ülkeleri Hindistan’a alternatif yollardan ulaşmayı denemişlerdir. Böylece yeni kıta olan Amerika keşfedilmiş, Hindistan’a Afrika’nın alt tarafından ulaşılabileceği ortaya çıkmıştır. Bu arada pek çok yeni ada keşfedilmiştir. Bu keşifler devletlerin sömürgecilik faaliyetleri için bir zemin oluşturmuştur. Macellan ilk olarak sömürgeleştirilmek istenen bu ülkelerden Hindistan’a basit bir denizci askeri olarak gitmiştir. Yaklaşık sekiz yıl boyunca burada hizmet verdikten sonra ülkesine dönmüştür. Ne yazık ki Portekiz kralından hak ettiği saygıyı ve maddi imkânları görememiştir. Bunun üzerine kara ordusunda savaşmak üzere askerliğe kaydolmuş, bir savaşa katılmış ve bacağından yaralanarak geri dönmüştür. Artık hem fakir hem de sakattır. Portekiz kralından yine hak ettiği karşılığı göremeyen Macellan, Hindistan’a başka bir yoldan ulaşma projesini krala anlatır. O güne dek tek Hindistan yolu Afrika’nın güney ucundan geçmektedir. Bu yol hem uzun hem de tehlikelidir. Macellan’a göre, dünyanın yuvarlak olması sebebiyle, Amerika üzerinden Hindistan’a rahatlıkla ulaşılabilir. Macellan, incelediği haritalara dayanarak, Kuzey Amerika ile Güney Amerika arasında iki okyanusu birbirine bağlayan bir boğaz olduğunu düşünür. Böyle bir boğaz olmasa da Macellan, yanlış fikri dolayısıyla bu seyahata çıkmayı ve yeni yerler keşfedip ülkesine hizmet etmeyi gönülden istemektedir. Portekiz kralı Macellan’ın fikrine değer vermez. Bunun üzerine Macellan ülkeyi terk eder ve İspanya’ya yerleşir. İspanya kralına düşüncesini açar. Kralı ve soyluları büyük zorluklarla ikna ederek beş gemiyle hayal ettiği seyahate çıkar. Gemilere iki yıl yetecek kadar erzak, silah, elbise ve diğer ihtiyaçlar yüklenmiştir. Kısa zamanda Amerika’nın Brezilya kıyılarına, Rio de Janeiro’ya varılır. Ne var ki Macellan, eski haritalarda gördüğü boğazı bir türlü bulamaz. Bu durum tayfalar ve komutanlar arasında huzursuzluk yaratır. Macellan’a karşı bir isyan çıkar. Kuvvetli bir iradeye sahip olan Macellan, kaybetmesi oldukça kuvvetli olan bu isyandan zaferle çıkar. İsyancılardan Quesada adlı kaptanı idam ettirir, ikisini ise Brezilya kıyılarında ölüme terk eder. Bu olaydan kısa bir süre sonra Santiago adlı gemi batar. Güneye ilerleye ilerleye nihayet bir boğaz bulunur. Boğazın bulunması esnasında Macellan’ın akrabası olan bir kaptan, kendi gemisi olan San Antonio ile kafileyi terk eder. Onun bu ihaneti, boğazın hiç bulunamayacağına ve herkesin yolda telef olacağına inanılması sebebiyledir. Ancak Macellan boğaza ulaşır. Bu boğaz o kadar güneydedir ki Antarktika’ya yakındır. Denizciler boğazda penguenlere rastlarlar. Bu boğaz ilerleyen dönemlerde Macellan Boğazı olarak anılacaktır. Macellan hedefinin önemli bir aşamasını başarmıştır ama gemiciler arasında açlık baş gösterir. Erzaklar tükenmek üzeredir. Pasifik Okyanusunda zorlu bir yolculuktan sonra, ümitlerin bir kez daha tükenmeye yüz tuttuğu bir aşamada kara görünür. Ladronlar’a, Filipinlere ve Massava’ya ulaşan filo, bunların ardından Cebu adasına vardı. Macellan bu adanın kralıyla güzel bir ticaret anlaşması yapar. Adaya Avrupa’dan getirilen ayna, tarak ve kıyafet gibi malları satar; bunun karşılığında adadan tonlarca baharat alır. Bununla da kalmayıp kralı Hıristiyan yapar. Kralı Hıristiyan olan halk da bir bir krallarının dinine girer, vaftiz olur. O sırada filonun tayfaları yakınlardaki bir ada olan Mactan adasındaki kadınlara musallat olur. Mactan adasının lideri Lapulapu Cebu adasını ve İspanyol filosunu tehdit eder. Macellan, yaklaşık 60 adamını yanına alıp Mactan adasına savaşmak üzere gider. Giydikleri kalın zırhlarla ve ellerindeki silahlarla adada bozgun yapacağına emindirler. Ne var ki sahil şeridinin sığ olması sebebiyle gemiden top ve tüfek atışı yapılamaz. Sayıları bir hayli kabarık olan Mactanlılar İspanyol askerlerinin zayıf tarafını kısa sürede keşfederler ve askerlerin zırhsız yerlerine ok ve mızrak atarlar. Macellan bacağından yaralanır. İspanyolların üzerine giden Mactanlılar onları kesin bir yenilgiye uğratır. Bu savaşta Macellan hayatını kaybeder. Avrupalıların ölümsüz olmadığını anlayan Cebu kralı bir oyunla gemi kaptanlarını yemeğe davet eder. Bu davette üst düzey yöneticilerden Serrao ve Barbosa öldürülür. Gemilerin mallarına el konur. Bu cehennemden Conception yakılır. Trinidad ve Victoria adlı gemiler kendilerini Cebu adasının askerlerinden kurtarır ve denize açılır. Uzun uğraşlardan sonra baharat adalarına ulaşılır. Bu adalardan yüklü miktarda baharat alınır ve İspanya’ya dönüş için yola çıkılır. Yolculuk esnasında Macellan’ın gemisi Trinidad kazaya kurban gider. Kalan son gemi Victoria, üç yılın sonunda, 8 Eylül 1522’de yurda döner. Bu geminin kaptanı Brezilya’da Macellan’a isyan edenlerin arasında yer alan Elcano’dur. Dünyanın çevresinde dönülen bu seferde kral ve yatırımcılar kârlı çıkar. İsyancı olsa da en azından bir gemiyi yurda döndüren Elcano kahraman gibi karşılanır. Macellan gibi gerçek kahramanlarsa çoktan ölmüşlerdir. Yani hak etmeyenler nimetlere konar, hak edenlere düşen ise ölümden başkası değildir. Macellan’ın çıktığı seyahat, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlanmıştır. Bu seyahatte Macellan Boğazı bulunmuş, yeni adalar keşfedilmiştir.

Stefan Zweig, oldukça detaylı bir araştırma yaparak bu biyografiyi yazmıştır. Usta yazar, kendi fikirlerini Macellan’ın hikâyesi üzerinden okuyucu ile paylaşmayı ihmal etmemiştir. Onun hayata bakışı, dünya tarihini yorumlayışı Macellan’ın biyografisi üzerinden okunabilir. Yazar ne Macellan’ın ne de Macellan düşmanlarının tarafını tutar. Bu hikâyede o, objektifliğini korumaya çalışmaktadır. Yine de yazarın bazı Avrupalı önyargıları metinde kendini gösterir. Zweig’in Lapulapu’dan “böcek” diye bahsetmesi bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir. Macellan’ın boş bir kahramanlık ve kendine fazla güvenme dolayısıyla öldürülmesi de Zweig’ın bir Avrupalı olarak özeleştirisidir. Kitap, hem Zweig’ın düşüncelerini anlamak hem de dünya tarihinin eşsiz maceralarından birini yaşayan Macellan’ın başından geçenleri öğrenmek için eşsiz bir örnektir. Bence Zweig’ın asıl gücü kendini kısa romanlarda değil biyografilerde göstermektedir. Onun biyografileri hayat hikâyesinin akademik bir üslupla ve gerçeğe sıkı sıkıya bağlı kalınarak yazılmasından ibaret değildir. Yazar, kendi üslubunu ve düşüncelerini biyografiye dâhil etmekte ve böylece oldukça orijinal eserler ortaya koymaktadır.

Editör: Murat ASLAN

Macellan Soruları ve Cevapları

Macellan kimin eseri?

Stefan Zweig

Macellan türü nedir?

Biyografi

Macellan kaç sayfa?

312

Macellan Yorumları

zweigin biyografi yazması şaşırttı macellanı merak edenler için çok güzel bir eser

17-01-2024 20:42