Ali Rıza Bey, Babıali’de yetişmiş, iyi eğitimli bir memurdu. Kırklı yaşlarına yaklaştığında yirmilerindeki Hayriye Hanım ile evlendi ve beş çocukları oldu. Büyük kızı Fikret, oğlu Şevket ve diğer kızları da Leyla, Necla ve Ayşe’ydi. Bir dönem Trabzon sancaklarından birinde mutasarrıflık yapıyordu. Bir gün bir kadın kaçırma olayı meydan gelmişti. Kadının kocası ve kadını kaçırmaya çalışan adam birbirlerini yaralamışlardı. Kadını kaçırmaya çalışan adam halk tarafından tutulan bir kimseydi. Asıl kabahatli o olmasına rağmen elini kolunu sallayarak geziyordu. Ali Rıza Bey ise haklının yanında olayım derken işinden olmuştu. Ardından İstanbul’a, babasından kalan Bağlarbaşı’ndaki eve gelip yerleştiler. Burada eski öğrencisi Muzaffer’e rastladı. Muzaffer, Altın Yaprak Anonim Şirketinde genel müdür olarak çalışıyordu. Çok sevdiği Ali Rıza Bey’i burada işe almıştı. Ali Rıza Bey uzun müddet burada çalıştı. Hatta bir süre sonra, bir arkadaşının kızı olan Leman’ı burada işe yerleştirmişti. Ancak bir süre sonra Leman ve Muzaffer’in gizli bir aşk yaşadığı ortaya çıkmıştı. Hatta Leman hamile kalmış ve bir hastanede çocuk düşürmüştü. Leman’ın annesi gelip bunları Ali Rıza Bey’ anlattığında, Ali Rıza Bey kendini suçlu hissetmişti. Neticede eğer Leman’ı burada işe sokmasaydı bunlar yaşanmayacaktı diye düşünüyordu. Bu olanlara dayanamayıp Muzaffer’e gitmiş ve Leman’la evlenmesi gerektiğini söylemişti. Ancak Muzaffer bunu kabul etmiyordu. Zira bu Leman için ilk değildi. Önüne gelenle düşüp kalkan bir kızla evlenemez ona yalnızca para yardımında bulunabilirdi. Ali Rıza Bey eğer kendi oğlu böyle bir şey yapsa onu reddedeceğini, dolayısıyla bu şekilde bu işyerinde bulunursa bu durumu onaylamış olacağını söyleyerek işten ayrıldı. Keder içinde eve dönen Ali Rıza Beyi güzel bir sürpriz karşılamıştı. Oğlu Şevket 100 lira aylıkla bir bankaya memur olarak alınmıştı. Bu maaş kendi maaşına oldukça yakındı. Endişelenecek bir şey kalmamıştı. Evin geçimini oğlu karşılayabilir, evin reisi artık Şevket olabilirdi.
Ali Rıza Bey artık çalışmıyor, evin bütün maddi yükünü Şevket sırtlanıyordu. Ancak kız kardeşleri Leyla ve Necla lüks yaşama ve eğlence hayatına olan düşkünlükleriyle evin ekonomisini sarsmaya başlamışlardı. Annesi Hayriye Hanım ise bu durumu kabullenmiyordu. Çünkü onlar gençti ve istekleri vardı. Eğer bu istekler yerine getirilemezse kızlarını koruyamaz daha kötü şeyler yaşarlardı. Tabi bu fikre Ali Rıza Bey de Şevket de katılmıyordu ama bir faydası yoktu.
Şevket çalıştığı bankadaki daktilo memuru Ferhunde ile bir aşk yaşamaya başlamıştı. Ancak Ferhunde evliydi. Kocası durumu fark ettiğinde Ferhunde’yi boşamıştı. Ferhunde, Şevket’e eğer onunla evlenmezse kendini öldüreceğini söylemişti. Şevket buna dayanamamış ve kabul etmişti. Hayriye Hanım durumu eşine anlatmış ancak Ali Rıza Bey şiddetle karşı çıkmıştı. Leyla ve Necla ise bu evliliğe karşı değillerdi. Çünkü Ferhunde tam da olmak istedikleri o modern kadındı. Belki Ferhunde ile birlikte eve de yenilik gelecekti. Bir müddet sonra Ali Rıza Bey de bu evliliği kabul etmek zorunda kaldı. Düğün için epey masraf yapıldı. Ferhunde’nin gelişiyle evde köklü değişiklikler yaşandı. Evde sıklıkla dans partileri verilmeye başlandı ve pahalı dekorasyonlar alındı.
Fikret ise aklı başında bir kadındı. Ailenin sürüklendiği durumun farkına varmıştı. Kendini bu evden kurtarmak istedi ve üç çocuklu ellilerinde bir adamla evlenerek Adapazarı’na yerleşti. Giderken kimseye veda etmemişti. Zira hepsine çok kızgındı. Yalnızca babasına zorda kalırsa ona gelebileceğini söylemişti.
Evin içinde israf günden güne artmıştı. Şevket bu yükün altından kalkamayınca çalıştığı bankadan para çalmıştı. Fakat bu ortaya çıkar çıkmaz hapse atıldı. Bunun üzerine Ferhunde evi terk etti.
Kırk beş yaşlarında zengin olduğu düşünülen Suriyeli Abdülvehhap Leyla’ya talip olmuştu. Leyla nişanlanmıştı, Abdülvehhap bu aileyi düştükleri ekonomik buhrandan çıkaracak gibi görünmüştü. Ancak bir süre sonra Abdülvehhap Leyla’yı bırakmış ve Necla’ya talip olmuştu. Abdülvehhap Necla’yla evlenmiş ve onu Suriye’ye götürmüştü. Ancak çok geçmeden Necla’dan haber gelmişti. Abdülvehhap sanıldığı kadar zengin değildi. Leyla ise evli çocuklu bir adamın metresi olmuştu. Leyla’ya bir ev tutmuş, onu orada yaşatıyordu. Ali Rıza Bey Leyla’yı reddetmiş kızı Fikret’in yanına gitmişti. Ancak orada da ona huzur yoktu. Ali Rıza Bey bütün değer, ahlak yargılarını bir köşeye bırakmak zorunda kalmıştı. Zira artık hastaydı. Leyla’nın sevgilisinin tuttuğu evde yaşamak zorunda kalmıştı. Artık bütün düşünceleri geride kalmıştı, son günleri de burada geçmişti.
DEĞERLENDİRME
Günümüzde çarpıtılarak da olsa diziye uyarlanmış bir kitap olan Yaprak Dökümü, toplumsal nitelik taşıyan bir eser. Yazıldığı dönemdeki yanlış Batılılaşmadan yola çıkılarak dürüstlük, çalıp çırpmadan onuruyla para kazanmak, ahlak, namus, israf gibi birçok konu üzerinde duruluyor. Romandaki her karakter çok güzel işlenmiş, toplumumuzda hala var olan bozukluklara işaret ediyor. Bir oturuşta bitirebileceğiniz, dili akıcı, üzerine saatlerce sohbet edilebilecek bir roman.
Reşat Nuri Güntekin’in ilk olarak 1930 yılında yayınlanan kitabı olan Yaprak Dökümü daha sonra tiyatro oyunu, film ve dizi olarak karşımıza çıkmış bir eserdir. Reşat Nuri Güntekin Yaprak Dökümü romanı ile Cumhuriyet döneminde Batılaşma hareketinin aileler üzerinde etkisini okurlarına yansıtmıştır.
Yaprak Dökümü romanının ana karakteri olan Ali Rıza Bey geleneklerine ve ahlak değerlerine çok bağlı bir aile babasıdır. Memur olan Ali Rıza Bey, beş çocuğunu da alıp Trabzon’da İstanbul’a gelir. Bu onun hayatında büyük değişikliklere neden olacak olan olayların başlangıcıdır.
Ali Rıza Bey İstanbul’a gelince Muzaffer Bey’in yanında işe başlar. Bir süre sonra kızlarının arkadaşı olan Leman Ali Rıza Bey’den ona da iş bulmasını ister ve bunun üzerine Ali Rıza Bey patronunu ikna edip Leman’ın alıştığı yerde çalışmasını sağlar. Fakat Leman ile Muzaffer Bey yasak bir ilişki yaşar ve Leman hamile kalır. Bunun üzerine Ali Rıza Bey patronunun Leman ile evlenmesini ister. Kabul görmeyince de namus değerlerine karşı olduğu için işten ayrılır.
Ali Rıza Bey’in işsiz kalması ve eve para getirememesi İstanbul hayatına ayak uydurmaya çalışan ailesi için pek hoş karşılanmaz. Evin geçimini oğlu Şevket sağlamaktadır. Fakat o da işlerinde evli bir kadın ile yasak bir aşk yaşamıştır ve onunla evlenmek ister. Oğlunun ısrarcı olması nedeni ile Ali Rıza Bey buna onay verir fakat Şevket’in aşk yaşadığı Ferhunde eğlenceye ve rahat hayata alışık biridir. Evin kızları olan Necla ve Leyla da zamanla Ferhunde’ye uyup eğlenceye düşkün hale gelmeye başlar. Böylece evin çocukları arasında da dağılma yavaş yavaş başlar.
Aile içinden ilk kayıp ailenin büyük kızının Adapazarı’nda yaşayan bir adam ile anlaşarak evlenmesi ile başlar. Ferhunde, Necla ve Leyla’nın eğlence anlayışı zamanla ailenin üzerine büyük bir yük bindirir. Karısının isteklerini karşılamakta zorlanan Şevket çalıştığı yerden para çalar ve bu yüzden hapse girer. Böylece ailenin bir ferdi daha kopmuş olur.
Babasının arzuladığı lüks hayatını karşılayamayacağı gören Necla Suriye’li bir adamla evlenir fakat adamın kendini zengin göstererek kendisini kandırdığını görür. Babasından yardım ister fakat babası ona yardımcı olmaz. Böylece Necla da mutsuz hayatına devam etmek zorunda kalır.
Leyla da Necla gibi kendisine arzuladığı hayatı sunacak birini arar ve bir avukat ile birlikte olur. Avukat onu tam anlamı ile kabul etmez ve Leyla metres hayatı yaşamaya başlar. Ali Rıza Bey bunu öğrenince Leyla’yı evden kovar. Daha sonra onu affeder ama onunla aynı evde yaşamaya gönlü razı gelmez. Bunun üzerine evi kızına bırakıp Adapazarı’na diğer kızın yanına gider. Fakat Burada da kızın mutsuz olduğunu görür. Bunun üzerine Ali Rıza Bey hayata dair tüm umudunu kaybeder ve hastalanarak hastaneye kaldırılır.
Yaprak Dökümü kitabı Ali Rıza Bey’in gözünden okurlara tam bir aile dramı sunuyor. Kolay hayatın bir aileyi nasıl dağıttığını ve hatalara sürüklediğini dönemin değerleri ile birlikte okuyoruz.
Yaprak Dökümü Soruları ve Cevapları
Yaprak Dökümü kimin eseri?
Reşat Nuri Güntekin
Yaprak Dökümü türü nedir?
Yerli Romanlar, Tarihi
Yaprak Dökümü kaç sayfa?
160
Yaprak Dökümü Yorumları
dizisi çok güzeldi kitabını okumadım
26-11-2016 20:31
yaprak dökümünün kitabı olduğunu bilmiyordum dizi güzeldi kitap ile aynı mı çok merak ettim
29-11-2016 07:58
kitabı çok daha güzel
14-12-2016 14:12
dizi güzeldi romanı sıkıcı geldi yarıda bıraktım
15-01-2017 17:43
arkadaşlar kitabın ana fikri ve karakterleri hakkında bilgi verebilir misiniz
04-02-2017 22:01
tam bir klask bir kerede okudum bitirdim çok beğendim filmini yapsınlar bunun
20-02-2017 18:27
çok güzel bir konusu var hocamız yaprak dökümü özeti istediği için ödev olarak okudum ama yine de çok beğendim
16-03-2017 20:37
bize de hocamız okuttu ama çok beğendim diziye kanmayın kitap çok güzel
16-05-2017 20:53
kitaptaki karakterler çok başarılı gerçekçi olmuş tebrik ederim
14-06-2017 20:05
bu fahriye de reşat nuri güntekin in romanlarının dizisinde oynuyor hep😄dizisi güzeldi kitabı okumadım.insallah kitabı da okurum
16-10-2017 07:27
dikkatli okumayanlara konusu sıkıcı geliyor ama paragraflardaki anlamları kavrayabilmek için yavaş ve dikkatli okumalısınız ondan sonra romanın değerini anlıyorsunuz
13-11-2018 17:03
okuduğum en güzel romanlardan bir tanesi neden klask olduğunu okuyunca daha iyi anlıyorsunuz
03-01-2019 19:27
çok güzel bir site yapmışsınız yaprak dökümü kitap özeti için de teşekkür ederim
18-06-2019 15:50
yaprak dökümü kitabı özeti için çok teşekkür ederim ödevden 100 aldım harikasınız
27-12-2019 20:20
daha kısa özet yokmu bu çok uzun öğretmen kabul etmez kısaltın lütfen
13-03-2022 16:18
özeti kısa olsa daha iyi olurmuş
24-07-2022 20:42
bence kitap çok güzel ama akıcı değil.bu kitabı okuduğum için babamdan 50 lira aldım ve mutlu oldum.
19-08-2022 21:13
kitap özeti bu kadar mı uzun detaylı özet yok mu
09-01-2023 22:21
tam 160 sayfa mı
05-07-2023 22:19
pdfini bulup okudum dizisi ile benziyor ama çok fark var dizi daha güzeldi