Başkomiser Nevzat’ın telefonu gecenin bir yarısı acı acı çalar. Arayan yardımcısı Ali’dir. Ali sevgilisi kriminolog Zeynep ile birlikte Ağva’da yaşanan toprak kayması sonucu ortaya çıkan iskeletin akıbetini araştırmaya gitmektedir. Başkomiser Nevzat da yola koyulur. Ağva’ya ulaştığı sırada feci bir yağmur yağmaktadır. Nevzat’ın aklına kesik kesik anılar gelir ve sanki daha önce Ağva’da bulunduğu hissine kapılır. Bulunan kafatası ile ilgili olay yerinde inceleme yapıldığında kafatasının dişlerine saplanmış bir mermi bulurlar. Maktul belli ki arkadan vurulmuştur. Cinayet hakkında Ağva’da birkaç kişiyi soruştursalar da sonuç elde edemezler. Merminin balistik raporu çıktığında olayın aydınlanacağına inanmaktadırlar. Nevzat komiser yalnız yaşadığı evine döner. Karısı ve kızını ödül gecesine gideceği gece patlayan arabada kaybetmiştir. Kendisi henüz hatırlayamadığı bir sebepten evde kalmıştır. Böylece hayatta kalmayı başarsa da ölümle yaşam arasında seyrettiği 3-4 yıllık bir zaman dilimi geçirmiştir. Ağır depresyon geçirmiş ve yarı bilinçli yarı bilinçsiz bir halde hastanede yatmıştır. Öyle ki depresyonunun seyri azalmadığı için yakın arkadaşlarının da kararıyla elektroşok tedavisi bile görmüştür. Hem depresyonun ağır seyri hem de elektroşok tedavisinin etkisiyle geçirdiği o zaman diliminin büyük bir kısmı silik anılar olarak kalmıştır. Bu anıların eksikliği cesetten çıkarılan merminin kendi silahına ait çıkmasıyla Nevzat’ın başını belaya sokacak gibidir. Nevzat ve ekibi merminin kendi silahına ait çıkmasıyla büyük bir şok yaşar. Nevzat, hafızasının bulanıklığı sebebiyle net bir şekilde “yapmadım” diyemese de ekibi özellikle yardımcısı Ali bu işin içinde bir terslik olduğundan emindir. Ekip bu işin doğrusunu bulana kadar sonuçları gizlemeye karar verirler. Öldürülen kişinin kimliği tespit edilir. Nevzat’ın geçmişte bu kişinin de bağlantılı olduğu intihar görünümlü bir cinayet dosyasına baktığını tespit ederler. Kişileri ve kişilerin yakınlarını sorgulamay başlarlar. Maktul Turgay’ın öldüğü iddia edilen sınır dışı topraklarda beraber çalışan ve meslektaş olan bu kişiler ile ilgili bilgilere ulaşırlar. Tek bir kişi vardır ulaşılmayan, Amir abi ve Şahin lakaplı kişi. Dosyaya konu olan kişilerin sınırdışındaki bu görev sonrası beklenmedik bir şekilde zenginleşmesi de gözden kaçmamaktadır. Tüm bu soruşturmalar sırasında Nevzat şimdilerde emniyet müdürü olan fakat lisede pısırık halleriyle bir tek kendisinin arkadaşlık ettiği Sabri’den gerçeği gizlemek zorunda kalmıştır. Sabri, Nevzat’ı sevip saysa da liseden kalan sinikliği yüzünden her şeyi kurala kitaba uygun yapmak konusunda ısrarcı davranmaktadır. Sabri’nin pek anlaşamadığı eski emniyet müdürü İlhami ise pek sevilmektedir. Bir de eski mafya babası Janti Cemal ile Nevzat’ın da kardeşlik denebilecek bir ilişkisi mevcuttur. Bu üç adam Nevzat’ın tedavisi sırasında öncülük etmiş onu koruyup kollamıştır. Ortaya çıkan bu cinayet Nevzat’ın kafasını büsbütün karıştırmıştır. Belli ki karısı ve kızının katilleri, kendisi hastanede yaşama tutunmaya çalışırken evine girip silahı alan ve kendisine bu kumpası düzenleyen bu üç adamdan birisidir. Çeşitli gitgeller, şüphe dolu günler ve haftaların sonunda Nevzat bir sonuca ulaşmaktadır. Bu süre zarfında Nevzat’a suikast girişimleri olmuş fakat Nevzat hepsinden yırtmıştır. Ta ki sevgilisi Evgenia ve küçük kızı kaçırılana kadar. Telefonda Sabri’nin sesini duymuş ve sevdiklerini kaçıran bu adamın Sabri olduğuna inanmıştır. İlhami gelip Nevzat’ı almış ve sevgilisi ile küçük kızı kurtarmak için yardım edeceğini söylemiştir. Başından beri de Amir Abi’nin Sabri olduğundan emin olduğunu söyleyerek bütün okları onun üzerine çekmeye çalışmıştır. Ta ki Evgenia’nın kaçırılırken üzerinde olan fakat Nevzat’ın evde olduğu silahın türünü söyleyene kadar. Nevzat bir şekilde Ali’ye haber uçurmuş ve bir pusuya düştüğünü belli etmiştir. Uyuşturucu kaçakçısı Sırp mafya Darko’nun evinde ikisini birbirine kırdırmış gibi bir görüntü vermek isteyen İlhami başından sona Nevzat’a bütün olayları anlatmıştır. Niyetinin karısı ve kızını öldürmek olmadığını, dosyayı kapatmak için başından beri Nevzat’ı öldürmek istediğini söylemiştir. Yaşanan karmaşa da Darko ve İlhami ölmüştür. Tabi olay yerine hızır gibi yetişen Ali ve arkadaşlarının da etkisi büyüktür. Nevzat, Evgenia ve küçük kızlarına sağ salim kavuşmuştur.
Okuması oldukça keyifli ve akıcı bir Ahmet Ümit romanı. Elinize aldığınızda bırakmak pek mümkün olmayacak. Eserin kurgusunda büyük bir keyifle ilerlerken anlatılanların bir kısmının gerçekliğinin de canınızı sıkacağından eminim. Günümüz kurumlarına panoramik bir bakış açısı sunmakla birlikte başkomiser Nevzat ve ekibinin gözünden eleştirel bir gözle de bakmayı ihmal etmemekte.