Çocuk Edebiyatının önemli isimlerinden Sevim AK'IN Mahalle Sineması adlı eseri, küçük bir kız çocuğunun gözünden elma şekeri tadında anlatılmış on kısa öyküden oluşuyor.
1) MAHALLE SİNEMASI: Ceplerinde beş parası olmayan iki arkadaşın sinemaya gitmek istemeleri ile başlıyor hikayemiz. Para bulamayınca mahalleye yeni taşınan Artist Kenan dedikleri sinemacı bir tanıdığa giderler. Adana'daki sinemasını kapatıp bu sevimli mahalleye taşınan Kenan Amca çocukları çok müşfik bir şekilde karşılar. Evindeki film makinesiyle çocukları tanıştırır ve onlara küçük bir sinema açar. Mahalle havasının sıcacık ortamı ve ilk gösterimdeki ilk film olan '101 Dalmaçyalı' filmi ve sonrasında yaşananlar yazarımızın akıcı diliyle aktarılır.
2) AYAKKABI TAMİRCİSİ: Hikayelerimizin kahramanı küçük kızın yırtılan pantolonuna yama bulmak için Hasan Usta adlı mahalle ayakkabı tamircisinin dükkanına gitmesi ve Hasan Usta'nın yıllardır görmediği torununun onda hissettirdikleri karşısındaki şaşkınlığı anlatıyor. Eve dönüp ertesi gün "Acaba yaşadıklarım bir düş müydü? Hayır, hayır. Yanaklarımda Hasan Usta'nın ellerinin sıcaklığı vardı hala." cümlesi bizlere tüm samimiyetiyle gülümsüyor adeta.
3) KUŞLAR KRALI NİKOLA: Mahalleye gelen Cem adlı çocuğun diğer çocuklardan biraz değişik olduğunun kahramanımız tarafından fark edilmesiyle başlar hikaye. Cem'in, sabah güneşinin ilk ışıklarıyla deniz kenarında bir kuş gibi uçmak istemesi ve bu hayali için çabalaması oldukça dikkat çekicidir. Külah kabak çekirdeği alıp Cem'in kuş olma çabalarını izlemek, bizler için mahalle havasını tekrar tatmamız bakımından oldukça güzel düşünülmüş. Kuşlar kralı Nikola ile tanışma ve ardından ona dair kırılan hayaller okuyucuyu çocuk dünyasına ansızın bir sihirli halıyla götürüveriyor. Cem'in artık uçmak yerine kuşlar kralı olmayı tercih etmesi ve yağmur damlacıklarının güzelliğiyle son buluyor hikayemiz.
4) PEMBE HALA: Pembeler içinde bir hala ve başlarda ondan korkan bir yeğen ilişkisi bazen toz pembe, bazen simsiyah sahnelerle hepimizin yaşadığı hala-çocuk ilişkisini tutup evimize getiriyor.
5) YENİ MODA KUAFÖR: Çocukken en korkulu rüyam olan saç kestirme sorununu bir çocuğun ağzından dinlerken nasıl da tanıdık hikayeler olduğunu tebessümle anlatan sevimli bir hikaye.
6) ELMA KOKULU KADIN: Yine bizden, hepimizden, yaşanmışlıklarımızdan kesitler sunan Sevda Teyze hikayesi. Rapunzel saçları ve herkes gibi olmayan halleriyle çocukların hayran olacağı o tatlı, samimi komşu teyzelerden. Hikayemizin sonunda mahalleden ayrılması ve herkesin onun hakkında yalan yanlış şeyler düşünmesi fakat kahramanımızın bunlara inanmaması çok alışılagelmiş yaşanmışlıklar. Yazarımızın sanki ailemizden biriymiş gibi, bizimle yaşıyormuşçasına anlattığı bu tatlı ve kısa hikayeler çocuklar için sıkılmadan okunacak bir kitabın kapılarını aralıyor.
7) ÇİÇEKLİ KADIN: Fantastik bir hikayeymiş gibi başlayıp yine mahalleli şefkatiyle sarmalanmış bir hikaye. Çocukların yetişkinleri nasıl gördükleri, o tatlı hayal dünyalarının nasıl da uçsuz bucaksız olduğunu gözler önüne seren bir hikaye.
8) BÜTÜN YOLLAR ROMA'YA ÇIKAR: Bu kadar mahalleli hikayesi arasında elbette aşk da olacaktı. Mahalleye gelen Gezgin adlı bir çocuğun dünyayı gezme hayali, terletmeyen çorapları, haritası, pusulası karşısında tüm kızların ona birdenbire hayranlık duyması (yakışıklı olmamasına rağmen) ve sonrasında bizim küçük anlatıcımızın bu hayranlığının bir sabun köpüğü gibi bitmesine tanıklık edeceğiz.
9) BİSİKLETLİ POSTACI: Küçük kahramanımızın böyle tatlı bir mahallesi olur da o mahallenin bir o kadar tatlı postacısı olmaz mı? Beklenen ama bir türlü gelmeyen o mektup sırf iyilik olsun diye postacı tarafından pembe bir yalanla küçük kahramanımıza gönderilir ve hikaye karmaşık bir hal alır. Adresi olmayan bir mektup, sarsılan güven ve daha fazlasını okurun merakına bırakmayı şimdilik tercih ederim elbette.
10) MAVİ EŞOFMANLI ADAM: Dünyayı değiştirmeye kendinden başlayan bir adam ve hikayesi. Her sabah yalnız koşmamak için mahalleliyi kibarca koşusuna davet eden ama her seferinde yalnız koşmak zorunda kalan mavi eşofmanlı adamın hikayesi. Bir çöl gibi olan bahçesini koruya çeviren, bıkmadan dünyayı değiştirmeye çalışan sporcu bir adamın hikayesiyle son buluyor kitabımız.
Hem çocuklar hem büyükler için sıcacık hikayeler. Çocukluğumuzun kapısını aralamak için iyi bir neden...
Yazan: Sinem Aydın
Mahalle Sineması Konusu
Sevim AK'ın yazdığı, Behiç AK'ın resimlediği "Mahalle Sineması" adlı kitapta on hikaye bulunuyor. Hikayeler küçük bir kızın ağzından anlatılıyor.
Mahalle Sineması
Küçük kız, arkadaşı Emre'yle sinemaya gitmek ister fakat parası yoktur. Bu yüzden babasından para ister ama babası para vermez. Küçük kız da Emre de sinemaya gidemedikleri için çok üzülürler. Sonra akıllarına bir fikir gelir. Mahallelerine yeni taşınan komşuları Artist Kenan, kendisine hoş geldin ziyaretine gelenlere film izletmektedir. Çocuklar Artist Kenan'a hoş geldin ziyaretine giderler. Artist Kenan çocukları çok güzel karşılar. Onlara çizgi film açar, hatta kakaolu süt bile ikram eder. Sonra biraz muhabbet ederler. Kenan Amca çocuklara bir sinema salonu açmayı teklif eder. Çocuklar çok sevinip kabul ederler. Küçük kızların odunluğuna gidip orayı temizlerler. Tanıdıklardan topladıkları eşyalarla güzel bir sinema salonu kurarlar. Kenan Amca sinema salonunu çok beğenir ve makinesini salona getirir. Ardından, ilk önce hangi filmi oynatacaklarına ve biletlerin fiyatına karar verirler. Kenan Amca çocuklara film için afiş hazırlamalarını söyler ve bilet olarak satmaları için bir bloknot verir. Çocuklar afişleri hazırlayıp çeşitli yerlere asarlar ve biletlerin hepsini satarlar. Filmin gösterim vakti gelince salon tıklım tıklım dolar. Bir gün Kenan Amca'ya mektup gelene kadar günler böyle geçer. Küçük kız, mektubu Kenan Amca'ya götürür, Kenan Amca güzel bir haber alır. Ertesi gün iki film oynatırlar ve filmden sonra bir kutlama pastası keserler. O sırada Kenan Amca ailesinin, kendisini tekrar Adana'ya çağırdığını söyler. Çocuklar çok üzülseler de bir şey diyemezler. Kenan Amca gittikten sonra sinema salonunu kapatmak yerine düzenlemeye karar verirler. Yeni bir açılış yapıp tiyatro oynarlar. Çocukların tiyatrosu da filmler kadar ilgi görür.
Ayakkabı Tamircisi
Küçük kızın pantolonunun dizleri yırtılır. Annesi tamir etmek için deri parçaları bulmasını söyler. Bunun üzerine küçük kız ayakkabı tamircisine gider. Tamirciye pantolonunu gösterip kendisinde uygun deri bulunup bulunmadığını sorar. Tamirci, küçük kızla konuşur ve pantolonunu tamir eder. Küçük kız tamircinin dükkanındaki oyuncakları görür ve tamircinin hiç görmediği bir torunu olduğunu öğrenir. Tamirci için üzülür. Tamirci küçük kızdan arada sırada kendisini ziyaret etmesini ister. Küçük kız da kabul eder.
Kuşlar Kralı Nikola
Küçük kız, mahalleye yeni taşınan Cem ile tanışır. Cem garip bir çocuktur, diğer çocuklarla oynamamaktadır. Bir gün küçük kız Cem'in bir kuş gibi kanat çırptığını görür. Biraz konuşurlar, Cem küçük kıza kuş olmak istediğini söyler. Hatta kanat yaptığını, uçmayı deneyeceğini anlatır. Küçük kız Cem'in uçmayı deneyeceği gün Cem'i izlemeye gider. Cem kanatlarını takıp evlerinin balkonundan atlar ve telefon tellerine takılır. Herkes Cem'i kurtarmak için seferber olur. Cem telefon tellerinden kurtulur ve nasihatlerden sonra küçük kızın yardımıyla evine gider. Yolda garip bir adam onlarla konuşur. Kuşları seviyorsa evine gelebileceğini, evinde türlü türlü kuşlar olduğunu söyler. Cem çok meraklanır ve garip adamın evine gider. Bir gün küçük kız pencereden Cem'i görür. Ne zamandır ondan haber alamadığı için aşağı inip garip adamın evine gidip gitmediğini sorar. Cem garip adamın evine gittiğini ve artık garip adam gibi yani Kuşlar Kralı Nikola gibi kuşlar kralı olmak istediğini söyler. Küçük kızı Kuşlar Kralı Nikola'nın evine götürür.
Pembe Hala
Küçük kız ara sıra onları ziyarete gelen halasını pek sevmez. Bir gün halası onlara, uzun süre kalmaya gelir. Küçük kız halasının çok garip olduğunu düşünür. Halasının bütün eşyaları pembedir, bu yüzden de ona Pembe Hala adını takar. Halasıyla arası pek iyi değildir çünkü halası onun yaptığı tüm yaramazlıkları anlar. Küçük kız bu yüzden halasının falcı olduğunu sanır. Bir akşam annesi ve babası bir yere gider. Küçük kız halasıyla yalnız kalır ve erkenden yatar. Ama gök gürültüsüyle uyanır, çok korkar. Halası küçük kızın yanına gelip onu sakinleştirir. O gece küçük kız halasını sevmeye başlar. Birkaç gün sonra halasının doğum gününü kutlarlar, küçük kız halasına falcı küresi hediye eder. Halası gittikten sonra, babası doğum gününde küçük kıza bisiklet alır. Halası da bisikletli bir fotoğraf göndererek kızın doğum gününü kutlar.
Yeni Moda Kuaför
Küçük kız annesiyle mahalledeki yeni kuaföre gider. Annesi istediği için kuaför, annesinden sonrak küçük kızın da saçını keseceğini söyler. Küçük kız kuaförlerin saçlarını çok kısa kestiğinden şikayetçi olur ve saçlarını kestirmek istemez. Kuaför küçük kıza dergiden bir model gösterir ve beğenirse aynı onun gibi keseceğini söyler. Küçük kız modeli beğenir ve kabul eder. Kuaför mahallelerinde çok uzun süre kalmasa da küçük kız ilk defa bir kuaförden ağlamadan çıktığı için o kuaförü unutmaz.
Elma Kokulu Kadın
Çiçekli Kadın
Bütün Yollar Roma'ya Çıkar
Bisikletli Postacı
Mavi Eşofmanlı Adam
Mahalle Sineması Soruları ve Cevapları
Mahalle Sineması kimin eseri?
Sevim Ak
Mahalle Sineması türü nedir?
Çocuk Kitapları
Mahalle Sineması kaç sayfa?
96
Mahalle Sineması Yorumları
eğlenceli güzel bir kitap okuyun derim
01-11-2018 17:35
kısa bir kitap bir kerede bitiriyor okuması da eğlenceli sıkmıyor insanı tavsiye ederim
19-11-2018 17:56
hikayelerin bazıları çok güzel verdiğiniz paraya değiyor
06-06-2019 16:58
kitap çok güzeldi
18-05-2020 14:14
kitabın konusunu bulamadım 😐😐
10-04-2022 14:13
mahalle sineması kitabının ana düşüncesi nedir?
17-10-2022 22:32
kitabın ana fikri nedir?
16-12-2022 22:29
çocuk kitaplarını bari okuyun arkadaşlar kısacık kitap bir saatte bitiyor bu neyin tembelliği
17-05-2023 21:28
özetini okuduğum hoşuma gitti imkan olursa alıp tamamını okumak isterim