Ahmet Yılmaz Boyunağa’nın yazdığı Korsan Peşinde, Fatih Sultan Mehmet zamanında geçen etkileyici bir hikâye. Köyleri yağmalanan delikanlıların esir alınan kardeşlerini kurtarmak ve intikamlarını almak için korkusuz leventlere dönüşmesini konu alan kitap, 10 yaş ve üzeri okurlara hitap ediyor. Uğur Köse'nin çizdiği siyah-beyaz resimlerle süslenen kitabın kapak resmi Derya Işık Özbay'a ait. Cesaret, adalet ve iyilik gibi temaları içeren 95 sayfalık kitap kısa kısa 15 bölüme ayrılıyor. Kitaptaki bölüm başlıkları:
● Baskın
● Bunu Yanına Bırakmayacağım
● Kardeş Köylerin Yardımı
● Kardeşlerimizi Kurtaracağız İmam Emmi!..
● Deniz Kurtları Çocukları Yetiştiriyor
● Küçük Deniz Kurtları
● Gelen Haber
● Hançerler Vınlayarak Uçtu
● Emrinizdeyiz Burak Reis!
● Köye Yapılan Yardım
● Engin Denizlerde
● Korsan Kapello!
● Kara Manastır!
● Sinyorina Matilda
● Venedik’teki Şato
Korsan Peşinde Özeti
Hikâye, harman zamanı hep birlikte harman yerinde çalışan köylülerin korsanların köylerine baskına geldiğini fark etmeleriyle başlıyor. Bu durum karşısında ne yapacaklarını şaşıran köylüler; kadınların çocukları alıp kaçmasına, erkeklerin de kalıp korsanlarla çarpışmasına karar veriyorlar. Marki Giovanni komutasındaki Venedikli askerler ile Korsan Kapello ve adamları köydeki bütün erkekleri öldürüp köyü yağmalıyorlar. Hatta bununla yetinmeyip köylülerin evlerini ateşe veriyorlar.
Köyün karşısındaki tepelere kaçan kadınlar ve çocuklar, korsanlarla Venedikli askerlerin gittiğini görünce yeniden köye iniyorlar. Yanıp yıkılmış evlerinin arasından geçip harman yerine döndüklerinde köydeki erkeklerin neredeyse tamamının şehit edildiğini; sadece köyün imamı ile Burak, Ömer, Ahmet, Bünyamin, Hasan ve Yusuf adlı delikanlıların sağ kaldığını görüyorlar. Ayrıca içlerinde Burak’ın kardeşi Hamza’nın da bulunduğu dört çocuğun kaybolduğunu fark ediyorlar.
Burak, korsanların reisi ile askerlerin komutanını gördüğünü ve ikisinin de isimlerini öğrendiğini anlatıyor ve iyileşince onlardan intikam alacağını söylüyor. Kimi eşini, kimi oğlunu, kimi babasını kimi de kardeşini kaybeden kadınlar Burak’ı destekliyorlar. Yaşadıkları ilk şoku atlatan köylüler hem baskını haber vermek hem yardım istemek için birkaç çocuğu diğer köylere yolluyorlar. Diğer köylerden hemen yardım geliyor. Böylece köylüler şehitlerini defnedip köylerini yeniden kurmaya başlıyorlar. Bu sırada kayıp çocukların hiçbir yerde olmadığını görüp korsanlar tarafından kaçırıldığını anlıyorlar.
İçlerinde Burak’ın kardeşi Hamza’nın da bulunduğu dört çocuğun kaçırılması, Burak ile arkadaşlarını çok etkiliyor. Böylece köyün delikanlıları kardeşlerini kurtarmak için planlar yapmaya başlıyorlar. Delikanlıların hâlini fark eden İmam Emmi, onları yetiştirmesi için Fatih Sultan Mehmet’in leventlerinden olan Abdullah Reis’i köye davet ediyor. Abdullah Reis, kısa süre içinde yardımcılarıyla birlikte köye geliyor ve en büyükleri 15 yaşında olan 36 çocuğu gruplara ayırıp yetiştirmeye başlıyor.
Bir yıl boyunca Abdullah Reis ve yardımcıları tarafından yetiştirilen çocuklar, bir gece Burak Reis'in komutasında Venedikliler’e ait bir kadırgayı ele geçiriyorlar. Böylece kardeşlerini kurtarmak ve köylerine baskın yapanlardan intikam almak için kullanabilecekleri büyük bir savaş gemisine sahip oluyorlar. Gemideki Venedik askerlerini etkisiz hâle getirdikten sonra hem gemideki esirleri kurtarıyor hem başta kendi köyleri olmak üzere pek çok köye yardımlar gönderiyorlar.
Venedikliler tarafından esir edildikten sonra Burak Reis ve arkadaşları tarafından kurtarılan Kara Mehmed Reis ve diğer leventler, memnuniyetle Burak Reis'in komutası altına giriyorlar. Bu sayede Burak Reis ve arkadaşları hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duydukları desteği buluyorlar. Kara Mehmed Reis ve leventleri ailelerini ziyaret edip döndükten ve bu sırada Burak Reis ve leventleri de gemi yönetimi konusunda tecrübe kazandıktan sonra düşmanlarla çarpışmak üzere hep birlikte denize açılıyorlar.
Öncelikle Korsan Kapello'dan intikam alıp kaçırılan çocukların nerede olduğunu öğreniyorlar ve Kara Manastır'a gidip çocukları sağ salim kurtarıyorlar. Bu sırada Endülüs'ten yardım çağrısı geliyor ve Burak Reis ile leventleri Endülüs Emevileri'ne yardıma gidip bir Hristiyan donanmasını yeniyorlar. Dönüşte de iki Venedik gemisini ele geçiriyorlar. Gemilerdeki Türk ve Müslüman esirleri kurtarıyorlar. Ayrıca gemilerden biriyle seyahat eden 10 adet Venedikli kızı esir alıyorlar.
Her biri zengin ailelere mensup olan bu kızlar arasında Sinyorina Matilda adında bir kız da yer alıyor. Burak Reis ile tanışan Sinyorina Matilda, ondan İslam'a dair pek çok şey öğreniyor. Ancak bir süre sonra kızların aileleri kurtuluş fidyelerini ödeyerek esir kızları geri alıyorlar. Böylece Sinyorina Matilda da ailesine kavuşuyor. Burak Reis ile leventleri ise ikinci hedeflerini gerçekleştirmek için Marki Giovanni'nin şatosuna baskın düzenliyorlar. Burak Reis, Marki Giovanni ile teke tek çarpışıyor ve onu yeniyor. Giovanni'nin aman dilemesi ve yeğeni Sinyorina Matilda'nın ricası üzerine onu öldürmekten vazgeçiyor. Ancak Giovanni'nin yeniden kendisine saldırması üzerine onu öldürmek zorunda kalıyor.
Sinyorina Matilda, amcası öldüğü için çok üzülüyor ancak haklı olanın Burak Reis olduğunu biliyor ve henüz gemideyken Müslüman olduğunu ona söylüyor. Bunun üzerine Burak Reis Sinyorina Matilda'ya evlenme teklifi ediyor. Sinyorina Matilda da bu teklifi kabul ediyor ve Burak Reis ile birlikte şatodan ayrılıyor. Böylece hikâye sona eriyor.