Ahmet Yılmaz Boyunağa’nın kaleme aldığı “Berke Noyan” üst başlığına sahip Altın Ferman, 13. yüzyılda geçen bir roman. Genç Timaş tarafından ilk kez 1999 yılında yayımlanan kitap, yayınevinin Doludizgin Romanlar serisinde yer alıyor. 12 yaş ve üzeri okurlara hitap eden kitapta 189 sayfa ve 23 bölüm bulunuyor.
Kitabın kapak resminin çizeri Uğur Köse. Kitaptaki tüm bölüm başlıkları, kapak resminin siyah beyaz hâliyle süsleniyor. Kitapta başka herhangi bir resim bulunmuyor. Kitabın sonunda ise eğlenceli bir kare bulmaca okurları bekliyor. Kare bulmaca hem klasik bulmaca sorularından hem de kitaptaki bilgileri içeren sorulardan oluşuyor. Bulmacanın sonunda bir şifre ortaya çıkıyor ve bu şifre, okurları yazarın başka bir romanının ismine ulaştırıyor.
Roman, Berke Noyan’ın Müslüman oluşunu ve Müslüman olduktan sonra yaşadıklarını konu alıyor. Romandaki diğer önemli karakterler Hacı Mustafa, Halil Efendi, Hamza, Baycu Bağatır, Çağatay Oğullarının Valisi Kün Buga, esir edilen Türkmen kızı Gülbeyaz, Türkmen delikanlısı Osman, köle tüccarı Sartak, Haşim Baba, Hâdi ve Moğol çerileri Cebe ile Oktar.
Altın Ferman Özeti
Roman, Buhara’dan yola çıkan Hacı Mustafa ve Halil Efendi’nin yollarının Berke Noyan’la kesişmesiyle başlıyor. Yolda rahatsızlanan Berke Noyan’ı Hacı Mustafa tedavi ediyor. Böylece Berke Noyan, Hacı Mustafa’ya derin bir saygı ve sevgi duyuyor. Hatta onun sayesinde Müslüman oluyor ve yola birlikte devam ediyorlar. Yolculuk sırasında Hacı Mustafa, Osman adında bir Türkmen gencinin saldırısına uğruyor. Hacı Mustafa’nın Müslüman bir derviş olduğunu bilmeyen, aksine onu Moğolların büyüklerinden biri sanan Osman, gerçekleri öğrenince çok pişman oluyor. Berke Noyan ise çok kıymet verdiği Hacı Mustafa’nın canına kasteden bu genci hemen öldürtmek istiyor. Ancak Hacı Mustafa, Berke Noyan’ı acele hareket etmemesi gerektiği konusunda uyarıyor ve böylece Osman’ın durumu ortaya çıkıyor.
Osman, nişanlısının Vali tarafından obadan kaçırtılması üzerine intikam almak için böyle bir işe giriştiğini anlatınca Berke Noyan çok sinirleniyor. Osman’ın nişanlısını bulmasına yardım etmek ve Valiye bir ders vermek için hep birlikte yeniden yola koyuluyorlar. Bu sırada Hacı Mustafa vefat ediyor ve Berke Noyan ile beraberindekiler, Hacı Mustafayı defnettikten kısa süre sonra hedeflerine ulaşıyorlar. Vali Kün Buga, Berke Noyan ve beraberindekiler için bir ziyafet tertip ediyor. Bu ziyafet sırasında Berke Noyan, kaçırılan Türkmen kızını soruyor ama Kün Buga, Osman’ın nişanlısı Gülbeyaz yerine başka bir Türkmen kızını çağırtıyor. Çağrılan kızın Gülbeyaz olmadığı anlaşılınca da Kün Buga her şeyi itiraf etmek zorunda kalıyor. Böylece Berke Noyan ile beraberindekiler Gülbeyaz’ın esir tüccarı Sartak’a satıldığını öğreniyorlar. Bunun üzerine Berke Noyan Kün Buga’nın yargılanmasına karar veriyor ve yargılamanın neticesinde Kün Buga idam ediliyor.
Esir tüccarı Sartak’ın eline düşen Gülbeyaz, Müslüman olduğunu tahmin ettiği Haşim adlı adamdan yardım istiyor. Bu zavallı genç kızın kendisine Haşim Baba diye hitap edip yardım istemesinden etkilenen Haşim de her şeyi göze alıp kızı kaçırıyor. Ama Taşkent’teki bir handa konakladıkları sırada Sartak ve adamları tarafından yakalanıyorlar. Gülbeyaz, Haşim Baba’yı kurtarmak için kendini tehlikeye atarak Sartak’ı tehdit ediyor. Sartak da daha fazla zarara uğramamak için Gülbeyaz’ın teklifini kabul edip Haşim Baba’yı serbest bırakıyor ve Gülbeyaz’ı da başka esir tüccarlarına satıyor. Gülbeyaz’ın götürüldüğü sırada Berke Noyan’ın Altın Ferman ve iki Moğol çerisiyle desteklediği Osman da Sartak’ı ve dolayısıyla Gülbeyaz’ı bulmak için hana geliyor. Sartak’ı bulsa da Gülbeyaz’ın yeniden satıldığını öğreniyor ve Altın Ferman yüzünden canını kaybetme tehlikesi geçiriyor. Cebe ile Oktar ise Taşkent’te yaşadıkları saldırı sırasında hayatlarını kaybediyorlar. Böylece Osman ile Haşim Baba Gülbeyaz’ı bulmak için ayrı ayrı yollara düşüyorlar.
Tüm bunlar olurken Gülbeyaz da kendisini Bağdat’ta Hâdi adında Müslüman bir tüccarın evinde buluyor. Hâdi, Gülbeyaz’ın eşi olmasını istiyor ancak nişanlı olduğunu öğrenince bundan vazgeçiyor. Böylece Gülbeyaz, bu zengin ve merhametli tüccarın evinde kalıp Osman’ın gelmesini bekliyor. Ancak zamanla her şey değişiyor. Bağdat, Moğollar tarafından istila ediliyor. Bu sırada Osman ile Haşim Baba da Bağdat’a gelip Gülbeyaz’ı buluyorlar. Altın Ferman sayesinde Hâdi ile ailesini ve halktan bazı insanları Moğolların zulmünden kurtarıyorlar. Bir süre sonra ise Osman ile Gülbeyaz obalarına dönmek için yola çıkıyorlar. Obaya varmalarına çok az bir zaman kala Gülbeyaz atından düşüp ölüyor. Osman ise bir süre önce Müslüman Moğolların başına geçen Berke Kağan’ın komutanları arasına katılıyor.