Ahmet Yılmaz Boyunağa'nın yazdığı "Altın Yapraklar" adlı kitap, dinî ve tarihî öykülerden oluşuyor. 10 yaş ve üzeri okurlara hitap eden kitapta, 10 farklı hikâye bulunuyor. Kendi içinde bölümlere ayrılan hikâyelerde; Hz. Ömer'den Selahaddin-i Eyyubi'ye, Harun Reşid'den Osman Gazi'ye kadar pek çok tarihi kişilik yer alıyor. Yazar; iyi ve kötü karakterlerin bir arada yer aldığı hikâyelerle dürüstlük, adalet, sevgi ve saygı gibi önemli konuları akıcı bir şekilde okurlara sunuyor. Kitaptaki tüm hikâyelerin başlıkları ve bazı hikâyelerin özetleri ise şöyle:
● Küçük Kızın Duası
Bağdatta yaşayan Hatem-i Asam adındaki yoksul bir adam hacca gitmek ister. Yola çıkmasını sağlayacak ve ailesine bırakabilecek kadar parası olmasa da küçük kızının desteği sayesinde eşinin ve çocuklarının rızasını alarak hacca gitmek üzere yola çıkar. Hatem yola çıktıktan bir süre sonra o devrin halifesi bir vesileyle Hatem'in evine gelir. Ailenin durumunu öğrenince onlara hem kendisi yardım eder hem başkalarını yardım etmeleri için teşvik eder. Tüm bunlar olurken bineksiz olarak hac yolculuğuna devam eden Hatem, bir vesileyle binek bulur ve şehirden gelen bir yolcudan ailesinin durumunu öğrenir. Böylece gönül rahatlığıyla haccını yapar.
● İki Mucize
● Doğru İnsan
● Akıl Akıldan Üstündür
Bir gün Harmankaya Tekfuru Kösemihal, Osman Gazi'ye bir haberci yollar. Böylece Osman Gazi'yi, Bilecik Tekfurunun bir tuzak kurarak kendisini öldürmeyi planladığından haberdar eder. Bu haberi alan Osman Gazi, yanındaki beylerle istişare ederek bir plan yapar. Nihayet planın uygulanacağı gün gelir. Osman Gazi, kendisine hazırlanan tuzağı tersine çevirerek hem düşmanının saldırısından kurtulur hem Bilecik ve Yarhisar'ı fetheder.
● Tiryaki Hasan Paşa'nın Kurnazlığı
● "Bu Elleri Cehennem Ateşi Yakmayacaktır"
Bir gün sahabeden biri biat etmek üzere Resulullah'a gelir. Ancak ağır işlerde çalıştığı için yıpranan ellerini Resulullah'a uzatmaktan çekinir ve bu durumu açıklar. Resulullah ise o sahabinin ellerini avuçlarının içine alır ve "Bu elleri cehennem ateşi yakmayacaktır" diyerek insanın elinin emeğiyle çalışıp rızkını temin etmesinin ne kadar kıymetli olduğunu beyan eder.
● Nusret Mayın Gemimiz
Mehmetçik, düşmanların boğazı geçememesi için binbir zorlukla Çanakkale Boğazı'na mayın döker. Ancak düşmanlar, ellerindeki mayın tarama gemileri ve uçaklar sayesinde mayınların yerlerini tespit edip mayınları toplarlar. Savunma bölgesi kumandalığına getirilen Cevdet Paşa bu durumu öğrenince Nusret Mayın Gemisi'nin kaptanını çağırtır ve bu gece çok gizli bir şekilde yeniden boğaza mayın dökmelerini emreder. Kaptan ve askerler gece boyu büyük bir dikkatle boğaza yeniden mayın dökerler. Boğazdaki eski mayınları toplayan ama yeni mayınlardan haberi olmayan düşmanlar, Nusret Mayın Gemisi ve cesur askerlerimiz sayesinde bozguna uğrarlar.
● Selahaddin-i Eyyubi'nin Adaleti
Fatımi Devleti'ni yıkarak yerine Eyyubiler devletini kuran Selahaddin-i Eyyubi; yiğitliği, adaleti ve cömertliğiyle tanınır. Bir gün Selahaddin-i Eyyubi'nin vezirlik makamına kadar yükselttiği bir kölesi ölür. Kölenin kimi kimsesi olmadığı için bütün mal varlığı Selahaddin-i Eyyubi'ye kalır. Ancak bir süre sonra kölenin eski efendisi ortaya çıkar ve kölesinin yıllar önce kaçtığını söyleyerek hak talebinde bulunur. Bunun üzerine Selahaddin-i Eyyubi kadıya bu meselenin hükmünü sorar. Kadı da adamın kölenin tüm malını alma hakkına sahip olduğunu söyler. Bunun üzerine Selahaddin-i Eyyubi, ölen köleden kalan tüm malları adama verir.
● Şanlı Plevne Savunması
● Hz. Ömer'in Adaleti
İslam tarihindeki ikinci halife Hz. Ömer, adaletiyle tanınır. Yanlış davranışlarda bulunan kişileri kim olduğuna bakmaksızın cezalandırır. Özellikle atadığı valiler konusunda çok hassas davranır ve halkın sözlerine önem verir. Ayrıca Resulullah'ın ailesi olan ehl-i beyte de büyük bir kıymet verir. Yazar, "Hz. Ömer'in Adaleti" başlıklı bölümde yer verdiği kimi uzun kimi kısa hikâyelerle Hz. Ömer'in bu özelliklerini gözler önüne serer.