Beyaz Kale

Beyaz Kale
Kitabın Yazarı:Orhan Pamuk Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları Yayınlandığı Yıl:1985 Sayfa Sayısı:152 ISBN:9789750826306 Kitap Puanı:7.2 / 10 | Yorum: 19

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:101,20 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.2
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Beyaz Kale - Orhan Pamuk

Kitap Türü:Yerli Romanlar, Tarihi

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Beyaz Kale Özet

17. yüzyılda İstanbul’da geçen hikâye, Venedik’ten Napoli’ye giden bir geminin, Türk gemilerince esir alınması ve gemideki 23 yaşındaki (aynı zamanda hikâyenin de anlatıcısı) Floransalı gencin esir düşmemek için kendini hekim olarak tanıtmasıyla başlar. Bu genç, esasen bilim & sanat okumuş; astronomi, matematik, fizik ve resim sanatına ilgi duymuş ancak tıp okumamıştı. İstanbul’a geldiklerinde ise genç, zindanlarda yine hekimlik yaparak insanları iyileştirmeye devam eder, Türkçe öğrenir ve bu sırada hem para kazanır hem de Paşa’nın ilgisini çekmeyi başarır. Bu sırada, Paşa’nın da basit bir sağlık sıkıntısı vardır ve bunun üzerine gencin ününü duyan Paşa da onu çağırır. Floransalı genç köle, Paşa’ya özel hazırladığı karışımlarla onu iyileştirir. Bir süre sonra, Paşa, köleyi tekrar yanına çağırır ve bu esnada köleye tıpatıp benzeyen (köle, bu adamı ilk gördüğünde onun yerinde olması gerektiğini hayal eder) ve Paşa’nın, Hoca diye çağırdığı bir adamla köleyi tanıştırır. Bunun üzerine, Paşa bir düğün düzenlemeye karar verdiğini ve düğünde kullanılacak fişeklerle ilgili de kölenin Hoca ile birlikte çalışmasını ister. Hoca ve kölenin düğüne dair yaptıkları plan başarıyla sonuçlanır. Aradan geçen belli bir süre sonra, bir gün, Paşa, köleye Müslüman olmasını emreder ve bunun aksi halinde idamına karar vereceğini açıklar. Ancak köle hiçbir şekilde dinini değiştirmeyi kabul etmez ve bunun üzerine, idam sırasında Hoca’nın belirişi ile köle kurtulur. Paşa ise oluşan durum sonrası köleyi, Hoca’ya hediye ettiğini söyler. Artık genç ve bilgili köle, Hoca’nın kölesidir. Birlikte aynı evde, çoğu zaman aynı odada ve masada geçirdikleri süre boyunca, Hoca, köleden bildiği her şeyi ona öğretmesini ister ancak bu sırada aralarında sürekli bir rekabet de söz konusudur. Köle de Hoca’dan bir şeyler öğrenir ve bu iki kişi çoğunlukla astronomi ve gezegenler üzerinde konuşurlar. Konuyla alakalı henüz çocuk yaşta olan Paşa’ya da bilgi verirler ve onu etkilemeye çalışırlar. Ancak Paşa’nın çok sevdiği hayvanlara, özellikle de aslanına duyduğu ilgi karşısında Hoca’nın da çok fazla bilgi sahibi olmadığı bu konu hakkındaki cevapları Paşa’yı etkileyebilmeyi başarır. Bundan sonra Hoca’nın hayali Paşa’nın yardımı ve desteği ile bir rasathane ya da bir bilim evi kurdurmaktır. Zaman ilerledikçe Hoca değişmeye başlar. Çevresindeki insanların bilgi bakımında yoksun ve eski kafalı olmaları Hoca’nın başka sorulara yönelmesine sebep olur. “Neden ben benim?” sorusu karşısında ise köle ile efendi arasında yazmakla başlayan yeni bir rekabet konusu açılır. Kölenin yazdıkları, daha çok kendi ülkesini ve anılarını içerirken; Hoca’nın yazıları pişmanlıklar içerir. Dolayısıyla, Hoca yazdığı her şeyi okumadan siler.

Bu sırada şehirde veba salgını yayılmaya başlamıştır. Bu durum Hoca ve köle arasındaki ilişkiyi yeniden değiştirir. Vebanın kendisine bulaşmasından aşırı derecede korkan köle karşısında, Hoca durumla ilgili kendisini daha da korkutmak ister çünkü bu durum Hoca’ya hem keyif verir hem de köleye cesaretle ilgili ders verme olanağı. İlerleyen günlerde ise köle sürekli evden kaçmayı düşünür ve sonunda Heybeliada’ya kaçar. Burada daha önceden bir şekilde biriktirdiği parası ile bir balıkçının yanında kalır. Bu süreç boyunca ise Hoca ve evde yaşadıkları hiçbir zaman aklından çıkmamış ve kimi zaman Hoca’nın öldüğüne dair düşünceler beslemiştir ta ki bir gün aniden Hoca’yı karşısında görünceye kadar. Hoca kızgın değildir köleye çünkü zaten onun nerede olduğunu ilk günden itibaren bilmektedir. Hoca, Padişahın kendilerinden vebayı durdurmalarını istemiş olduğunu ve bunun üzerine ikisinin de İstanbul’a dönerek bu iş için çalışma yapmaya başlamaları gerektiğini söyler. Bunun üzerine İstanbul’a dönen Hoca ve köle çalışmalara başlarlar ve ilk olarak da insanların evlerinden çıkmamalarını, çarşının belirli aralıklarla kapatılmasını ve Yeniçerilerin de sürekli olarak devriye gezmelerini önerirler. Bu öneri karşısında Padişah olumlu bir yaklaşım sergilerken vezir ve yardımcıları bunu mantıklı bulmazlar çünkü çarşı aynı zamanda ticaretin de yapıldığı önemli bir yerdir. Ancak Padişah’ın kesin emri üzerine, öneriler kabul edilir ve bu vakitten sonra gerçekten de vebadan ölenlerin sayısı azalmaya ve salgın sona ermeye başlar. Bu başarının üzerine Hoca, Baş müneccimliğe getirilir ve hep hayal ettiği gibi Padişahla yakın ilişkiler kurar. Artık Hoca her gün saraya gider ve Padişah’ın rüyaları ve genel konular üzerine konuşurlar. Bu sırada köle ise sürekli evdedir. Konuşmalar esnasında Hoca, Padişah’ın aptal bir delikanlı olduğunu söylemeye başlar. Bir gün, Padişah Hoca’dan düşmanları yenecek bir silah yapmasını ister. Böylece Hoca saraya daha seyrek gitmeye başlamakta, zamanını bu silahın yapımına ayırmakta, onun yerine ise saraya köle gitmeye başlamaktadır. Kölenin saray ziyaretleri ve Padişahla konuşmaları sırasında Padişah’ın hiç de aptal olmadığını düşünür ve sürekli Hoca ile benzerliklerinden bahseder. Dört yıl süren silah yapımı ise Hoca’yı dönüştürdüğü gibi köleyi de dönüştürür. Bu sırada sarayda geçirdiği vakitler sayesinde, hayattan zevk almaya başlayan ve kilo alan köle, artık ülkesini ve anılarını düşünmemektedir. Bu sırada Beyaz Kale denilen bir yeri almak için sefer düzenlenir ve Hoca’nın yaptığı silah da bu seferde kullanılacaktır. Ancak yapılan silah hem olumsuz hava koşullarına hem de seferin stratejik önemine uygun değildir. Bunun üzerine hem askerler hem de Padişah öfkelenir. Bunun üzerine Padişah, Hoca’yı çadırına çağırır ve uzun süre de oradan kimse çıkmaz. Bu esnada ise köle, Hoca’nın öldürüldüğünü düşünmeye ve sıranın kendine geleceğini düşünmeye başlar ama böyle olmaz. Sabaha karşı gelen Hoca ile köle, birbirlerinin hayatları hakkında detaylı ayrıntılarla konuşmaya başlarlar. Sonrasında ise köle ve Hoca sonunda gerçekten yer değiştirir. Elbiselerinin yanı sıra Köle, Hoca’ya yıllarca sakladığı madalyonunu ve yüzüğünü verir. Bunun üzerine Hoca yavaş yavaş ayrılır çadırdan. Yer değiştirmelerinden sonra Padişah ile bir iki kere daha görüşen köle, Padişah’ın baştan beri kitapları, takvimleri ve kehanetleri kölenin yazdığını bildiğini fark eder. Bunun üzerine, köle de öldürülme korkusundan yavaş yavaş sarayı ve görevi bırakır.

Aradan geçen yıllar boyunca, Gebze’ye giden köle; para biriktirir, bir ev satın alır, yaşlanır, evlenir ve dört çocuk sahibi olur. Ancak ne yaşadıklarını ne de Hoca’yı asla unutamaz. Köle’nin evine ise bir gün yaşlı bir adam gelir ve köleye yaşadıklarını anlatır. Bu durum köleye yeniden yazması gerektiğini hatırlatır. Bunun üzerine Hoca’yla geçirdiği günleri anlatan kitabını bitirmeye karar verir. Başka bir gün İstanbul’dan kendi evine doğru gelen bir atlı görür. Gelen kişi köleye, Hoca’nın kendisini gönderdiğini, geçen zaman süresince Hoca’nın bir yığın kitap yazdığını, zengin olduğunu ve hatta kölenin boşanan nişanlısı ile evlendiğini ve onların evlerine taşındığını anlatır. Yeni yazdığı kitabının adını ise “Orada Tanıdığım Bir Türk” olduğunu söyler. Bunun üzerine köle de Hoca ile ilgili bir kitap yazdığını söyler ve gelen kişi bu kitabı okumaya başlar ve bitirir. Okuma sırasında adam şaşkın ifadelere bürünür ve köle de bunun çoktan farkındadır.

Orhan Pamuk’un Beyaz Kale Romanının, salt kurgudan ziyade felsefi varoluş sorunlarına da değinebileceğini gösteren kitap, kafkaesk tarzına sahip olan kurgusunun okuyucu tarafından daha çok okunması istencini uyandırıyor. Doğu- Batı’nın bitmek bilmeyen diyalektiğinde ise, bilginin/bilme ediminin, ontolojik anlamda sorgulamasını da içermektedir kitap. İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü bir şekilde kutsayan kitap, bilginin vatanını da çizmektedir. Roman, ancak, yine de insanın apriorik olarak sahip olduğu yarar sağlama dürtüsü kimi zaman bilginin/öğrenmenin yerine geçebileceğini de gösteriyor. Kitap akışında, çoğu zaman, kimin kim olduğunu kestirmek çok da kolay olmuyor. Dönüşen ilişkiler yanı sıra birbirleri olmaya başlayan iki ana karakter, bu tadına doyum olmayan karmaşanın fitilini ateşleyen başlıca sebep. Ayrıca, kurgudaki karakterler ve mekân/zaman detayları okuyucuda “Acaba bu romanda anlatılanlar gerçekten yaşandı mı?” sorusunu akıllara getiriyor. Bu soru da kitapta kullanılan her türlü malzeme arasında bağlamsal ilişkilerin ne denli kuvvetli olduğunun bir göstergesini oluşturuyor. Kitabın/romanın özgünlüğü açısından bakıldığında ise bazı detaylarda Da Vinc’nin hayaletinin ortaya çıktığı ve bu güçlü benzerliklerin kitabın özgünlüğünü az da olsa örtmekte olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Beyaz Kale Soruları ve Cevapları

beyaz kale kimin eseri?

Beyaz Kale günümüz Türk edebiyatının en öenmli yazarlarından bir tanesi kabul edilen Orhan Pamuk'un eseridir.

Beyaz Kale Yorumları

orhan pamukun ne kadar mükemmel bir yazar olduğunun bir örneği beyaz kale romanı mutlaka okumalısınız

25-05-2016 23:54

hep orhan pamuk okumak isterdim benim adım kırmızıyı okudum birşey anlamadım dili çok ağır geldi şimdi beyaz kale kitabını okudum çok beğendim orhan pamukun diğer kitaplarını da okumak istiyorum

17-10-2016 18:58

bu adamın yazdığı kitaplardan hiçbirşey anlamıyorum bende sorun sanırım şimdiye kadar okuduğum hiçbir romanını beğenmedim ama adamı herkes beğeniyor

14-11-2016 21:36

mükemmel bir roman inanılmaz bilgiler var boşa yazılmış gibi değil çok beğendim

22-11-2016 09:33

cox gozel yazar.menim adim kirmizi romanini oxudum.cox beyendim.

15-01-2017 20:19

kitap çok uzun bana kısa beyaz kale kitap özeti lazım yardımcı olur musunuz

22-02-2017 19:29

orhan pamukun en güzel romanlarından bir tanesi

08-04-2017 22:46

orhan pamukun kitaplarının dili çok ağır oluyor biraz daha sade yazsa çok daha fazla okunur

11-06-2017 22:11

mükemmel bir roman ama dili çok ağır okurken zorluyor

04-09-2017 18:51

kitabi anlamak biraz zor olsada mukemmel dili ve kurgusuyla cok etkileyici bir kitap. ayni zamanda tarihi ve felsefik yonleri de var. orhan pamuk cok basarili gercekten.

11-09-2017 21:06

hiç güzel değil

29-11-2017 21:51

çok güzel bir kitap 3 defa okuyup bitirdim kesinlikle harika

10-02-2018 13:57

orhan pamuku sevmem ama beyaz kale çok güzel bir kitap olmuş okuyucuyu sürüklüyor sıkılmadan okudum ve beğendim buradaki özet de güzel olmuş

07-06-2019 17:42

orhan pamukun yaptıkları ortada iken öğretmenlerin hala beyaz kale özet ödevi vermesini anlamıyorum biz bu adamın kitaplarını neden okumak zorunda bırakılıyoruz

06-12-2019 12:21

bugün sınavda çıktı soruları yazayım da sizin de işiniz görünsün kimin eseri diye sordu o zaten kolay türü nedir diye sordu ondan sonra karakterlerden bir kaçını sordu ana fikrini yazın dedi ana kahraman kimdir diye sordu hepsi kolaydı okursanız kolay cevaplarsınız ben yüksek puan bekliyorum

07-03-2022 14:38

bana kitabın karakterleri lazım kısa kısa yazmamızı istedi hoca

16-06-2022 12:23

güzel romandı adam ile ne alıp veremedikleri var anlamıyorum gayet güzel yazıyor

02-12-2022 11:51

hikayenin gerçek olaylarla ilgisi var mı okurken hep onu merak ettim anlatım çok güzeldi

01-06-2023 21:41

orhan pamukun kitapları okunmuyor yavaş bir anlatımı var bayıyor

09-12-2023 20:44

Öteki Renkler Saf ve Düşünceli Romancı Veba Geceleri Babamın Bavulu Gizli Yüz Yeni Hayat Cevdet Bey ve Oğulları İstanbul - Hatıralar ve Şehir Sessiz Ev Kar Beyaz Kale Kırmızı Saçlı Kadın Kara Kitap Masumiyet Müzesi Kafamda Bir Tuhaflık Benim Adım Kırmızı Ben Bir Ağacım en iyi kitaplar yeni çıkan kitaplar en çok satan kitaplar okunması gereken kitaplar en çok okunan kitaplar 100 temel eser bedava kitap editör ol kitap bağışı Gün Olur Asra Bedel Tutunamayanlar Acımak Camdaki Kız 1984 Hayvan Çiftliği Sokrates'in Savunması Uzun Hikaye Alice Harikalar Diyarında Haritada Kaybolmak Kraliçeyi Kurtarmak İçimdeki Müzik Çalıkuşu Çocuk Kalbi Küçük Kara Balık İntibah Bülbülü Öldürmek Beyaz Zambaklar Ülkesinde Don Kişot Sineklerin Tanrısı Toprak Ana İnce Memed Satranç İki Şehrin Hikayesi Vadideki Zambak İçimizdeki Şeytan Sergüzeşt Beyaz Gemi Araba Sevdası Yaban İnsan Ne İle Yaşar Küçük Prens Dönüşüm Beyaz Diş Saatleri Ayarlama Enstitüsü Fareler ve İnsanlar Sol Ayağım Suç ve Ceza Sefiller Simyacı Şeker Portakalı Kürk Mantolu Madonna Pembe İncili Kaftan Esir Şehrin İnsanları Üç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik Yeraltından Notlar Sait Faik Seçme Hikayeler Rüzgarı Dizginleyen Çocuk Sabahattin Ali Bütün Öyküleri Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu Ahmet Ümit Ahmet Batman Ayşe Kulin İskender Pala Canan Tan Dostoyevski Elif Şafak Jojo Moyes Kahraman Tazeoğlu Memduh Şevket Esendal Orhan Kemal Peyami Safa Sabahattin Ali Sarah Jio Tarık Buğra Victor Hugo Zülfü Livaneli Çocuk Kitapları Romantik Aşk Kitapları Erotik Kitaplar Öykü Hikaye Kitapları Yabancı Romanlar Tarihi Kitaplar Yerli Romanlar Macera Kitapları Fantastik Kitaplar Polisiye Kitaplar Korku Kitapları Gizem Kitapları Komik Kitaplar Bilim Kurgu Kitapları Gerilim Kitapları Kişisel Gelişim Kitapları Psikoloji Kitapları Felsefe Kitapları Din / Tasavvuf Kitapları Şiir Kitapları Kadın Erkek İlişkisi Politik Kitaplar Tiyatro & Oyun Kitapları Günlük Anı Kitapları Biyografi Kitapları Deneme Kitapları Beslenme Diyet Kitapları