Merhaba Söğüt

Merhaba Söğüt - Yavuz Bahadıroğlu

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.8)	Editör (6)
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Merhaba Söğüt Özet

Kayı Boyu aşiretinin lideri Gündüz Bey, bir gün ava çıktığında işler yolunda gitmez. Hiçbir şey yakalayamamış olmanın verdiği sinirle, küçük bir tavşanın peşine düşer. Bu minik tavşan, koca aşiret reisini peşinden dağlara doğru sürükler. Tavşanın neredeyse kendisi ile alay ettiğini düşünen Gündüz Bey hayvanı avlamaktan vazgeçer. O sırada kayalıkların arasından yankılanan bir ses duyar. Kendisine adı ile seslenen bu sesin sahibini bir türlü göremez, hatta bunun bir şaka olduğunu düşünür. Karşılıklı konuşmalar sonunda kendisi ile konuşan şahsın Semerkant’ta yaşayan, ulu bir kişilik olan “Kaya Şeyhi” olduğunu öğrenir. Kaya Şeyhinin Gündüz Bey’ e tek bir söylemi vardır :

- Ertuğrul’ a iyi bak Gündüz Bey. İleride büyük bir İslam devletinin temellerini atacaktır.

İslam dinine, ahilik teşkilatına sıkı sıkıya bağlı olan Kayı aşireti reisi Gündüz Bey aklında bu sesle beraber çadırlarının konduğu alana geri döner. Böyle mübarek kişilerin daha önce de çeşitli yollarla geleceğe dair müjdeli haberler gönderdiğini hatırlar. Dört erkek evlat sahibi olan Gündüz Bey, üçüncü oğul olarak dünyaya gözlerini açan Ertuğrul’ a başka bir gözle bakmaya başlar.

O sesten önce, sadece küçük oğlu olarak baktığı Ertuğrul’ un aslında ne kadar serpilip büyüdüğünü fark eder. Daha şimdiden oynadığı arkadaşlarının arasında liderlik sıfatıyla, bütün oyunu yönetmektedir. Gündüz Bey’ in tek isteği konar – göçer yaşamı geride bırakıp, kendilerine ait bir yurt edinmektir. Böyle bir haber geldiğine göre, bu isteği gerçekleştirmeye kendi ömrünün yetmeyeceğini düşünür. Oğulları arasından, ağabeyleri önünde dururken Ertuğrul’ un nasıl Bey olacağını aklı kesmez ve bu durumu zamana bırakmaya karar verir.

Gündüz Bey bu durumu ne kadar zamana bırakmayı düşünse de, o günden sonra oğlu Ertuğrul’ a “ Bey “ sıfatını da ilave ederek onu “ Ertuğrul Bey” diye çağırmaya başlar.

Ertuğrul gençliğinin en verimli çağlarında, gönlünü Gülaçtı adındaki, kendi aşiretlerine mensup bir kıza kaptırır. Hiç kimselere açamadığı bu duygularını, annesi Bey Ana anlar ve bir göç sırasında adetlere uygun olarak kızı annesinden ister.

Kendi içlerinde birbirlerine çok bağlı olan Kayı aşireti, aynı zamanda liderlerine de gönülden bağlıdır. Onların da içinde, verimli arazilere sahip topraklarda, temelli yaşayabilecekleri, evim diyebilecekleri, bir yurt tutma arzusu vardır.

Göç etmelerinin önemli diğer nedeni ise Mongol adını verdikleri Moğol baskınlarıdır. Bir yandan Mongol’ la savaşan aşiret diğer yandan, kendileri gibi olan diğer Müslüman kollarla savaşmaktadır. Bunun nedeni ise Kayı Boyunun sahip olduğu birlik ve beraberliği kıskanmak ve araya fitne sokmaktır.

Yurt tutma yolunda giderken, bir göç sırasında Gündüz Bey vefat eder. Reislik vasiyeti olarak, başa Ertuğrul’ un geçmesini söyler. Bu söylem boy içinde ayrılıklara sebebiyet verir. Diğer aşiretlerin Kayı Boyu’ na soktuğu fitneciler yüzünden iki ağabeyi, ileriye gitmek yerine ilk topraklarına dönmeyi teklif eder. Ertuğrul ise babasının izinden giderek Anadolu topraklarında yurt tutmak ister.

Uzun görüşmeler neticesinde iki ağabeyi, Mongol baskınlarını da göze alarak kendilerine katılan büyük çoğunluk ile geri döner. En küçük kardeşi ile beraberlik yemini eden Ertuğrul, kendisi ile gelmek isteyenlerle beraber ilerlemeye devam eder.

O dönem Anadolu’ da hüküm süren Selçuklu’ ları kendisine dindaş gören Ertuğrul Bey, Müslümanlık adına Bizanslılar’ da dahil olmak üzere pek çok beylik ile savaşır. Gösterdiği üstün başarılar sonucunda Selçuklu Sultan’ ı kendisine yurt edinebileceği Söğüt’ ü gösterir. O günden sonra Söğüt, Kayı Boy’ u aşiretinin vatanı olur.

Bir gün Kaya Şeyhi tekrardan aşiret içlerine sesini duyurur. Bu sefer söylediği cümle Ertuğrul’ a yöneliktir.

- Ertuğrul’ dan sonra Osman’ ı kendinize bey yapın. Ardından sorgusuz sualsiz gidin…

Ülke ve dönem fark etmeksizin tarihi anlatan romanları çok severim. Fakat “ tarihi sevdiren adam “ diye bilinen Yavuz Bahadıroğlu ile Merhaba Söğüt kitabıyla tanıştım. Diğer eserlerindeki anlatım tarzını bilemiyorum fakat Ertuğrul Gazi - Merhaba Söğüt’teki dili beni çok çekmedi. Bölümleri birbirinden kopuk buldum.

Gelişmeleri olaylar eşliğinde okuyamıyorsunuz, daha çok kişilerin kendi iç dünyaları ile yaptığı konuşmalar sayesinde anlamaya çalışıyorsunuz. Mesela Gündüz Bey’ in ölümünün gerçekleştiğini, karakterlerden birinin iç sesinden öğrendim.

Hatta iç ses konuşmalarına fazlası ile yer verilmişti. Kitap daha çok durumlar üzerine birkaç monolog olarak geçiyor. Benim tercihim olay örgüsünün daha yoğun olması. Dil olarak aslında anlaşılır fakat bazı kelimelerde şu anki Türkçe ile tekrar okuduğumu söyleyebilirim.

Yazara, diline, yazım tarzına aşina olanların severek okuyacağı bir yapıt olduğunu düşünüyorum.

Yazan: Betül PALACI

Merhaba Söğüt Soruları ve Cevapları

Merhaba Söğüt Yorumları