Shakespeare girişi birinci dükün sarayında başlatır. İlk sahnede Efes dükünün ülkesine gelen Sirakuzalı bir tüccarı Aegeon ülkenin kurallarına karşı geldiği için yargılanmaktadır. Bunun sonunda idam edileceğine karar veririlir. Ardında Dükün sorması üzerine Tüccar neden o ülkeye geldiğini anlatmaya başlar.
Çok eskiden severek evlendiği bir karısı varmış çok fazla ticaret ettiği için karısından çoğu zaman ayrıymış fakat karısı buna dayamayıp yanına gelmek istemiş. Biraz zaman geçtikten sonra karısı ikiz çocuğa hamile kalmış. Bu onları çok sevindiren bir habermiş. Doğum yaptıktan sonra çocuklarının ikisine de Antipholus adını vermişler. Kadın bir süre sonra memleketlerine dönmek istemiş tüccar karısını kıramamış ve bu teklifi kabul etmiş. O zamanlar yaşadıkları ülkede tüccarın karısı ile birlikte ikiz doğuran bir kadın varmış çok fakir olduğu için bu ikiz çocukları onlara hizmet etmesi için vermiş.
Daha sonra Tüccar ve karısı o ikiz çocukları da alarak kendi doğdukları şehre gitmeye karar veriyorlar. Seyahat başladıktan bir süre sonra büyük bir fırtına çıkıyor. Sonradan doğan bebeğe daha düşkün olan Tüccarın karısı onu ve diğer ikizlerden birini denizcilerin kullandıkları direğe bağlıyor ve diğer ikizleri de kendi bağladığını söylüyor Sirakuzlu tüccar. Akıntı onları sürüklemesi sonucunda sert bir kayaya çarpıyorlar ve gemi ikiye ayrılıyor. Aile böylelikle birbirlerinin izini kaybediyorlar. Şans eseri adam, oğlu ve uşak kurtarılıyor. Yıllar geçtikten sonra oğlu ve uşağı kardeşlerini bulmak istediklerini söyleyerek diyar diyar dolaşmaya başlıyorlar ve en sonunda efese geliyor.
Bu olayı duyan ülkenin dükü adamın durumuna gerçekten üzüldüğünü ama ülkesinin kurallarına karşı gelemeyeceğini söyleyerek ona idamdan kurtulmasının tek yolunun kefareti olan bin markın ödenmesi olduğunu ifade ediyor ardından ona bunun için bir günü olduğunu söylüyor.
Ardından hikâyenin diğer kahramanlarına dönüyoruz. Efes ülkesine yeni gelen Sirakuzalı Antipholus ve Sirakuzalı Dromi bir tüccardan aldıkları parayı paylaşarak şehri keşfetmek için birbirlerinde ayrılıyorlar. Kısa bir gezintiden sonra Sirakuzalı Antipholus uşağı olduğunu düşündüğü Efesli dromiyi görerek ona nasıl bu kadar hızlı gelebildiğini soruyor. Efesli Dromi başka bir konu açarak ona eşinden bahsetmeye başlıyor ve adamın aklı giderek karışmaya başlıyor. Efesli Dromiye verdiği paraları sorunca bu sefer adamın yaşadığı durumun aynısını Dromi yaşıyor. Bu karışıklığın ardından Sirakuzalı Antipholus yaverinden ayrılıyor. Biraz etrafı gezip dolaştıktan sonra bir hana giriyor. Orada gerçek uşağı Sirakuzalı Antipholusu görüyor. Biraz önceki davranışlarına anlam veremediğini, ne anlatmak istediğini soruyor. Bundan haberi olmayan Sirakuzalı Dromi şaşkınlık içinde kalıyor. Onlar bu karmaşıklığı çözmeye çalıştıkları sırada Efesli Antipholus'un eşi Adriana ve kız kardeşi Luciana Sirakuzalı Antipholus ve hizmetlisini handa görüp eve dönmeleri için onları ikna etmeye çalışıyor. Etrafındaki garipliklere anlam veremeyen Sirakuzalı Antipholus bu karmaşıklığı çözene kadar kadının söylediği eve gitmeye karar veriyor ve uşağı ile evin yolunu tutuyorlar. Eve varınca Luciana Sirakuzalı Antipholus’u yemek yemeye davet ediyor ve Efesli Dromi'yi kapıya bekçi olarak bırakıyorlar.
Ardından bir diğer sahneye geçiyoruz ve kitabın bu bölümünde adeta kafa karışıklığı. Sırası; Efesli Antipholus ve Efesli Dromi'ye geliyor. Efesli Dromi Efesli Antipholus'a karısının ona iletmesini istediklerini söylüyor ve önce ki sefer neden garip davrandığını soruyor. Bundan haberi olmayan Efesli Antipholus yine bir kafa karışıklığı yaşıyor. Bir süre sonra bunu göz ardı ederek karısı ile barışmak istediğini ona söylüyor.
Karısına bir hediye almak isteyen adam yanına Efesli Dromi'yi ve bir kuyumcuyu alarak evinin yolunu tutar. Kapıda nöbet tutan Dromi onları içeri almaz. Bunların üzerine çok sinirlenen Efesli Antipholus geceyi başka bir yerde geçirir.
Ardından odağımızı evin içerisinde yaşananlara çeviriyoruz. Sirakuzalı Antipholus evde geçirdiği süre boyunca Luciana'ya aşık oluyor ve bunu onunla paylaşıyor. Bu durum Luciana'yı çok sinirlendirmekle kalmayıp aynı zamanda büyük bir şaşkınlığa da uğratıyor. Asıl ilgi göstermesi gereken kişinin kız kardeşi yani eşi olduğunu söyleyerek ona karşı tepkisini ortaya koyuyor. Sirakuzalı Antipholus Adriana ile hiçbir ilgisi olmadığını söylese de onu inandıramıyor… Ardından evden ayrılıyorlar.
Sirakuzalı Antipholus yolda yürüken Kuyumcu bir kadın Sirakuzalı Antipholus'a Efesli Antipholus'un karısı için yaptırdığı kolyeyi teslim ediyor. Bunun üzerine adamın bugün yaşadığı karışıklıklar dayanılmaz bir hal alıyor ve kolyeyi de alarak bu ülkeden ayrılmayı planlıyor. Uşağını, limana onları için gemi bulması için gönderiyor. Kolyeyi teslim etmemenin mutluluğu ile alacağı parayı düşünen kuyumcu kadın bunun hayalini kurarken tüccar bir arkadaşının paraya ihtiyacı oluyor ve ondan borç istiyor. Bunun üzerine kadın hemen tüccara yeni bir kolye teslim ettiğini, gelen paradan ona borç verebileceğini açıklıyor. Tam o sırada kuyumcunun kolyeyi teslim etmesini bekleyen Efesli Antiphlous kuyumcudan kolyeyi istiyor. Kolyeyi ona verdiğini söylemesi üzerine dolandırıldığını düşünüyor ve kadına parayı vermiyor. Buna dayanamayan kadın polis çağırıyor ve iki tarafta istediklerini alamadıklarından şikâyetçi oluyorlar.
Kuyumcunun lehine birkaç kişi şahitlik yapınca Efesli Antipholus tutuklanıyor . Sirakuzalı Dromi bu durumu görüp yanına gidiyor. Efesli Antipholus serbest bırakılması için evden para alıp getirmesini ve kefaretini ödemesini istiyor uşağından. Aklı karışan Dromi bunu sorgulasa da efendisinin sözünden çıkmamak için ne söylediyse harfi harfine yerine getiriyor. Hemen Adrianaya giderek efendisini esir aldıklarını ve hapisten çıkabilmesi için para gerektiğini ifade ediyor. Parayı alan Dromi hemen yola koyuluyor ama yolda Sirakuzalı Antipholusa rast geliyor ve hapisten çıktığın görerek şaşkına dönüyor ve onun peşine takılarak gezmeye başlıyor. Bir hana giriyorlar o sırada bir fahişe yanların gelerek Antipholusun ona bir kolye sözünün olduğunu söylüyor. Adam bu kadının hayatında bir defa gördüğünü ve onu tanımadığını söyleyerek onu reddediyor ve kadın ısrar etmeye başlayınca ona kızarak başından atıyor. Bunun üzerine fahişe çözümü adamın karısına gidip yüzüğünü çaldığını söylemekte buluyor.
Bu olaydan sonra sıra yeniden Efesli dromiye geliyor. Hapishaneye giderek Efesli Antipholusu bulup ona istediği ipi bulduğunu söylüyor. Serbest bırakılması için istediği parayla ip aldığını düşünen Antipholus ona çok kızar ve parayı ne yaptığını sorar paradan haberinin olmadığını anlayan Antipholus iyice küplere binmiştir.
Evde bir süre vakit geçirdikten sonra eşinin getirmek isteyen Adriana yanına özel eğitimci olan Pinch’i de alarak hapishaneye doğru yola çıkarlar. Hapisaneye vardıklarında Efesli Antpholus onlara anında parayı sorar ve Adriana parayı Dromiye verdiğini söylemesinden sonra gariplikler içinden çıkılamaz bir hale almıştır. Bunların üzerine eğitimci Efesli Antipholusu şeytanın ele geçirdiğini düşünerek bağlarlar. Ardından Sirakuzalı Antipholus ve Sirakuzalı dromi bir anda kapıda belirirler. Oradaki insanlar kendini çözdüğünü düşünerek iyice ürkerler ve çığlık atarlar. Ardından Antipholus ve Sirakuzalı dromi orayı terk eder…
Herkes olan olayları çözmeye çalışırken kuyumcu kadın borç vereceği tüccarla konuşmaktadır. O sırada yanlarından Sirakuzalı Antipholus ve Sirakuzalı Dromi geçmektedir. Adamı görünce ona hakaret etmeye başlar ve kavgaya tutuşurlar. O sırada Adriana gelir ve onlara bir şey yapmaması için tüccar adama yalvarmaya başlar. Yaşananlar üzerine neye uğradığını şaşıran Sirakuzalı Antipholus ve Sirakuzalı Dromiyi bu fırsattan istifade yakındaki bir manastıra saklanırlar. Bunun üzerine Adriana da manastıra girer ve başrahibeyi görür görmez ona manastıra giren iki kişiyi aradığını söyler ama başrahibe oraya sığınan kimseyi veremeyeceğini söyleyerek Adrianayı hayal kırıklığına uğratır. Adriana çok ısrar etse de istediğini elde edemez ve Dük ile bunu konuşmaya karar verir. O sırada bütün ülke idam edilecek Sirakuzalı tüccarı konuşuyordur. Bu karmaşık ortamdan sıyrılan Adriana dükü yanına gederek ona bütün yaşananları tek tek anlatmasının ardından ondan yardım ister.
Dük Efesli Antipholus ülkesi için savaşan eski bir asker olduğun bildiği için bu konu hemen dikkatini çekiyor ve Başrahibeyi çağırması için askerlerini bunun için görevlendiriyor. Tam o anda bağırış çağırışlarla birlikte içeri Efesli Antipholus ve Efesli dromi giriyor. Dükten kendi suçsuzluğunu kanıtlaması için yardım dileniyor. Efesli Antipholus ve Efesli dromi’yi gören Sirakuzalı tüccar gelenlerin onun oğlu olduğunu kendini kurtaracak parayı onu verebileceğini ifade ediyor. Herkes hep bir ağızdan konuşmaya devam ederken Dük onları susturuyor ve sözü Efesli Antipholusa veiyor. Adam başından geçenleri şöyle anlatıyor. ‘’Kuyumcu benimle birlikteydi. Zincir kolyeyi almak için yanımdan ayrıldı. Ben yemek yerken o da kolyeyi kirpi hanına getirmek için söz verdi. Gelmeyince bende onu aramaya gittim sonra zincir kolyeyi ondan aldığıma ve onda olmadığına yemin etti.’’ Bunu duyan kuyumcu şahitleri olduğunu ve bir çok kişinin zinciri onun boynundan gördüklerinei ifade etti. Hepsi birbiri ile çekişmeye devam edip duruyordu ve dük ne yapacağını bilemez bir hale gelmişti. Bunlara ek olarak Efesli Antipholus iki yerde aynı andan olmayacağını ve o arada handa olduğunu söyleyerek kendini savunmaya devam etti. Karmaşa sürerken dükün görevlendirdiği askerler, başrahibe, Sirakuzalı Antipholus ve Sirakuzalı Dromi’nin içeri girmesiyle ve herkes şok içinde kalır çünkü iki tane Antipholus ve iki tane Dromi vardır. Ardından bu karmaşıklığı çözen Sirakuzalı tüccar olur. Baş rahibeye bakınca yıllar önce kaybettiği karısı Aemelia olduğunu anlar ve sır perdesi aralanır. Kazadan sonra ailenin yarısı efes ülkesinde kalmış diğer yarısı Sirakuza ülkesine sürüklenmiştir. Aemelia sırada söz alarak kazadan sonra iki çocuğun da elinden alındığını söyler. Ardından tüccar adamın fidyesi ödenir ve aile mutlu bir şekilde yaşamlarına devam ederler.
DEĞERLENDİRME:
Kitaba ilk başladığında gerçekten biraz kafamın karıştığını itiraf etmeliyim. Hikâyeye kendimi kaptırdıkça bu karmaşıklık giderek azaldı benim için.
Kitabın yanlışlıklar komedyası ya da orijinal ismi olan yanılgılar komedyası isminin hakkını verdiğini düşünüyorum. Belli ki sadece adıyla kalmayıp bu karmaşıklığın seyirciye ve okurun zihnine de sirayet etmesini istemiş Shakespeare.
Ama bu karmaşıklık eserin ortalarına doğru geldiğimde sabırsız bir okur olmamdan dolayı beni biraz sıktı diyebilirim. Karmaşıklığın bir an önce bitmesini ve bütün gerçeklerin ortaya bir an önce çıkmasını istedim. Olaylar tamamen çözüldükten sonra da biraz çabuk bittiğini düşündüm. Bu karmaşıklıktan sonra biraz daha onların hayatlarına dâhil olmak ve daha çok detay elde etmek isterdim onların hakkında. Diğer yandan bu kısa bitirişin tiyatro eseri olmasının büyük bir payı olduğunu da düşünüyorum.
Genel olarak kitap hakkında konuşmam gerekirsen Shakespeare’in ilk eseri olmasına rağmen başarılı bir yazım sergilemesi ileride ne kadar başarılı bir yazar olacağının sinyallerinin vermiş gibi duruyor. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu siz benim gibi sabırsız bir okur değilseniz ve daha fazla sabır gösterirseniz daha çok eğlenebilirsiniz.
Yazan: Suheda Andıç
Yanlışlıklar Komedyası Soruları ve Cevapları
Yanlışlıklar Komedyası kimin eseri?
Shakespeare
Yanlışlıklar Komedyası türü nedir?
Tiyatro & Oyun
Yanlışlıklar Komedyası kaç sayfa?
104
Yanlışlıklar Komedyası Yorumları
tiyatroda bu oyunu sergileyeceğiz bana göre shakespearenin en kötü oyunu farklı birşey denemiş olmamış yada yakışmamış demek daha doğru olur
24-03-2022 13:21
tiyatro dışında eserin türü ne dram mı?
23-12-2022 15:34
kızım tiyatroda oynayacak o yüzden okudum hiçbirşey anlamadım
25-05-2023 13:34
tiyatro metni çok kısaydı umarım kitap da öyle değildir