Hatice Kübra Tongar, Allah'ı Arayan Çocuk adlı kitabında hasta olan annesine iyi gelecek ilacı sormak için Allah'ı Arayan küçük bir çocuğun hikayesini anlatmıştır.
Hasta annesinin ateşini kim düşürebilir? Bir itfaiyeci mi? Yoksa mikropları hapse atmak için bir polis mi gerekli? Ya da bir tamirci annesinin tüm yaralarını onarabilir mi? Sahi hastalara şifa veren hangisi olabilir?
Havalar oldukça ısınmış ve yaz gelmiştir fakat küçük çocuğun hasta olan annesi bir türlü iyileşememiştir.
Çocuk dışarısının artık soğuk olmadığını, her yerin aydınlık olduğunu ve dışarıda çok güzel bir bahar havası olmasına rağmen annesinin hala hasta olmasına çok üzülmektedir. Bunun haksızlık olduğunu yaz geldiğinde bütün hastalıkların bitmesi gerektiğini düşünür.
Bir gün küçük çocuk bahçede oyun oynayan diğer çocukları izlerken mikropların kış ayını sevdiğini, yaz ayının geldiğini annesine gösterirse iyileşebileceğini düşünerek sevinçle annesinin yanına gider fakat annesi ayağa bile kalkamayacak kadar halsiz bir şekilde yatağında yatmaktadır. Küçük çocuk, annesine yaz mevsiminin geldiğini gösterebilmek için resim defterini ve boyalarını almış; ağaçların, çiçeklerin, güneşin olduğu bir resim yapmıştır. Ne yazık ki bu bile annesini iyileştirmeye yetmemiştir.
Küçük çocuk annesini iyileştirmenin başka bir yolu olup olmadığını düşünür. İlk önce aklından itfaiyeyi aramak geçer. İtfaiyeyi arayarak annesinin ateşini düşürmelerini istese, polisi arayıp hastalığı hapse atmalarını istese ya da bir tamirci çağırıp hastalığı tamir mi ettirse? Tüm bunları düşünürken aklında annesini muayene etmek için gelen doktor amcanın ona Allah'tan bahsedip "hastalıkların çaresi Allah'tadır" sözü cereyan eder ve sonra çözümün ne itfaiye ne polis ne de tamirci de olduğunu anlayarak çözümün Allah'ı aramakta olduğunu düşünür. Ama bilmez ki Allah nerede oturur? Telefonu var mıdır? O'na nasıl ulaşır? Bu soruların cevaplarını öğrenmek için merakla dedesinin yanına gider, dedesine; Allah nerede oturur? diye sorar. Dedesi; torununa
Allah'ın tek bir yerinin olmadığını, O'nun yerinin her yer olduğunu söyler.
Küçük çocuk aklı karışmış bir halde Allah'ı aramaya başlar. Önce başını göğe kaldırarak, güneşin hem uzayda hem dünya da hem yerde hem gökte olduğunu düşünerek onun Allah olduğunu inanır. Güneşe sorar fakat güneşten "tatlı çocuk bu nasıl soru böyle hiç güneş Allah olur mu?" diye bir cevap alır. Güneş; küçük çocuğa Allah'ın nerede olduğunu bilmediğini fakat bildiği bir şey varsa Allah'ın büyüklüğünün her şeyden, herkesten daha büyük olduğunu söyler. Küçük çocuğun aklı karışır, güneşten daha büyük ne olduğunu düşündüğü sırada bir ses duyar. Bu ses yerde ki papatyanın sesidir. Papatya, çocuğa güneş ile konuşmasını ve Allah'ı aradığını duyduğunu söyler. Sevimli papatya; Allah'ın nerede olduğunu bilmediğini fakat bildiği bir şeyin olduğunu söyler. Küçük çocuk bu duruma sevinçten kalbi duracak kadar çok heyecanlanır. Papatya; çocuğa, "Allah o kadar güzel ki hiçbir şey güzel değil O'nun kadar" cevabını verir.
Küçük çocuk kararlıdır, Allah'ı bulup annesinin ilacının ne olacağını sormak ister. Tüm aklına getirdiği güzel şeylere karşılık papatya bunların hiçbirinin Allah olmadığını söyler. Küçük çocuk çaresizlik içindedir ve üzgündür. Oysaki derdinin çaresinin Allah 'ta olduğunu bilir.
Daha sonra son bir çare olarak umudunu gökkuşağında arar fakat gökkuşağının şaşkınlığıyla birlikte ondan da olumsuz cevap alan çocuk akşam olup eve döneceği vakitte kendini bir hayalin içinde bulur. Annesiyle gülüp, eğlendiği, oyunlar oynadığı bir hayalin içindedir.
Küçük çocuk; yavaş adımlarla hem yorgun hem üzgün ve Allah'ı bulamadan mutsuz bir şekilde eve dönmeye karar verir. Keşke Allah'ı bulabilseydim düşüncesiyle yol alan çocuğun içi bir anda ısınıverir.
Döndüğünde, annesinin iyileştiğini ve kapının önünde onu beklediğini gören çocuk şaşırır, nasıl olmuşta annesi iyileşmiştir. Oysaki o Allah'ı bulamamıştır. Tam da bu sırada aksakallı dedesi gelerek; torununa "Evlat, Allah'ı uzaklarda arama! Allah ne gökyüzünde ne bahçede ne de bulutta... Sen O'nu göremesen de O hep senin yanında" cevabını verir.
Hatice Kübra Tongar; Allah'ı Arayan Çocuk adlı kitabında görsele oldukça fazla yer vermiştir. Bunun çocukların dikkatini çok daha fazla çekebilecek bir unsur olduğunu düşünüyorum. Oldukça eğlenceli ve karşılıklı diyaloglar halinde ilerleyen bir anlatımı var. Çocukların keyifle okuyabilecekleri bir kitap. Ebeveynlere tavsiye ederim.
Yazan: Sebiha Akkaya
Allah’ı Arayan Çocuk Soruları ve Cevapları
Allah’ı Arayan Çocuk kimin eseri?
Hatice Kübra Tongar
Allah’ı Arayan Çocuk türü nedir?
Çocuk Kitapları, Din / Tasavvuf
Allah’ı Arayan Çocuk kaç sayfa?
36
Allah’ı Arayan Çocuk Yorumları
çok güzel bir çocuk kitabı ❣
25-01-2018 22:57
göz boyama için yazılmış bir kitap benim için hayal kırıklığı
30-01-2019 19:23
çocuklara din sevgisi aşılayabilmek için faydalı bir kitap olmuş tavsiye ederim
17-02-2020 21:29
aslında güzel bir yaklaşım ile başlamıştı ama sonra işin kolayına kaçmış herşeyi allah'tan beklemek çocuklara verilmesi gereken bir mesaj değil bilimden uzaklaştırıp allah'a dua ederek hastalar iyileşmez yazık tavsiye etmem bunu okuyan çocuk doktor yerine imam olur
17-04-2022 21:03
hocam elinize sağlık çok güzel yazmışsınız hay yayınlarına da teşekkür ederim yayınladıkları için güzel bir eser
22-09-2022 20:49
allah'ı arayan çoçuk hay özeti arıyorum bu kitapta hay kısmını göremedim devamı mı yoksa farklı kitap mı
04-12-2022 21:08
hay yayinevi ismi karakter degil ayni isimde farkli kitaplar var o yuzden ogretmen size yayinevi ismini de soylemistir aslinda yazar ismi soylemistir de siz anlamamissinizdir
10-02-2023 19:25
kısa özetini arıyorum biraz uzun yazmışsınız kısa hali yok mu
26-07-2023 21:29
hikayeyi çok güzel anlatmış benzer bir olay yaşadığım için bazı yerlerde duygulandım