Milli Savaş Hikayeleri, Yakup Kadri’nin farklı bir bakış açısıyla okuyucusuna sunduğu küçük hikayelerden oluşan bir eser. Savaşın bilinen yanlarının yanı sıra çok da göz önünde bulunmayan bazı yönlerinin de yer aldığı hikayelerde o döneme ait yaşanmışlıklar bütün ayrıntılarıyla gözler önüne seriliyor.
Ses Duyan Kız
Garipler Köyü’nden Emine adlı, 16 yaşlarında oldukça güzel ve zeki bir genç kız vardır. Bir gün bir gençle nişanlanır. Rumeli Harbi’nin çıkması üzerine, nişanlandığı genç çok geçmeden askere gider ve burada şehit olur. Bu haber köyü yasa boğarken Emine’de değişik bir durum oluşturur. Gözünden bir damla yaş akıtmaz, sürekli olarak kimsenin duymadığı sesler duyar ve bunları insanlara haykırır. Sonunda onu mecnun kabul eder köy halkı. Bir gün ise Emine ortadan kaybolur ve bir çoban tarafından köyün yakınlarındaki bir ağacın altında cesedi bulunur. O günden sonra ona “ses duyan kız” denir ve mezarı da türbe kabul edilir.
Dünya Gözüyle Ahret Sesleri
Hacı Arif Efendi, düşman işgali altında bulunan ülkesinde her an Türk askerlerinin kendi yaşadığı yer olan Salihli’ye gelebileceğini ümit eder ve sık sık “dünya gözüyle bir görebilsem” diye temennide bulunur. Türk askerlerinin köylerine geleceği günün umuduyla onlara ziyafet vermek için para dahi ayırır. Günün birinde köyleri düşmanlar tarafından işgal altına alınır ve çıkan hengamede Hacı Arif hapse düşer. Hapisten çıkması uzun sürmese de dışarı çıktığında ailesi ve onunla birlikte hapse düşenler dışında kimseyi bulamaz. Türk askerlerinin de ortada olmayışı onu hayal kırıklığına uğratmışken bir anda ortalığa bir haber yayılır. İstasyona yaklaşan trenin askerleri taşıdığı haberi ortamda sevinç oluşturur ve herkes istasyona akın eder. Ne var ki trenden inen askerler düşman askeridir ve ortalık yeniden karışır. Düşmanlar önüne geleni darp edip malları yağmalamaktadır. Arif Efendi de bu kargaşadan nasibini alır ve ağır şekilde yaralanır. Yakınlardaki bir bahçeye sığınır ve baygın şekilde bir süre yatar. Kulağına ise bir takım sesler çalınır. Türk askerleri onu bulmuşlar ve ona yardım etmektedirler. Onları dünya gözüyle gören Arif Efendi orada ruhunu teslim eder.
Teslim adlı hikayede 9 yaşlarında bir kız çocuğunun, düşmana teslim olmasına karşın Şevket Efendi'nin gözü önünde vahşice öldürülmesi anlatılır.
Bir Meczup
Aydın'da yaşayan Hamdi adında bir adam, virane bir hamamda yaşar ve bulunduğu yerden pek az dışarı çıkar. Bulunduğu kasaba ve çevresindeki kişiler onun karnını doyurur. Yanına gelen insanlara içlerinde bulunan niyetlere göre bir takım sözler söyler ve söylediklerinin tamamı gerçekten olur. Savaşın çıkmasına az bir zaman kala insanlara bunu da anlatmaya çalışır ve sonra ortadan kaybolur.
Güvercin Avı
Güvercinlere düşkünlüğü ile bilinen Kuşbaz Hüseyin'in, evine gelen düşman askerlerince kuşlarının avlanmasını konu alan hikayede Hüseyin Bey, kuşlarının ölümüne çok üzülür ve sonrasında yüzüne öyle bir heybet gelir ki düşman askerleri onun bakışından korkar.
Hem Katil Hem Müttehim
İki Müslüman ile bir Rum'un aynı trende yaptıkları yolculuk sırasında gelişen olaylar sonrası Müslüman olanlardan biri Rum tarafından öldürülür ve suç da Müslüman olan diğer arkadaşının üstüne atılır, Rum paçayı kurtarır.
Utanç
Ödemişli Nalbant Ahmet'in evini ansızın terk etmesi üzerine karısı onu aramak üzere çocuklarıyla yola çıkar. Pehlivan olarak da bilinen Ahmet oldukça güçlü ve ünlü bir kimsedir. Karısı sonunda onun izine rastlar ancak kocasının eski halinden eser kalmadığını öğrenir. Karısı bu durumun nedenini öğrenmek istediğinde ona Ahmet'in evden ayrıldığı son gün neler yaşandığı sorulur. Karısı eve gelen düşman askerlerinin kocasını ağaca bağladığını, kendisinin ise bayıldığı ve sonrasında bir şey hatırlamadığını anlatması üzerine olay anlaşılır. Ahmet, karısının namusuna el uzatıldığı için utanç duymuş ve evini terk etmiştir.
Hasretten Hasrete
Namık, esir düşmesinin ardından esareti boyunca tekrar evine dönecek olmanın hayaliyle yaşar ve hayali gerçek olduğunda soluğu memleketinde alır. Fakat umduğunu bulamaz zira eski memleketten eser kalmamıştır. Eski dostlarının çoğu ortada yoktur, var olanlar ise bir yabancıdan farksızdır. Öyle ki Namık esaret günlerini özler hale gelir ve evinde inzivaya çekilir. Eski günlerin hasretini çeker.
Muhacir Kerim Ağa
Oldukça varlıklı bir kimse olan Kerim Ağa'nın iki kızı ve üç oğlu bulunmaktadır. Oğullarının da kızlarının da hali vakti yerindedir. Ancak savaşın patlak vermesi üzerine Kerim Ağa oralardan uzaklaşmaya karar verir ve önce İstanbul, sonra İzmir ve son olarak da Manisa'ya göç eder. Bu sırada serveti günden güne erirken kızlarından biri doğum sırasında, oğulları ve damatları da askerdeyken ölür. Torunları ve tek kızı ile yeniden göç eden Kerim Ağa önce Balıkesir'e, sonra Bursa'ya, son olarak da Orta Anadolu'da ücra bir köye yerleşir. Ancak düşman korkusuyla gerçekleştirilen bu kaçışı onu kurtarmaz ve son olarak görüldüğü sırada bütün malı düşmanlar tarafından yağmalanmış haldedir. Kızı ise hasta döşeğindedir.
Yazan: Hamide Eken
Milli Savaş Hikayeleri Soruları ve Cevapları
milli savaş hikayeleri kimin eseri?
Milli Savaş Hikayeleri Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun bir eseridir.
Milli Savaş Hikayeleri Yorumları
hikayeler çok güzel
16-02-2018 20:34
ayrıntılı yazar mısınız?
01-10-2018 18:39
arkadaşlar milli savaş hikayeleri kimin eseri acaba? yazar hakkında bilgi verebilir misiniz
19-01-2020 14:46
bir bitmediniz bu kimin eseri diye sormaya üşenmiyorsunuz sayfayı incelemeye üşeniyorsunuz dilenciden farkınız yok
20-01-2020 21:22
yorumlara baktım şaşırdım bir tanesi cevap vermiş zaten öğretmen kimin eseri diye soruyor adam direk googlea yazıyor dahası buraya geliyor sayfayı incelemeden direk cevap bulmaya çalışıyor günümüz öğrencilerini hali içler acısı
12-04-2022 14:06
içinde güzel savaş hikayeleri var kısa olmaları da okumayı kolaylaştırmış öğrencilere böyle kitaplar versinler uzun kitaplar sıkıyor