Yakup Kadri Karaosmanoğlu 27 Mart 1889'da Kahire'de doğmuştur. İlköğretimini Manisa'da görmüştür. Daha sonra Mısır'da eğitim almaya başlamıştır. Edebiyat ve Felsefe öğretmenliği yapmıştır. 13 Aralık 1974'te Ankara'da vefat etmiştir. İlk yapıtlarında "sanat için sanat" görüşünü benimsemiştir. Fecr-i Ati topluluğu dağıldıktan sonra Milli Edebiyat akımında yer almıştır. l.Dünya savaşı sırasında toplumun yaşadığı zorluklar, yazarın "toplum için sanat" anlayışına yönelmesine büyük etki taşımıştır.
Atatürk, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1946 yılında çıkardığı biyografik türünde en önemli eseridir.
Biyografi: Kişinin hayat hikâyesinin ve örnek alınabilecek yönlerinin anlatıldığı yazılara denir. Biyografisi yazılan kişi ile ilgili bilgiler, belgelere dayanarak anlatılır.
Kitabın ilk sayfasında Yakup Kadri'nin Atatürk adlı eserini el yazısı ile yazdığı bir sayfa gösterilmektedir.
Yakup Kadri, başlangıç bölümünde gençlik yıllarının bir milli kahramana özlem ile geçtiğini yazmıştır. Yakup Kadri, Mustafa Kemal'in ismini ilk defa Çanakkale Zaferinde duymuştur. İngilizler tarafından Urfa ve Maraş işgal edilmiştir. İtilaf Devletlerinin sayesinde Yunan ordusu İzmir'e ihraç etmeye başlamıştır. Bunları duyan Yakup Kadri büyük bir yıkıntı yaşar. Çünkü Türk olduğu için ağır hakaretlere mâruz kalır. O mutsuz günlerden bir gün Yakup Kadri başı eğik yolda yürürken gözü bir gazete haberine ilişir. Haberde:
"Bir Türk generali İtilaf Kuvvetlerine karşı yeniden harbe hazırlanıyor. " başlığı yazıyordur. O general Mustafa Kemal Paşa'dır. Yakup Kadri gazeteyi okuyarak yürümeye devam eder. Atatürk'e olan hayranlığı bu şekilde başlamış olur.
Atatürk devlet adamlarının en dahileri arasında yer alırdı. Öyle ki ne söylediğini, durumun nereye gittiğini her zaman biliyordu. Fransa ve İngiltere'yle Almanya, Avusturya, Macaristan İmparatorlukları arasında yapılan barış antlaşmalarının çok uzun sürmeyeceğini anlamıştı. Ömrü yetseydi söylediklerinde haklı olduğunu görecekti.
Atatürk'ün ölüm yılları sırasında Yakup Kadri başka memleketlerde idi. Ve Atatürk'ten ne kadar hayranlıkla bahsettikleri şerefine tanık olmuştur.
Türkiye dışındaki devletler Atatürk'ün vefatından sonra memleketimizin alt üst olacağına inanıyordu. Bunun nedeni Kemalizm rejiminin diktatörlük ile karıştırılmış olmasından kaynaklanıyordu. Fakat Atatürk bir diktatör değildi. Hiçbir zaman ben böyle istiyorum demezdi. "Halk böyle istiyor." derdi. Korkulmak değil sevilmek isterdi. Bu yüzden diktatörlükten nefret ederdi.
Kitapta beni en çok etkileyen kısım: Atatürk'ün insanlığı ile ilgili yazılan bölüm oldu. Yakup Kadri bu bölümün başında bir hikaye anlatmaktadır. Boğaziçi'nde bir otelin yemek salonunda masada en az elli kişilik bir topluluk bulunmaktadır. Bu topluluktakiler değişik tiplerdir. Hiçbiri yüksek itibarlı insan değillerdir. Atatürk bu insanların masasına oturmasına müsaade etmiştir. Hepsiyle şakalaşarak muhabbet etmiştir. Bu sırada Yakup Kadri'nin yanında bulunan bir kişi kulağına eğilip:
-Atatürk bu insanlara nasıl tahammül ediyor? Diye sormuştur.
Yakup Kadri ise:
-"O deniz gibidir hiç pislik tutmaz." demiştir.
Bu hikâye ile Atatürk'ün insanlar arasında sınıf ayrımı yapmadığı herkesi eşit gördüğü apaçık ortadadır. Mustafa Kemal'in devlet adamı olduğu için acımak ve üzülmek duygusunu taşımadığını düşünenler olabilir. Aslında çok defa bir arkadaşının ölümüne saatlerce ağladığı olmuştur. Savaş sırasında düşmanların cesetlerine bile gözleri yaşlı bir şekilde baktığını Yakup Kadri bizzat görenler arasında bizlere bunları aktarmıştır.
İki yüz iki sayfadan oluşan kitap Atatürk' ün insanlığı ve milliyetçiliği üzerine yazılmıştır. Atatürk'ün kişiliğini en iyi gösteren belgelerden biri Nutuk'tur. Yakup Kadri bu yüzden Nutuk'tan örnekler sunmuştur. Kitabı bitirdikten sonra Yakup Kadri'nin Atatürk'e büyük bir hayranlık duyduğunu anlayacaksınız. Çünkü Atatürk'ü her sayfasında minnetle övüyor ve örnek alınabilecek yönlerinden bahsediyor. Atatürk; mesleğine aşık bir askerdi. Hiçbir zaman ileri görüşlülüğünü ve özgür düşüncesini kaybetmemiştir. Atatürk biliyordu ki özgürlük olmayan bir memlekette ölüm vardır. Atatürk; vatan kurtarıcı büyük bir liderdi. Her seferinde başarıya ulaşmayı başarmıştı. Bu yüzden Türk halkı için çok emek vermişti. Bizlerde Atatürk ile ilgili yazılmış biyografileri okumak istersek Yakup Kadri'nin eseri her zaman ilk sırada olmalıdır. Çünkü birinin biyografisini yazmanın en güzel ve kanıtlanabilir yanı o kişi ile aynı ortamda yaşamak ve onu görmektir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bizzat Atatürk'ü görmüş ve onun düşüncelerine ortak olmuştur. Eserin özellikle lise öğrencileri için uygun olduğunu düşünmekle birlikte herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Yazan: Elif POYRAZ
Atatürk Soruları ve Cevapları
Atatürk kimin eseri?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Atatürk türü nedir?
Biyografi
Atatürk kaç sayfa?
202
Atatürk Yorumları
yakup kadri atatürkü çok güzel bir şekilde anlatmış mükemmel bir eser tavsiye edilir
07-01-2018 10:38
atatürkü anlatan en güzel kitaplardan bir tanesi farklı bir açıdan atatürk biyografisi gibi çok teşekkürler
22-01-2019 17:15
piyasada atatürk kitabı çok ama yakup kadri kadar güzel yazanı yok özel baskı yada netten toplanan bilgilerden oluşan kitaplar yerine keşke bu tarz atatürk kitaplarını okusanız en azından bin küsür liranız cebinizde kalırdı
05-02-2020 23:50
öğrencilerime aydınlansınlar avrupa ülkelerindeki yaşıtlarının birikimine sahip olsunlar ileride kendilerini ezdirmesinler diye olmaları gereken seviyede kitaplar öneriyorum burada bakıyorum bilgi dileniyorlar kitapları geçtim özetlerini bile okumuyorlar geleceğimiz önüne çıkan ilk engelde kendilerini acındırıp dilenenlerde mi acaba çok çok üzücü
08-02-2020 17:05
atatürk ile ilgili kitaplar o kadar fazlaki sanki her dönem atatürkü yazan birileri çıkmış gibi
03-11-2022 17:21
her dönem çıkar çünkü atatürk normal biri gibi konuşuyorsunuz öleli kaç yıl oldu adam hala birilerinin hayatına dokunabiliyor haliyle insanlara yazma hissi geliyor