Samed Behrengi 1939 yılında Tebriz'de doğmuştur. Behrengi Azeri asıllı İran'lı çocuk yazarıdır.
Aynı zamanda öğretmenlik de yapmıştır.
Samed Behrengi 1967 yılında henüz 28 yaşında iken Aras Nehri'nde ölü bulunmuştur.
Yazarın yazmış olduğu masallarla ülkesindeki durumu eleştirdiği için öldürüldüğü düşünülmektedir.
Yazarın özellikle "Bir Şeftali Bin Şeftali "ve" Pancarcı Çocuk "öyküleri en bilindik olanlarıdır.
Kitabın içinde, Sevgi Masalı ve Ah Masalı olmak üzere iki tane masal bulunmaktadır.
Sevgi Masalı: Eski zamanlarda bir padişah ve kızı yaşarmış. Kızın hizmetçiler ve çalışanları varmış. Bir de çalışanların dışında kıza daha yakın olan Koçali adında bir uşağı varmış. Prenses ne isterse Koçali onu ikiletmeyerek yapıyormuş. Bu yüzden Prenses ona iyi davranıyormuş. Günlerden bir gün Koçali, onun bu iyi davranışlarına aldanarak prenses e olan aşkını itiraf etmiş. Prenses bu duruma sinirlenerek Koçali'yi saraydan kovdurtmuş.
Yıllar sonra prenses iyice kendini beğenmiş biri olup çıkıvermiş. Kimseyi beğenmiyor hep yalnız geziyormuş. Zamanla bu yalnızlığından sıkılmış. Sürekli olarak Koçali'yi rüyasında görmeye başlamış. Onu görünce seviniyormuş ama daha sonra bir prenses olduğunu hatırlayıp öfkeleniyormuş.
Prenses bir gün süt banyosu yaparken yanına bir güvercin gelivermiş. Güvercin prensese aşık olduğunu söyleyerek güzelliğinden bahsetmiş. Kız bir ara prenses olduğunu unutup güvercinle çok kibar konuşmuş. Prenses güvercinin gerçek kimliğine bürünmesi istemiş. Güvercin de eğer uykunu verirsen beni görebilirsin demiş. Bu şekilde Prensesin uykusunu alarak uçup gitmiş.
Günler aylar geçmiş prensesin gözüne uyku girmemiş. Ülkedeki hiçbir bilgin uykuyu getirememiş. Bir gün yaşlı bir hekim çıkagelmiş. Uykuyu ancak sevgi masalının getirebileceğini söylemiş. Bu masalı bilen tek kişinin dağda yaşayan bir çoban olduğunu da anlatmış. Padişah mecbur olarak çobanı gidip bulmuş. Kızı için ona yalvarmış. Bu çoban bizim Koçali’ymiş. Saraya gidip sevgi masalını anlatmayı kabul etmiş. Prensesin odasına girerek sevgi masalını anlatmaya başlamış. Saraydan kovulduktan sonra çobanlık yaptığını, tanıştığı bir dostundan güvercin olmayı öğrendiğini de...
Zamanında onu saraydan kovan babası gidip ayaklarına yalvarmak zorunda kalmış.
Koçali tüm bu zamanın içinde ona olan aşkının bitmediğini söylemiş. Ancak hep prensesin huylarının değişmesini istermiş. Prenses daha fazla dayanamayıp Koçali ye artık prenses olduğumu unuttum. Beni de gittiğin yere götür demiş. Bunun üzerine ikisi de güvercin olarak sonsuzluğa uçmuşlar.
Bu masalda çocuklara her şeyin yalnızca sevginin iyileştireceği vurgulanmıştır. Güzelliğin sadece dış görünüşte olmadığı, içimizde ki iyiliğin olduğuna değinilmiştir.
Prensesin olduğu gibi her çocuğun sevgi masalına ihtiyacı vardır. Samed Behrengi çocuklar için bu masalı yazmış bulunmaktadır.
AH MASALI: Tüccarın yedi tane kızı vardı. Bu kızlardan altısının süse düşkün ve farklı bir yaşamı vardı. Yalnız yedinci kız Talhun kardeşlerine hiç benzemiyordu. Onlar gibi süslü değildi.
Bir gün bayram yaklaşınca tüccar kızlarına ne istediklerini sordu. Kızlar sırayla altın, ayakkabı gibi değerli eşyalar istedi. Sıra Talhun'a gelince o babasından yürek ve ciğer istedi.
Tüccar kasabada diğer kızlarının isteklerini aldı. Ancak bir türlü ciğer bulamadı. Bir ağacın altına oturup ah çekti. Tam o sırada bir ateş belirdi. Bu kişi Ah'dı. Tüccar ondan yürek ve ciğer istedi. Ah ise istediğini Talhun'u almak karşılığında verdi.
Daha sonra genç bir adam göndererek Talhun'u aldırttı. Talhun genç adamın belinde bir tüy görüp çekti. Adam öldü. O sırada karşısında ah beliriverdi. Talhun'u alıp köle pazarına götürdü.
Talhun satın alındığı yerde evin hanımının oğlunu kurtardı. Hanım Talhunu oğluyla evlendirmek istedi ama Talhun daha fazla durmadı.
İkinci kez Talhun'u değirmenci satın aldı. Talhun burada da değirmencinin yapmış olduğu haksızlığı ortaya çıkardı. Herkes tarafından sevildi. Muhtarın oğlu ona aşık oldu. Ama Talhun gitmek istedi. Çünkü kendi sorununu çözmeliydi.
Son olarak bir tüccarın evinde tüccarın karısının planını bozarak adama anlattı. Adam ise ona minnettar kaldı. Tekrar köle pazarına gelince ahı gördü. Ah onu genç sevgilisinin yanına götürdü. Adam on yıldır uyuyordu. Talhun gelince uyandı ve birbirlerine kavuştular.
Sevgi Masalı gibi Ah Masalı'da çocuklar için örnek olabilecek bir masal. Talhun'un yaptığı iyilikler karşısında sevgilisine kavuşması bizlere yürek kavramını çok net açıklıyor.
Yazan: Elif POYRAZ
Sevgi Masalı Kitap Özeti
Samed Behrengi'nin sıra dışı kurgusu ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir hikayeye sahip olan masalda sevgiye duyulan ihtiyaç anlatılmaya çalışılmış. Sevgi Masalı, eleştiriye açık pek çok yanı olmakla beraber hayal gücünü destekleyen bir kitap.
Memleketin birinde bir padişah yaşar. Padişahın bir de kızı vardır. Kızı, bir dediği iki edilmeyen, sayısız köle ve hizmetçiye sahip olan şımarık bir kızdır. Onun ayak işlerine bakan ayrıca bir hizmetçisi vardır ki onun adı da Koç Ali'dir. Koç Ali, padişahın kızı uyurken bile kapıda bekçilik eder, onun giyeceği kıyafetten yiyeceği yemeğe dek her şeyiyle ilgilenir. Koç Ali, aynı zamanda padişahın kızına da aşıktır ve bir gün aşkını itiraf eder. İtiraf eder çünkü ona göre aşkın safiyeti her şeyin üstündedir ve onların durumu da normaldir. Fakat Koç Ali'nin bu itirafı sonrası padişahın kızı ona bir tokat atar ve onu saraydan kovdurur.
Padişahın kızı büyüdükçe daha da güzel olur ve bir o kadar da bencillik ve şımarıklığı artar. Öyle ki kendisine kimsenin bakmasını bile istemez ve yanlışlıkla bakanlar cezalandırılır. Kendisini istemeye gelen prenslerle görüşmeden reddeder ve kimsenin kendisine layık olmadığını düşünür.
Padişahın kızının bir de havuzları vardır. Biri sütten diğeri gül suyundan olan iki havuzda yıkanır. Gün geçtikçe hiçbir şey kendisine haz vermez olur. Yalnızlık çeker ama bencillik ve şımarıklığı her şey için engeldir. Sayısız oyuncak, imkan ve insana rağmen yalnızlık çeker ve babası dışında kimsenin kendisini görmesini istemez. Rüyalarında ise sık sık Koç Ali'yi görmekte ve onunla ayrıldığı son anı yaşamaktadır.
Bir gün süt havuzunda olduğu sırada civardaki ağaçlardan birine bir güvercin gelir. Padişahın kızına seslenerek ona aşık olduğunu söyler bu güvercin. Padişahın kızı önce onu da azarlayarak kovar ama bir an için böbürlenmeyi bırakarak güvercinle konuşur. Güvercinden gerçek kimliğini açıklamasını ister. Güvercin, gerçek kimliğini açıklama karşılığında kızın uykularını ister. Kız ona uykularını verdiği anda ise uçup gider ve kızın pişmanlık içinde cellatlara çağırması fayda etmez. O günden sonra padişahın kızı bir türlü uyuyamaz. Yorgunluktan bitap düşse dahi uyuyamaz ve var olan hırçınlığı giderek artar. Buna karşın halen kendisine kimsenin dokunmasına ya da görmesine izin vermediğinden doktorlar duruma çözüm bulamaz. Öyle ki artık babasını bile görmek istemez hale gelir kız. Padişah çaresizlik içindeyken yanına bir doktor gelir ve kızını tedavi edeceğini, edemezse kendisini cellatlara teslim edilmesini kabul ettiğini söyler. Doktor kızın yanına girip çıktıktan sonra padişaha, kızının hastalığının çaresinin ona "sevgi masalı" anlatılması olduğunu söyler. Bunun üzerine ülkenin her yerinde Sevgi masalını anlatacak kişiler aranır. Civarda saraya akın akın masal anlatmaya gelenler olur. Bunların çoğu da bir menfaat elde etmek isteyen kimselerdir ve hiç kimse başarılı olamaz. Başarılı olamayan herkesin cellatlara teslim edilmesi yüzünden kimse masal anlatmaya cesaret edemez. Kızı tedavi eden doktor gelerek halen kimseyi bulamamış olmalarına kızar ve bu masalı bilen bir çobandan bahseder. Ancak çobanı masal anlatmaya ikna etmek için bizzat padişahın kendisinin gitmesi gerekmektedir. Padişah çaresizce söylenilen yerdeki çobanı bulur ve onu masal anlatmaya ikna eder. Çoban herkesin aksine kızın yanına gidip onu görerek masalı anlatacaktır.
Uykusuzluktan yorgun duruma düşen padişahın kızı da buna ses çıkarmaz ve delikanlı masalı anlatmaya başlar. Anlattığı masal Koç Ali'nin masalıdır ve kızın dikkatini çekip bunu anlamasını sağladığında kıza Koç Ali'yi sonrasında hiç merak edip etmediğini sorar. Padişahın kızı hiç merak etmediğini söyler ve Koç Ali'nin başına neler geldiğini dinlemek ister.
Koç Ali saraydan konulduktan sonra babasının yanına gitmiştir. Babası bir çobandır ve oğlu geldiği sıralarda da oldukça yaşlanmıştır. Koç Ali'nin bir de kız kardeşi vardır ki laleye benzerliği nedeniyle kardeşine Lale diye hitap eder Koç Ali. Bir süre sonra Koç Ali'nin babası vefat eder ve sürüye bakma görevi bu iki kardeşe kalır.
Koç Ali ve kardeşi bir mağarada sürüyle birlikte kalır ve bir gün sürüde bir eksiklik fark edip onu aramaya çıkarlar. Keçiyi buldukları sırada Koç Ali su içmek üzere gelen yedi beyaz at görür. Onlardan biri yalnız olacağı şatoya dönmek istemediğinden bahsetmektedir. Diğer atlar onu dönmeye ikna edince Koç Ali de onları takip eder. Ormanda bulunan yedi şatoya girer bu atlar. Koç Ali o sırada şatolardan birinde bir delikanlının ağladığını görür ve onu teselli etmek ister, ne için ağladığını sorar. Delikanlı Koç Ali'yi çobanlık yaptığı sırada görmüştür ve ona derdini anlatır. At kılığına bürünen yedi attan biri olan bu delikanlı, o atların en küçük kardeşidir. Babalarıyla birlikte demircilikle uğraşırlarken babaları onlara öleceği sırada bir vasiyette bulunur. Onların kuzenleriyle evlenmelerini ister ama onları kolay bulamayacaklarını, onları bulmak için bir takım işaretleri takip etmeleri gerektiğini söyler. En küçük kardeş olan bu delikanlı, evlenecekleri kuzenlerini aradığı sırada bir lale ile konuşur. Lale ona ve kardeşlerine güvercin ve at kılığına girmeyi öğretir ve kızlara nasıl ulaşılacağını anlatır. Delikanlılar söylenilenleri yapıp bu şatolara ulaştıklarında kuzenleri olan altı kız kardeş gelir. Küçük delikanlının evleneceği kız ise dağda gördüğü laledir ve bulunduğu yerde lalelerin açmaya devam etmesi için kendisini feda etmiştir. Ağabeyleri evleneceği kızı bulmuşken o yalnız kalmıştır. Bunun üzerine Koç Ali de ona kendi hikayesini anlatır. Delikanlı ona güvercin ve at kılığına girmeyi öğretir. Delikanlı aynı zamanda Koç Ali'nin kardeşi Lale ile tanışır ve evlenir. Koç Ali, tüm bunlardan sonra bir plan yaparak padişahın kızını bencilliğinden kurtarmaya karar verir.
Koç Ali tüm bunları padişahın kızına anlatır ve süt havuzuna gelen güvercinin de, babasının ayağına gittiği çobanın ve kendisinin sevgi masalı ile iyileşeceğini söyleyen doktorun da kendisi olduğunu söyleyerek kızdan kendisiyle evlenmesini ister. Padişahın kızı, yaşadıklarından sonra bu çobanın sevgisine ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlamıştır ve çobanın teklifini kabul ederek kendisini götürmesini ister. Koç Ali ona bir elma verip yemesini ve biraz uyumasını, sonrasında kendisini almaya geleceğini söyleyerek ayrılır. Saraydakilere de padişahın kızının uyuduğunu ama üç gün boyunca rahatsız edilmemesi gerektiğini söyler. İkinci gün padişahın kızının yanına giderek onu götürür.
Sevgi Masalı Soruları ve Cevapları
Sevgi Masalı kimin eseri?
Samed Behrengi
Sevgi Masalı türü nedir?
Çocuk Kitapları
Sevgi Masalı kaç sayfa?
68
Sevgi Masalı Yorumları
dünyanın en güzel hikayesi bence masaları dir.ya insan onlar masalları okuyunca sanki niro.prenses gibi.hissetmiyor ya