Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları - Haruki Murakami
Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Colorless Tsukuru Tazaki and His Years of PilgrimageÇeviren:Hüseyin Can Erkin
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları Özet
Haruki Murakami... Babası bir budist din adamı olan Japon yazar 1949 doğumlu... Aşırı batıcı olduğu için eleştirilse de Japonya'nın en iyi yazarlarındandır kendisi. 2012-2013-2014 yılları Nobel Edebiyat Ödülü için sıkı adaylardan olmasına rağmen ödülü alamasa da 2014'e damgasını vurmuş bir yazardır. Dünyada o kadar büyük bir Murakami çılgınlığı var ki son kitabı “Renksiz Tzukuru Tazaki'nin Hac Yılları” daha piyasaya sürülmeden günler öncesinden online rezervasyon ile en çok satanlar listesine girmiş, çıktıktan sonra ise metrelerce okur kuyruğu oluşturmuş, İngiltere'de kitap kapağı Kraliyet Opera Binası ve Tate Modern'in devasa bacasına yansıtılmıştı.
Dünyada bu kadar ilgi ve alakayla takip edilen bir yazar olmasına rağmen Guardian'a verdiği röportajda kendisini, “Ben biraz Japon edebiyatının dışlanmış çocuğuyum.” diye tanımlıyor. Kendi okurlarının olduğunu, fakat eleştirmenlerin ve yazarların kendisinden hoşlanmadığını söylüyor. Nedeni sorulduğunda ise; “Hiç bir fikrim yok. 35 senedir yazıyorum, fakat çirkin ördek yavrusu gibiyim, her zaman ördek... Asla kuyruğa dönüşmüyorum. Ama sanırım farklı oyunların oyuncusuyuz. Bir süredir böyle düşünmeye başladım. Oyunlar çok benziyor ama kurallar farklı. Kullanılan araçlar, saha farklı. Tenis ve squash gibi...” diyor.
“Tsukuru Tazaki, üniversite ikinci sınıftayken temmuz ayından ertesi senenin ocak ayına kadar neredeyse sadece ölmeyi düşünerek yaşadı. O sırada 20 yaşına girmişti ama bu dönüm noktası bir anlam taşımıyordu........ Tsukuru Tazaki’nin ölüm düşüncesine kendini böylesine güçlü bir şekilde kaptırmasının nedeni açıktı. Bir gün en yakın dört arkadaşı, 'Biz artık seni görmek, seninle konuşmak istemiyoruz' deyivermişlerdi. Doğrudan, ödün vermez bir şekilde, birdenbire. Bir de, böylesine sert bir şekilde ilan edilen bu karara neden maruz kaldığına dair tek bir açıklama bile yapmamışlardı. O da sormaya cesaret edememişti…”
Murakami'nin son kitabı bu sözlerle başlıyor. Tsukuru Tazaki Japonya'nın Nagoya'da şehir banliyösünde yaşayan “üst orta gelirli” bir ailenin çocuğudur. Üç erkek ve iki kızdan oluşan bir grubu vardır. Katolik Kilisesi'nin organize ettiği gönüllü etkinliklerde tesadüfen tanışmışlar ve aralarında yazılı olmayan sıkı bir dostluk oluşmuştur. Tszukuru Tazaki dışında, diğer dördünün ufak bir ortak noktası vardır. Soy isimlerinde renklerin yer alması. Erkeklerden birinin soyadı Akamatsu yani “kızıl çam”, diğerinin Oumi “mavi deniz”, kızlardan birinin Şirane yani “ak kök”, diğerininki Kurono yani “kara ova” dır. O yüzden birbirlerine “Kızıl, Mavi, Kara ve Ak” diye hitap ederler. Tsukuru ise sadece Tsukuru'dur. O bu durumdan bile bir dışlanmışlık hisseder. Lise bittikten sonra Tsukuru dışındakiler Nagoya'da kalır. Sadece Tsukuru Tokyo'ya hayallerin şehrinde okumaya gider. Mühendis olup tren istasyonları inşa etmek ister. Yine de arkadaşlarıyla ailesinin yanına tatillerde geldikçe görüşmeye devam eder. Fakat bir gelişinde hiçbiri onunla görüşmek istemez ve gruptan dışlanır. Tsukuru deli gibi nedenini merak etse de sebebini sormaz, Tokyo'ya döner. Depresyona girer ve ölmek ister. Fakat sonra bir nevi hayata tutunmaya devam eder. O yıllarda hayatına felsefe öğrencisi Haida girer. Hayatından çıkmadan derin izler bırakır Tsukuru'nun hayatında. Tsukuru'nun hayatına giren ikinci insan ise turizmci Sara'dır. Tsukuru artık 36 yaşına gelmiş, hayalindeki gibi yeni istasyonlar inşa eden bir mühendistir. Sara Tazaki'den hoşlanır. Fakat aralarında ciddi bir ilişki olması için geçmişiyle hesaplaşması gerektiğini düşünür. Böylece Tsukuru'nun arkadaşlarıyla gidip yüzleşmesini ve neden gruptan dışlandığını öğrenmesini ister. Arkadaşları hakkında bir araştırma yapan Sara hepsinin adresini bulur ve Tazaki'ye verir. İşte böylece Tsukuru'nun hac yılları başlamış olur. Tsukuru arkadaşlarıyla görüşecek midir?, onları nasıl hangi konumda bulur? İnsanı merak uyandırarak okutan yer yer güldüren ve okuyucuda diğer romanlarından farklı bir tat bırakan bir eser yaratmış yazar.
Steven Poole'ye göre genellikle Murakami'yi büyülü realist aşk romanları ve doğaüstü özelliklerin yaslı bir zeminin altında gizlendiği daha küçük çerçevedeki öyküler ile tanımaktayız. Çözülmeyen sırları, masal içinde masalları hatta rüyalarıyla “Tsukuru Tazaki” bu iki türün birleişimi gibi. Romana Lazar Berman'ın piyanosundan Franz Liszt'in “Le Mal Du Pays” eşlik ediyor. “Sıla özlemi”ni anlatan bu şarkıyı okurken kesinlikle dinlemenizi tavsiye ederim.
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları Konusu
Haruki Murakami yine çok ses getirilecek felsefik bir roman olan Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları ile okurlarının karşısına çıkıyor.
Yazdığı romanlar kadar romanlarına verdiği garip isimler ile de tanınan ve kitaplarındaki derin konular ile okura zihinsel bir karmaşanın içine sokan ünlü yazar yeni romanında da bu kez kader üzerine gidiyor.
Kitabın adından da anlaşılacağı gibi Haruki Murakami romanında Tsukuru Tazaki’nin hikayesini anlatıyor. Tsukuru Tazaki kendi halinde yaşayan, bu yüzden kendisini renksiz olarak adlandıran ama içinde derin acılar besleyen biridir. Bu yüzden kaderin gizemini çözmeye karar verir ve bunun içinde insanları gözlemlemeye başlar. Sonunda aradığını bulur ve kader ile hayat arasındaki uyumu bulmayı başarır.
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları Soruları ve Cevapları
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları kimin eseri?
Haruki Murakami
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları türü nedir?
Yabancı Romanlar
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları kaç sayfa?
320
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları Yorumları
1q84 kitabını okumuştum çok saçma bulmuştum ödev için okuttular zor bitirdim bildiğin türk filmlerindeki sanat filmi adı sanat kitabı diye çevrilebilir bu kitap da öyle mi merak ediyorum adı saçma o kesin
06-11-2014 20:57
editör puanı 9 yazıyor neye göre vermiş anlamadım ben mi yanlış kitap okudum acaba? baştan sona sıkıcı bir kitap hani sanat filmi deriz ya bu da sanat kitabı olmuş
05-12-2014 09:00
bende her yeni murakamı de beni sarsacak bişeyler arayarak büyük umutlarla başlıyorum okumaya..ya japonların hayata bakış ve yorumları bizden farklı..ya benim beklentilerim çok yüksek oluyor.ama bu kadar reklam ve isim yapmış kişidende daha iyi şeyler beklemek yanlış olmasa gerek.vasat bir türk yazar kadar kurgusu,o kadar derinliği.. var..
13-12-2014 13:40
imkansızın şarkısını okudum en son. aslında murakami bir insanın kendi kendisi ile kaldığı yalnızlığı, insanlar içinde bir diğer deyişle toplum içinde sosyolojik kurgular içinde çok güzel anlatıyor.
şöyle konuyu farklılaştırısak: bir yazarın kahramanını türlü macera veya serüven hatta aksiyon içinde kurgulayabilir hikaye içinde yoğurabilirsiniz. ama bir yalnızlığı toplum içinde sosyolojik bir akımlar içinde kurgulamak büyük ustalık ister.
elimde sıradaki okuyacağım bu kitap. bakalım yine aynı ustalık farklı bir yönteme bürünecek mi :)
23-12-2014 15:21
muhteşem bir kurgu.. insana dair inanilmaz tespitler.. teşekkürler murakami.. her kitabinda başka bir bakiş açisi gelişiyor içimde..
27-12-2014 19:08
mükemmel bir kitap bakış açınızı değiştiriyor mutlaka okuyun
18-06-2019 15:48
beğenmedim kaderi ele almış 1q84 gibi bir kitap yazmaya çalışmış ama olmamış sanırım tek beğenmeyen de benim yorumlarda beğenmişler