Dünyamızın İlk Şafağı

Çatalhöyük Öyküleri 1 Dünyamızın İlk Şafağı
Kitabın Yazarı:Bilgin Adalı Kitap Türü:Çocuk Kitapları Yayınevi:Can Çocuk Yayınları Yayınlandığı Yıl:2016 Sayfa Sayısı:160 ISBN:9789750703775 Kitap Puanı:8 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:25,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

8
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Dünyamızın İlk Şafağı - Bilgin Adalı

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Dünyamızın İlk Şafağı Özet

Keşifleri sever misiniz? Ningur, Ninlil ve Sungur çok sever. Kendileri Çatalhöyük'te yaşıyor. Çok eski bir zaman olduğu için keşfedecekleri çok fazla şey var. Biz de bu yolculukta onlara eşlik edeceğiz. Kemerlerinizi sıkıca bağlayın ve mızraklarınızı yanınıza alın. Yolculuk başlıyor!

Ningur iki taş aldı ve onları kurumuş bağırsaktan yaptıkları iple bağladı. Onu çantasına koyup Sungur'la buluştu ve keçilerin otladığı yere gittiler. Ninlil'se ses çıkarmadan onları takip ediyordu. Ningur ve Sungur saklanıp beklemeye başladılar. Doğru anın geldiğine karar verdiklerindeyse ipleri keçilerin ayaklarına fırlattılar. Yakaladıkları keçilerin biri erkek biri dişiydi. Ninlil'in uyarısıyla biraz beklediklerindeyse iki yavru, dişi keçinin yanına geldi. Hepsinin boynuna birer ip geçirip köyün yolunu tuttular. Onları yemek için değil, evcilleştirmek için yakalamıştılar. Onlarla en iyi anlaşan Ninlil olduğu için de bu görevi ona verdiler.

Çatalhöyük'ün en büyük sorunlarından biri yük taşımaktı. Alışveriş için götürecekleri eşyaları taşımak onlar için çok zordu. Ningur da buna bir çözüm bulmak istiyordu. Elinde bir tahta parçasıyla dere kenarında dolaşırken birden onu düşürdü. Fark etti ki tahta parçası yüzüyordu. Aradığı yük taşıma aracı bu olabilirdi. Çeşitli deneyler yaptı, köyün bilgesi Bilgin Amca'dan yardım istedi. Sonunda zor da olsa istediğini yapmayı başardı. Karşısında yapılan ilk sal duruyordu.

Ningur, salı icat ederken kullandığı tahtalardan farklı bir şey daha yapmak istiyordu. Sungur'la birlikte kunduzların kestiği odun parçalarını alıp köye döndüler. Onları küçülttüler ve ortalarını deldiler. Delinmiş yerlerin içinden bir de sırık geçirdiler. Yaptıkları salı daha hafif maddelerden yapıp tekerleklerin üstüne koydular. İşte ilk araba böyle icat edildi.

Ningur, yabansığırı avlayacağı bir gün Sungur'a yol göstermek için mızrağı ucu gideceği yolu gösterecek şekilde koydu. Hemen peşinde olan Ninlil'se mıızrağın düştüğünü zannedip onu alıp yerine koydu. Ardından Ningur'u takip etmeye devam etti. Ningur yabansığırlarının otladığı yere gelince durdu ve saklandı. Sürüden uzaklaşan birini gördüğündeyse taşlara bağladığı ipi ayaklarına attı. Onu yakaladı ama o kadar büyüktü ki evcilleştirmek için köye götüremedi. Bundan daha önemli bir sorunsa haberleşmeydi. Bu sorunu da Ninlil'in yere çizdiği bir resim sayesinde çözdü. Anlaşmak için sembolleri kullanacaklardı. Böylece yazı da keşfedilmiş oldu.

Ningur, ağıldaki hayvanlarına baktıktan sonra akşam yapılan şölenden kalanları toplamaya başladı. Birden küllerin arasında kırmızı bir kuş olduğunu gördü. Bilgin Amca'nın da yardımıyla onun kilin pişmiş hâli olduğunu anladı. Onunla çocuklara oyuncaklar yaptı. En önemlisi de pişmiş kilden çömlek yaptı. Bu sayede yemekler daha kolay pişer oldu.

Çatalhöyük'e kış gelmişti. Bu defa çok sert geçecek gibiydi. Bu yüzden kurtlar ve leoparlar yiyecek bulamayacak ve köye kadar gelecekti. Böyle bir durumda hem çocuklar hem de hayvanlar tehlikede olacaktı. Ningur, buna bir çözüm bulmak istiyordu. Düşündü, düşündü ve sonunda buldu. Çocukların ve hayvanların olduğu yerlerin etrafına mızrak koyacaklardı. Kamışları kesip uçlarını sivrilttiler. Ardından çocukların ve hayvanların olduğu yerlerin etrafını üç sıra mızrakla çevirdiler. Böylece tüm kış güvende oldular.

Akşam büyük bir şölen yapılmıştı. Sabah Ningur kalkıp külleri toplamak istedi. Birden küllerin arasından bir şey çarptı gözüne. Şekilsiz, parlak bir şey vardı. Buza benziyordu ama sıcaktı. Hemen Bilgin Amca'nın yanına gitti. Ne olduğunu o da anlayamadı. Ningur, dün gece yapılanları tekrar etmeye karar verdi. Sungur ve Ninlil'le birlikte ateş yaktılar, balık pişirdiler ve ateşin soğumasını beklediler. Hiçbir şey yoktu. Düşündüler ve yeterince büyük bir ateş yakmadıklarına karar verdiler. Köydeki çocuklar birlikte odun topladılar ve büyük bir ateş yaktılar. Beklediler, beklediler ve ateş söndüğünde karşılardında kırmızı renkli akışkan bir madde olduğunu gördüler. Soğudukça sertleşiyor ve parlaklık kazanıyordu. Buldukları şey camdı.

Editör: Melek Sıla GÜLER

Dünyamızın İlk Şafağı Soruları ve Cevapları

Dünyamızın İlk Şafağı kimin eseri?

Bilgin Adalı

Dünyamızın İlk Şafağı türü nedir?

Çocuk Kitapları, Öykü/Hikaye

Dünyamızın İlk Şafağı kaç sayfa?

160

Dünyamızın İlk Şafağı Yorumları

çatalhöyük fulyası var ondan okudum ama güzel hikayesi var

12-12-2023 21:48