Delifişek, Brezilyalı yazar José Mauro de Vasconcelos'un Şeker Portakalı serisinin üçüncü kitabı. Şeker Portakalı ve Güneşi Uyandıralım adlı kitapların ardından üçlemeyi sonlandıran kitap Delifişek'in sonunu pek beğenmemiş olsam da, seriyi tamamlamak adına mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki diğer iki kitabı okumamış olanlar için de güzel bir uzun öykü niyetine okunabilecek bir kitap. Seksen beş sayfalık bu kısa kitap, tamamen seriyi sonlandırmak için yazılmış olmasına ve içinde çok fazla olay örgüsü bulundurmamasına rağmen oldukça akıcı bir dille yazılmış. Şeker Portakalı ve Güneşi Uyandıralım kitaplarını okumuş olanlar bu kitabı da mutlaka okumalılar. Kitabın kısa özeti ise şöyle:
Zeze, artık büyümüş ve yetişkin sorunlarıyla başa çıkmaya çalışmaya başlamıştır. Üstelik küçükken sorunlarını çözmesine yardım eden şeker portakalı ağacı, kalbinde yaşayan kurbağası veya hayali film yıldızı arkadaşı artık yoktur. Bütün sorunlarıyla tek başına başa çıkması gerekmektedir. Artık on sekiz yaşında olan Zeze'nin geleceğini düşünmeye başlaması gerekirken onun tek düşündüğü yüzmek ve kızlardır. Babası onu hala görmezden gelmektedir, fakat ona ne yapması gerektiğini söylemeye devam eder. Artık geleceği ile ilgili olarak plan yapması gerekmektedir. Fakat ne olması gerektiğini bilmeyen Zeze, okulu bırakarak bir gemide çalışmaya karar verir. Okulu bıraktığında her şey o kadar kötüdür ki, tek tutkusu olan yüzme ile kendini öldürmeye karar verir. Kıyıdan yüzmeye başlar ve gidebildiği kadar ileri yüzer. Fakat bir balıkçı teknesi onu farkettiğinde ölmeyi bile beceremediğini düşünerek geldiği gibi kıyıya geri döner. Eve döndüğünde kimse bir problemi olduğunu anlamamış, nasıl olduğunu sormamıştır. Zaman böylece geçip gider ve Zeze tam yirmi yaşına girer. Artık koca bir delikanlı olsa da hala genç kızlara kur yapmaktan başka işi gücü yoktur.
Bir gün Zeze, en yakın arkadaşı Tarcisio'dan küçükken Zeze'ye sarkıntılık yapan ve o zamanlar hayli çirkinken, şimdilerde oldukça güzelleşmiş olan Sylvia'ın geri döndüğünü haber verir. Zeze hemen onu görmeye gitmeye karar verir. Eve gidip hazırlanmaya başlar. Tam çıkacağı sırada balkonda oturmuş sigara içen babası onu yanına çağırır ve ona bir şey söylemhesi gerektiğini söyler. Fakat sonra Zeze'ye bir kızla mı görüşeceğini sorar ve öyleyse hemen gitmesini söyleyerek onu gönderir.
Zeze, Sylvia'yı görmeye gittiğinde başta pek hoş karşılanmasa da, zaman geçtikçe ikisi de birbirlerini çok sever. Artık sevgili olmuşlardır ve birlikte çok iyi vakit geçiriyorlardır. Her şey böylesine iyi giderken, işler Zeze'nin babasından hasta olduğunu öğrenmesiyle giderek kötüleşir. Babası üç ay içinde ameliyat olacaktır ve günden güne kötüye gitmektedir. Zeze buna çok üzülmektedir ama elinden bir şey gelmez. Aynı anda büyük yüzme yarışına hazırlanan Zeze, hiç yapmadığı bir şey yapar ve tanrıya eğer babasını iyileştirirse bir daha yüzmeyeceğine dair söz verir.
Zamanla babası gerçekten çok kötüye gider. Ameliyat zamanı gelip çatmıştır. Ameliyat gayet başarılı geçer, herkes çok mutludur. Zeze de mutludur, fakat verdiği sözü tutmak zorundadır. En sevdiği yüzücü mayosunu bir pakete koyar ve kiliseye gider. Mayoyu oraya bırakır ve bir daha yüzmemeye karar verir. Büyük yarışa da katılamayacaktır. Herkes onun korktuğu için katılmadığını düşünür fakat asıl sebebi bambaşkadır işte.
Babası hastalığı nedeniyle midir bilinmez, Zeze'ye karşı hiç olmadığı kadar kibar, duyarlı ve ilgili davranmaktadır. Bu da Zeze'nin çok hoşuna gitmektedir. Bu nedenle o da babasına karşı ilgili davranır, bir dediğini iki etmez. Fakat bir gün babası, Zeze'den Sylvia ile ayrılmasını ister. Zeze hiç sesini çıkarmadan bu isteğini kabul eder, fakat içi kan ağlayarak bu isteği yerine getirir. Sylvia da anlayışlı davranmıştır. Fakat bir süre sonra buna dayanamaz ve yeniden bir araya gelirler. Zeze bu süreçte gerçekten çok üzülmüştür. Fakat bu kez de yaşadıkları yerde onlarla ilgili büyük dedikodular çıkar. Zeze bir gemide iş bulup, uzun süre çalışıp para biriktirdikten sonra geri dönüp Sylvia'yı da alarak uzak yerlere kaçmaya karar verir. Kaderi, Zeze'yi uzak yerlere fırlatmıştır.
Delifişek Soruları ve Cevapları
Delifişek kimin eseri?
Jose Mauro De Vasconcelos
Delifişek türü nedir?
Yabancı Romanlar
Delifişek kaç sayfa?
88
Delifişek Yorumları
şeker portakalının devamı olduğunu öğrendiğimde okumuştum şeker portakalındaki saf duygular ne yazık ki yok
06-09-2015 21:47
çok güzel bir kitap zezeyi yeniden görmek çok güzel
15-12-2015 20:19
delifişek özeti çok güzel olmuş kitap hakkında fikir sahibi olmamı sağladı teşekkürler
30-12-2015 22:10
seker portakali harika idi gunesi uyandiralim iyi delifisekte hic duygu yok
05-01-2016 20:07
harika 3. bolumde zezeyi tekrar gormek cok guzel😉
30-01-2016 15:20
cok guzel bir hikaye yazmis cok tessekur ederim
08-02-2016 22:29
çok güzel bir roman
07-05-2016 16:28
bende şeker portakalını okuyorum hala çok güzel
12-11-2016 11:44
çok güzel bir özet😀
04-12-2016 18:38
jose mauro de vasconcelos un yazdığı kitaplar çok güzel ona çok teşekkür ederim
16-12-2016 22:13
bende seker portakali kitabi var burda yazilanlarla ayni diyil (lutfen gercek bir hikaye yaratin)
23-12-2016 16:22
babası ne hastalığına yakalanır yazıyormu
18-05-2017 12:36
çok lazımdı teşekkürler özlerde çok iyi
11-02-2018 15:05
çok güzel kitap özetide güzel
13-05-2018 07:56
gerçekten teşekkürler. şeker portakalı çok güzel .
19-10-2018 00:48
efsane kitap yalnız .
19-10-2018 01:07
şeker portakalı çok güzeldi o saf duygular bu kitapta yok
29-01-2019 14:28
arkadaşlar delifişek kimin eseri acaba?
10-02-2020 21:25
zorlama bir kitap şeker portakalından sonra pek olmamış zaten güneşi uyandıralım da benzerdi tek bir kitap başarılı olunca zorlama devam ettirmiş yakışmamış
24-03-2022 12:56
keşke hiç uzatmasa da tek kitap ile bıraksaydı zezeye yazık olmuş her yeni kitap ile
06-10-2022 22:49
kitap kaç yaş için uygun diğer kitap gibi içinde küfür var mı