Yaşamak Cahit Zarifoğlu’nun Beyan yayınları arasında çıkan günlük türündeki eseridir. Yazıların başlığında bazen sadece yazılış yılları verilirken bazen de gün/ay/yıl şeklinde daha detaylı tarihlendirme yoluna gidilmiştir. Yazıların yazıldığı tarihte yazar bulunduğu yeri de başlığa eklemeyi ihmal etmemiştir. Yazıların içindeki edebi anlatım ve şiirsel söyleyiş onları sıradan bir günün sonunda yazılan yazılar olmaktan çıkarmış, edebi bir değere kavuşmalarına önayak olmuştur. Sf. 41’de yer alan “Ankara 1976” başlıklı yazıda yazarın Necip Fazıl ile buluşması anlatılmıştır. Bu ve bunun gibi bazı diğer yazılar, eseri salt edebi bir eser olmaktan çıkarmış ona tarihsel değer de yüklemiştir. Günlük türünde yazıldığı için bütünsel olarak özetlenmesi mümkün olmayan eserin bazı bölümlerini şu şekilde özetlemek mümkündür.
İstanbul 1969 başlıklı yazıda yazar bir kitaplıkta iken oldukça gürültü olduğunu fark eder. Bu gürültü yan salonda üniversite öğrencilerinin eserlerinin gösterildiği bir sergiden kaynaklanmaktadır. Yazarın gözüne sergiye gelen konukları ağırlayan herkese ayrı ayrı nezaket göstermek isteyen kızlar takılmıştır. Sergi o kadar kalabalık ki her dakika serginin olduğu salonun kapısından birçok kişi girmektedir. O yüzden ayrı ayrı ilgilenip nezaket göstermek görevli kızlar için mümkün değildir. Hatta sergiye gelen bazı kişiler bu kızların yakın arkadaşı olmasına rağmen kalabalıktan dolayı fark edilmemektedirler. Bundan dolayı kızıp sergiyi terk eder bu arkadaşların bir kısmı. Diğer kısmı ise gitmekle kalmak arasında sıkışarak bu küçük yaralanmayı yüreklerinde hisseder.
Calw 1967 başlıklı yazıda tam bir yoğun anlatım söz konusudur. Çünkü bu yazı sadece “yağmur.” kelimesinden oluşmuştur. Aslında sıradan bir insanın belki de sayfalarca yazı ile anlatacağı şeyi Zarifoğlu sadece ‘yağmur’ kelimesi ile anlatmıştır. Okuyucu buradan o gün havanın aşırı derecede yağışlı olduğunu ve yazarın bundan dolayı başka bir şey yapamadığını anlamaktadır. Tuzla İstanbul 1973 başlıklı yazıda bir ayrılık sonrası insanın yaşadığı buhran tasvir edilmektedir. Yazar uyumaya çalışmakta ancak bunu başaramamaktadır. Başını tutan yazar tutam tutam saçının eline geldiğini görmektedir. O dakikadan sonra kendisini bir korku sarar. Bu saç dökülmesinin sebebi olarak da insanların adeta ayaklarından yere çivilenmiş gibi toprağa bağlanmalarından kaynaklandığı ifade eder. Bu bağlılık insana o kadar sınır getirmekte ki insan bir yerden ayrılıp başka bir yere gittiğinde sanki yeryüzünü yırtıyormuş gibi hareket eder. İnsanın ayrılıklara dayanamayıp isyan etmesi yazarın kaleminden okuyucuya aktarılır. Sarıkamış Aralık 1974 başlıklı yazıda Cahit Zarifoğlu’nun babasından gelen bir mektup okuyucu ile paylaşılmaktadır. Mektupta Sait’in tayininin Adıyaman’a çıktığı belirtilmiştir. Babası onu ziyaret ettiğinde Sait’in ne kadar ilgili olduğunu ve bu ilgiden son derece memnun kaldığını oğluna anlatmaktadır. Kız kardeşinin de kendisini merak ettiğini bildirerek bayramını tebrik etmiştir. Bu yazıda Cahit Zarifoğlu’nun babası namazını aksatmamasını, düzenli olarak kılmasını tembih eder ve yazı son bulur. Burada Zarifoğlu’nun aile ilişkileri ve yaşamdaki öncelikleri açık bir şekilde babası tarafından ortaya konulmaktadır. Ankara 1975, 26 Kasım başlıklı yazıda ise yazar arkadaşının evinde olduğunu belirtiyor. O esnada uzun ve neşeli sohbetler yaşanmaktadır. Sohbetin ana konularından birisi de Zarifoğlu’nun arkadaşlarının çocuklarının isimleridir. Okuyucu burada o dönemde de çocuk isimleri koyma konusunda bazı farklı anlayışlar olduğu ve bu anlayışların başkaları tarafından gülünç karşılanabileceği anlamaktadır.
Cahit Zarifoğlu’nun baştan sona yoğun bir anlatım ile kaleme aldığı yaşamak isimli eser, edebiyatseverlerin özellikle de günlük okuyucularının ilgisini çekecek önemli bir eserdir.
Yazan: Şahin Yıldız
Yaşamak Konusu
Tam adı Abdurrahman Cahit Zarifoğlu olan yazar aslen şair kökenlidir. Kanser hastalığı sebebiyle aramızdan ayrıldığında 47 yaşındaydı. Şiir, hikaye, Çocuk Hikayeleri, Çocuk Şiirleri, Roman, Günlük, Deneme, Tiyatro, Araştırma dallarında bir çok eseri vardır.
Yaşamak;
Kitap yazarın zaman çizgisi gözetmeksizin yazdığı günlük yazılarından oluşmakta. Anlatılanlar her dönemde, her yaşta ve herkes tarafından yaşanılan, hissedilen duyguların kelimelere dökülmüş halidir. Kendisini, çevresini ve hayatı kendine özgü betimlemeler ve ifadeler kullanarak tarif etmekte. Kitapta farkı kişiler ve farklı mekanlar geçmekte. Her anı, anlatılan her olay farklı bir tat bırakmakta okuyucuda. Aslında etrafımızda gördüğümüz olayları o kadar ustalıkla tarif etmekte ki kitabı okuduğunuzda bende aynı duyları yaşıyorum ama böyle anlatamazdım düşüncesi ister istemez aklınızdan geçiyor. Anlatılan konular sürekli değişkenlik göstermekte fakat bir bütünlük dahilinde akıcılık sağlanmakta. Kitabı elinize aldığınızda bir bakıyorsunuz Fransa’dasınız, bir bakıyorsunuz Amerika’dasınız. Derken Türkiye’nin herhangi bir şehrinde şehir halkını izlerken buluyorsunuz kendinizi. Aşk, acı, özlem, sigara, edebiyat, Necip Fazıl, hayat, ölüm, ahiret, yaşamak, baba olmak, anne olmak, askerlik, öğrencilik, kadınlar, erkekler ve daha nice konu… Hangi konu olursa olsun günce niteliğinde zamanlar su gibi geçiyor. Kronolojik olarak anlatım söz konusu değil. Yazı tarihleri değişkenlik göstermektedir. 1977-79 yılları arasında ‘Mavera’ dergisinde ‘Yaşamak’ adı altında yayımladığı günlük notları aynı isimle kitaplaşarak buluşmuş bizlerle. Bu sebeple yazılarda kronolojik sıranın çok da önemi yok. Başka birinin günlüğünü okumanın insana bu denli haz verebileceğini okuduktan sonra fark ediyorsunuz. Yaşamak kelimesinin anlamını kitabın farklı sayfalarında, farklı konular üzerine yazılmış satır aralarından okumaksa kitabın okuyucuya verdiği ince bir haz.
Şiir dilinde yazılmış, Türk Dili kurallarından ve düz yazı kurallarından uzak bir kitap olmuş Yaşamak. Acıların ve yalnızlığın en mutlu olayların bile içinde var olduklarını ispatlamak istemiş sanki yazar. Aramızdan erken ayrılsa da o kısacık hayatına yaşamanın anlamını sığdırmış ve bizlere aktarabilmiş. Bir başucu kitabı sayılabilecek nitelikte. Kitaba başlayıp belirli bir sürede bitirene kadar okumak benim fikrimce yersiz olacaktır. Herhangi bir günün herhangi bir saatinde ortasından bir sayfa açıp okumaya devam edebileceğiniz bir kitap Yaşamak.
“İnsan gittikçe daralan dünyasında neden mutsuz. Herkes artık gereğinden fazla büyüyor da onun için mi? On yedi yaşlarındaki delikanlıların bile iki kat yaşlıların ki kadar yürekleri dolu.”
Yaşamak Soruları ve Cevapları
Yaşamak kimin eseri?
Cahit Zarifoğlu
Yaşamak türü nedir?
Günlük / Anı
Yaşamak kaç sayfa?
220
Yaşamak Yorumları
mükemmel bir kitap
13-12-2016 20:43
şiirler 10 numara
17-12-2016 23:42
yaşamak kitabı çok güzeldi ben çok beğendim ilk kez cahit zarifoğlu kitabı okudum diğer kitaplarını da okuyacağım tavsiye ettiğiniz varsa belirtin lütfen
05-08-2019 12:51
kitap yorumu başarılı olmuş ama kitap o kadar başarılı değil günlük kitaplar genelde anlatana ilginiz varsa güzel oluyor biz zoraki okuyunca pek de güzel olmadı
03-04-2022 17:04
kitabın konusu ne sadece kendi düşüncelerinimi yazmış
29-12-2022 15:01
özet güzel ama kitap yorumları yetersiz kalmış alıp almamaya karar veremedim
31-08-2023 22:32
cahit zarifoğlu nun yaşamak kitabı ne anlatıyor sorusunun cevabını yazın