Cahit Zarifoğlu'nun yazdığı Ağaçkakanlar adlı çocuk kitabı, 111 sayfadan oluşuyor. 12 bölüme ayrılan kitap, bir babanın çocuğuna anlattığı masal üzerine kurgulanıyor. Söz konusu masal ise bir ağaçkakan ailesinin hayatını konu alıyor. Yazar; ağaçkakan ailesinin hayatıyla her yaştan okura pek çok mesaj veriyor. Bu yönüyle eser, yediden yetmişe geniş bir okur kitlesine hitap ediyor. Beyan Yayınları'ndan çıkan Ağaçkakanlar, tıpkı Cahit Zarifoğlu'nun diğer çocuk kitapları gibi yayınevinin Gülücük Kitapları dizisinde yer alıyor. Kapak resminde uçan ve ağaca konan ağaçkakan figürleri bulunan kitap, Ender Dandul'un siyah beyaz çizimleriyle süsleniyor. Sade dili ve merak uyandıran kurgusuyla bir çırpıda okunan kitabın bölüm başlıkları ise şöyle:
● Giriş
● Başlangıç
● Tartışma
● Hayal
● Nutuk
● Barışıyoruz
● Baba Ağaçkakanın Dehşetengiz Rüyası
● Ne Dersin
● Rüyanın Sonu
● Savaş
● Uyanış
● Adım Adım Son
Anne ve baba ağaçkakanın en büyük isteği, bir yavrularının olması. Ancak uzun süredir evli olmalarına rağmen yavruları olmuyor. İkisi de komşu ve akraba ağaçkakanların yavrularını gördükçe üzülüyorlar. Bir yavrularının olmaması, hayatlarındaki en büyük sorun hâline geliyor. Hatta bu konu nedeniyle sık sık konuşuyor ve konuşma sonunda mutlaka tartışıyorlar. Günlerden bir gün baba ağaçkakan bir rüya görüyor. Baba ağaçkakanın rüyasında en büyük istekleri gerçekleşiyor; bir yavruları oluyor. Ama bu rüya, içinde başka bir rüya taşıyor.
Rüyanın başında baba ağaçkakan gizemli bir yolculuk yapıyor ve bu yolculuğun sonunda yavrusuna kavuşuyor. Daha sonra yavrusunu alıp yine garip bir şekilde evine dönüyor. Böylece anne ağaçkakan da rüyaya dahil oluyor. Anne ve baba ağaçkakan rüyada bir yavruları olmasına rağmen tartışmaya devam ediyorlar. Rüyada olduğunun farkına varan baba ağaçkakan, eşiyle rüyasında bile tartışıyor olmaktan rahatsız oluyor. Buna rağmen baba ağaçkakanın rüyası devam ediyor.
Başlangıçta normal davranışlar sergileyen yavru, kısa bir süre sonra tamamen değişiyor ve adeta saldırgan bir canavara dönüşüyor. Anne ve baba ağaçkakanın gözleri önünde cevizlikleri harap ediyor. Ağaçlardaki olgunlaşmamış cevizleri teker teker koparıp atıyor, kanatlarıyla ağaçların yapraklarını biçiyor. Yavru ağaçkakan korkunç manzaralara sebep olsa da anne ve baba ağaçkakan onu durduramıyor. Sonunda ağaçkakan Şakir Amcanın cevizliğinde ölüyor.
Baba ağaçkakan tüm bu korkunç sahnelere şahit olduktan sonra uyanıyor ve hemen anne ağaçkakanı uyandırarak rüyasını ona anlatıyor. Böylece ikisi birden endişeye kapılıyorlar. Ancak bir yandan da birbirlerini teselli etmeye çalışıyorlar. Bu rüyadan sonra bir yavru isteyip istemedikleri hakkında konuşuyorlar. Rüyanın gerçeğe dönüşmesinden korksalar da yine de bir yavrularının olmasını istediklerine karar veriyorlar. Bunun üzerine anne ağaçkakan yumurtalarının üzerinde yavrusunun gelişini beklemeye başlıyor. Baba ağaçkakan da bu süreçte anne ağaçkakana yiyecek getirerek destek oluyor.
Günler sonra yumurtalardan biri çatlıyor. Çatlayan yumurtanın içinden hem güzel hem sevimli bir yavru çıkıyor. Yavrunun dünyaya gelişiyle anne ve baba ağaçkakan çok mutlu oluyor. Yavrularına upuysalın kısaltılmış hâli olan Upuy adını veriyorlar ve uzun bir süre yavrularıyla birlikte huzurlu bir şekilde yaşıyorlar. Ancak anne ve baba ağaçkakan o kötü rüyayı bir türlü unutamıyor ve yavru iyice büyüyünce yaşadıkları yerden ayrılmaya karar veriyorlar. Bu kararlarını yavrularına açıkladıktan sonra zaman kaybetmeden yola çıkıyorlar.
Yolda hiç ummadıkları bir şey oluyor. Yavru ağaçkakan son kez yaşadıkları yerin çevresinde uçmak istiyor ve bu uçuş sırasında Şakir Amcanın cevizliğini görüyor. Bunun üzerine anne ve babasına bu cevizliğe yakın bir yerde yaşamak istediğini söylüyor. Böylece Şakir Amcanın cevizliğine yakın bir yere taşınmak zorunda kalıyorlar. Onlar taşındıktan bir süre sonra Şakir Amcanın cevizliğini mahveden bir kuş ortaya çıkıyor. Bir süre sonra ise Şakir Amca kuşu yakalayıp korkunç bir şekilde öldürüyor.