Kendini Arayan İnsan, Vaziyetimiz isimli birinci bölümle başlamaktadır. Rollo May, bu bölümde modern çağın insanının içinde bulunduğu boşluk durumuna değinmiştir. Hatta insanları 'içi boş' olarak nitelendirmiştir. Bireylerin ne istediklerini ne hissettiklerini bilmemekte olduğunu ve acı verici bir şekilde sağa sola yalpaladıklarını belirtmiştir. Kişinin hayatına yön verme ve içinde bulunduğu dünyayı etkileme gücünü hissetmemenin verdiği endişeyle beraber hissizleşerek bir savunma mekanizması geliştirdiğini ifade etmiştir.
Toplumumuzda sosyal kabul bu denli önemliyken bireylerin kendilerini bulmaya yönelik isteklerini bastırdıklarını tespit etmiştir. Yalnızlık hissini uzak tuttuğu için beğenilmeye yönelik algı başta işlevsel gibi gelse de bedeli benlik olarak varlığından vazgeçmek olacaktır. Yani birçok insan davranışlarının değerini davranışın kendisiyle değil de toplumda nasıl değer gördüğüyle ölçmektedir. Bu durumda kendisi için işlevsel davranışı bulma yeteneğinden bireyleri alıkoymaktadır.
Yalnızlıktan kurtulmak için bireyler ortak bir dil bulmaya çalışır hatta bu sanatta da asırlar boyunca böyle olmuştur. Büyük ressamlar ortak bir dil bulmak için çabalayıp durmuştur. Fakat ortak bir dil yoktur. Aksine insanlar bu çabanın sonucu olarak derinlerindeki o zenginlikten uzaklaşarak yüzeye yaklaşır ve içi boşalır.
İkinci bölüm olan Bireyselliğin Yeniden Keşfi başlığı altında benlik kavramına değinmiştir. Benliği, kişinin üstlendiği çeşitli rollerin toplamı olarak değil; bu rollere büründüğünü bilme, bu rollere yönelik farklı yönleri görüp farkında olma kapasitesi olarak değerlendirmiştir. Kişinin benlik bilinci ne kadar artarsa spontanlığının ve yaratıcılığının da o denli artacağına değinmiştir. Benliğine yönelik değer hissini kaybeden bireyler bu hissin verdiği acıyı bastırmak için kendi kendilerini suçlarlar. Hatta Tanrı'yı suçlayarak kendini Tanrının uğraşmaya değeceği biri olarak göstermeye çalışmaktadır. Bazı insanların ise meşguliyeti kendilerinden kaçmanın bir yolu olarak kullanmasına dikkat çekmiştir. Kişinin ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıymış gibi yalancı ve geçici bir canlılık içindedirler. Rollo May bireyin sağlığını koruması için kaybettiğimiz sakinliklere geri dönmesini önermektedir.
Kişi potansiyelini gerçekleştiremeyip bastırıldığında bu potansiyellerin kişinin içine dönerek onu hasta ettiğini hatta nevrozun özünde bunun yattığını ileri sürmüştür.
Var olma mücadelesi verilirken ki çatışmayı ise kişinin büyüme, gelişme ve sağlık arayan yönleri ve özgürlükten feragat ederek olgunlaşmamış ebeveynlerin yalancı koruması ve ilgisinin peşinde koşan tarafı arasında olduğunu saptamıştır.
Bütünleşmenin Hedefleri isimli üçüncü bölümde ise bireyin zorlu bir gelişim süreci geçirmesi sonucu içindeki nefreti sağlıksız bir şekilde kendisine ya da çevresine yansıtabileceğine değinmiştir. Kişilerin kendi kendilerine acıyarak ya da hiçbir şey yapmayarak psikolojik dengelerini sağladıklarını ifade etmiştir.
May, özgürlüğün ne olduğu kadar ne olmadığına da önem vermiştir. Örneğin yurttaş olarak kendimizi entelektüel ve tinsel anlamda özgür hissetmemizin altında ekonomik bağımlılığı kabul etmek olduğunu belirtmiştir.
Hayatın gerçekleriyle ilişki kurduğumuz kadar özgür olduğumuzu ve elimizdeki malzemenin farkında olup sınırları kabul ettiğimiz düzeyde özgürlüğü yaşayabileceğimizi yazmıştır.
Cesaret kavramına değer vermiş ve bu süreçteki en büyük engelin kendi içimizde sahip olduğumuz güçlerden kaynaklanmayan bir hayatı benimseme zorunluluğundan geldiğini ifade etmektedir. Buna en büyük örnek ebeveyn tutumlarıdır. Ebeveynler çocukları kendi içlerinde olamadıkları kişi olmaya zorlayabilirler ve bu cesaretin kaybına sebebiyet verir.
Sevginin bireylerin sağlığı için önemine de değinmiştir Rollo May. Sevebilmek için öz farkındalık geliştirmiş olmanın gerekli olduğunu ve kişi ancak kendi bağımsız olma kapasitesiyle bağlantılı olarak sevebilme gücüne sahip olduğunu ifade etmiştir.
Zaman kavramının modern insan için sorun teşkil ettiğini belirtmiş ve aslında psikolojik zamanın akıştan ziyade deneyimin anlamı ve kişinin gelişimi için önem taşıyan şeyler olduğunu kast etmiştir.
Rollo May, Kendini Arayan İnsan kitabında insana dair birtakım olguları çarpıcı gerçeklerle inceliyor, açıklıyor ve örnekliyor. Örneklerin hepimizin aşina olduğu kahramanlardan olması ve onların ruhsal tahlillerini yapması kitaba ayrı bir zenginlik ve somutluk kazandırmıştır.
Geniş içeriğiyle modern insanın neredeyse birçok sorusuna ve sorununa yanıt niteliğinde olan bu kitabın herkese bir şeyler katabileceği kanısındayım.
Alandan olan ya da olmayan herkese hitap etmesi ve dilinin anlaşılırlığı sebebiyle de okunmaya değer bir eserdir.
kitabın ismini görünce meraktan aldım insan bazı kısımlarda kendisini buluyor genel olarak güzel kitap
02-11-2018 17:02
kitap kendi içinde çok entellektüel. yunan mitolojilerinden örneklerle, freud, nietzche, kierkegaard gibi filozoflardan alıntılarla zenginleştirilmiş ve 1953'te yazılmasına rağmen bugünü de çok güzel anlatan bir kitap olmuş. okunması biraz zor çünkü çevirmen biraz türkçe kasmış. ama bence herkes kendinden bir şeyler bulacaktır bu kitapta. özellikle ebeveynlerin okuması çok faydalı olur diye düşünüyorum.
07-11-2018 22:59
çok güzel bir kitap bence almalısınız
21-11-2018 21:15
bence on numara almalısınız
21-11-2018 21:16
çok fazla başucu kitabım var ve bu da onlardan biri kendimi ne zaman kötü ve çaresiz hissetsem okurum ya da hatırlarım. insanların nazi kamplarındaki o acılara nasıl dayandığını hatırlar ve istersek büyük acılarla nasıl baş edebileceğimizi hatırlarım. kesinlikle okumalısınız.