Halikarnas Balıkçısı lakabıyla bilinen Cevat Şaki Karaağaç'ın denizi bize sevdiren on iki hikayesi Gülen Ada ismiyle çocuklara sunulmuştur. On iki hikayenin bir kaçından sizlere bahsedelim. Kitapta ilk hikayemiz Yedi Canlı Elif Kız :
Elif (Tiycan) keçileri ve ineği alarak deniz kıyısına iner. Güneş kendini göstermektedir. Deniz ise mavi mavi yanmaktadır. Deniz suyunun sığ olduğu, karanlık bir kovuktan bir ahtapot çıktığını görür. Tiycan ahtapota görünmemek için çam ağacının arkasına saklanır. Ahtapotun yanından üzeri altın benekli bir yellos balığı geçer. Ahtapot saldırmak için hazırlanır. Yellos başta kaçsa da sanki ahtapota kendi isteği ile yanaşmaktadır. Elif bir fenalık duyar. Yerden aldığı taşı ahtapota atar. Denk gelmese de ürken ahtapot hem etrafında döner hemde avını parçalar. O sıra da daha fena bir şey olur. Bir anne fok balığı ahtapotu ağzına alır. Fokun arkasında iki yavru fok balığı vardır. Anne fok suyun altında debelenmeye başlar. Elif başta göremese de sonradan görür. Ahtapot, iki duyargasını burun deliklerinden sokarak fokun gırtlağını içeriden tıkamıştır. Feryat ederek saklandığı yerden çıkan Elif'e fok yalvaran gözlerle bakarak ona doğru hamle yapar. Elif fokların ölüm tehlikesiyle karşılaşınca insanlara koştuklarını bilir.
Elif bu manzaraya daha fazla dayanamaz ve bir koşu da ahtapotun başını iki eliyle tutarak, olanca kuvvetiyle asılır. Ahtapot foktan ayrılır. Elif ahtapotu kayalardan birine çarpar. Anne fok denize inerken ayrılmak istemiyormuş gibi arkasına dönüp dönüp bakar. Sanki dünyalarımız başka der gibi bakmaktadır. Onların ardından bakarken Elif'te büyük bir arzu duyar denizde olmak için ve kendini denize bırakır.
Şimdi de kitabımızın dördüncü hikayesi, kitabın adı olan Gülen Ada'dan bahsedelim:
Kimi insan para pul budalası olur, kimisi müzik aşığı... Deli Davut ise adaların hayranıdır. Kimi zamanlar Adalar ile uyanacağım diyerek uyumaz. Ege Deniz'inde şafak doğarken, Davut dünyaya yeni gelmişe döner. Gün doğunca kayığına biner ve adalara doğru yol alır. Deli Davut sayısız adanın arasından Gülen Ada'nın aşığıdır. Deli Davut'u karşılamak ister gibi kalçalarına kadar denizden kalkar, deniz adayı fırdolaya sarar, köpük ve çarpıntılarıyla onun belini, koltuk altını gıdıklar. Salınan ağaçları, savrulan dalları ile şakrak Ada, saçlarını çalkalayarak katıla katıla güler. Gülen Ada'nın nerede başlayıp nerede bittiği hiç bilinmez.
İzmir’in büyük kaliferni şirketinin ünlü eksperi Murat Kocadağ Deli Davut'a Gülen Ada'nın yerini ve gerçekten gülüp gelmediğini sorar. Davut'sa bir çocuk gibi güldüğünü söyler. Bunun üzerine Eksper, bir motor kiralar. Davut'un kayığını da çekerler.
Kocadağ'ın tavrından sahip olduğu pahalı eşyaların büyük toplamı bellidir. İnsan onunla görüşürken, bir insanla değil, mal varlığı ile konuştuğunu düşünür. Ada'nın asıl tuhaflığı; adamın adayı değil, adanın adamı seçmesi idi.
Ada uzaktan yanaşmakta olan Kocadağ'ı görünce yavaş yavaş büyür. Tepesine doladığı kara bulutu, başına kavuk edinmiştir. Deniz ortasında asık suratlı hayalet kesilir. Köpüren suları, yaklaşan Kocadağ'ın suratına tükürür. Kayalar her delikten sular çıkararak onu sırılsıklam eder. Kocadağ bu olaydan sonra Deli Davut'u orada bırakarak geri döner. O gittikten sonra rüzgar diner. Kara bulutlar yerini ince bir nura bırakır. Sanki Gülen Ada sakin sakin Deli Davut'a gülümsemektedir.
Birazda kitabımızda ki son hikaye Divan Reis'ten bahsedelim:
Korsanlar Cezayir'den ayrılıp, aldıkları haberle Akdeniz'e açılırlar. Geminin baş tarafına toplanmış beş-on korsana ihtiyar korsan, gençliğinde tanıdığı bazı reisleri anlatır:
Ona son zamanlarda "Divan Reis" derler; ondan önce ona Kızıl Reis derlermiş. Belki de saçı ve sakalı bakır renginde olduğundan derler. Bir gün Kızıl Reis, deniz üstünde ve kendi gemisinin önünde yeşil bir gemi görür. Gemide hiç kimse yoktur. Yine de gemiden tatlı ve garip bir türkü gelir. Işin tuhafı, bu gemiyi Kızıl Reis'ten başkası görmez. Kızıl Reis karşısında bir gemi gördüğü zaman hemen topları hazırlar ve o gemiyi vurur. Ancak bu gemiye bir şey yapmaması tayfasının delirdiğini düşünmesine yol açar. Gece 'beni affet' diye bağırdığını duyan tayfa Reis'in delirdiğine kanaat getirir. Kızıl Reis ise gördüğü ilk karaya çıkacağını söyler. Kızıl Reis kafasına koyduğunu yaparak karaya çıkar. Sonradan köylülerden duyduklarına göre, bir değirmen yapmıştır. Bazen eline tüfeğini alır dağlara gider ama denize hiç dönmezmiş. Dağlarda ne yaptığını merak eden köylüler peşinden gider ve hiç ateş etmediğini görürler. Bir gün kulübesinin tavanına kırlangıç yuva yapar. Bozmak ister; fakat o anda gemiyi görür, türküyü duyar ve vazgeçer. Kuşlar gitmiş. Kızıl Reis üzülür. Kuşlar zamanı gelince Kızıl Reis'e tekrar dönerler. Sonra tekrar gitme zamanları gelir. İşte o zaman Kızıl Reis'te denizlere açılır tekrar. Bir Denizcinin aklına akıl sır ermez.
Halikarnas Balıkçısı - Gülen Ada'yı büyük bir mutlulukla okudum. Denizi cok sevdiğimden yüzümdeki tebessüm hiç eksik olmadı. Çocuklarımızın okuması gereken önemli eserlerden biri.
Yazan: Nilay Alakuş
Gülen Ada Soruları ve Cevapları
gülen ada kimin eseri?
Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı'ya ait bir eserdir.
gülen ada türü nedir?
Gülen Ada öykü türünde bir eserdir.
Gülen Ada Yorumları
mükemmel bir eser bir kerede okuyup bitirdim
14-05-2017 22:31
halikarnas balıkçıcını çok seviyorum kitapları çok güzel oluyor
26-05-2017 20:20
gülen ada kimin eseri acaba yazarın gerçek adını paylaşabilir misiniz?
29-05-2019 18:16
gülen ada hikayesinin incelemesi nerede özet ile aynımı onu paylaşsak oluyormu
28-03-2022 15:57
gülen ada hikayesinin konusu ve teması ne?
10-12-2022 19:13
halikarnas balıkçısının en güzel eserlerinden biri
14-08-2023 23:11
maşallah her kitabın altında kopya arayan öğrenci var