Elveda Aşk

Elveda Aşk
Kitabın Yazarı:Sinan Akyüz Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Alfa Yayıncılık Yayınlandığı Yıl:2021 Sayfa Sayısı:464 ISBN:9786254494406 Kitap Puanı:7.7 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:159,05 TL KitapYurdu:176,40 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Elveda Aşk - Sinan Akyüz

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Elveda Aşk Özet

Roman, Cumhuriyet'in onuncu yıl kutlamaları ile başlar. Yusuf ve küçük kızı Benan'ın sohbeti Yusuf'u geçmişe götürür. Yusuf ile birlikte okuyucu da 1914 yılına döner.

Kahramanımız Yusuf lise çağında bir çocuktur. O dönem izcilik, keşşaflık olarak anılır. Yusuf ve arkadaşları da keşşaftır. Her sabah olduğu gibi okula gitmek için yakın arkadaşı Süreyya ile buluşurlar. Tekrar savaşa girileceği haberleri onların da kulağına gelmiştir. Osmanlı donanması Rusların limanlarını bombalamıştır ve savaş kapıdadır. Bu durum iki arkadaşın da canını sıkar. Diğer arkadaşları Feyzi ve Hüsrev ile de bu haberi paylaşırlar. Feyzi'nin de kötü bir haberi vardır. Beyoğlu'ndaki kız mektebinin müdiresi, mektebin çıkış saatini on beş dakika erkene çekmiştir. Feyzi yavuklusunu göremeyeceği için çok üzgündür. Ancak tek üzülen Feyzi değildir. Bu haber hem Süreyya'yı hem de Yusuf'u üzmüştür.

Beden Terbiyesi Muallimi Ahmet Robenson, Yusuf'u düşünceli görür ve ona sorar. Yusuf'un ninesi, Yusuf'un giydiği keşşaflık kıyafetlerinden şikayetçidir. Bu kıyafetlerin ecnebi işi olduğunu düşünür ve ona kızar. Ahmet Robenson, Yusuf'a bir mecmua verir ve bunu ninesine götürmesini söyler. Bu mecmuada keşşaflığın ne olduğu anlatılmaktadır. Ancak Yusuf çok umutsuzdur, ninesi için hiçbir şey değişmeyecektir.

Dersler bittikten sonra Süreyya ve Yusuf kız mektebinin karşısındaki börekçiye giderler. Fakat gerçekten de çıkış saatleri değişmiştir ve kimseyi göremezler. Burada Süreyya, Yusuf'a bir kıza aşık olduğunu itiraf eder. Kızın adı Güzide'dir.

Kasım ayının birinde keşşaflık tatbikatı vardır. Kilyos'ta gerçekleşecek tatbikat üç gün sürecektir. Fakat Yusuf'un annesi de babası da gitmesini istemezler. Tabi Şerife Nine de öyle.

O gün gelmiştir. Yusuf, Kilyos'a tatbikata gider. Başlarında muallimler de vardır. Buradayken keşşaflık kelimesinin izcilik olarak değiştiğini öğrenirler. İttihat ve Terakki'nin üç önemli isminden birisi olan Harbiye Nazırı Enver Paşa, memleketin gençlerini birlik ve beraberlik içinde eğitebilmek üzere izcilik kavramından yararlanmayı uygun görmüştür. Hep birlikte ilk Türk İzci Andını okurlar. Bu ant, bu gençlerin bütün hayatlarını değiştirecektir. Ama onlar bunun henüz farkında değillerdir.

Rusya Çarlığı'nın Osmanlı'ya harp ilan ettiği haberi duyulmaya başlar, artık herkesin dilindedir. Osmanlı da savaşa girmiştir artık. Herkes çok umutsuzdur. Bu milletin bir savaşı daha kaldıracak gücü yoktur. Bu haber Kilyos'a da ulaşınca, tatbikat sona erdirilir ve bütün çocuklar eve döner. Hepsi çok üzgündür.

Yusuf ve Süreyya, okuldan kaçıp kız mektebine gitmeye karar verirler. Süreyya, Güzide'yle konuşacağı için çok heyecanlıdır. Süreyya heyecandan istediği gibi konuşamaz. Güzide savaş zamanı birine aşık olmanın delilik olduğunu söyler. Süreyya ise savaş çıktı diye hikayeleri yarım kalsın istemez. Ancak Güzide kabul etmez. Üstelik yanındaki arkadaşı Mehpare de Süreyya ile dalga geçer. Süreyya çok üzülmüştür, olanları Yusuf'a anlatır. Neyse ki Mehpare'ye bir mektup vermeyi başarmıştır. Mehpare de mektubu, sahibi Güzide'ye iletir. Güzide mektubu okur, düşünceleri değişmeye başlar.

Yusuf ve arkadaşları ertesi gün tekrar mektebi kırıp Beyoğlu'na inerler. Güzide, Süreyya'yı ilk gördüğünde onu terslese de Yusuf araya girer. Yusuf'un söyledikleri Güzide'yi duygulandırır ve ikna eder. Sonunda Süreyya istediğine kavuşmuştur. Güzide'nin arkadaşı Mehpare ise Yusuf'a aşık olmuştur. Dayanamaz ve bunu Güzide'ye itiraf eder.

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden Rauf Ziya Bey İstanbul Sultanisi’ni ziyarete gelir ve Ahmet Robenson'la görüşür. Enver Paşa'nın Almanlarla bir ittifak içerisinde olduğunu, her türlü maddi ve manevi yönden arkalarında olduğunu söyler. Bunun karşılığında İstanbul Sultanisi’nde artık Fransızca değil Almanca eğitim verilmesini istediklerini söyler. Ahmet Robenson bu fikre sıcak bakmasa da bu bir rica değil, emirdir. Memlekette ne kadar Fransızca eğitim veren mektep varsa kapatılacak ya da dönüştürülecektir. Üstelik İstanbul Sultanisi, Galata'daki kapanan Saint Benoit Lisesi binasına taşınacaktır. Ayrıca Enver Paşa, izciliği milli eğitime mal etmeyi planladığı için İzci Ocağı kurmuş ve burayı da Harbiye Nezareti'ne bağlamıştır. Okul müdürü ise bu olanlar karşısında çareyi istifa etmekte bulur.

Bu arada Süreyya ve Güzide görüşmeye devam ederler. Artık Mehpare ve Yusuf da birliktedir. Okul yeni binaya taşınır ve öğrenciler çok mutsuzdur. Okula gelen Alman öğretmenlere aradaki kültür farklılıkları sebebiyle ısınamazlar.

Memleket meseleleri herkesi yormuştur. Enver Paşa'nın Sarıkamış'taki başarısızlığı herkesin dilindedir. Donarak ölen askerlerimiz herkesin yüreğini sızlatmıştır. Osmanlı halkı her anlamda çetin günlerden geçmektedir. Ahmet Robenson çok üzgündür. Kardeşi savaşta şehit düşmüştür. Bunu duyan öğrencileri de derin bir üzüntüye kapılır.

İlk kıvılcımı Feyzi ateşler ve orduya katılma kararı alır. Bunu duyan izci arkadaşları da birer birer bu kararı alır. Daha on yedisindeki lise talebeleri kalem tutmaktan vazgeçerler ve vatanları için canlarını feda etmek uğruna yola çıkarlar. Yavuklusuna veda edebilen tek kişi Feyzi olmuştur. Feyzi'nin yavuklusu Refika ise Yusuf ve Süreyya'nın veda mektuplarını Güzide ve Mehpare'ye ulaştırır. Güzide, Süreyya ile gurur duyarken Mehpare bencillik yaparak bir öfkeye tutulmuştur. Refika ve Güzide bir yandan gönüllü olarak hasta bakıcı olurken bir yandan da vatan yolunda canını feda eden sevgililerinin izlerini sürerler. Lakin onlara ulaşamadan cepheye gönderildiklerini, taarruza hazırlandığımızı anlarlar. Şakir, Hüsrev, Feyzi, Süreyya gencecik yaşlarında gönüllü olarak kendilerini feda etmişlerdir. Ancak onlar şimdi şehittir, cennet-i ala'dadır. Geriye yalnızca Yusufçuk kalmıştır.

Değerlendirme: Sinan Akyüz özellikle İncir Kuşları ve Meyra kitapları ile tanınan bir yazar. Ben kalemiyle bu kitap vesilesiyle tanışma imkanı buldum. Çanakkale Savaşı'nı konu alan birçok kitap okuduğum için bu kitap bana oldukça sade geldi. Lise çağındaki okurlara veya tarihî kurgu okumalarına yeni başlayanlara önerebileceğim bir kitap. Dili oldukça akıcı, olaylar karmaşık değil. Giriş ve gelişme bölümlerine kıyaslarsak kitabın sonuç kısmı çok kısa kalmıştı yalnızca. Genç talebelerin savaştaki mücadelelerini daha uzun okumak isterdim. Dönemin şartlarını mümkün olduğunca ele almaya çalışmış yazarımız. Her kesimden insanın fikirlerine yer vermiş diyebiliriz. Kütüphanenizde tarihi kurgu bölümüne yakışacak bir kitap.

Editör: İnci Ege

Elveda Aşk Soruları ve Cevapları

Elveda Aşk kimin eseri?

Sinan Akyüz

Elveda Aşk türü nedir?

Yerli Romanlar

Elveda Aşk kaç sayfa?

464

Elveda Aşk Yorumları