İncir Çekirdeği İlkokulunda yağmurlu bir sonbahar sabahından bir gündü. Ders zili çalıp öğretmen sınıfa girdi. Okumayı öğrendiğinizde sizi büyük sürprizler bekliyor. Tabi Atlas hemen atladı. Parmak kaldırarak ne gibi sürprizler olduğunu anlatmasını istedi öğretmeninden. Öğretmenleri öncelikle okumayı öğrendiğiniz zaman her yere gidebilirsiniz. Sınıftaki diğer öğrenciler sırayla söz hakkı alarak Kuru Salatalık kasabasına da gider miyiz? Ya da Mor Portakal köyüne de uğrayabilir miyiz? diye öğretmenlerine sordular. Elbette diye cevap veriyordu öğretmenleri. Sınıftaki herkes bunun nasıl olacağını merak ediyordu. Öğretmen, konuşmasına devam etti. Örnekler vermeye başladı. Ormanda bisiklet turu yapabilirsiniz. Bir helikoptere atlayıp volkanik lavların döküldüğü yere ulaşabilirsiniz. Uçağınızla Sahra Çölü’ne inebilirsiniz. Ağrı dağının zirvesine hep birlikte tırmanabilirsiniz. Bir balonla seksen günde dünyayı dolaşabilirsiniz. Gemilere binip dev dalgaların arasında güvenle yol alabilirsiniz. Bunların hepsi inanılmaz diye bağrışıyorlardı çocuklar. Bir gergedanla pat pat kartopu oynayabilirsiniz. Bir fille çim sahada futbol maçı yapabilirsiniz. Hatta zamanda yolculuk yaparak geçmişe gidebilirsiniz. Sınıftaki herkes şaşkına dönmüş. O nasıl olacak ? Hayal güçlerinin sınırlarını zorluyorlardı. Okumayı öğrendiğiniz zaman sınıfa bir sürü yeni arkadaş gelecek. Herkes sevinçten uçuyordu. Atlas bu arkadaşlar nasıl arkadaşlar gelecek diye öğretmenine sordu. Öğretmeni ise mesela kalbi araba büyüklüğünde bir arkadaş. Bu arkadaşının boyu bir spor sahası büyüklüğünde bile olabilir. Bir zürafa ile arkadaş olup Afrika’da akasya yaprakları toplayabilirsiniz. İşte eylül, ekim, kasım ve aralık ayları böyle geçti. Her gün sesli ve sessiz okumalar yapıyorlardı. Ocak ayı geldiğinde herkes okumayı öğrenmişti. Artık sürpriz için daha heyecanlılardı. Balinalar, aslanlar, kaplanlar, zürafalar, filler ile nasıl sığacaklarını öğretmenlerine sordular. Merak etmeyin hepimiz sığarız dedi. Öğretmen bizim olduğumuz her yere hayallerimiz de sığar dedi. Artık sürprizi açıklama zamanı geldi. Öğretmenleri de çok heyecanlıydı. İkili sıra halinde okul koridorlarında tıpış tıpış yürüdüler. Bir kat yukarıya çıktılar. bir kat daha ve bir kat daha. Kocaman bir kapının önüne geldiler. Kapı balonlarla süslenmişti. Kimseden çıt çıkmıyordu herkes çok sessizdi. Kütüphaneye hoş geldiniz yazısı duruyordu karşımızda. Öğretmen bütün maceraların gerçekleştiği yer burası çocuklar dedi. İçerisi pis gibi kitap kokuyordu. Gerçekten de küçücük yere bir dünya sığmıştı. Öğretmen fısıldayarak kütüphanede istediğiniz kahramanlarla arkadaş olabilirsiniz dedi. Atlas hemen eline turuncu kapaklı bir kitap aldı. Kapakta bir dinozor gülümsüyordu ona. Dinozorla arkadaş olacaktı. Demek dinozoromun saklandığı yer burasıymış. Kitap yolculuğum artık başlıyordu dedi.
Değerlendirme
Mert ARIK tarafından yazılan bir çocuk hikaye kitabı. Konusu ise Öğretmen, Atlas ve sınıf arkadaşlarına, okumayı öğrendiklerinde onlara büyük bir sürprizle gelecekti. Okumayı öğrendiklerinde onları neler bekliyordu? Öğretmenin bahsettiği sürpriz neydi? Bir kitap çocukları nerelere götürebilirdi? Hepsinin cevabı bu kitapta saklı. Sayfa sayısının kısalığı. Önemli noktaları vurgulaması. Yazının büyüklüğü ve görsellerle zenginleştirmesiyle tam anlamıyla bir çocuk hikaye kitabı olmuş. Çocukların yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesinde de etki olmaktadır. Küçük okurlara tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.