Mert Arık’ın yeni kitabı olan Çantamdan Fil Çıktı, önceki iki kitabı gibi yine bir sınıf ortamında başlar. Kişiler, aynı kişilerdir. Sınıf öğretmeni bir kez daha öğrencilerinin hayal gücünü harekete geçirir ve bunu bir oyun aracılığıyla yapar. Dolayısıyla kitap, Benim Zürafam Uçabilir ile Uzaya Giden Tren kitaplarının devamı niteliğindedir.
Bir gün öğretmen sınıfa elinde bir mavi çantayla gelir. Bunun kendi oyun çantası olduğunu söyler. Ardından öğrencilerine, bu çantanın içinde ne olduğunu tahmin etmelerini ister. Oyun başlamıştır. Öğrenciler ilk önce çantanın içinde kalem, silgi, defter vb. bulunduğunu düşünür ama öğretmen onlara hayal güçlerini kullanmalarını söyler. Böylece yaratıcı fikirler ortaya çıkmaya başlar. Moni, çantadan bir elma çıkabileceğini söyler. Öğretmen öğrencilerine, eğer elma olsalardı en büyük hayallerinin ne olacağını sorar. Moni, bir öğrencinin beslenme çantasındaki elmalı kurabiye olmayı hayal ettiğini ifade eder. Taci elma suyu olmak istediğini belirtir. İnci’nin hayali elma reçeli olmaktır! Ardından öğretmen, mavi çantayı öğrencilerine verir. Bu çanta artık öğrencilerindir. Sıra, öğrencilere yıllık ödevini vermeye gelmiştir. Sınıfça birlik olup hayal güçlerini kullanacaklar, bir sürü oyun oynayacaklar, tasarlayacakları oyunu yılsonu gösterilerinde beraber oynayacaklardır. Öğrenciler bu fikre bayılır. Hemen işe koyulurlar. Çanta, onlar için bir semboldür. Hayalini kurdukları her şeyi yapabileceklerinin bir göstergesidir. Öğrenciler bu gerçeği oyun oynadıkça keşfederler. Her oyun için bir oyun kahramanı gereklidir. Moni, “Bulduuumm! Çantamdan fil çıktı!” deyince oyun başlar. Çocuklar fil gibi ortalıkta gezinir. Dünyanın çeşitli yerlerinde boy gösterirler. Filler gibi nehirlerden su içerler. Taptaze otları afiyetle yerler. Fil oyunları oynayıp şarkı söylerler. Bazen ağaçlara tırmanırlar bazen de hortumlarıyla gökyüzündeki yıldızları toplarlar. Yaratıcı oyunlar, öğrencilerin birbirinden ilginç hayalleriyle devam eder. İnci, tıpkı kendisine benzeyen bir İncinaz çiçeği hayal eder. Her yaprağının rengi birbirinden farklı olan, konuşabilen bir çiçektir bu. Dikenleri batmaz, gıdıklar. Kokusu çok güzeldir. Hatta bu çiçek, Mis Kokulu Çiçekler Okulu’na gider. Mete, kocaman bir balina olduğunu ama ailesiyle birlikte küçük bir gölette yaşadığını hayal eder. Bu balina 29 sayısını, renkli taşları ve marul salatasını çok sever. Taci, mavi çantadan Tacikopi adlı fotokopi makinesi çıktığını hayal eder. Kendisini bir fotokopi makinesi olarak hayal eden Taci, en önemli özelliği olarak her şeyi taklit edebilme yeteneğini gösterir. Bu bazen çok sıkıcı olsa da arkadaşları onu böyle sevmişlerdir. Tacikopi, hafızası çok iyi olduğu için derslerde hep başarılı olmaktadır. Sınavlarda en güzel puanlar onundur. Çocuklar artık hayal güçlerini serbest bırakmanın ne kadar güzel olabileceğini keşfetmiş, her şeyi oyuna dönüştürebilmeyi öğrenmişlerdir. Kimisi kasabanın ortasında zıplayarak kitap okumuş, kimisi kitap okuma eylemini komik sesler çıkararak ve etrafındakileri eğlendirerek yapmıştır. Taci, rap müziği çok sevdiği için, kitabı bir rap şarkısı söylüyor gibi hızlı hızlı ve bir ezgiyle okumuştur. Bir gün çocuklar, kartopu oynamayı çok özlediklerini düşünürler ama henüz kar yağmamıştır. Onlar da çantadan kartopu çıkarırlar ve hayali bir şekilde kartopu oynarlar. Bir başka gün ise topsuz basketbol oynarlar. Bir gün Moni, arkadaşlarıyla birlikte hayal olimpiyatları düzenlemeyi düşünür. Hemen işe girişirler. Bu sefer çantadan olimpiyat çıkmıştır. Bu olimpiyatların ödülü ise yine hayali bir madalya olacaktır. Moni ve arkadaşları, tüm çocuklara bir davetiye hazırlayıp gönderir. Bu davetiye, kitabın en sonunda yer alır. Mert Arık, önceki iki kitabında da yaptığı gibi, çocukları sınır tanımaz hayallere götüren bir hikâye kaleme almıştır. Bu hayallerin ucu bucağı yoktur. Basit bir olay örgüsüne sahip olan eser, yazarın daha önce yazdığı iki kitapla aynı şekilde ilerler. Değişen, sadece hayal unsurudur. Buna rağmen kitap, okuyucuda heyecan uyandırmaya devam eder. Sonuç olarak Çantamdan Fil Çıktı, 8-9 yaş grubundaki çocukların hayal güçlerini harekete geçirmeyi, yaratıcılıklarını serbest bırakmayı ve her şeyi bir eğlence hâline getirebilmelerini amaçlar.