Kitap Türü:Öykü/HikayeOrjinal Adı:İn der StrafkolonieÇeviren:İlknur Özdemir
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Ceza Sömürgesi Özet
İnsanların nefes almasının tek sebebi uğruna çeldikleri amaçlarıdır. Amaçsız bir insan veya amaçları çalınmış bir insan; ölmeye mahkûmdur.
İnsanlar kendilerine her zaman birilerini idol edinip hayatlarını idollerine göre şekillendirirler. Bu idoller bir âlimde olabilir, zalimde… Şekillendirdikleri ise kıyafet, saç modeli veyahut derinlemesine gidersek; amaçlarımız bile bu doğrultuda somutlaşabilir.
Ceza Sömürgesi kitabında ise bir subayın, komutanı öldükten sonra aynı ceza sisteminin uygulatmasının direnciydi. Amacı komutanının geleneklerini devam ettirip, küçük ya da büyük fark etmez; tüm suçluların aynı cezaya mahkûm olmasının çabalarıydı.
Ama işler her zaman bizim istediklerimiz gibi gitmez, öyle değil mi? Yeni başkomutan, bu baskıcı, katı ve sert işkence sistemini zayıflatmayı başarmıştı. Ama önemli olan bu sistemin tamamen ortadan kalkmasıydı.
Burada düşman edinilecek karakterimiz kesinlikle yeni başkomutan değildi. Bilakis kahramandı o. Subayın devam ettirmek istediği işkence sistemini; içinde minicik bir vicdan bulduran bir insan bile görmek istemezdi.
Bir seri katilde, bir kahramanda amacı için her şeyi yapar değil mi?
Askeri birliğini ziyarete gelen gezginimiz yine başkarakterlerdendi. Kendisi bir gazeteciydi ve bu işkence sistemini araştırıp, hakkında yazacağı yoruma bağlıydı her şey. Subay elbette bununda farkındaydı ve başkomutanının bir oyunu olduğunu elbette biliyordu. Eldeki kartlar masaya yatırılmaya başlanmıştı ve subayda son kozunu oynayacaktı.
Herhangi bir asker… İdam hükmü giymişti. Suçu ise nöbet sırasında uyumasıydı. Ve gel gelelim ki o meşhur ceza sistemine. Subay gazeteciye ceza sisteminin nasıl çalıştığını, idam mahkûmu giyen askerin üzerinde gösterirken, o satırlar okuyunca tüylerinizin diken diken olmaması içten değil.
“Gördüğünüz gibi tırmığın şekli insan bedenine uyumlu; şu tırmık belden yukarısı için, şu tırmıklar bacaklar için, kafa içinde şu küçük oyma kullanılıyor…
… Uçları adamın bedenine hafifçe değeceği şekilde kendini ayarlar, arlanma tamamlanınca bu çelik bant hemen gerilip çubuk şeklini alır. Ve oyun başlar. Bu işe aşina olmayan biri dışardan bakınca cezalar arasında bir fark görmez. Tırmık hep aynı şekilde çalışır gibi görünür. Sarsılarak sivri uçlarını insanın bedenine saplar, sarsılan yatakta bedenini titretmektedir…
… iki türlü iğne var, bunlar çeşitli şekillerde düzenlendi. Her uzun iğnenin yanında bir de kısa iğne bulunuyor. Uzun olan yazıyor, kısası da su fışkırtıyor, kanı silsin ve yazı hep okunaklı kalsın diye…”
Franz Kafka’nın Ceza Sömürgesi kitabındaki 3 paragraf sadece dağın görünen kısmı emin olun. Subay gezgine makinenin işleyişini ince detaylarıyla gayet rahat bir biçimde anlatırken, gezgin zaten çoktan kararını vermişti.
Subay, komutandan yakınarak; makineye ait hiçbir malzemeyi yenilemediğini dile getirirken kendini haklı olarak düşünüyordu. İnsanların artık idam zamanlarında gelip izlememelerini ise yine komutana bağlıyordu.
Ceza sistemi öyle bir işleyişteydi ki ne suç işlersen vücuduna o suç; tırmıklarla kazınarak yazılıyordu. On iki saat süren bu işkencenin yarısında zaten mahkûmun vücudu suçuna göre delinmiş oluyordu.
Subay, gezginin ağzından pek laf alamayıp onun düşüncelerini öğrenemedikçe önüne başka başka seçenekler sunuyordu. Herkesten sır gibi sakladığı eski komutanın çizim ve notlarını dahi göstermişti. Çabaları gerçekten göz yaşartıcıydı ama gezgin zaten en başında vermişti kararını. Bu sistem ortadan kalkmalıydı.
Kendi kararlarını gezgine kabul ettiremeyen subay ise çözümü kendini o makinede intihar ederek bulmuştu. Çünkü hayatını adadığı bu sistemin insanlar tarafından yargılanıp, kaldırılmasına gücünün yeteceğini düşünmüyordu.
Sizlere o ceza makinesini uzun uzun anlatmak isterdim ama kelimelerimin gücü bunu yetmez. Kafka öyle bir anlatmış ki; gözlerinizi kapadığınızda, elleriniz kapalı orada sizin ceza gördüğünüzü hayal etmemek içten değil.
Acı, kaos, hırsa; hepsi geçmişe her zaman hakimdi ve geleceğimize de hakim olacaktı. Çünkü dünyayı insanoğulları yönetiyor. Önemli olan kararlarımız arkasında durup, yeniliklere ve hoşgörüye her zaman açık olmak.
Yazan: Selin Gürcüoğlu
Ceza Sömürgesi Soruları ve Cevapları
Ceza Sömürgesi kimin eseri?
Franz Kafka
Ceza Sömürgesi türü nedir?
Öykü/Hikaye
Ceza Sömürgesi kaç sayfa?
58
Ceza Sömürgesi Yorumları
kafkanın en güzel kitaplarından bir tanesi
20-04-2017 20:39
alışılagelmiş kafka kitabı her zamanki gibi mükemmel
25-05-2017 17:22
kitabın konusu beni çok etkiledi kısa zaten bir kerede bitiyor okumanızı tavsiye ederim
21-05-2019 19:15
rezil bir kitap eleştirisi, üzerinde pozitivist-tabii hukuk çatışmasının yoğun bir şekilde incelenebileceği eseri bu denli bayağı anlatmak ayrı bir başarı.
23-06-2020 12:48
hem kitabın özeti hem eleştirisi yazılacak olsa buradaki metinler çok çok uzun olur ve kimse okumaz. evet özet babında bakarsak yeterli değil ancak bir şeyler yapmaya çalışanlar hakkında rezil gibi bir kelime kullanmak da hiç hoş değil. daha iyisi için sizi de bekleriz.
23-06-2020 16:00
rezil ne kadar çirkin bir kelime. eleştiride bulunurken ahlak kurallarınızı tekrar kontrol etmenizi tavsiye ederim
24-06-2020 17:31
sırf karalamak için gelip buraya yorum atanları anlamıyorum. ortada emek var. saygılı bir şekilde yorumunu yapıp geçersin ç. “rezil” dediğinizde karşınızdaki rezil olmuyor. siz kendinizi elevermiş oluyorsunuz. ben özeti yeterli buldum. adı üzerinde özet zaten. kitabın tamamı yazılacak diye bir şey yok.
25-06-2020 17:09
ne olursa olsun emeğe saygı duyalım. belli tabirleri kullanmak kitap okuyan insanlara yakışmıyor bence! üslubumuza dikkat edelim! emeğinize sağlık editörüm 🙏🏻