Aşk Böyle Yaşanır

Aşk Böyle Yaşanır - Halit Ertuğrul

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6)	Editör
Kitapevi (8)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Aşk Böyle Yaşanır Özet

Halit Ertuğrul kitaplarını okuyan herkesin bileceği üzere yazar kitaplarında genelde aynı üslubu kullanıyor ve genelde kitaplarında hep aynı izleri görebiliyorsunuz. Bu kitabı ilk elime aldığımda okurlardan gelen mektuplar olacağı için yazarın izlerini bu kadar fazla görmeyi beklememiştim. Fakat yazar tümüyle kitaptaydı ve diğer kitaplarında olduğu gibi bizi selamlıyordu cümleleriyle. Kitaplarında görmeye alıştığımız Allah sevgisi ve kendini Allah’a teslim etme bu kitapta da vardı.

Açıkçası ben kitabı çok beğenemedim. İçindeki hikayeler gerçekte olsa kitap beni sarmadı. Belki de hayatımın yoğun bir döneminde olduğum için beğenmemiş olabilirim. Kitap ders çıkarmak isteyenler için kitap kesinlikle büyük dersler içeriyor. Kısa ve hemen biten bir kitap.

Kitabın sadece ilk hikayesinden bahsetmek istiyorum. Hem yazar kendinden daha çok şey kattığını düşündüğüm için hem de bu hikâyeyi sevdiğim için yalnızca bu hikâyeden bahsedeceğim.

Kitap Hikmet Bey ve İffet Hanımın aşkını konu alarak başlıyordu. İffet hanım zengin bir ailenin kızıydı. Hikmet bey ise fakir bir ailenin çocuğuydu. İffet Hanıma olan aşkı onun için imkansızdı çünkü İffet’in ailesi onun zengin biriyle birlikte olmasını istiyordu. Yaşları ilerledikçe birbirlerine açıldılar. Seviyordu İffet’te onu. İkisi de birbirine aşıktı, ikisi de birbirini rüyalarında görüyorlardı. İffet Hanımı birine vermeye karar verince ailesi Hikmet tümüyle umutsuzluğa düşmüştü. “Gel beni kaçır!” haberini alınca Hikmet hiç düşünmeden yola çıkmıştı. Aşk işte, İffet’in ailesi ikisini kaçarken yakalayacak olursa onları öldürürlerdi ama Hikmet, İffet’siz yaşamaktansa zaten ölmeyi tercih ederdi. Kader bu ya Hikmet Bey, İffet Hanımı kaçırmaya giderken bir kaza yaşamış ve iki gözünü de kaybetmişti. Bu halde kız kaçırması imkânsız olduğu için İstanbul’a dönmüştü.

Bu dönemde İffet Hanımın babası İffet’i tekrar vermeye karar veriyor. Bundan önce onu istemeye gelen adam trafik kazasında öldüğü için “Eğer bu sefer kaza yaparlarsa, abisine veririm seni. İki oğulları var. Her halükârda bu mürvet olacak.” Diyerek tüm ümitleri yıkıyor. İffet Hanım yapacak bir şey olmadığını düşünüp onu istemeye gelen gence yalvarıyor durumu anlatıyor. Genç onların orta okuldan tanıdığı olduğu için onlara yardım ediyor. İffet Hanım, o zamana kadar öğrenmediği şeyleri bu genç yardımıyla Hikmet’le bağlantı kurarak öğreniyor. Annesi ona bu sevda imkânsız artık dediğinde Hikmet’in kaza yaptığını bilmediği için bunu yanlış yorumladığını fark ediyor. Hikmet’in gelmeme sebebinin ayaklarını ve gözlerini kaybetmesi olduğunu bu vesile ile öğreniyor.

Selami, İffet ve Hikmet’in arkadaşı, onlara ne şekilde olursa olsun yardım edeceğini söylüyor. Bir plan yapıyorlar. İffet Hanım bu planı annesiyle paylaşıyor. Hikmet beyi bilen annesi kaderimizde bu varmış ama ede kıyametler kopar deyince İffet Hanım bir mektup bırakarak annesinin üzerinden mesuleti alıyor. Yolda bu üçlüyü polis durduruyor. Kızı kaçırdıklarını anlıyor polis fakat arabadan Hikmet’in inmediği görünce onunla konuşmak için camdan eğiliyor. Benim onu zorla kaçırma imkânım yok görüyorsunuz diyor polise Hikmet ve durumu anlatıyor. Polis duygulanıyor ve onları bırakıyor. Yolda giderken bir cami de durup imam ile konuşuyorlar. İmam onları tanısa da tanımazdan geliyor ve nikahı kıyıyor.

İstanbul’a geldikten sonra Hikmet’in ailesi ile yaşamaya başlıyorlar. Bir gece sobadan çıkan zehirli gaz Hikmet’in annesi ve babasını çok fazla etkiliyor ve ikisi de hakkın rahmetine kavuşuyorlar. Gecekondu da bir başlarına kalmışlardı. Bir süre sonra tatlı bir kız çocukları oldu. Bu durum üzerine İffet Hanımın babası onlara bir telefon açar ve onlarla görüşmek istediğini söyler. Bunun üzerine biraz kuşkulansalar da babası eve gelir. On gün onlarda kalır ve on gün sonra annesinin hasta olduğuna dair bir telefon alırlar. Babası dünya gözüyle annesini bir daha görsün diye İffet’i de götürmek ister. İkisi de bir şeylerden şüphe etseler de İffet Hanım evine gider. Bir süre sonra İffet’in babasından bir telefon gelir. Telefonda söven ve İffet’in Hikmet’e yar olmayacağını söyleyen babası telefonu kapatır. Bu durum tam bir yıl sürer.

Tam bu noktada yazar onlara “Peki sen böyle mağdursun, ailelerinizden de yardım alamıyorsunuz. Ne ile geçiniyorsunuz ne yiyip içiyorsunuz?” diye sorunca Hikmet Bey bir miktar üzülerek ve sinirlenerek para yardıma ihtiyaçları olmadığını, bir şekilde geçinip gittiklerini söyler. Yazar evi ağlayarak terk eder.

Yazan: Sena AKSOY

Aşk Böyle Yaşanır Soruları ve Cevapları

Aşk Böyle Yaşanır Yorumları