Anayurt Oteli

Anayurt Oteli
Kitabın Yazarı:Yusuf Atılgan Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları Yayınlandığı Yıl:1973 Sayfa Sayısı:108 ISBN:9789750800665 Kitap Puanı:7.2 / 10 | Yorum: 27

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:76,70 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.2
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan

Kitap Türü:Yerli Romanlar, Psikoloji

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Anayurt Oteli Özet

1839 yılında Keçici Zade Malik Ağa’nın yaptırdığı üç katlı eşraf konağı, Yunanlıların şehri boşaltırken ardında bıraktıkları yangının ardından İzmir’e yerleşen torun Rüstem Bey tarafından, Eski Nüfus Kâtibi Ahmet Efendi’nin ısrarıyla otele dönüştürülmüş ve Anayurt Oteli adıyla 40 yıldır hizmet vermektedir. Malik Ağa’nın oğlu Haşim Bey ile bir hizmetçi arasında yaşanan gayrimeşru ilişkiden doğan Saide Hanım, Ahmet Efendi ile evlendirilmiş; üç düşüğün ardından 44 yaşındaki Saide Hanım 28 Kasım 1930’da, henüz yedi aylık olan Zebercet’i dünyaya getirmiştir. Ufak tefek olduğu için değerli bir taş adı olan ve toplum nezdinde kız çocukları için daha uygun görülen ismiyle henüz ilkokul sıralarında küçümseme ve iğnelemeyle tanışan Zebercet, ilkokulu bitirmesinin ardından annesini kaybedince eğitim hayatına daha fazla devam etmez ve askere gidene dek, sekiz yıl boyunca babasıyla oteli işletir. Askerden dönüşünün üzerinden iki ay geçmeden de 63 yaşındaki Ahmet Efendi’yi kaybeden Zebercet, babasının görevini devralarak on yıldır yanında olan Zeynep isimli ortalıkçı kadınla oteli çekip çevirmektedir. Kendini obsesif bir şekilde dış dünyaya kapatan Zebercet’in hayatı 18 Ekim 1963 Perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen kara saçlı, kara gözlü, uzun kirpikli, uzun boylu, 26 yaşlarındaki genç bir kadının geceyi Anayurt Oteli’nde geçirmek istemesiyle değişir. Babasının kimselere vermemesini vasiyet ettiği bir numaralı odada misafir ettiği bu kimliksiz kadını, ertesi gün büyük ova köylerinden birine gitmesi için isteği üzerine sekizde uyandıran Zebercet, kadının yeniden göreceğine kendine öyle inandırır ki kadın döndüğünde odayı aynı şekilde bulsun diye odayı öylece bırakır, hatta ışığı açık unutan kadının ardından ışığı bile söndürmez. O yaşına kadar sigara içmemesine rağmen sırf kadın içiyor diye sigaraya başlaması, bıyıklarını kesmesi, giysilerini, ayakkabılarını değiştirmesi de hep aynı umudun yansımalarıdır. Ancak bu simülasyon, kadını bir kez öpebilmek için akşam içtiği çayın bardağını dudaklarına götürürken düşürüp kırmasıyla bozulur. Geri gelen gerçekliğin yarattığı boşluğu Zeynep’e yaşattığı mekanik tecavüz de doldurmaz. Aradan geçen bir haftanın ardından gelen müşterileri “boş oda yok” bahanesiyle kapıdan döndürüp yeni bir gerçeklik oluşturmak için farklı yollar deneyen emektar kâtibi, ortalıkçı kadını ve babasının bir zamanlar berberden sahiplendiği kediyi boğmak da tatmin etmez. Dönecek bir hayatı olmadığı anlayan Zebercet için geriye tek bir yol kalmıştır: Varoluşu ancak yok oluşuyla mümkün olacaktır. Semra Yengesine umutsuzca âşık olan Faruk Dayısının seçtiği yoldan yürümesi de hiçbir zaman kendi kimliğini bulamamış Zebercet’e yakışan bir karardır. İronik bir düşünceye kapılarak bu iş için en uygun tarih olarak doğum gününü seçse de günlerce sürecek bekleyişe dayanamaz ve 10 Kasım 1963’te, kısa bir süre rakibi olarak gördüğü Emekli Subay’ın kaldığı iki numaralı odada kendini asarak bekleyişini sonlandırır.

Yusuf Atılgan’ın Serpil Gence’yle evlenmesi sağlayan bu roman, aynı zamanda Ömer Kavur’un yönetmenliğinde Antalya Altın Portakal, Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu, 44. Venedik, Valencia ve Nantes, Üç Kıta Film Şenliği ödüllerini de toplamıştır.

Editör: Pınar Tufanlı

Anayurt Oteli Kitap Özeti

Anayurt Oteli’nin psikolojik bir roman olduğunu söylemek mümkündür. Romanın asıl karakteri olan Zebercet’in romanın başından sonuna kadar olan yalnızlığın getirmiş olduğu psikolojik bunalımını görüyoruz. Romanın ilk bölümlerinde yazar ayrı başlıklar altında romanda yer alan mekânları, kişileri, kediyi, odadaki iki havluyu tanıtır. Daha sonra yazar, pazartesi günü itibariyle romanın asıl konusuna giriş yapar. Zebercet, gecikmeli Ankara treniyle gelen kadını beklemeye başlar. Gecikmeli Ankara treniyle gelen bu kadına karşı saplantılı duygular besler. Bastırdığı duyguları açığa çıkarır ve sürekli olarak cinsellik düşünür. Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadına karşı duyduğu bu hisleri otele yardımcı olarak aldığı köyden gelen ortalıkçı kadınla yaşamaya başlar.

Zebercet otele kalmaya gelen herkesi inceler. Onlarla ilgili fikir sahibi olur. Geceleri oteli dolanırken kapılarını dinlediği de oluyordu. Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının neden gelmediğini de merak ediyor ve neden gelmediği konusunda fikirler üretiyordu.

Kadının kaldığı odaya uğrar. Oda da hemen her şey kadının bıraktığı gibidir. Oda da kadınla ilgili hayaller kurar. Yastığa sarılarak, kadının bırakmış olduğu havluyu kullanarak oymuş gibi düşünerek, cinsel arzularını açığa çıkarır. Zebercet kadının otele gelmeyeceğini anladığında, hayal kırıklığına uğrar ve gelen müşterileri kabul etmemeye başlar. Oteli kapalı tutmaya karar verir.

Zebercet bir gün aşevine gidip orada yiyip içtikten sonra aşevinden çıkan adamı takip eder ve horoz dövüşü izler. Burada tanıştığı Ekrem adında bir gençle birlikte sinemaya gider. Zebercet bu gence karşı da cinsel haz duyar. Onunla otele gitmeyi düşünür ama otelin yakınlarında vedalaşır. Vedalaştıklarında arkasına baktığında Ekrem’in dönmesini beklese de Ekrem dönmez ve Zebercet tek başına otele gider. Otele gittiğinde ortalıkçı kadınla ortalıkçı kadın uyanıkken beraber olmaya çalışır. O sırada ortalıkçı kadını boğarak öldürür. O gece ortalıkçı kadını öldürdükten sonra odadan çıkar. Genellikle ortalıkçı kadının yanında olan ve onun odasında kalan otelin kedisi Karamık’ı da ortalıkçı kadının başına gittiği, onu gördüğü ve ses yaptığı için mutfaktan aldığı tavayla kafasına vurarak öldürür.

Bu olaylardan sonra Zebercet amaçsız ve boş boş gezmeye başlar. Bu arada, izleyici olarak kasaba adliyesinde katıldığı bir duruşmada eşini öldüren sanığın yerine geçerek iç hesaplaşma yaşar. Sanıkların duruşması 28 Kasım’a ertelenir. Adliyeden çıkan Zebercet, Ulu Park’ta yaşlı bir adamla sohbet eder ve daha sonra, cinayet işlemesine rağmen yabancılaşmaya, yalnız kalmaya ve hala özgür olmaya dayanamaz ve kadının kaldığı odanın tavanına kendini asar.

Anayurt Oteli edebiyatımızın modernist yazarlarından olan Yusuf Atılgan‘ın ikinci romanıdır. Romanda tek karakter merkeze alınmıştır. Bu yüzden diğer karakterleri anlatırken de bunu Zebercet karakteri üzerinden yapmaya çalıştım. Yusuf Atılgan’ın tek karakter üzerinden gitme olayını Aylak Adamda da yapmıştır. Aylak Adam’ın “c” karakterini yerini Zebercet almıştırRomanda Zebercet, oteli kendisine bir sığınak olarak görmüştür. Otelle olan bağını kuvvetlendirip, dış dünyayla olan bağlantısına duvar örmüştür. Bu durum onun git gide yalnızlık duygusu çekmesine, yabancılaşmasına ve ruhsal bunalıma girmesine neden olmuştur.Romanda olay örgüsü sıralı ve çarpıcıdır. Yer yer yaşanan olaylar okuyucu üzerinde etki bırakmıştır. Romanın sonunda Zebercet karakteri işlediği suç konusunda kendini yargılar bu durum diğer romanlarda suç işleyen karakterlere kıyasla farklı olarak verilmiştir. Zebercet karakteri bu yargılamadan kendi hakkının ölüm olduğuna karar verip kendi cezasını kendi kesmiştir. Romanda Zebercet ‘in yaşadıklarında ve hazin sonunda asıl olarak diğer karakterlerinde etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Yazar, diğer karakterlerin Zebercet de bıraktığı izlere değinerek bunu anlatmaya çalışmıştır. Anayurt Oteli, Zebercet şahsında karamsar, yalnız, hayatın tükettiği insan profilini ortaya koyar. Birey-toplum ilişkisi üzerinden yozlaşmış (modern) toplumun tükettiği ve yok ettiği insan tipini irdeler.

Yazan: Eylem Telli

Anayurt Oteli Konusu

Yusuf Atılgan'ın psikolojik romanı olan Anayurt Oteli'nde, Zebercet denen birinin hayatı anlatılır. Zebercet, Anayurt Oteli denen bir yerin sorumlusudur. Burası, geçmişte bir yangın geçirmiş, köydeki tüm yerler yanarken orası kurtulmuştur. Zebercet'e bu otel, babası tarafından kalmıştır. Zebercet ailenin tek çocuğudur. Annesi onu yedi aylık olduğunda erken doğumla doğurmuştur. Zebercet çok aceleci biriydi. Herkes bunu başına kalkardı.

Zebercet'in oteline gecikmeli Ankara treniyle bir bayan gelmişti. Kadın yirmi altı yaşında, uzun boylu, hafif balık etli, uzun kirpikli, güzel bir bayandı. Zebercet'in otelinde bir gün kalmış ve çıkış yapmıştı. Zebercet'e bir hafta içinde geri geleceğini söylemişti. Kadının otelden ayrılmasıyla yaşlıca bir adam otele gelmiş ve "boş oda var mı?" diye sormuştu. Zebercet ona bir oda vermişti. Bu adam kendisinin emekli subay olduğunu söylemişti. Emekli subay her gün Zebercet'in yanına inip konuşmak istiyordu. Zebercet ise onunla konuşmak istemiyordu. Çünkü o, topluma dönük ve sosyal biri değildi.

Otelde çalışan bir de ortalıkçı kadın vardı. Bu kadının adı Zeynep'ti. Köyden gelmiş ve çok acı çekmiş biriydi. İki kez evlilik yapmıştı. İlk evliliğinde bakire olmadığı için sokağa atılmıştı. İkinci kocası da onu istememişti. Bunun üzerine kızın bir akrabası, kızı alıp, Zebercet'in oteline getirmişti. Kız işini çok iyi yapıyordu, sürekli otel işleriyle ilgileniyordu. Zebercet ise gecikmeli Ankara treniyle gelen kadına karşı bir şeyler hissediyor ve kadını hayal edip kendini tatmin ediyordu. Cinsel duyguları çok ağır basan bir insandı. Her gün o kadını bekliyordu. Kadın ise bir türlü gelmiyordu. Onun için her gün hazırlanıyordu. Gidip yeni yeni elbiseler alıp, tıraş oluyordu. Oteldekiler de ondaki bu değişimi fark ettiler.

Günler sonra emekli subay geldi ve otelden ayrılacağını söyledi. O da gidince Zebercet iyice bunaldı ve oteline kapalı levhası taktı. Kim gelip, otelde kalmak isterse "kapalıyız ya da yer yok" diyordu. Zebercet bir gün aşevine gittikten sonra çok fazla içki içti. Ardından da kalkıp bir adamın peşine takıldı. Adam onu, horoz dövüşü yapılan bir yere götürdü. Bunu izledikten sonra on yedi yaşlarında bir çocukla tanıştı. Çocukla birlikte sinemaya gidip film izlediler. Zebercet ona bile cinsel istekler duydu.

Eve geldiğinde ortalıkçı kadının yanına gitti ve kadını soyup zorla birlikte oldu. Ardından da kadını öldürdü ve sakladı. Kadının akrabaları gelip kadını sorduğunda onları hep geçiştirdi. Bir gün otele polisler geldi. Otelde yaşlı bir adamın kalıp kalmadığını sordular. Zebercet "evet, o emekli subaydı" diye karşılık verdi. Polis ise "o aranan bir katil" dedi. Kızını boğmuş ve kaçmıştı. Zebercet durumu anlayınca, adamın oteli acilen terk etmesinin sebebini anladı. O günlerde diğer bir adamsa gerdek gecesinde karısını öldürmüştü. Zebercet de bu adamın mahkeme sorgusuna gitti. Adam kadını neden öldürdüğünü bir türlü söylemedi. Zebercet sanki kendi yargılanıyormuş gibi hissetti. Gün geçtikçe psikolojisi bozuluyordu.

Bir gün dışarı çıktığında yaşlı bir adamla karşılaştı. Yaşlı adam, ona kimlerden olduğunu sordu. Zebercet "ben Keçicilerdenim" diye karşılık verdi. Adam "sizin ailenizde kendini asmış olan biri var mıydı?" diye sordu. Zebercet "evet, benim dayımdı" dedi. Faruk'un başından geçenleri, adam ona anlattı. Faruk, yengesi Semra'ya aşık olmuştu ve asla kavuşamayacaklarını anladığında kendini öldürmüştü. Hem de bu adam on dokuz yaşındayken bunu yapmıştı. Zebercet olayı düşünüp, kendi haliyle Faruk'un durumunu benzetti. Kendini otele hapsetmişti aklına ara sıra geçmişi geliyordu.

Eskiden ramazanda anne ve babasıyla yaşadığı olayları hatırladı. O günleri özlemişti. Şimdiyse hayatını mahvetmişti. Sonunda masasına geçti ve otelde kalanların adlarını yazdı, sonra bunun ne kadar saçma olduğunu düşündü. Yaşamasının da bir anlamı kalmamıştı. Ne yapacağını biliyordu. Kendini öldürecek ve bu hayata son verecekti. Gidip ortalıkçı kadını öldürdüğü odada kendini de astı. Böylece bu saçma hayatı da sonlandı.

Anayurt Oteli Soruları ve Cevapları

anayurt oteli kimin eseri?

Anayurt Oteli yazarı Yusuf Atılgan'dır.

Anayurt Oteli Yorumları

sapıkça bir kitap özetten bunu anladım okumasam daha iyi

15-09-2014 07:51

evet ben okudum oldukça sapık öğretmenimiz nasıl anayurt oteli kitap özeti ödevi verdi anlamıyorum ben okurken utandım

18-09-2014 14:16

okuduğum en güzel kitaplardan bir tanesi anayurt oteli kimin eseri ise helal olsun ellerine sağlık adamın

11-12-2014 17:36

ne zaman kaybı arkadaşlar bence okuyun
sevgili arkadaşlar bu kitap avangardist akim ve postmodernizim akiminin etkisiyle yazilmiş olup yalnizlaşma ve yabancilaşma konusunu ele almaktadir.
cisel öğelerin çok kullanildiği bu kitapta bilinç altina önem veriliyor.

04-03-2015 11:56

bnce gayet post-modern akim ile yazılmış güzel kitap okuyun tavsiye edilir
kişinin yanlizligi ve toplumdan soyutlanma çabası. sonunda hayattan kopuşu sonu olum ve hicranlar

04-04-2015 22:02

pskolojiyle ilgilenenler okusun derim

10-05-2015 14:32

cok güzel
pskolojik bir roman, gerçekten okunması gerektiğini düşünüyorum ben yeni bitirdim ve herkese tavsiye ederim.

10-05-2015 16:06

merak uyandırıcı bir kitaba benziyor..

05-01-2016 15:14

bence hiç te iyi değil. kitabı okudum mu bana ne verdi diye sorarım kendime. söyleyin arkadaşlar size verdiği güzel şey ne . koca bir hiç..... romanda çıkış yolu iyiye doğruya güzelliğe gidiş yok...

24-01-2016 01:52

hal ekleriyle bağlaçların yazımını bile birbirinden ayırt edemeyen pop okurlarının yorumlarına bakarak kitap okumaya karar verecekseniz allah, türk okurunun yardımcısı olsun !

16-03-2016 01:13

okudum ama 50 sayfa devamını oksaymışım keşke

27-03-2016 21:44

en iyi turk romanlardan birisi. tavsiye ederim

06-04-2016 21:34

ben okumadım özeti bakılırsa okumam galiba

13-06-2016 15:05

okuyupta pişman olduğum nadir kitaplardan biri sadece zaman kaybı

23-07-2016 20:14

bence buyuk bir saheser anayurt oteli yazarı mükemmel bir işe imza atmış

03-08-2016 23:05

zaman kaybı sapıkça yargılar içeren bi kitap eğer ygs lys için kitap okuyan arkadaşlar varsa bu kitabı direk es geçsin gerçekten zaman kaybı...

28-08-2016 02:41

filmini gördümdü, fevkalâdeydi.. oyuncular reji ve mekân uyumluydular.
unutamadığım cümle:
ortalıkçı çirkin kızın koynuna sokulduğunda onun zebercet'e sorduğu:
"sen misin dayı?" idi..
satır aralarına sığdırılan bu tek cümlenin -aslında çok yaygın olan- aile içi cinsel istismâra değinmesi-, hele hele bundan yıllar önceki bir filmde sıradan bir tutum değildi.
doğrusu kitabı bulup okumak isterdim.

(y)

31-08-2016 00:17

bence çok güzel bir kitap.kesinlikle okuyun derim(: gerçek hayatta yaşanabilecek olayları en açık şekilde dile getirip pskolojik tasvirlerle süsleyerek anlatmış.hayatın kuytu köşesine gizlenmiş küçük bunalımların sonunun ne olacağını açıkça gösteren kitap.okumalısınız... (:

22-12-2016 23:24

anayurt oteli gerçekten çok güzel bir kitap.yalnız özeti yazan kişi biraz yanlış yazmış.

Ceren Ercan • 14-06-2017 08:44

zaman kaybından başka birşey değil okumak saçmalık

13-12-2017 18:41

aslında çok güzel bir kitap yusuf atılgan güzel yazmış konusu etkileyici karakterler de tutarlı o yüzden okumakta fayda var diye düşünüyorum

03-06-2019 22:02

öğretmen ödevde zebercet hangi romanın kahramanı diye sormuş googleda aratınca burası çıktı kolay oldu güzel yazmışsınız teşekkür ederim çok işime yaradı

05-12-2019 18:32

roman tahlili çok güzel olmuş kim yazdı ise tebrik ederim çok işime yaradı

04-11-2021 23:16

konusu çok güzel aşkın insanın hayatını ne kadar değiştirebileceğini dönemin toplumunu da içine alarak harika anlatmış 10 numara roman

26-05-2022 13:37

kitabın ana kahramanı kim

07-03-2023 20:39

bize hangi akım diye sordu kazık bir sınavdı

18-12-2023 21:52

ikinci hayatın tek bir hayatın olduğunu anladığında başlar beni bitirdi

21-06-2024 19:55

Ekmek Elden Süt Memeden Aylak Adam Anayurt Oteli en iyi kitaplar yeni çıkan kitaplar en çok satan kitaplar okunması gereken kitaplar en çok okunan kitaplar 100 temel eser bedava kitap editör ol kitap bağışı Gün Olur Asra Bedel Tutunamayanlar Acımak Camdaki Kız 1984 Hayvan Çiftliği Sokrates'in Savunması Uzun Hikaye Alice Harikalar Diyarında Haritada Kaybolmak Kraliçeyi Kurtarmak İçimdeki Müzik Çalıkuşu Çocuk Kalbi Küçük Kara Balık İntibah Bülbülü Öldürmek Beyaz Zambaklar Ülkesinde Don Kişot Sineklerin Tanrısı Toprak Ana İnce Memed Satranç İki Şehrin Hikayesi Vadideki Zambak İçimizdeki Şeytan Sergüzeşt Beyaz Gemi Araba Sevdası Yaban İnsan Ne İle Yaşar Küçük Prens Dönüşüm Beyaz Diş Saatleri Ayarlama Enstitüsü Fareler ve İnsanlar Sol Ayağım Suç ve Ceza Sefiller Simyacı Şeker Portakalı Kürk Mantolu Madonna Pembe İncili Kaftan Esir Şehrin İnsanları Üç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik Martin Eden Yeraltından Notlar Sait Faik Seçme Hikayeler Rüzgarı Dizginleyen Çocuk Sabahattin Ali Bütün Öyküleri Ahmet Ümit Ahmet Batman Ayşe Kulin İskender Pala Canan Tan Dostoyevski Elif Şafak Jojo Moyes Kahraman Tazeoğlu Memduh Şevket Esendal Orhan Kemal Peyami Safa Sabahattin Ali Sarah Jio Tarık Buğra Victor Hugo Zülfü Livaneli Erotik Kitaplar Çocuk Kitapları Romantik Aşk Kitapları Yerli Romanlar Öykü Hikaye Kitapları Yabancı Romanlar Tarihi Kitaplar Fantastik Kitaplar Polisiye Kitaplar Macera Kitapları Komik Kitaplar Kişisel Gelişim Kitapları Korku Kitapları Kadın Erkek İlişkisi Deneme Kitapları Gerilim Kitapları Biyografi Kitapları Din / Tasavvuf Kitapları Bilim Kurgu Kitapları Psikoloji Kitapları Beslenme Diyet Kitapları Politik Kitaplar Günlük Anı Kitapları Gizem Kitapları Felsefe Kitapları Tiyatro & Oyun Kitapları Şiir Kitapları