Eserimizin türü tiyatrodur. Öncelikle kişilere dair kısa bilgi vererek başlamak istiyorum.
Ferhad Bey: Maraş şehrinde bir ağadır. 39 yaşındadır.
Hancı: Ferhad Bey’in baba olarak gördüğü yaşlı bir amcadır. 78 yaşındadır.
Hanım: Ferhad Bey’in erkek kardeşinin hanımıdır. 24 yaşındadır.
Yolcu: Savaşta esir olmuş, zorluklar görmüş, memleketine giderken Maraş’tan geçen bir yabancı adam.
Şerife Teyze: Hanım isminde kadının yanında görevli çalışan. 60 yaşındadır.
Reis: Maraş şehrinde kahvehanesi bulunan, sözü geçen ağalardan biridir. 40 yaşındadır.
Küçük Ali: Ferhad Bey’in yakınında bulunan bir çocuk. 12 yaşındadır.
Olaylar Maraş’ın işgali sırasında geçer.
Kitabın ilk kısmı Hancı ile yolcu arasında konuşmalarla başlar. Ferhad Bey’in kardeşi Osman’ın komiteciler tarafından öldürülmesi meselesi konuşulur. Osman Bey’e komitecilerden erkeksen filan saatte şuraya gelirsin diye bir haber gelir. Tabi bir erkeğe bu söz söylenince yerinde duramaz, kanı deli akar ve gitmek ister. Osman da önce bu durumu abisine bildirir. O da gitmesini söyler. Osman komitecilerin dediği yere gider. Osman’ı yedi sekiz yerinden bıçaklarlar. Ondan öyle korkarlar ki atını dahi hunharca öldürürler. Bir söğüt dalına atı asarlar üzerine de Osman’ın cesedini koyarlar. Kötü haber tez zamanda duyulur. Kardeşi Ferhad Bey kalabalığın içinde komitecilerin içine ben gönderdim Osman’ı der. Herkesin gözleri fal taşı gibi açılsa da Bey’den korktukları için ses çıkaramazlar. Yolcuyla Hancı aralarında sohbet ederlerken yolcu hancıya Ferhad Bey’i merak ettiğini görmek istediğini söyler. Hancı da ona görmediğin sıkıntı kalmamış, esir düşmüşsün, kaç zamandır yollardasın var yürü git yoluna git der. Bu söylenenlere rağmen yolcu ısrarla Ferhad Bey’i görmek istediğini söyler. Hancı ısrarlara dayanamaz yolcuyla ağanın evine doğru giderler. Kapının tokmağını çalarlar. Kapı açılır. Ferhad Bey’in ağalarla konuştuğu söylenir. Bu sırada hancı da yolcuya ağayı beklerken kahve yapar. Tam o sırada hancının yanına bir yaşlı kadın gelir. Gelen Şerife Teyze’dir. Hancı’ya telaşlı bir şekilde Ferhad Bey’in emaneti olan hanımı komitecilerin kaçırdığı haberini getirir. Ne kadar çabalasa da hanımım ellerimden kayıp gitti der. Bu durum yaşanırken Ferhad Bey’le yolcu arasında konuşma geçer. Ferhad Bey yolcuya nereli olduğunu, nereden geldiğini, mesleğini, tahsilini sorar. Daha sonra onun zor şartlar altında buraya geldiğini memleketine dönmesi gerektiğini burada ne işinin olduğunu söyler. Yolcu ise Maraş’a uğradı uğrayalı öyle şeyler duydum ki bu şehre ve insanlarına hayran kaldım der. Bu sohbetten sonra hancıyla Ferhad Bey arasında hararetli bir konuşma geçer. Kendinin bu durumu söyleyemeyeceğine Şerife Teyze’nin söylemesinin daha doğru olacağını söyler. Ferhad Bey iyice sinirlenir. Şerife Teyze anlatmaya başlar. Gece kapılarını biri tıklatır. Komitecilerin Fransızlardan habersiz evleri basacaklarını duyduklarını, yerinizi öğrenmişler Hanımı Ferhad Bey’e götüreceğiz diye seslenirler. Bunu duyan hanımım gaz lambasıyla dışarı çıktı. Oradan Ali’nin hanımım sesini duyduk, bir anda ne olduysa gölge belirdi, benim kafama sert bir şeyle vuruldu. Ne olduğunu anlamadan uyandığımda hanımım ortada yoktu. Bunu duyan Ferhad Bey çok sinirlenir. Hancı beyin bu sinirliliğini görünce onu sakinleştirmeye çalışır ama fayda etmez. Bey, yolcuya bizimle hala kalmak istiyor musun diye sorar. Evet diye cevap verir. Yolcuya seni Maraş’a Reis’e yazacağım kağıdı vermeye göndereceğim der. Yolcu verilen kâğıdı yerine teslim etmeye gider. Reis’e teslim eder. Haberi alan Reis komiteci arkadaşlarına bildirir. Ferhad Bey, Reis’in kahvehanesine gelir. Kaşla göz arasında numarasını yapıp Reis’i oradan kaçırır. Kaçırılan Reis korkudan hanımın yerini söyler. Hanım kurtarılır. Ferhad Bey, hanımı eve götürür. Dışardan silah sesi gelir. Haber gelir ki Maraş, Fransızlardan kurtulmuştur. Bu haber üzerine yolcu İstanbul’a gitmek için hazırlanır. Bey de yanında hanımı da memleketine götürmesini söyler. Yolcu da tamam der. Bey de Maraş merkeze bu aldığı güzel haber için gider.
DEĞERLENDİRME
Yazarımız eserde vatan sevgisi, cesaret vb. birçok değerli konuyu ele almış. Anadolu’ya dair değerli görüşlerini Ferhat Bey’in ağzından aktarmış. Kitapta insanlara aşılanmak istenen değerler var. Yazarın dili sade, anlatımı akıcı. Ben çok beğenerek okudum. Sizlere de canı gönülden tavsiye ederim.
Yazan: Fatma Özdemir
Tohum Soruları ve Cevapları
Tohum kimin eseri?
Necip Fazıl Kısakürek
Tohum türü nedir?
Tiyatro & Oyun
Tohum kaç sayfa?
106
Tohum Yorumları
beni tiyatrodan soğutan bir eser bana çok anlamsız geldi arkadaşlarım beğendi ama ben beğenmedim