Bir sevgilinin gölgesinde midir huzur, yoksa ölümün heybesinde mi? Huzuru arayan bir dönemin huzursuz insanlarının öyküsü Tanpınar tarafından ustalıkla anlatılır. Çıkması beklenen bir dünya savaşının arifesinde İstanbul’da yeşeren Nuran ile Mümtaz’ın aşkı üzerinden dönemin İstanbul’u ayrıntılı tasvirlerle anlatılır.
Yoksulluk, değişim, şark ile garbın sunduğu fikir ayrılıkları, Türkiye’nin durumu gibi konular bu aşk hikayesi ve onun etrafında birleşen şahısların fikir hayatlarında tahlil edilir. Musiki ise hikaye boyunca en kuytu köşelerden dahi çıkan bir boyut olarak romanda yerini alır.
Mümtaz, küçük yaşlardayken önce babasının bir Rum tarafından şehit edilmesine tanıklık edip ardından annesiyle Akdeniz’e kaçmış, ancak babasının ölümünden birkaç hafta sonra da annesini kaybetmiştir. Öksüz ve yetim kalışının ardından kendisini İstanbul’a, kendisinden 24 yaş büyük olan İhsan Ağabeyinin yanına göndermişlerdir. Babasından adını her gün duyduğu, ailesi tarafından sevilen ve hatta babasının bir gün ona benzemesini beklediği İhsan Ağabeyi ve onun annesinin yanında İstanbul’da yaşamaya başlayan Mümtaz, geçmişinin anımsattığı felaketleri bir türlü unutamaz. Ancak İhsan ağabeyi, ona kendi düşünce ufkunun anahtarlarını sunar ve aynı zamanda tarih hocası da bulunan İhsan ağabeyi sayesinde çok okuyup düşünerek kendini zenginleştirir.
İhsan’ın Macide ile evlenmesinin ardından hayatı yeni bir anlam kazanır. Macide, Mümtaz’a bir anne şefkatiyle yaklaşmakta, yatılı okuduğu okuldan izin günlerinde bizzat kendisi almaktadır ve Mümtaz için İstanbul artık güzel bir yer haline gelmektedir.
Ancak İhsan ile Macide’nin ikinci çocuklarının doğumuna pek az kala büyük kızları Zeynep’in bir otomobil kazası sonucu ölümü ailenin saadetini gölgeler. Oğlu Ahmet’i dünyaya getiren Macide, Zeynep’in ölümünün ardından akli melekesinde bir takım anormallikler yaşamaya başlar. İhsan’ın pek sevdiği hanımının bu durumu tüm aileyi derinden etkiler. İhsan, bu durumdan kurtulmak için herkesin reddettiği bir fikri uygulamaya koyar. Ona göre Macide’nin yeniden doğum yapması hastalığı tedavi edecektir. Nitekim beklenen olur ve dünyaya gelen kız çocuğu tamamen olmasa da annesini eskiye yakın bir hale getirir.
Mümtaz, İhsan’ın hayat fikirlerinin yanı sıra kendi fikirleriyle de ateşli bir düşünce yaşamının içine atılmış olmanın yanında, hayatın garip bir şekilde üstüne sürüklediği felaketlerin açık bir hedefi gibidir.
Bir gün vapurda elinde bir kız çocuğu bulunan bir kadını fark etmesiyle yaşamı tamamen değişir. Nuran, mümtaz’ın hayatını değiştirecek isim olarak hikâyeye katılır. Her ikisinin de ortak ahbabı bulunan Adile Hanım önünde gerçekleşen bu tanışmada aşkın tohumları atılır. Nuran, kocası Fahri’nin Romanyalı bir kadının peşinde iki yıl dolaştıktan sonra kendisini terk etmesiyle birlikte kızı Fatma ile annesinin yanında yaşamaya başlamıştır.
Nuran için Mümtaz ile olan birlikteliği Nuran’ın kaderine gidişi gibidir. Aşkın ihtirasından soyutlanıp kaçmaya çalışırken Fahri ile evlenmiş ve sonu hüsranla biten bir evliliği olmuştur.
Mümtaz içinse Nuran, hayatın öz kaynağı, bütün gerçeklerin annesidir. Nuran ile Mümtaz’ın aşkları bir musiki bestesi gibi İstanbul çatısı altında çalınırken tüm güzellikler bu ikilinin etrafını sarmış gibidir. İstanbul’da birlikte dolaştıkları yerlere beste isimlerinden yeni adlar takarak hayallerindeki İstanbul ile musikiyi birleştirirler.
Ancak aşkları üzerinde dolaşan çok sayıda sis bulutu vardır. Nuran, kendisini seven erkeklerin kendisine muhtaç olmalarının ağırlığını duymakta, Mümtaz geçmişe bağlı ya da istikbalde Nuran’ı kaybedeceği düşünceleri altında tutsak bir haldedir. Adile Hanım da bu beraberliği istememektedir zira huyu gereği kendisini tanıyan iki kişinin Adile Hanım’ın bir araya getirip uygun görmesiyle oluşmamış birlikteliklere tahammülü yoktur. Nuran’ın kızı Fatma da annesini kıskanmakta ve babası dışında her erkeğe düşmanlık beslemektedir. Adile Hanım, Nuran’a sık sık Fatma’yı hatırlatarak Nuran’ı kızıyla vurmak istemektedir. Ayrıca Mümtaz’ın akrabası da bulunan Suat, Nuran’ı Fahri ile evliliğinden evvel sevmiş olan çapkın ve hovarda bir tiptir ve Mümtaz ile olan ilişkisini bilmesine karşın hastalığını bahane ederek Nuran’a aşk mektupları göndermektedir. Evli ve iki çocuğu bulunmasına karşın bunu yapmakta bir sakınca görmez. Metresi tarafından terk edilen eski koca Fahri de karısıyla birleşme arzusundadır.
Tüm bu engeller altında aşklarına devam etmeye uğraşan gençlere son darbeyi Suat vurur. Mümtaz ile Nuran, Mümtaz’ın evlerine geldikleri bir gün Suat’ın cesediyle karşılaşırlar, Suat intihar etmiştir. Nuran, artık Mümtaz ile saadetlerinin mümkün olamayacağını, aralarında bir ölünün bulunduğunu söyleyerek Mümtaz’ı terk eder.
Mümtaz, İhsan’ın zatürreye yakalanarak ağırlaşması üzerine kendisini onun sağlığına adayarak Nuran’ı düşünmemeye çalışır. Huzuru Nuran’da değil de kendi içinde araması gerektiğini bilmesine karşın Nuran’ı bir türlü unutamaz. Bir de Nuran’ın Fahri ile yeniden evleneceği haberini alır. Mümtaz tüm bu felaketlerin içinde Suat’ın hayaletiyle birlikte yaşamaya başlar. Düşüncesinden bir türlü çıkaramadığı Suat, İhsan’ın hastalığı, başlamak üzere bulunan savaş… Ve Mümtaz’ın aklındaki pek çok düşünce genç adamın yaşamını felç eder.
Yazan: Hamide Eken
Huzur Konusu
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur kitabı Cumhuriyet sonrası dönemde Türk toplumunu en iyi anlatan kitaplardan bir tanesi olarak kabul edilir.
1939 yılında İstanbul’da geçen konuda Mümtaz ile Nuran’ın hikayesi anlatılır. Mümtaz, Cumhuriyet sonrasında yeni kültürü kabullenmek ya da ret etmek arasında giden çoğu insan gibi ikilemler yaşamaktadır. Bir taraftan ikinci dünya savaşının başlaması kaçınılmaz gibi görünürken diğer tarafta toplumdaki kültür değişimine ayak uydurmaya çalışır.
Nuran ise bir çocuğu olan dul bir bayandır. Mümtaz’ı sever fakat dul bir kadın olduğu için millet ne der korkusu ile aşkını yaşayamaz. Cumhuriyet onun için bir umuttur ama toplumdaki ikilem onu da vurur ve toplum baskısına yenilerek Mümtaz ile olan aşkı son bulur.
Huzur romanı ana fikir olarak Cumhuriyet sonrası yaşanan toplumsal sorunları ele alsa da günümüzde hala geçerliliğini koruyan bir konuya sahip. Toplum baskısını ve farklılıkları hor görme sürecini mükemmel ele alan kitap bu yüzden okunurluğunu günümüze kadar korumuştur.
Huzur Soruları ve Cevapları
Huzur kimin eseri?
Ahmet Hamdi Tanpınar
Huzur türü nedir?
Yerli Romanlar, Tarihi
Huzur kaç sayfa?
419
Huzur Yorumları
yıllar öncesinden adam bugünü yazmış sanki değişen hiç birşey yok onca yıl bir parça yol alamamışız
10-11-2016 20:09
çok sıkıcı bir roman
22-11-2016 20:55
sıkıcı gibi diycem de okumadım daha:/ama "huzur"kelimesi bana birini hatırlatıyor.o kendini biliyor zaten:))
#arey
25-02-2017 14:30
hikaye guzel ama nuran gelincee erenc oldu
19-03-2017 20:20
ya ben aradığım kitabın özetini bu sitedede bulamadım....... ma bu kitap güzelmiş...
08-04-2018 13:24
bu ne arkadaşlar kitap uzun okuyamam diye googlea ahmet hamdi tanpınar huzur özet yazdım burası çıktı burada da adam kitap gibi özet yazmış bunun kısa versiyonu yok mu ya adı üzerinde özet yani kısa olur
08-06-2019 16:55
buradaki inceleme güzel yazılmış ama editör arkadaş 6 vermiş ahmet hamdi tanpınar kitabına 6 puan verebilecek kadar bilgili editörü merak ettim hangi edebiyat bölümünü bitirmiş ne tür bir eğitim almış bir şey yapacaksanız araştırıp yapın derim huzur kitabına 6 puan vermek ben bu işi bilmiyorum demektir
27-11-2019 21:49
huzur romanı özeti için teşekkür ederim hem kısa özet hem de uzun özet yazmışsınız biz öğrencilere çok faydanız oluyor böyle devam edin
10-02-2020 23:29
huzur romanı baya sıkıcı bir roman olmuş konusu çok sıradan geldi bana klask ahmet hamdi kitaplarına benzemiyor anlatımı güzel ama akıcı değil hayal kırıklığı oldu
22-03-2022 13:26
yazar romanı çok güzel kurgulamış aslında günümüz toplumunu anlatmış ama bunu iğnelemeler ile yapmış anlayana harika bir roman anlamayana saçma gelebilir farklı bir açıdan bakmaya çalışın
23-09-2022 23:59
öğretmenimiz okuyup özet çıkartmamız için ödev verdi okuduğum en iyi romanlardan biri oldu insanın iç çatışmalarını ve bunların toplum ile olan iletişini güzel anlatmış
02-02-2023 22:43
romanın konusu nedir
21-07-2023 20:12
mümtaz ve nuranın aşkı beni çok etkiledi çok güzeldi