John Verdon’un kurgusu muhteşem kitabı Fırtınada Yanacaksın bizleri eski arkadaşımız Gurney ile selamlıyor. Yoğun bir dönem geçirdiğim için bu kitabı çok geç okudum, fırsat bulup elime aldığımda büyük bir heyecanla okumaya başladım. Her zamanki akıcı dili ve kurgusuyla John Verdon, güzel bir cinayet kitabı sunmuş bizlere. Fakat diğer kitaplarında bizi hemen saran olay örgüsünü maalesef bu kitapta ortasına geldiğimde ancak yakalayabildim. Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise katilin kim olduğunu tahmin edebildim. Diğer kitaplarına bakarak bu kitabı istediğimde, daha çok merak unsuru barındıracağını düşünmüştüm olay örgüsünün. Buna rağmen kurgusu sayesinde sıkılmadan hızlı bir şekilde bitirdim bu kitabı.
John Verdon’un kitaplarında genelde kitabı okurken gözümün önüne getirmekte sıkıntı yaşamam, açık bir şekilde anlatılmak istenen anlatılır. Bu kitapta da aynı şeyi gördüm. Alışkın olduğumuz yalın ve açık dil 500 sayfa boyunca sürdü bu da kitabı takılmadan ve hızlı şekilde bitirmemi, olayı kaçırmadan devam ettirmemi sağladı. Açık diline ve sürükleyici olay örgüsüne rağmen bazı noktalarda kitabın sadece biraz daha uzatılması için bazı paragrafları okuduğumu düşündüm. Olmasa da eksikliğini hissetmeyeceğimiz birkaç cümle olduğunu fark ettim. Belki de bunun sebebi kitabı bir an önce bitirmek istememdi fakat yine de fazla uzatıldığını düşündüm.
Fırtınada Yanacaksın romanı, White River’da geçiyor. Gurney, Madeleine ile sakin bir hayat yaşamaktadır. Emekliliğe alışma çabasında olan Gurney’ın hayatı, Kline’ın ziyareti ile birlikte bölünüyor. Kline, gece vardiyasında bir keskin nişancı tarafından öldürülen polisten ve işlerin ne kadar karışık olduğundan bahsedip, Gurney’den yardım istiyor. Gurney, uzun zamandır uzak durduğu ama içten içe de istediği dedektiflik işine bir süreliğine geri dönüyor bu sayede. Onu bu olaya dâhil olmasını destekleyen ve hatta onu bu işe dönmeye “zorlayan” karısı Madeleine. İkili arasındaki ilişki, geçmişleri ve diyalogları kitabın ana unsurlarından birini oluşturuyor bence.
Okullarını bir araba kazasında kaybetmelerine rağmen birbirlerinden kopmak yerine daha çok birbirlerine bağlamış bu ikili. Birbirlerinden son derece farklı olduklarını düşünüyorum. Gurney’in aksine Madeleine, daha pozitif bir enerji yayıyor çevresine. Özellikle bu enerjiyi ikilinin gittiği kokteyl partisinde fazlasıyla hissediyorsunuz.
Kitapta en ilgimi çeken yazarın ırkçılık üzerine bu kitabı yazmış olması. Bu konuda bir kitap yazmak özellikle de cinayet kitabı yazmak zordur. Tabii ki de yazar ustalığını bu konuda da göstermiş. Farklı bakış açıları ile ırkçılığa bakmış, bunları kitabın içinde eriterek bize sunmuş. Toplumsal bir sorunun da kitapta yer alması hoşuma giden bir başka unsur oldu.
Olaylar yeterince karışıkken iki cinayet daha işlenir. Öldürülen polisin telefonuna gelen mesaj ve işlenen yeni cinayetlerde dosyaya eklenince olaylar tümüyle sarpa sarar. Bu yeni cinayetlerin kayıtlarını izlerken Gurney, bazı eksik parçaları sorgulamaya başlar. Yapbozun eksik parçalarını kurcalamaya başlar. Bu yüzden de bazı yetkililer ile ters düşer. İçgüdülerine güvenip olayın peşini bırakmaz. Yanlış katilin peşinde olduklarını düşünür. Çok geçmeden de yanıt aradığı sorulara cevaplar bulmaya başlar. Zekâsı ile Gurney doğru kişiyi bulur.
Bir cinayet kitabını spoiler yemeden bitirmek genellikle çok zordur. Bu kitabı alırken de hiçbir yoruma bakmadan ve önyargıda bulunmadan okumak istedim. Başka okurlardan ipucu almadan okumak istediğim kitapta en büyük ipucunu bana yazar verdi maalesef. Kitabın sonuna kadar merak ettiğim şey bir yerden sonra Gurney’in katilini nasıl bulacağı oldu. En önemli merak unsurunu kaçırmış olsam da kitap yine de sürükleyiciydi. Eski bir dostumuzla geçirdiğim 2 günün sonunda, yazarın diğer kitabı olan Kurt Gölü’nü tekrar okumaya karar verdim.
Yazan: Sena AKSOY
Fırtınada Yanacaksın Konusu
Son zamanlarda yabancı polisiye roman denilince akla gelen ilk isim olan John Verdon yeni romanı Fırtınada Yanacaksın ile yine okurları bir gizemin içine sürüklüyor.
John Verdon’un yarattığı Gurney, sessiz ve sakin bir kasaba olan White River’da yaşanan cinayet sonrası yine danışman olarak olayı incelemeye başlar. Cinayetlere bir yenisi daha eklenir ve bunda da gizemli ip uçları vardır. Kasabayı bir korku sarar ve Gurney içine düştüğü labirent şeklindeki cinayetleri çözmek için son ip uçunu anlamaya çalışır.
Fırtınada Yanacaksın Soruları ve Cevapları
Fırtınada Yanacaksın kimin eseri?
John Verdon
Fırtınada Yanacaksın türü nedir?
Yabancı Romanlar, Gerilim, Polisiye, Gizem
Fırtınada Yanacaksın kaç sayfa?
528
Fırtınada Yanacaksın Yorumları
ilk kitaplarındaki sürükleyicilik ve merak ne yazık ki yok fena kitap değil ama john verdonun seviyesinin altında
11-11-2018 18:19
john verdon da sonradan bozan yazarlar arasına girdi ilk kitapları klask olacak nitelikteydi artık ufak bir fikirden yola çıkıp sıradan kitaplar yazıyor yazık oldu yakında kitapları türkiyede yayınlanmaz önceki kitapalrın kredisi tükenir gibi
20-11-2018 17:55
bir aklında bir sayı tut değil kendisini ço kseviyorum ama kitapları git gide kötüye gidiyor
20-01-2019 19:26
bu kitabı sürekli tavsiye ediyorlar . güzel olduğuna aynı zamanda sürekliğici olduğuna dair duyumlar aldım . umarım okuma fırsatı elde ederim .
okurken biraz sıkıldığım olay kurgusunun içine zor girdiğim bir kitap oldu. yazarın daha önce kitaplarından okumuş biri olduğum halde bu kitabını begenmedim
okuduğum son john verdon kitabı olacak gibi adam artık düzenbazlığa sardı saçma sapan kitaplar yazıyor nerede iilk kitapları hazır ünlendim kazıklayayım demek için yazıyor resmen sevdiğim yazarlardan biriydi artık nefret ediyorum
17-05-2019 18:54
hayal kırıklığı oldu john verdona yakışmamış umarız yeni kitabında telafi eder
28-05-2019 18:31
john verdonun tüm kitaplarını okudum. git gide kötü giden bir çizgisi var. ilk romanları çok yaratıcıydı ama sonradan benzer taklitler yapmaya çalışarak işi kötüye sürükledi. bu romanı da öyle olmuş. pek tat vermedi.
benim okuduğum ilk john verdon kitabıydı. aklından bir sayı tut'u okumadım. kıyaslama yapamayacağım ancak kitabı ben oldukça beğendim. polisiye romanlar konusunda çok bilgili değilim ancak ahmet ümit ile karşılaştırdığımda bence john verdon çok daha iyi. sonu daha iyi olabilirdi. onun dışında olayın örgüsü çok iyi kurgulanmış. katil kim sorusundan ziyade vay anasını dediğim olay örgüsü vardı. gereksiz diyalog ben fazla görmedim. çevirisi de bence oldukça başarılıydı.
kitabın diğer bir özelliği ise buram buram amerika kokuyor olmasıydı. yani new york'a gidip gelmiş hissiyatı veriyor kitap. diyaloglar, karakterlerin üslubu tam bir amerikan filmlerinden aşina olduğumuz sahnelerden oluşuyor. bence yazıldığı yeri yansıtması açısından da başarılıydı. amerika'nın en önemli sorunlarından birine temas etmesi ve dozunda mesaj kaygısıyla bu kitap okunmayı hak ediyor diyebilirim.
13-08-2019 08:48
keşke pdf bulup okusaydım verdiğim paraya acıdım yazarın önceki kitapları hatikaydı bu neden böyle kötü olmuş anlamadım
12-04-2022 23:01
diğer kitapları kadar güzel değil ama fena da değil
19-01-2023 20:56
konusu çok güzel john verdon şaşırtmıyor
20-10-2023 23:42
okumak istediğim romanlardan ama daha alamadım fiyatı da düşmüyor