Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:A Viagem do ElefanteÇeviren:Pınar Savaş
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Filin Yolculuğu Özet
Portekiz kralı 3. Joáo, Roma-Germen İmparatoru olan 2. Maximilian'a bir hediye göndermek istemektedir. İlk evlendiği sıralarda ona bir hediye vermiş olsa da şu an var olan gücüne o zaman vermiş olduğu hediye gözüne az görünmektedir. Ancak düşünüp dursa da bir türlü aklına bir şey gelmez. Kraliçe'ye sorunca da başka bir ülke tarafından kendilerine hediye edilen bir Fil'i hediye etmeyi önerir. Fil, o zamanlarda çok duyulan ve görülebilen bir hayvan değildir. Yani özeldir. Ayrıca çok büyük oluşu da büyük Roma imparatoruna yakışır nitelikte olacağına kanaat getiren Kral, hemen 2. Maximilian'a bir mektup yazarak bu hediyeyi kabul edip etmeyeceğini sorar. Maximilian ise bu hediyeyi zevkle kabul edeceğini söyler. Ve hemen yola çıkarılmasını isteyerek bir an önce Süleyman'a ulaşmak ister. Süleyman Fil'in adıdır. Süleyman'ın bir de bakıcısı bulunmaktadır. Adı Subhro olan bu Fil terbiyecisi, saray da çok fazla önemsenmeyen biridir. İlk geldiği sırada biraz ön plana çıktıysa da ardından varlığı unutulmuştur. Çıkacakları yolculuk ise uzun bir yoldur. Valladolid'e kadar Portekiz askerleri ile birlikte gidecekler oradan sonra ise Maximilian ile birlikte Viyana'ya geçeceklerdir. Bu yol uzun ve dayanması da zor bir yoldur.
Ertesi gün hemen yola koyulurlar. Otuz kadar asker, bir komutan, kağnı gibi yolda gerek olacak şeylerle birlikte yola çıkmışlardır. Fil terbiyecisi Subhro, Süleyman'ın üstünde gitmektedir. Süleyman, onu hortumuyla hep yaptığı gibi tepesine oturtmuştur. Subhro ve Süleyman yıllar evvel Hindistan'dan buraya hediye olarak gelmişlerdir. Subhro aslen Hindistanlıdır. Süleyman da öyle. Orada Fil, çok önemli bir hayvan hatta tanrı sayıldığı için Portekiz kralına gönderilmeye uygun bulunmuştur. O gün bugündür Portekiz'den hatta o ahırdan hiç ayrılmamışlardır. Bu yüzden yoldaki hava onları sarsacak hatta yoracaktır. Bu süre içinde gittikçe hantallaşan Süleyman, günde 4 saat uyuması gerekir. Ancak komutan yolun çok uzun olduğunu ve bunun bir gün için çok uzun bir süre olduğunu düşünmektedir. Bunu Subhro' ya söylediği zaman Subhro en başta bu fikre karşı çıkar. Eğer Süleyman yeteri kadar uykusunu alamazsa hareket de edemez, daha çok yorgun düşeceğini savunur. Ancak zamanla komutanla arkadaş olurlar. Bunun etkisiyle Süleyman'ın da uyku saati 2'ye düşürülür. Komutan, evlidir. Eşi hamile olarak kalmıştır Portekiz de. O zamanlarda özlemek, dile getirilemez ve hissedilemez bir duygu olarak görüldüğünden dolayı kimse bu hissin ne olduğunu bilmez. Özlediyse de sesini çıkaramaz. Asker maaşları zaten çok düşüktür. Asla refah içinde yaşamaya yetecek bir maaş almazlar.
Geceleri buldukları köylerde ya da yollarda geçirmektedirler. Buldukları bir köyde iki öküz alırlar. Çünkü kağnı arabasının daha hızlı gelmesi gerekmektedir. Böyle böyle zaman geçer bir köyde durarak Avusturya askerlerinin gelişini beklemek zorunda kalırlar. valladolid'e az bir yol kalmıştır ve bundan sonrasını onlarla beraber götürmek zorundadırlar. O askerler gelirse savaş olacağından tüm köylü korkmaktadır. Ancak iki tarafında amacı ve aldığı emir kesinlikle savaş değildir. Bir gece boyunca o askerlerin gelişi beklenir onlar gelip Süleyman'ı gördükten sonra yola onlarla birlikte devam edilir. Valladolid'e geldiklerinde Subhro ve Süleyman'ı Arşidük'e teslim ederek gerisin geri Portekiz'e dönerler. Subhro adının telaffuzu zor olduğu gerekçesiyle adı Fritz olarak değiştirilir. Süleyman'ın da adının başına Muhteşem koyulur. Böylece emanet alındığına göre Viyana'ya doğru yola çıkmamak için hiçbir sebep kalmamıştır. Bir yerde gemiye binmek zorunda kalırlar. Herkes gemi Muhteşem Süleyman'ı taşıyacak mı acaba diye korksa da korkulan başa gelmez ve sağ salim yola devam ederler. Bir ülkeye geldiklerinde Fil, kiliseye itaat etsin bir efsaneye dönüşsün diye Fritz Fil'i iki ayağı üstünde yere eğmekle yoksa ölümüyle tehdit edilir. Korkudan Fritz ile Süleyman zorla bu isteği gerçekleştirirler. Gidilen her yerde tek merak sebebi Muhteşem Süleyman'dır.
Uzun ve zorlu yollardan geçerler. Karlı havalara direnirler. Yağmurlarda bile yoldan vazgeçmeyerek ilerlerler. Sonunda Viyana'ya vardıklarında Muhteşem Süleyman küçük bir kız çocuğunun hayatını hortumuyla kurtarır. Bundan sonra Viyana'da Muhteşem Süleyman çok sevilen bir hayvana dönüşür. Bundan 2 yıl sonra ise Süleyman vefat eder. Fritz ise Portekiz'e gitmek üzere yola çıkar ancak bir daha ondan hiç kimse haber alamaz.
Değerlendirme: Bir Fil'in de hisleri, sevdikleri olabilir. Sırf o kişilere zarar gelmesin diye bazen kendilerince önlem alabilir. Gidilen bu zorlu yolda Süleyman'ın fikirlerini çok iyi anlıyoruz. Yorulduğunda birlikte yorulduğumuz, yol bittiğinde eziyet bitti diye sevindiğimiz, bizi hikâyenin içinde yaşatabilen bir eserdi. Ama diğer Jose Saramago eserlerine oranla kurgusu biraz daha zayıftı diyebilirim.
Yazan: Senanur KARAKUZULU
Filin Yolculuğu Soruları ve Cevapları
Filin Yolculuğu kimin eseri?
Jose Saramago
Filin Yolculuğu türü nedir?
Yabancı Romanlar
Filin Yolculuğu kaç sayfa?
200
Filin Yolculuğu Yorumları
elimden bırakmadan bir kerede okuduğum bir romandı ama sonunu pek beğenmemiştim tavsiye ederim