Demiryolu Serserileri

Demiryolu Serserileri
Kitabın Yazarı:Jack London Kitap Türü:Biyografi Yayınevi:Alfa Yayıncılık Yayınlandığı Yıl:1907 Sayfa Sayısı:206 ISBN:9786051711850 Kitap Puanı:7 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:99,40 TL e-kitap,pdf,epub: *

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte
Giriş Yap Üye Ol

Demiryolu Serserileri - Jack London

Kitap Türü:Biyografi Orjinal Adı:The RoadÇeviren:Osman Çakmakçı

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Demiryolu Serserileri Özet

Hikâye mi roman mı okuyacağına karar veremeyenler, bu kitap tam da size göre. 18 yaşındaki bir serserinin yolculuklarını okuyoruz bu kitapta. Her bölüm diğerleriyle bağlantılı ama rastgele bir bölümü açıp okumanızın olay akışını kaybetmenize sebep olacağını düşünmüyorum. Kitap aynı zamanda yazarın hayatından da parçalar taşıyor. Bazı yerleri zor okunsa da genel olarak akıcı bir kitap olduğunu söylemek mümkün. Şimdi gelelim kitabın kısa bir özetine:

Serseri, kendine yaşayacak daha iyi bir yer arayışına girmek istedi. Batıya gitmeye karar verdi. Öncesinde dilenerek yemek buldu. Ardından gara gidip trene bindi ama normal bir yolculuk yapmayacaktı. Trenin altında ya da demirlere tutunarak gitmesi gerekiyordu. Bunun da bazı tehlikeleri vardı: Birine yakalanabilir ya da düşebilirdi. Bir serserinin ise bunları ve daha fazlasını göze alması gerekiyordu.

Ufak kovalamacalarla zor da olsa yolculuğun bir kısmını tamamlamayı başardı. Dilenerek yemeğini yedi ve trene geri döndü. Bir sonraki hedefi Niagara Şelalesi'ne gitmekti. Başardığında onu harika bir manzara bekliyordu. Uzun bir süre şelaleyi izledi. Ardından ormana gidip uyudu. Sabah saat beşte uyandı. Acıkmıştı ama dilenmek için çok erken bir saatti. Bu yüzden biraz gezmeye karar verdi. Bu yanlış bir karardı. Karşısına bir polis çıktı ve onu tutukladı. İsteseydi kaçabilirdi, bunu neden yapmadığı hakkındaysa en ufak bir fikri yoktu.

Çok hızlı bir yargı sürecinden geçti. Kendini savunmasına fırsat tanınmadan otuz gün hapis cezası verildi. İtiraz etmeye zaman dahi verilmeden kendini elleri kelepçelenmiş bir hâlde buldu ama tabii ki de pes edecek değildi. Yolda kendine hapishane konusunda deneyimli bir arkadaş buldu. Onun sayesinde eşyalarını içeri soktu, ağır işlerden kurtuldu ve meydancı oldu. Meydancı olduğu için daha çok yemek yiyebiliyor ve haraç toplayabiliyordu. Bu ayrıcalıkların hepsini en başta tanıştığı o adama borçluydu. Ne yazık ki onunla olan ilişkisini hapishaneden çıktığı anda bitirmeye kararlıydı. Bir çeteye girmek istemiyordu, bağımsızlığını seviyordu.

Hapishaneden o adamla birlikte çıktıkları için hemen ayrılamadılar. Bir süre beraber takıldılar. Serseri ise kaçmak için fırsat kolluyordu. Etraftakilerden trenin ne zaman geleceğini öğrendi. Adamla bir bara gittiler. Bir yolunu bulup kaçmayı başardı. Özgürlüğüne ve bağımsızlığına tekrar kavuştuğu için mutluydu.

Yeni macerası bir serseriyi takip etmekti. Birbirlerini yazılmış küçük notlardan tanıyorlardı. Birbirlerini geçmek için aralarında tatlı bir rekabet vardı. Serseriyi takip ederken İsveçli biriyle tanıştı. İkisi de bulundukları yere yabancıydı. Bu da onları birbirine yakınlaştırdı.

Öğleden sonra İsveçliyle aynı marşandize binmeyi denediler. Serseri bindi ama İsveçli binemedi. Serseriyi de ilerideki çölün ortasında attılar. Uzun bir süre birbirlerini göremediler. İlk buluşmalarındaysa yıllardır birbirinden uzak kalan kardeşler gibi sıkıca sarıldılar. Ardından bir trene atladılar. Hava çok soğuktu, bir şekilde ısınmayı başarmaları gerekiyordu. Serseri lokomotifin ucuna gitti. Orada küçük bir çocuk vardı. Onu biraz kenara iteledi ve yanına kıvrılıp uyudu. Sabah trenin yol değiştireceğini öğrendiler. Yolda bir kaza olmuştu. Makinist ve bir serseri ölmüştü. Bu hiç hoşlarına gitmedi çünkü yolları uzayacaktı. Bu yüzden orada indiler. Şehirde kendilerine kalacak bir yer aradılar.

Serserinin mecburiyetten çok soğuk bir vagona binmesi gerekti. Şanslıydı ki sonrasında kendine sıcacık bir yer bulabildi. Tek sorun çok kalabalık olmasıydı. Sıcaklığın var olmasını da bu kalabalık sağladığı için şikayet etmiyordu.

Benim kitap hakkındaki görüşüm: Jack London'ın hayatından sahneler içeren bu kitap, onun diğer kitaplarını daha iyi anlamak için harika bir kılavuz ama daha önce Jack London okumadıysanız ne yazık ki bu kitabın size göre olacağını pek düşünmüyorum. Onun yazım dilini anladıktan sonra bu kitaba başlamanız alacağınız zevki en üst seviyeye ulaştıracaktır.

Editör: Melek Sıla GÜLER

Demiryolu Serserileri Soruları ve Cevapları

Demiryolu Serserileri kimin eseri?

Jack London

Demiryolu Serserileri türü nedir?

Biyografi

Demiryolu Serserileri kaç sayfa?

206

Demiryolu Serserileri Yorumları

kitap güzel ama roman değil

15-01-2024 16:24