Köyün Kamburu

Köyün Kamburu
Kitabın Yazarı:Kemal Tahir Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:İthaki Yayınları Yayınlandığı Yıl:2006 Sayfa Sayısı:328 ISBN:9786053758051 Kitap Puanı:7.6 / 10 | Yorum: 4

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:88,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.6
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Köyün Kamburu - Kemal Tahir

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Köyün Kamburu Özet

Çorum’un Narlıca köyüne üstü başı yerinde oldukça bakımlı bir yabancı gelir. Köylüler, ilk başta bu yabancıyı tanıyamazlar. Yabancı, kendini tanıttıkça aslında hiç de yabancı olmadığını, tütün kaçakçısı Gavur Ali tarafından Bafra’ya hizmetkar olarak götürülen Ahmet olduğunu anlarlar.

Ahmet köye yerleşmek istediğini söyleyince köylüler babadan kalma evini onarıp, bakması için birkaç hayvan verip yardımda bulunurlar. Ahmet çalışkanlığını nedeniyle köylülerin sevgisini kazanır. Fakat tarlada taş ayıklama olayından sonra Ahmet çok değişir, bitmek bilmeyen öfkesi ortaya çıkar bu nedenle köylüler ona Parpar Ahmet der.

Uzun İmam ile kâhya muhtar, Parpar’ı bir garip Topal Ayşe ile evlendirirler. Parpar ilk başlarda iyileşmiş gibiydi fakat sonra her gün Topal Ayşe’i dövmeye başlar. Köyde, Parpar Ahmet’in içine cin kaçtığı söylentisi çıkar. Yine bir gün evden bağırış sesleri yükselir,7 aylık hamile olan Topal Ayşe’nin sesi kesilince köyün yürekli kadını Şayeste Abla muhtara haber verir ve Ayşe’nin yanına gider. Uzun İmam, yanındakileri alıp Parpar Ahmet’in içindeki cini dayak atarak çıkacağını söyleyince bir ahıra bağlayıp ölene kadar döverler.

Bu sırada Topal Ayşe doğum yapmış, bir oğlu olmuştur. Çocuk bir gariptir hem kambur hem çalık. Şayeste Abla çocuğu Uzun İmama götürür, İmam çocuğun ismini Kerim koyar. Köylü bu yüzden ona Çalık Kerim lakabını verir. Her şeyden korkan kerim bir gece tüm korkularını yenmiş hale gelir. Bununla da kalmayıp konu komşunun her şeyini çalmaya başlamıştır.

Anası artık baş gelemeyince Uzun İmam’a hafız olsun diye gönderir. Çalık, burada da rahat durmaz. Bu sefer oldukça öfkeli olan Hanefi’ye verirler. Çalık Kerim, Hanefi’nin yanında çok çalışkan olmuştur. Bir zaman sonra yaylada kızlarla uğraşmaya başlar insanları gözetlemeyi huy haline getirir. Bunun üzerine medreseye gönderilir.

Medreseye gittiği zamanlar savaş baş göstermeye başlamıştı. Orada cimriliği öğrenen Çalık’ın gözünü para bürümüş, ticareti öğrenmişti. Savaştan hocalar, hafızlar muaf tutulunca herkes akın akın medreselere koşmuştur. Fakat bir zaman sonra artık hocalarda askerliğe çağırılmaya başladı. Çalık kerim bu dönemde hem kamburluğu hem çalıklığı nedeniyle muaf olur ve 10 yıl sonra tekrar köyüne döner.

Köylü artık ona Çalık Kerim yerine medrese eğitimi aldığı için Çalık hafız demeye başladılar.

Köyün tüm erkekleri seferberliğe gitmiş kalanlar ise yaşlı yahut hasta olanlar. Bu olaylar olurken bir zamanlar çoban olarak yaylaya gelen Kara Abuzar, köyün ağası olmaya niyetlenmekteydi.

Çalık kerim bulduğu bir tüfekle talimler yaparken iyi bir nişancı olup çıkmış. Musa Çavuş ismindeki eşkıya Kara Abuzar ile planlar yapıp köylüden haraç istemeye kalkışınca Çalık Hafız karşı koyup köyü haraçtan ve eşkıya belasından kurtarır.

Çalık en sonunda petek hanımla ortak olup bir çerçi dükkanı açar ve onunla evlenir. Çok zenin olurlar ve köye ağa olur.

Yazar köy hayatının gerçeklerini bir perdenin ardına sıkıştırmak yerine bariz çıplaklığıyla bize sunmaktadır. Toplumun yobazlığını, yanlış inançlarını, ahlaki değerlerin kaybını romanda açıkça görmekteyiz. İnsanların, dini maddi bir kapı olarak görmeleri, kadınların aşağılanması, zorbalık, tecavüz, hayvan istismarı; sıradan bir günün normal olayları gibi görülmekte. Okurken dahi rahatsız olduğumuz bu durumun; gerçek hayattan bir kesit olması gerçekten çok üzücü. Yazar, mekan olarak köyü seçmiş, fakat toplum olarak işlemiştir. ’gerek işçi gerek esnaf gerekse memur, tüccar, devlet adamı olarak hepimiz biraz köylüyüz.’

Okurken, kullanılan argo kelimeler rahatsız edici olsa da yalın ve akıcı bir dille yazılan bu eser, gerçekte toplumun ne içler acısı halde olduğunu bize sunmaktadır.

Yazan: Beyza İlhan

Köyün Kamburu Konusu

Sürgün kırım yıllarında anne ve babasını üçer gün arayla kaybeden Ahmet on iki yaşında yetim kalmış ve tütün kaçakçısı Gâvur Ali onu Bafra’nın Laz ağalarına hizmetkâr olarak götürmüştür. Ahmet köyde oldukça çalışmakta ve herkes tarafından sevilmekteydi. Ta ki tarladaki taşların ayıklanması konusu yüzünden bir kavga çıkana kadar. Ne olduysa o günden sonra olmuştu. Sinirli, ileri geri konuşan, duyulmamış küfürler etmeye başlamıştı. Ardından Uzun Hoca ona "Parpar" lakabını takar.

Parpar Ahmet iyice yabanileşmiş ve insanların içine hiç çıkmaz olmuştu. Buna çözüm arayan köyün imamı ve muhtarı Topal Ayşe olarak tanınan bir kadınla evlendirirler. Ayşe hamile kalır. Parpar Ahmet’e bu evlilik bir süre iyi gelse de sonra karısını dövmeye başlar. Bu kavgalar artık çığırından çıkınca Parpar Ahmet’in içine cin kaçtığını düşünürler. Ardından içine doluşmuş ecinnilerden kurtarmak için Uzun İmam’ın tavsiyesiyle köylüler tarafından direğe bağlanıp aşırı bir şekilde dövülür ve yediği dayağın etkisiyle ölür. Bu sırada karısı yediği dayaklardan dolayı çocuğunu erken doğurur. Çalık Kerim’in ismini Uzun İmam verir. Bu sefer de Kerim’in günler haftalar aylar geçip bitmeyen inilteleri başlamıştı. Ancak üç yaşını bitirince konuşabilmişti. Annesi Kerim’i tutup hocaya götürür. Kerim’in başarısına şaşırırlar ve hafızlık okumasına karar verirler. Kerim yine uslu duramaz ve annesi artık usanmıştır.

Kerim’i Hanefi adında öfkeli bir adama verirler. Çalık Kerim orada elinden her iş gelen biri olmuştur. Kerim çobanlık yaptığı sıralarda kızlarla oynaşmaya başlar ve başkalarını gözetleyip kızlara hikâye edermiş gibi öpücük karşılığında anlatmaya başlar. Bunun üzerine Çalık Kerim medreseye gönderilir.

Çalık Kerim, Narlıca’ya iki yıl sonra döner. Köy bıraktığı gibiydi. Medresede onuncu yılını dolduran Çalık Kerim köy camisinde müezzinlik yapmaya, mevlüt okumaya başlar. Köylü artık ona Hafız Kerim diyordu. Köyün gençleri askere giderken Kerim, çalık ve kambur olduğu için askere alınmaz. Ardından tifo hastalığına yakalanır. Kötü bir hastane tecrübesiyle hastalığı kendi sağlamlığıyla atlatır.

Köyü boş bulan Kara Abuzer Ağa köylüye ağa olmaya kalkar. Bu durumda kimsenin gönlü yoktur. Çalık Kerim bir Alman tüfeği bulmuş onunla talim yaparak iyi bir nişancı da olmuştur. O sırada Musa Çavuş adında biri ortaya çıkar. Musa Çavuş adamlarını yollayarak köylülerden haraç ister. Bunun üzerine Çalık Kerim eşkıyalara direnir, köyü haraca kesen eşkıyalarla savaşır ve onları köyden arındırır.

Gözü eskiden beri Petek’te olan Çalık Kerim, bir çerçi dükkânı açmış ve ortağı Petek ile evlenmiştir. Çalık Kerim bu sayede gitgide zengin olur. Ekonomik gücü de elinde tuttuğundan bir zamanların Çalık Kerim’i, Çalık Hafız olup sonra da ağalığa kadar yükselmiştir.

Begüm Demir

Köyün Kamburu Soruları ve Cevapları

Köyün Kamburu kimin eseri?

Kemal Tahir

Köyün Kamburu türü nedir?

Yerli Romanlar

Köyün Kamburu kaç sayfa?

328

Köyün Kamburu Yorumları

kemal tahirin kitapları hep iyi oluyor bu kitap da güzele benzer okunabilir

14-02-2021 14:04

ödevime yardımcı oldu tşk

15-04-2021 22:17

çok güzel özet hazırlamışsınız süpersiniz

26-11-2022 19:21

kitabın karakterleri de gerekiyor

22-07-2023 21:28