Zamanın birinde Çorum'da iki büyük aile yaşardı. Biri Dilaver Ağa. Dilaver Ağa, Osmanlı Devleti'nin dağılış dönemlerinde köye gelen Kambur Kadı'nın aklına uyup savaşa katıldım diye devlete yalan söyleyerek Paşalık alır. Diğer büyük aile olan Çakır kâhyalardan Halil Efendi ise bu durumu kaldıramaz ancak paşa olmanın da bir yolunu bulamaz. Bir vakit sonra Cemile adında bir güzele aşık olur Dilaver Ağa. Çakır kâhyalardan Halil Efendi'nin oğlu Ömer ise genç bir delikanlıdır. Cemile, Ömer'in yakışıklılığına, yiğitliğine dayanamaz ve Ömer ile birlikte kaçarlar. Ancak Halil Efendi ikisini de bulup Çorum'a geri getirir.
Dilaver Ağa öldükten sonra yerine kimse geçemez ve aile biter. Artık en büyük aile Çakır kâhyalardır. Halil efendi ölünce miras Ömer Ağa'ya kalır. Ömer Ağa ilk önce Saniye adındaki dayısının kızıyla evlenir. Bu evlilikten Kenan adında bir oğlu olur. İkinci eşi olan Güllü'den ise Hacer adında bir kızı olur. Ancak o zamanlar kız çocuklarına miras verilmediği için Kenan, soyun devamı olarak görülür ve şımarık bir bey olarak yetiştirilir. Ömer Ağa'nın bir de sevgilisi vardır. Benli Nazmiye adında.
Ömer Ağa'nın köydeki gözü kulağı olan Deli Elvan bir gün pis, bitli, dil bilmeyen birilerini görür Çorum topraklarında. Yanlarında bir de kadın vardır ki Emey adında. Güzelliğine bakmaya tüm Çorum çıkar meydana da doyamaz bakmalara. Ömer Ağa, yaşlı da olsa halâ kadın düşkünüdür. Ve Emey'in güzelliğini görünce onları çoban yapmaya karar verir. Zaten şimdiki çobanı olan Hanifi yaşlanmıştır. Oğlu Kenan kaçakçılık yapmak için güzel ama iki yüz altın değerinde bir at beğenir. Her dediği yapılan Kenan'ın bu isteği de geri çevrilmez ve hemen alınır.
Kenan her saat yeni aldığı at'a bakmak için sürekli olarak ahıra iner. Ancak ahır da Abuzer, Emey, ilk karısı Fati ve oğlu da kalmaktadır. Kenan'ın ahıra indiğini gören Çorum halkı Kenan ile Emey'in adını çıkartır. Kenan'ın arkadaşı Murat, Kenan'ı gaza getirerek Emey ile birlikte olmasını söyler. Emey ve ailesinin amacı ise zaten farklıdır. Arap olduklarına dair yalan söylemişler, kendilerini güvendirmişlerdir. Kenan, Emey ile birlikte olmayı artık kafaya koymuştur. Onların amacını bilmeden bunun için uğraşmaya başlar.
Kenan'ın analığı olan Güllü ile de ilişkisi vardır. Bu ilişkiyi babasının sevgilisi olan Benli Nazmiye, Güllü'den biliyordur. Nazmiye bir gün Kenan'ı sıkıştırır ve Emey'e para yoluyla istediğini yapabileceğini söyler. Kenan da onun aklına uyarak Emey'in peşine takılır. Ancak Emey'e gün geçtikçe bağlanmaya başlar. Emey, ailesine Yediçınar yaylasında çobanlık verilmediği sürece birlikte olamayacaklarını söyler. Babasını ikna edemeyen Kenan’ın Gözü kör olmuştur. Kenan, çoban Hanifi'yi öldürerek çobanlığı onlara vermeyi kafaya koyar. Hanifi'yi öldürdüğü gece babası Ömer Ağa'da vefat eder.
Ömer Ağa öldükten sonra ölüsünün başında Kenan, babasının sevgilisi olan Nazmiye ile birlikte olur. Ondan sonra ise mirasa sahip çıkamaz. Esrar, kumar, gibi işlerden para kazanmaya başlar. Abuzer ise Kenan'ın tüm mirasını satın almış Ağa olmuştur.
Değerlendirme:
Kitap okudukça içine çekiyor insanı Kemal Tahir diğer kitaplarında olduğu gibi bu eserinde de tarihi sıkmadan, akıcı, etkileyici bir dille anlatmaya devam ediyor. Dönemin Osmanlı Devleti’ni bir de herhangi bir Anadolu toprağından gösteriyor. Sıkılmadan tek solukta okunabilecek harika bir kitap.
Yazan: Senanur KARAKUZULU
Yediçınar Yaylası Soruları ve Cevapları
Yediçınar Yaylası kimin eseri?
Kemal Tahir
Yediçınar Yaylası türü nedir?
Yerli Romanlar
Yediçınar Yaylası kaç sayfa?
336
Yediçınar Yaylası Yorumları
kitap ödevimdi sayenizde yüksek not aldım. çok güzel bir özet olmuş elinize sağlık
27-10-2020 14:06
emeğinize sağlık özet çok güzel olmuş
30-10-2020 14:28
çok enteresan bir kitaptı. ''senin yaptığını çorumlu yapmaz'' sözü herhalde bu romanlardan sonra söylenmiştir. tarihsel süreçlerin de kurguya aktarılmış olması çok tatlıydı. keşke dozu bir miktar daha yüksek olsaydı. zaten diyaloglar falan çok ustaca kurulmuş. kemal tahir okuduğunuzu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. kitapta bu kadar cinselliğin işlendiğini hiç beklemezdim ama kırsal yaşamda cinsellik çok önemlidir ve aslında kemal tahir bunu tüm ''çıplaklığıyla'' göz önüne koymuştur. hele ki lezbiyenliğin -ki 1959 yılında sanırım buna ''ablacılık'' deniyor- açık bir şekilde işlenmiş olması hayretler içinde bıraktı beni. hele ki türk edebiyatı bu!
diğer bir ilgimi çeken husus karakterlerin sürekli birbirilerine hakaret ediyor oluşu. övgü bile bir hakaret barındırıyor. küfür, adam kandırma, aşağılama, birbirlerinden tiksinme tüm açıklığıyla işlenmiş. bir yandan da karakterler müslümanlığı falan elden bırakmıyorlar. yine bu bir toplum aynası olmuş bence.
kadın karakterlerin durumu da içler acısı. gerçi 1900lü yılların başında çorum'da geçiyor roman. ne beklenebilirdi?
ben severek okudum. tavsiye ederim.
21-12-2020 21:47
senin yaptığını çorumlu yapmaz hikayesi bu kitapta mı geçiyor googleda arattım bu sayfa çıktı özeti okudum onda da geçmiyor neden bu sayfa çıktı onu da anlamadım yardımcı olacak var mı
28-06-2022 21:26
konusu hiç ilgimi çekmedi zorla okudum bu şekilde kitap okutulmasını istemiyorum