Esir Şehrin Mahpusu, Esir Şehir üçlemesinin ikinci cildidir. Esir Şehrin İnsanları romanı sonunda yedi yıl hüküm giyen Kâmil Bey, Esir Şehrin Mahpusu’nda Bekirağa Bölüğü’nden başka bir tutukevine sevk edilir. Kâmil Bey, elleri tutuklu bir şekilde götürülürken İstanbul halkı umursamaz bir şekilde alışveriş yapmaktadır. Kâmil Bey, bu olay karşısında şaşkındır. Savaşta olan ülkesini kimse merak etmemekte ve Beyazıd Meydanı’ndaki herkes hırsla Ramazan Bayramı alışverişine koyulmaktadır. Gazeteler halbuki düşman tarafın tekrar saldırabileceğini söylemektedir. Burada yazar toplumsal olarak bir eleştiri yapar. Halk, İnönü Zaferi’ni hatırına getirmez. Millî bilincin oluşmadığı bu halkın içinde Kâmil Bey kendini yalnız hissetmektedir. Kâmil Bey, yolda ilerlerken Beyazıd Camii’yi görür. Beyazıd Camii, aklına geçmişteki bir olayı getirir. Taht hırsı yüzünden II. Beyazıd, kardeşi Cem Sultan’ı papaya zehirletir, sonraki yıllarda ise II. Beyazıd’ın oğlu Yavuz Sultan Selim II. Beyazıd’ı zehirler. Kibar bir paşa beyi olan Kâmil Bey, ağır suçluların bulunduğu Osman Ağa’nın koğuşuna düşer. Osman Ağa, İstanbul hükümetinden taraf olmakla beraber İstanbul’un tanınmış bir kabadayısıdır. Osman Ağa, sadece İstanbul hükümet yancısı gazeteleri koğuşa almaktadır. Aslında göründüğü gibi olmayan Osman Ağa, tamamıyla ikiyüzlülük yapmaktadır. Namaz kılmayana karşıdır fakat kendisi de ondan bundan haraç kesmekten geri kalmamaktadır. Kemal Tahir, bu romanında Osman Ağa ile bir nevi İstanbul portresi çizer. İstanbul’da işgal yıllarında bu ve bunun gibi insanlarla dolu bir kalabalık vardır. Ahlak yönünden çökmüş bir şahıs olarak karşımıza Zekeriya Hoca çıkar. Zekeriya Hoca, hayatında belki de tek okuduğu kitap rüya kitabı olmuştur. Koğuştaki insanlara rüya yorumları yaparak dinsel açıdan sömürmeye çalışmaktadır. Osman Ağa ile Zekeriya Hoca Kâmil Bey’in parasını ve iyi niyetini kullanmaya çalışırlar. Kâmil Bey’i ziyarete gelen Fatma Hanım ve oğlu Kadir güzel haberler getirir. Yanlarında hediye olarak bir paket getirirler. Bu pakette kurabiye vardır. Bu kurabiyeleri Osman Ağa’nın izinsiz almasıyla ortalık kızışır. Kâmil Bey, kibarca kurabiyesinin yerinde olmadığını söyler. Osman Ağa ile Zekeriye Hoca Kâmil’i hafife alır. Üstüne Osman Ağa’nın Fatma Hanım’a küfür etmesiyle Kâmil Bey, Osman Ağa’yı kötü bir şekilde döver. Bu olaydan sonra Kâmil Bey farklı bir koğuşa gönderilir. Bu koğuşta Arif Bey ile tanışır. Arif Bey, orduda savaşmış yiğitliği ve dürüstlüğü ile tanınan bir binbaşıdır. Talat Paşa onu askeriyenin yiyecek kalite sorumlusu yapar. Arif Bey, askerin aşını ekmeğini çalan hırsızlarla açık açık mücadele eder. Kurul başkanı küflenmiş bulgurları askere yedirmeye çalışmaktadır. Bunun üzerine Arif Bey, kurul başkanını kırbaçlar. Talat Paşa, Arif Bey’den yana olmasına rağmen Enver Paşa orduda böyle olayların olmaması gerektiğini düşünür. Arif Bey’i üç yıl hapis cezasına çarptırır. Arif Bey ile Kâmil Bey arasında tartışma geçer. Bu tartışmadan Kâmil Bey’in kim olduğunu öğrenirler. Ona “Millîci Abi” diyen olur. Bu Kâmil Bey’in çok hoşuna gider. Cezaevi müdürü Kâmil Bey’i yanına çağır. Kâmil Bey’i askerlere hizmet veren daha kaliteli bir yere yerleştirirler. Nermin Hanım, Kâmil Bey’in sekiz yıllık hayat arkadaşıdır. Nermin Hanım, güzel bir paşa kızıdır. Düştüğü ekonomik sıkıntılar onun onuruna dokunur. Milli Mücadele taraftarı değildir. Eşi Kâmil Bey ile bu durumdan zıt düşerler. Kâmil Bey’in ziyaretine Nermin Hanım defalarca gelmez. Kendi yerine hizmetlisi Eleni’yi göndertir. Eleni ise Kâmil Bey’e Nermin Hanım’ın kendisini aldattığını itiraf eder. Eşi Fransızların düzenlediği bir baloya katılmıştır. Nermin Hanım’a Dr. Lütfi Bey eşlik etmiştir. Kâmil Bey, öğrendiği bu gerçek karşısında Nermin Hanım’dan boşanmaya karar verir. Bu durumu eşine mektup yazarak bilgilendirir. Serinin ikinci kitabı “Esir Şehrin Mahpusu” Kâmil Bey’in boşanma fikriyle son bulur.
Değerlendirme
Esir Şehir üçlemesinin ikinci cildi olan “Esir Şehrin Mahpusu” kendinden önceki kitabın devamı niteliğindedir. Millî Mücadele Dönemi’ni ve Kâmil Bey’in iç bunalımlarını anlatır. Kitap birçok sosyal, toplumsal, siyasal konulara parmak basmıştır. Romandaki bütün kahramanlar toplumun ruhsal kimliğini oluşturmaktadır. Romandaki ikiyüzlü insanlar toplumdaki ahlak çöküşünü gözler önüne serer. Millî Mücadele Dönemi’ni, savaş yıllarını anlamak için düşündürücü ve eleştirel bir romandır.
Yazan: B. Öğretmen
Esir Şehrin Mahpusu Soruları ve Cevapları
Esir Şehrin Mahpusu kimin eseri?
Kemal Tahir
Esir Şehrin Mahpusu türü nedir?
Yerli Romanlar
Esir Şehrin Mahpusu kaç sayfa?
325
Esir Şehrin Mahpusu Yorumları
serinin tamamı çok güzel tam türkiye hikayesi bence herkes okumalı
19-10-2020 11:41
harika bir üçleme okullarda okutulması gerek tarih kitaplarından daha faydalı olur
19-11-2022 21:52
bunun dizisi yapıldı sanırım içerik olarak aynılar mı
23-07-2023 23:26
üçlemeymiş hayatta okunmaz tek roman neyinize yetmiyor