45 yaşındaki Thomas Gradgrind sahip olduğu eğitim kurumundaki öğrencilerini Endüstri Devriminin yapı taşlarından olan “utilitarianism” (faydacılık) öğretisine göre yetiştirdiği için kendisiyle gurur duymaktadır. Gradgrind’e göre yaşam için gerekli olan tek şey somut gerçeklerdir. Bu gerçekler arasında özgür, yaratıcı hayal gücüne, bireyselliğe kesinlikle yer yoktur. Beş çocuğunun eğitimini de bu ilke doğrultusunda veren Thomas, bir gün okulundan eve dönerken çocukları Louisa ve Tom’u kasabadaki sirki izlemeye çalışırken görünce gözlerine inanamaz. Ona göre yapılan bu eylemin hiçbir mantıklı yanı yoktur ve aile şerefi beş paralık olmuştur. Çocuklarının bu davranışa yönelmesinin nedeni olarak okulundaki Cesilia Jupe’un (Sissy) sirkte çalışan babasını görerek adamla, kızını okuldan alması hakkında konuşmak için arkadaşı Josiah Bounderby ile Coketown’a gider. Bay Jupe yaşlanmaya bağlı olarak hareketlerinde yavaşlama olduğundan gösterilerde teklemekte, bu durumdan dolayı da büyük utanç duymaktadır. Kızına bu utancı daha fazla yaşatmamak için de o gün hiç kimseye haber vermeden kasabadan ayrılmıştır. Gradgrind sirkle olan tüm bağlantısını koparmak şartıyla tek başına kalan Sissy’i evine alır ve eğitimini bizzat üstlenir.
Yıllar geçmiş, Sissy, Gradgrindlerin eğitiminden geçse de istenildiği gibi mekanikleşmemiştir ve babasının geri döneceği umuduyla yaşamaktadır. Louisa’yla olan arkadaşlığı kızın Bounderby’le evlenmeyi kabul ettiği günden itibaren bozulur. Bounderby’nin yanında çalışan Tom için oldukça önemli olan bu evlilik, Gradgrind’in parlamenter arkadaşının kardeşi olan James (Jem) Harthouse’nin şehre gelmesiyle tamamen bozulur. James’den oldukça etkilenen Louisa, taşıdığı duygusal yükten kurtulmak için babasına sığınarak tüm hislerini ona açıklar. Harthouse da Sissy’nin ricası üzerine kenti terk eder. Evinin işlerini yapmakla sorumlu Bayan Sparsit’ten gerçeği öğrenen Bounderby, verdiği mühlet tamamlandığı halde dönmeyen Louisa’yı boşayarak bekar hayatına geri döner.
Bounderby’nin fabrikasında dokumacı olarak çalışan Stephen Blackpool, Cooktown’a gelen sendika temsilcilerinin savundukları görüşe sıcak bakmadığı için arkadaşları tarafından dışlanmıştır. Bu tavra rağmen arkadaşlarını Bay Bounderby’a ispiyonlamayınca da işinden kovulur. O da şansını başka şehirde aramaya karar verir. Zaten bir alkolik olan, gittiğinde uzun süre gelmeyen karısından boşanamamakta, onunla aynı fabrikada çalışan sevdiği kadın Rachel’le de evlenememektedir. Stephen’in Bounderby’la konuşmasına şahit olan ve kararını duyan Tom, Stephen’a yardım sözü vererek patronunun bankasının civarında onu beklemesini söyler. Günlerce banka civarında dolaşan Stephen, Tom’a bir türlü rastlayamayınca umudunu keserek kararını uygulayıp başka bir kente iş aramaya gider. Birkaç gün sonra Cooktown, Bounderby’nin bankasının soyulduğu haberiyle çalkalanır. Tüm şehir Blackpool’u suçlamaktadır. Bu suçlamaya katılmayan tek kişi ise Rachel’dir. Stephen’in haksız yere yediği hırsız damgasını düzeltmek için ona mektup yazar ve bu yanlış anlamayı düzeltmek için geri dönmesini söyler. Bounderby’a ve Gradgrind ailesine de Stephen’in Tom’la olan konuşmasından bahseder. Louisa ve onun eve dönüşünden itibaren araları tekrar düzelen Sissy, Rachel’le birlikte Blackpool’un dönüşünü dört gözle beklemeye koyulurlar. Güzel bir sonbahar günü Rachel ve Sissy çıktıkları bir kır gezisinde eski bir kömür ocağının açtığı devasa çukurun hemen dibinde Blackpool’un şapkasını bulurlar. Blackpool mektubu alır almaz altmış mil uzaklıktaki çalışma kampından yaya olarak yola çıkmış, Bay Bounderby’in evine giderken ayağı kayıp çukura düşmüştü. Çukurdan çıkarılmasından birkaç dakika sonra gerçeği onlara Tom’un anlatacağını söyleyerek bu dünyadan ayrılır. Kumar borçlarından dolayı bankayı soyanın Tom olduğu anlaşılınca aile, Tom’u ülke dışına çıkarmaya karar verir. Sissy’nin sirkten tanıdıklarının yardımıyla Tom, Amerika’ya kaçar ve orada ölür. Beş yıl sonra da Bounderby, Coketown sokaklarında ölü bulunur. Sissy babasının öldüğünü asla öğrenemez, evlenerek mutlu çocuklara sahip olur. Rachel de ömrünün sonuna kadar Stephen’in karısını koruyup kollar.
Charles Dickens, Victoria Dönemi İngiltere’sini ve Endüstri Devriminin insan ve toplum üzerindeki etkilerini en iyi yansıtan yazarlardandır. 1838 yılında gittiği Manchester’deki pamuk fabrikası işçilerinin durumuna şahit olduktan sonra kaleme aldığı Zor Zamanlar eserinde Dickens, Endüstri Devrimi kuramının temelini oluşturan Ekonomi Bilimi ve Utilitarianism öğelerini olay örgüsünden tasvirlere ve karakter isimlerine kadar ince ince işlemiştir. 19. yüzyılda büyük önem kazanan istatistik biliminin kısıtlayıcı bakış açısı, matematiksel kesinliğin getirdiği sorgulama, düşünme, hissetme duygularının yok sayılması Dickens’in hicvettiği önemli noktalardır.
kitabı dorlion yayınlarından aldım çok pişman oldum. kötü çeviri ve editöryel hatalarla dolu. kitaba olan saygımdan bitirdim yine de. tabi öncesi de var. orijinali ingilizce olan kitabı ingilizce okuyayım istedim ve ingilizce sipariş ettim. ancak 1840'larda yazılmış bu kitabın ingilizcesini anlamakta çok zorluk çektim ve yarısında bıraktım. ingilizcesi oldukça ağır bir kitap. charles dickens'ın dili de hem espiritüel hem de dönem ingilizcesini yansıttığından bence dile iyi hakim olmak gerekir.
gelelim kitaba. ben, ingiliz edebiyatını her zaman çok sevmişimdir. o yüzden bu kitap da çok hoşuma gitti. charles dickens gerçekten üslubuyla gönülleri fetheden bir yazar. klask ingiliz yazarlarına hem benziyor hem de çok özgün. kitap sürükleyici değil ama şaşırtıcı diyebilirim. ve insanı yine de içine çekiyor. ben beğendim. diğer yandan adamların 19. yüzyılda eriştikleri seviyeye 21. yüzyılda bizim henüz ulaşamamış olmamız incitici geldi. bunun nedeni bu kitap fazla bilimsel olmayı, her şeyi matematikle açıklamayı ve insan duygularını hiçe saymayı yerden yere vuran bir kitap. gelin görün ki biz o bilimsel anlayışa ulaşamadık ki eleştirelim.
17-04-2019 22:01
kaliteli uzun özet arıyordum sayenizde buldum teşekkür ederim
06-05-2019 19:10
konusu güzel ama iki şehrin hikayesi ve oliver twist gibi akıcı ilerlemiyor yine de okumaya değer kaliteli bir kitap