Ailenin en küçüğü olan Robinson denizci olmak istiyordu ama ailesi bu fikre karşıydı. Yanlarında kalıp güzel bir hayat yaşamak varken denizlerde ölüm tehlikesiyle iç içe yaşamanın ne anlamı vardı? Onun için en iyisi ailesinin yanında kalmaktı.
Robinson bir süre ailesinin sözlerinin mantıklı olduğunu düşündü. Bir arkadaşı gelip denize açılmayı teklif ettiğinde de tek bir saniye düşünmeden kabul etti. Ailesine bile haber vermeden gemiye bindi. İllaki olanları bir şekilde öğreneceklerdi, bunun için zaman kaybetmenin bir anlamı yoktu.
Denizde açıldıklarında bir fırtına başladı. Deniz, daha sonra olacaklar için Robinson'u uyarır gibiydi. Robinson bu fırtınadan çok korkmuş olsa da deniz sakinleşince her şeyi unuttu. Karaya ulaştığında kaptanla konuştu. Kaptan, Robinson'un hikâyesini öğrendiğinde fırtınanın onun yüzünden başlarına geldiğini ve bir daha gemisine adım atmasını istemediğini söyledi.
Robinson ne yapacağını düşündüğü sırada başka bir gemi çıktı karşısına. Onunla birlikte denize açıldı. Her şey güzel giderken birden korsanlar çıktı karşılarına. Robinson'u da esir aldılar. Her gün kaçma planları kuruyordu. Bir şekilde kaçmalıydı. Sahibi, onu balık tutmaya gönderdiğinde özgürlüğünü elde etmenin zamanının geldiğini düşündü ve harekete geçti. Şans bu defa onun yanındaydı. Bir kaptan onu gördü ve gemisine aldı. Brezilya'ya kadar götürdü. Robinson küçük bir tarla aldı kendine. Kısa sürede de maddi durumunu düzeltti. Artık hayatındaki her şey mükemmeldi.
Arkadaşlarının istediği üzerine bir adaya gitmeye karar verdi. Oradan kendilerine tarlada çalıştırmak için köle alacaklardı. Bu adayı en iyi bilen Robinson olduğu için geminin başında onun olmasını istediler. Robinson da bunu seve seve kabul etti.
Denizin ortasına geldiklerinde bir fırtına başladı. Herkes orada öleceklerini düşünüyordu. Bir sandala binip kaçmayı denediler ama dalgalar çok güçlüydü. Herkes teker teker boğularak can verdi. Sadece Robinson kurtulabilmişti. Adaya çıkmayı başarabilen sadece oydu. Onlarca yıl sürecek ada esaretinin o gün ilk günüydü.
Sabah geminin kıyıya çok yaklaşmış olduğunu gördü ve taşıyabildiği her şeyi adaya taşıdı. Kendine küçük bir ev yaptı. Yemek ve su sorunu yoktu. Yeterince barutu vardı, adada da bolca keçi ve kaplumbağa vardı. Yakınlarda tatlı su da bulmuştu. Ne yamyamlar ne de vahşi hayvanlar vardı. Kısacası ölmesi için ortada bir neden yoktu. Daha sonraki günlerde gemiden getirdiği tahılları buldu. Çoğu, fareler tarafından yenmişti. Bu yüzden öylesine dışarı savurdu kalanları. Farkında olmadan tam da tarlaların ekilmesi gereken zamanda yapmıştı bunu. Artık ekmek yapmak için unu da vardı. Tuzu ve suyu zaten bolca mevcuttu.
Barutu bittiğinde yiyebileceği birkaç şeyi olması için keçilerin bazılarını evcilleştirdi. Bu işi düşündüğünden daha iyi yapmıştı. Artık onlarca evcil keçisi vardı.
Bir gün adada bir ayak izi buldu. Bu iz barbarlara aitti. Kaçırdıkları insanları bu adada yiyorlardı. Bu durum Robinson'u büyük bir stresin içine soktu. Onlara ateş edip kaçırmak istedi. Esirlerinden birini de ellerinden aldı. O esire Cuma adını verdi. Cuma, babasını da barbarların ellerinden kurtarmak istediğini söyledi. Tam bunun için bir tekne yapıp yola çıkacakları gün barbarlar tekrar adaya geldi. Ellerinde de esirler vardı. Onlardan biri de Cuma'nın babasıydı. Onu kurtardılar. Sonrasında baba, barbarların adasına geri döndü, diğer esirleri kurtarmak istiyordu.
Sonraki günlerde adanın yakınlarına bir İspanyol gemisi demirledi. Gemide isyan çıktı. Kaptan ve iki kişi denize atılınca Robinson ile Cuma üçünü kurtardı. Birlik olup gemiyi ele geçirdiler. İsyancıları adada bıraktılar ve kendileri İngiltere'ye döndüler. Artık ada esareti bitmişti, Robinson özgürdü!
Robinson Crusoe oldukça varlıklı bir ailenin üçüncü ve en küçük oğludur. En küçük olması sebebiyle şımarık yetiştirilmiştir. Ailesi hukukçu olması istese de o denizci olmak istemektedir. Babasının tüm ikazlarına ve itirazlarına rağmen, denize açılıp dünyayı gezmek hayaliyle, Londra’ya gitmekte olan bir gemiye biner. Ancak fırtınalar sebebiyle yolculuğu umduğu gibi gitmemektedir. Şiddetli bir fırtına sonucu da küçük bir sandala binerek gemiyi terk etmek zorunda kalırlar. Şehirdeki insanların yardımıyla Londra’ya giderler. Bu durumdan ders çıkarması gerekirken o ikinci bir yolculuğa çıkar.
Gemi Kanarya Adalarıyla Afrika sahilleri arasında bir yerde korsan gemisi saldırısına uğrar ve esir düşerler. Esir düştüğü Kaptan’ın evinde iki yıl bahçıvanlık yapar. Zenci bir arkadaşıyla evden sandala binip kaçarlar. Sandalda yiyecek ve su bitince karaya çıkmak zorunda kalırlar. Brezilya’ya gitmekte olan bir Portekiz gemisi onları alır. Brezilya’da bir fabrikada dört yıl çalıştıktan sonra Afrika’ya gitmekte olan bir gemiye biner. Gemi çok şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Tayfalarla birlikte ufak bir sandala sığışır ama büyük bir dalga sandalı ters çevirir. Var gücüyle yüzmeye başlar, kıyıya ulaşır. Etrafta kimseleri göremez.
Geceyi bir ağaçta geçirir ertesi gün sular çekilince bir halat yardımıyla gemiye tırmanır. Gemiden yiyecek, tahta parçaları işine yarayacak ne varsa toplar. Bir alet çantası bulur. Bir tepeye tırmanır etrafı inceler. Burası bir adadır ve Robinson Crusoe’dan başka insan yoktur. Gemiden getirdiği malzemelerle kendisine bir kulübe yapar. Gemiden on iki gün boyunca eşya taşır, ancak gemi fırtına sonucu kaybolur. Etraftaki yabani hayvanlar nedeniyle daha güvenli ve sağlam bir kulübe, erzakları için de bir çadır yapar.
Adayı tanımak için çıktığı keşifler esnasında yabani keçilerle karşılaşır, onları yakalamanın bir yolunu bulur ve keçi etiyle de beslenmeye başlar. Bazılarını evcilleştirir. Kendisine bir bahçe yapar ve sebze yetiştirmeye de başlar. Bulduğu kalem ve defterle neler yaşadığını yazmaya başlar. Mürekkebi az olduğu için idareli kullanmak zorundadır. Bir papağan bulur ve ona konuşmayı öğretir.
Aradan 23 yıl sonra keşif gezilerinden birinde adada ateşin etrafında oturan zenciler görür, günlerce telaşlanır. Adayı dolaşırken bir İspanyol gemisinin batmakta olduğunu görür hemen işine yarayacak malzemeleri toplar. Bir sabah sahile altı kayıkla otuz yerli gelir. Bir esirleri vardır, zenci esirlerin elinden kaçmaya çalışır, Robinson Crusoe tüfeğiyle esiri kurtarır, zenciler korkarak kaçar. Esirine Cuma adını verir ve onu eğitir.
Aylar sonra üç sandal gelir beyaz bir esirleri vardır zencilerin. Cuma ile birlikte esiri kurtarırlar. Sandalda Cuma’nın babasını da kurtarırlar. Beyaz adam ve Cuma’nın babası diğer esirleri kurtarmak üzere adadan ayrılırlar sonra da Robinson Crusoe ve Cuma’yı alacaklardır. Günle geçer ama gelen olmaz.
Sekiz gün sonra adaya sekiz adamla birlikte üç esir gelir. Robinson Crusoe gizlice esirlerden biriyle konuşur ve onun ilerde demir atmış geminin kaptanı olduğunun öğrenir, onunla kendisini gemisine alması konusunda anlaşır. Cuma’nın da yardımıyla esirleri kurtarırlar. Cuma ile birlikte gemiye biner ve 35 yıl sonra İngiltere’ye döner. Adada ise 28 yıl kalmıştır.
Robinson Crusoe Soruları ve Cevapları
Robinson Crusoe kimin eseri?
Daniel Defoe
Robinson Crusoe türü nedir?
Yabancı Romanlar, Çocuk Kitapları
Robinson Crusoe kaç sayfa?
632
Robinson Crusoe Yorumları
bu kitabı kaç kez okudum kaç farklı filmini izledim hatırlamıyorum bile mükemmel bir klask mükemmel bir hikaye
01-06-2015 19:57
çevirinize katıldım ama gülerek samimi söylüyorum :d :d zaten böyle bir uydurmaya böyle bir espiri gider dımı
08-11-2015 03:54
çocukluğumun kitapları okuyup hayal dünyasına girmeyi çok severdim
23-12-2015 22:39
ah meribo benim başıma bu kitaptan kaç tane basmışlar hangi robinson crusoe özetini yazayım bilemedim
10-01-2016 19:49
bu kitabi okumak benim performan odevimdi cok sevdim herkese tafsiye ederim
siz bu adadaki adam yerinde siz olsaniz ne yapardiniz
29-03-2016 14:53
robinson cruise kitabını yeni bitirdim çok etkileyici bir hikayesi var cuma mükemmel bir karakter bunun filmini de çeksinler
30-04-2016 22:02
mükemmel bir roman çocukken de okumuştum şimdi yine okudum özlemişim neden bu kadar sevildiği ve filmleri yapıldığı belli oluyor
16-11-2016 18:52
of kitabimi bitiremedim burdan okuyorum insallah yarari olur
08-12-2016 22:52
çokk güzel bir roman aksiyon dolu maceralı efsane bir roman
27-01-2017 17:06
eh işte detaylı olsaydı
yada direk hikaye yazsaydı daha iyi olurdu
24-02-2017 21:55
bence çok güzel yapmışlar ellerinize sağlık ödevlerime yardımcı oldu... :d
02-03-2017 19:37
benimde performans ödevimdi bu kitap ama daha önceden de okumuştum gerçekten çok güzel bir kitap
05-04-2017 18:47
çok güzel bir kital
11-12-2017 17:09
cok güzel gerçekten
13-01-2018 18:31
bence macera dolu bir kitap ve çok güzel
16-01-2018 20:57
mütiiiş bir kitab tavsiye ederim
benim şimdim okuduğum kirab😊.hala bitiremedim (çünkü yeni başladım)birde derslerden dolayı fazla okuyamıyom.ama çoook sevdiyim kitab.bazı kitablar varki okurken insan bir az sıkılıyor bazen tabiki sıkılıyor ama ben bu kitabı okurekn hiç sıkılmadım.o kadar heyecanlı kitabki okurken bir anlığına kendimin denizde olduğumu zan etdim yani bir anlık kendimi robinson crusoe'nin yerine koydum.yine söylüyom hatika bir kitab
çocukken okumuştum çok hoşuma gitmişti şimdi üniversitede okuyorum ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisi olarak ingilizce olanını okuduk ufak tefek farklar var ama ingilizcesi çok daha güzelmiş diyebilirim
27-11-2018 19:49
çok güzel bir kitap herkese tavsiye ederim.bu kitapta robinson crusoe'nın gençken gemi macerası,sonra köle bulmak için giderken kendini adada bulması, adada nasıl hayatta kaldığı, yıllarını adada yalnız başına geçirdiği,asla pes etmeyip hayatta kalıp sonra kurtulduğu maceraları anlatılıyor.ben bu kitabı okurken sanki olayları yaşıyormuş gibi hissedip 2 saatte bitirdim.
robinson crusoe, tam anlamıyla sömürgeci batı mensubu bir adamdır. adamın yaklaşımı, adadaki yerlileri kendine göre barbarlıkla ve geri kalmışlıkla suçlaması bunu göstermektedir. robinson crusoe, kendini üst bir konumda görür ve adada tanıştığı bir adama "cuma" adını verir, çünkü adamı cuma günü görmüştür. bu, tam anlamıyla bir saygısızlık ve kendini üstün görmedir. bir insana ad vermek, onu aşağılamaktır. belki onun bir adı vardı. robinson crusoe bunu hiç ona sormadı. merak etmedi bile! yalnızca cuma'yı kullandı. tıpkı sömürgeci batı toplumuna mensup olan diğerleri gibi.roman hakkında bir şey daha: bir düşünceye göre daniel defoe, bu romanı yazarken endülüslü yazar ibn tufeyl'in hayy ibn yakzan'ından etkilenmiştir; çünkü hayy ibn yakzan, bir şekilde ıssız bir adaya düşmüş, burada başının çaresine bakmak zorunda kalmıştır.
öğretmen bizden robinson crusoe kitap özeti istedi kitap çok kalın olunca okuyamadım sizin buradan yazdım umarım hoca beğenir
13-01-2020 22:18
robinson crusoe hikayesinin özetini çıkartmamız gerek kısa olarak okudum ilgi çekici buldum maceraları güzele benziyor tamamını okumak istiyorum ama hikaye hikaye mi ilerliyor yoksa tek bir roman tarzında kitap mı anlamadım
20-03-2022 22:15
ingilizce özet bile eklemişsiniz siteyi kim yapıyorsa nazar değmesin
21-06-2022 22:48
kitap çok gerçekçiydi. kitabı okurken sanki olayları siz yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.
19-08-2022 22:03
çok güzel macera dolu bir hikaye ben çocuk versiyonunu okudum
18-11-2022 21:48
özet için teşekkürler güzel olmuş ama kısa lazım kısa özet de paylaşır mısınız
23-02-2023 22:39
adam adadan nasıl kurtuldu bilen yazsın
27-05-2023 22:44
robinson crusoe kaç yıl adada kalmıştır sorusunun cevabı lazım
01-09-2023 15:47
kitabın ana fikri ve adadan nasıl kurtuldu sorusunun cevabını bulmaya çalışıyorum
04-12-2023 20:11
soruların cevabı özetin içinde var onu okuyun yeterli olur
10-03-2024 19:42
robinson crusoe düştüğü ıssız adada kaç yıl kalmıştır?