Ünlü Robinson Cruose romanının yazarı Daniel Defoe’nun kaleminden çıkan Moll Flanders adlı roman bir ibret anlatısıdır. Yazarın gençlik eseri olan bu metinde Bayan Betty’nin hayatta kalmak için yaptığı evlilikler, metres hayatı ve hırsızlık eylemleri anlatılmakta; okuyucunun bu yaşam öyküsünden yola çıkarak ders alması umulmaktadır.
Hırsız ve fahişe bir annenin Londra’daki Newgate Zindanlarında doğan kızı olarak Bayan Betty, yetiştirilmek üzere hâli vakti yerinde olan bir ailenin yanına hizmetçi olarak verilir. Annesini tanımayan, hizmetçi olarak yaşayan ama yine de zengin ve güzel bir hayat sürme hevesinde olan genç Betty oldukça güzel bir kızdır. Bulunduğu evdeki hanımının da iki kızı ve iki oğlu vardır. Bayan Betty kızları güzellik konusunda geride bırakmaktadır. İki genç adam da içten içe Bayan Betty’e ilgi duymaktadır. Büyük kardeş Robert, diğerine göre daha atılgandır ve bir şekilde Bayan Betty’nin ilgisini çekmeyi başarır. Hovarda bir karaktere sahip olan Robert’in tek isteği Bayan Betty’le güzel vakit geçirmektir. Bayan Betty ise gençlik saflığıyla Robert’le bir gün evlenebileceğini düşünmektedir. Bir gün Robert’e bekâretini teslim eder ama ilişkileri bununla sınırlı kalmaz. Robert evlenme vaadiyle her fırsatta Bayan Betty’le ilişkiye girmeye başlar hatta çoğu zaman ilişkiden sonra onun eline bir miktar para da sıkıştırır. Betty Robert’e sırılsıklam âşıktır ama Robert’in kardeşi Robin de Betty’ye âşık olmuştur. Robin, Robert’e göre daha basit, dürüst ve istediğini doğrudan ortaya koyan bir insandır. Aile içinde Robin’in bir soyluya değil de bir hizmetçiye ilgi duyması ve onunla evlenmeyi düşünmesi tepkiyle karşılanır. Robin ise ne olursa olsun Betty ile evlenmeyi ister. Robert ise Betty’nin Robin’le evlenmesini teşvik eder. Robert’e âşık olan Betty bunu reddeder. Abinin metresi ve kardeşin karısı olmak onun için oldukça iğrenç bir durumdur. Ancak nihayetinde Robert’ten umudunu keser ve zengin bir hayat sürmek uğruna Robin’le evlenir. Bu evlilikten iki çocuk yapar. Ne var ki bu evlilik ancak beş yıl sürer. Robin ölür. Betty ise kendisine başka bir koca bulmak için uğraşmaya başlar. Elindeki yüklü para sayesinde o, oldukça dikkat çekici bir eş adayıdır. Bekâr geçirdiği zamanlarda bu paranın bir kısmı erise de elindeki para iyi bir evlilik yapmaya yetecek düzeydedir. Nihayet böyle birini bulur, evlenir ve beraber Amerika’ya giderler. Evlendiği kişinin burada bir çiftliği vardır. Annesiyle birlikte yaşamaktadır. Bu adamdan da çocuk doğurur Bayan Betty. Çok mutludur. Güzel bir evi, sevdiği bir kocası ve çocukları vardır. Bu mutluluk çok sürmez çünkü kayınvalidesiyle yaptığı sohbetlerde onun kendi öz annesi olduğunu, kocasının ise öz kardeşi olduğunu fark eder. Bu evlilik bir ensest ilişki olduğu için bitmek zorundadır. Bayan Betty her şeyi geride bırakıp İngiltere’ye döner. Hayatta kalmak için iyi bir evlilik yapmak zorunda olduğunu bilir. Ama ne yazık ki artık elinde iyi bir evlilik yapmaya yetecek para yoktur. O da kendiniz engin gösterir ve erkekleri etkilemeye çalışır. Böyle bir evlilik yapar ama kocası beş parasız biri çıkınca bu evlilik biter. Bundan sonra uzun süre hem evlilikler yapar hem de metres hayatı yaşar. Son kocası da vefat edince ve tekrar dul kalınca Bayan Betty için hırsızlık yapmaktan başka çare kalmaz. Moll Flanders adını alır. Usta bir hırsızdan ders alır ve Londra’nın adından en çok söz edilen hırsızlarından biri olur çıkar. Bir gün o da Newgate Zindanları’na düşer. Burada, daha önce evlilik yaptığı ama beş parasız olduğu ortaya çıkan eski kocalarından birini görür. O da hırsızlıkla yargılanmaktadır. Bu yargılamada ikisi de Amerika’ya sürgüne gönderilir. İkisi yine evlenirler ve Amerika’da yeni bir hayata başlarlar. Bayan Betty’yi yani Moll Flanders’i Amerika’da bir sürpriz beklemektedir. Onun öz annesi ölmüş ve Bayan Betty’e yüklü miktarda miras bırakmıştır. Bayan Betty’nin oğlu ise yetişkin bir adam olmuştur. Eski kocası ve kardeşi artık kördür, görmemektedir. Bayan Betty bir yandan yeni kocasından durumu saklamaya çalışmakta, öte yandan oğluyla görüşmek istemekte hem de kendisine bırakılan mirası almayı düşünmektedir.
Moll Flanders romanı dünyaya dezavantajlı olarak gelmiş bir kızın elindeki imkânları kullanarak zengin ve güzel bir hayat sürme çabasını anlatmaktadır. Moll Flanders ya da asıl adıyla Bayan Betty hedefine ulaşmak için meşru ya da gayrimeşru her yolu denemiş, sonunda hayatını harap etmiş bir kadındır. İstediği hayata ulaşmak için iffetsizlik yapmış, sevmediği kişilerle evlenmiş, yalan söylemiş, hırsızlık yapmıştır. Yaşlandığı ve idam sonucu ölümle burun buruna geldiği zaman hatalarını anlamış, bunları bir daha tekrar etmeme kararı vermiştir. Kendi hayatının başkalarına ibret olması için de bu anlatıyı aktarmıştır. Daniel Defoe, Moll Flanders’i örnek göstererek iffetli yaşamanın, ahlakın ve dürüstlüğün değerini ortaya koymaktadır. Günahkâr bir yaşam öncelikle bu günahları işleyen kişiyi mahvedecektir. Günahın hiç kimseye bir faydası yoktur. Hayat ahlaklı, erdemli ve iffetli yaşanmalıdır. Önemli olan zenginlik değil mutluluktur. Mutluluk ise ahlakta ve erdemdedir.