Morgue Sokağı Cinayeti

Morgue Sokağı Cinayeti
Kitabın Yazarı:Edgar Allan Poe Kitap Türü:Öykü/Hikaye Yayınevi:Notos Yayınlandığı Yıl:2021 Sayfa Sayısı:149 ISBN:9786050017021 Kitap Puanı:7.4 / 10 | Yorum: 5

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:157,50 TL D&R:210,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.4
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Morgue Sokağı Cinayeti - Edgar Allan Poe

Kitap Türü:Öykü/Hikaye Çeviren:Memet Fuat

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Morgue Sokağı Cinayeti Özet

Aynı kitabın önemli bir cildini aramalarıyla tanışan ana karakterimiz ve Dupin, birlikte St.Germain’in dışında bir eve çıkarlar. Geceyi gece olduğu için seven Dupin ve ona uyum sağlayan ana karakterimiz, gündüzleri panjurları kapatıp fitil yaktılar. Güneş batana dek okuyor, yazıyor veya sohbet ediyorlardı. Gece olduğunda ise geç saatlere kadar sohbet ederek geziyorlardı. Yine bir gece böyle gezerken uzun bir sessizlikten sonra Dupin’in ana karakterimizin düşüncelerine sesli bir şekilde katılması hayretler içerisinde bıraktı. Ana karakterimiz şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra, bunu nasıl yaptığını sordu. Dupin, zincirin ana halkarını – Chantilly, Orion, Dr.Noichols, Epicurus, Steretomy, caddedeki taşlar ve meyveci- söyledikten sonra hepsini ayrıntılı bir şekilde açıkladı. Bu açıklamadan sonra bir gazetede ‘’sıradışı cinayetler’’ diye başlayan satırlar dikkatlerini çekti. Görgü tanıklarının ifadelerini, polis raporlarını okudular. Dupin bu olayla fazlasıyla ilgilendi ve ilgili gelişmelere büyük ilgi duyuyordu. Emniyet müdüründen gerekli izni aldıktan sonra olay yerini incelemeye gittiler. Dupin evi inceledikten sonra elde ettiği bilgiler dahilinde belli bir teori üretti fakat bu teoriye öncelikle kendisinin inanması gerektiğinin farkındaydı aksi takdirde kimseyi inandıramazdı. Sıradışı bir teori oluşturmuştu bu yüzden ana karakterimiz çoğu şeyin farkında değildi. Paris polisinin yalnızca kurnaz olduğunu ve içinde bulundukları durumun gerektirdiğini yapmak dışında izledikleri belli bir yöntemin olmadığını belirtti. Oluşturduğu teoriye nasıl vardığını ana karakterimize sorular sorarak açıklamaya çalıştı. Bunu kanıtlamak için denizcilere hitap eden bir gazeteye ilan verdi ve doğru olup olmadığını test etti. İnsanlık dışı bir şekilde Madame L’Espanaye ile Mademoiselle Camille L’Espanaye’yi öldürenin bir orangutan olduğunu gazeteye verdiği ilandan dolayı bulundukları yere gelen adam sayesinde kanıtlamış oldu. Denizciden de hikayeyi dinledikten sonra polise olayı çözdüğünü belirtti.

Yıllarca yurtdışı yolculuğu yaptıktan sonra tekrardan yollara çıkan Mercator, dört yüz ton ağırlığındaki geminin büyük bir dalgaya yenik düştüğünü bu yüzden alabora olduğunu fakat kendisiyle beraber yaşlı bir İsveçlinin daha kurtulduğunu ve bunun bir mucize olduğunu belirtiyor. Yıpranmış gemiyle yolculuklarına devam ettiler. Dalgalar o kadar büyüktü ki geminin daha fazla dayanamayacağını fark eden Mercator, yakınlarında gördüğü – ki bu gemiyi görmeleri bir mucize- gemiye kaçak bir şekilde girdi ve saklandı fakat onunla beraber kurtulan İsveçli maalesef bu sefer kurtulamadı. Mercator, imkan buldukça günlüğe yazmaya devam etti. Günler geçtikçe bu koca gemide kimsenin birbirini umursamadığını fark etti. Gemiyi dolaştı, insan içine karıştı hatta kaptanın kamarasına bile girdi fakat kimse onun orada olduğunun farkında bile değildi. Gemide dolaştığı sıralarda bu kadar büyük dalgaları çok rahat bir şekilde atlattıklarını fark ettiğinde geminin bir akıntıya kapıldığına emindi. Bu öyle bir akıntıydı ki beyaz buzulların arasında uluyarak, çığlık atarak güneye doğru tüm hızıyla süren bir şelale gibiydi. Keşif gemisindeki mürettebatla beraber heyecan verici bir bilgiye doğru ilerlediklerinin farkına vardı. Asla ulaşılamayacak, ulaşıldığı takdirde felakete yol açacak bir bilgi. Buzların sağa sola açılmasıyla, baş döndürücü bir hızla kocaman, eş merkezli daireler çizerek uzakta duvarları karanlığın içinde kaybolan devasa bir amfi tiyatronun sınırları içinde dönüyorlardı. Girdabın içine delice sürüklendiler ve en sonunda dibe çöktüler. Böylece Kutup Girdabı’nı keşfettiler.

Ağır yaralı bir şekilde uşağı sayesinde bir şatoya giren karakterimiz, odada bulunan tabloları inceledi, yanı başında duran ve tabloları anlatan kitabı uzun uzun okudu. Gece yarısı olduğunda şamdanın yerini değiştirdi ve tam o anda bir tablo gördü. Çerçevesi paha biçilemez bir değerde olan bu tablo, neşeli bir genç kızın portresiydi. Resmini çizen ressama aşık olan genç kız aşığına haftalarca poz verdi fakat bu durum onun sağlığını tehdit ediyordu. Portrenin bitmesine doğru iyice heyecanlanan aşığı, kuleye kimseyi almamaya başladı. Sonunda portre bittiğinde genç kız ölmüştü.

‘’Kızıl Ölüm’’ bir ülkenin nüfusunu yarıya indirmişken Prens Prospero sarayındaki sağlıklı şövalye ve hanımefendilerle beraber bir manastırda inzivaya çekildi. Prens her gün eğlence düzenledi. İnzivaya çekilmesinden beş veya altı ay sonra oldukça görkemli bir maskeli balo düzenledi. Bu baloda yedi oda vardı. Mavi, mor, yeşil, turuncu, beyaz, eflatun ve korkutucu bir şekilde dizayn edilen siyah bir oda vardı. Bu siyah odadaki abanoz saati her saat başı çaldığında balodaki müzisyenler çalmayı bırakıyor, valse yapan konuklar dans etmeyi durduyor, ses kesildiğinde ise biraz kıkırdayıp eğlencelerine devam ediyorlardı. Saat 12 kez çaldığında o sessizlikte herkes kefene sarılan bu konuğu fark etti. Prens Prospero, bu konuğun yakalanıp öldürülmesini emretti. Kenefe sarılan bu konuk tüm odaları sırasıyla geçerken hançerini çıkaran Prens ile karşı karşıya geldi. Önce hançer sonrasında Prens’in cesedi yere düştü. Konuklar bu kefenin altında somut bir varlık olmadığını fark ettiklerinde dehşete kapıldılar. Kızıl Ölüm tüm manastırı yakalamıştı ve son kişinin ölümüyle abanoz saatin ömrü de bitmişti.

Morgue Sokağı Cinayetleri, Şişede Bulunan Not, Oval Portre ve Kızıl Ölümün Maskesi hikayelerinden oluşan bu kitap tek solukta okunabilecek kadar akıcı ve sürükleyici. Oval Portre hikayesini biraz mantıksız bulsam da kitap genel olarak zevkle okunuyor. Morgue Sokağı Cinayetleri, insanı hayrete düşürecek bir şekilde çözümlemenin ne kadar önemli olduğunu ve bunu ne kadar az kişinin yapabileceğini, sıradışı bir şey olmadığını sadece mantık dışı olduğunu anlatan, Dupin karakterinin Sherlock Holmes’a ilham olduğu sürükleyici ve hayrete düşüren bir hikaye. Her ne kadar 10/10 vermek istesem de Oval Portre’den dolayı maalesef 8/10 veriyorum.

Yazan: Öykü Biricik

Morgue Sokağı Cinayeti Konusu

Morgue Sokağı Cinayeti kısa öykülerden oluşan bir kitaptır. Her yayınevi kitabı farklı hikayelerle birleştirerek yayınlamıştır. Kimi yayınevi 4, kimi 5, kimi 8 hikaye ile yayınlamıştır kitabı. Bu farklı kitapların hepsine adını veren Morgue Sokağı Cinayeti adlı öykü, Edgar Allan Poe’nin en sevilen öykülerinden biridir. Morgue Sokağı Cinayeti ilk dedektiflik öyküsü olarak kabul edilmektedir. Edgar Allan Poe, Arthur Connan Doyle ve Agatha Christie gibi polisiye edebiyata adını kazımış olan yazarlara öncülük etmiştir. Öykünün ana karakteri Dupin; Doyle’nin Sherlock Holmes’ine, Christie’nin Hercule Poirot’una ilham olmuştur. Öykü, Morgue sokağında bir evin dördüncü katında işlenmiş olan bir cinayetin aydınlatılmasını konu almaktadır.

Ana karakterimiz C. Auguste Dupin varlıklı bir aileden gelmektedir ancak yaşadığı bazı talihsizlikler sonucunda mal varlığını kaybetmiş ve hayata dair hevesi kalmamıştır. Toplumdan uzak bir şekilde yaşamaktadır. Gazetede gördüğü bir cinayet haberi oldukça ilgisini çeken Dupin, Adolphe Le Bon isimli bir adamın hiçbir kanıt olmamasına rağmen tutuklanmasıyla iyice meraklanır ve bu cinayetin çözülmesi için polislere yardımcı olmak ister. Haberin detayları şöyledir; Bayan L’Espanaye ve kızı Camille evlerinde öldürülmüştür. Bayan L’Espanaye’nin kafası kesilmiş ve ufacık bir deri parçasıyla vücuduna tutunur haldedir. Kızı ise önce boğulmuş sonra bacaya sıkıştırılmıştır. Cinayet dördüncü katta, dışarıdan girişin mümkün olmadığı, içeriden kilitli olan bir odada gerçekleşmiştir. Çığlık ve bağırışlara uyanan komşular içeriden gelen seslere şahit olmuştur. İfadeleri alınan komşulardan her biri kadınları öldüren kişinin farklı bir dil konuştuğunu ileri sürerken çoğu bunun bir dil olduğundan bile emin olmadığını, gelen seslerin konuşma veya kelimelerden ziyade homurtu gibi seslere benzediğini ifade etmiştir. Bütün tanıkların ifadelerini okuyan Dupin cinayetin bir insan tarafından işlenmediğini düşünmektedir. Ancak cinayetin nasıl işlenmiş olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktur. Bu durum üzerine cinayet mahallini incelemek için polislerden izin alan Dupin en ince ayrıntılara bile en büyük titizlik ve dikkatle yaklaşmaktadır. Olay yerini dikkatli bir şekilde inceleyen Dupin’in dikkatini çeken bir şey vardır. Bir insana ait olmadığından emin olduğu sıra dışı kıllar bulmuştur. Bu kılların bir orangutana ait olduğunu düşünmektedir. Bu orangutan türünün pençelerinin tarifinin boğulan genç kızın boynundaki parmak izleriyle uyuşuyor olması Dupin’in iddiasını güçlendirir. Bunun üzerine bir orangutan bulunduğunu ve sahibinin gelip onu alabileceğini açıkladığı bir gazete ilanı verir. İlanla ilgili Dupin’e ulaşan bir denizci orangutanı nasıl kaybettiğini anlatır. Orangutanın elinde ustura görmüş ve onun kendisi gibi tıraş olmaya çalıştığını fark etmiştir. Kimseye zarar gelmemesi için onu çok korktuğu kamçıyla bastırmaya çalıştığını, kamçıyı gören orangutanın elindeki ustura ile birlikte kaçıp penceresi açık olan bir eve girdiğini söyler. Denizcinin bu anlattıkları üzerine her şey açığa çıkar. Cinayeti işleyen orangutandır. Önce Bayan L’Espanaye’nin boğazını kesmiş, daha sonra çığlık atan Camille’yi susturmak için onu boğmuş ve suçluluk duygusuyla veya yaptıklarını gizlemek istediği için cesedi bacaya sıkıştırmıştır. Dupin’in bunları polise anlatmasıyla, tutuklu olan Adolphe Le Bon serbest bırakılmıştır. Cinayetin sıradan bir vatandaş tarafından çözülmüş olması komiseri rahatsız eder ve Dupin’e herkesin kendi işiyle ilgilenmesi konusunda iğneleyici sözler söyler. Ancak komiserin söyledikleri Dupin’in umurunda değildir. Cinayeti çözmüş olmak ona yetmektedir.

Morgue Sokağı Cinayeti Soruları ve Cevapları

Morgue Sokağı Cinayeti kimin eseri?

Edgar Allan Poe

Morgue Sokağı Cinayeti türü nedir?

Öykü/Hikaye

Morgue Sokağı Cinayeti kaç sayfa?

149

Morgue Sokağı Cinayeti Yorumları

çok güzel bir kitap poe ile kurgun ile tanışmıştım bu okuduğum ikinci kitabı diğer kitapları da okuyacağım

11-10-2021 21:03

kısa klasik olan hikayenin özetini paylaşır mısınız hoca o şekilde istedi

08-04-2022 23:07

bunun tiyatro oyunu var mı

11-01-2023 19:01

filmini izlerken bile sıkıldım bitiremedim kitabını düşünmek bile istemiyorum bu adam şair değilmiydi neden böyle bir kitap yazmış

26-09-2023 23:26

analiz ödevim bu kitap güzel mi

18-06-2024 23:15