Sinan Yağmur Hüzün Yanığı kitabında, bir genç kızın lise hayatından ölümüne kadar olan büyük aşkını anlatmaktadır.
Cem İstanbul’da gecenin ayazında, fotoğraf makinesi ile fotoğrafını çekeceği ünlüyü beklemektedir. Akşam gazeteye uğrayıp işini öğrenir ve tüm gece işi için sokaklarda gezer. Gecesi gündüzü yoktur. Yaptığı işten ise hiç memnun değildir. Sonunda mekandan çıkan ünlü ve sevgilisinin fotoğraflarını çekerek sahile doğru gitmeye başlar. Giderken iki çöp kutusunun arasında bir beden görür. Yerde yatan bir kadın olsa da kadın demeye bin şahit ister. Kısa saçı ve erkek kıyafeti ile hiç kadına benzememektedir. Cem, başta gitmeye yeltense de vazgeçip polisi arar. Polisin gelmesi ile ifadesi için karakola giderler. Orada adli tıp raporu ile mobese kamerası incelenmesiyle neden öldüğünü öğrenirler. Böyle bir şey hiç aklından geçmemiştir.
Cem, üç gün aynı rüyayı görür. Rüyasında; ölen kadın gelinlikli bir şekilde odasına girerken görmektedir. Komiserden kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü öğrenince, ailesini bulup onlara teslim etmek ister. İstanbul’un kötü semtlerinde aramaya başlar. Tarlabaşı semtinde biri kadının yaşadığı yeri gösterir. Çilingir ile açılan ev, ev demeye bin şahit ister. Cem duvarda ki resimleri ve defteri alarak oradan ayrılır. Resimler ise Nevşehir'de çekilmiş, ölen kadının ve yanında yakışıklı bir adamın resmidir. Gazeteden izin alarak Nevşehir'e gitmeye karar verir. Nevşehir'e gidince ilk balonların kalktığı Göreme'ye gider ama orada bir şey bulamaz. Ertesi gün ise fotoğrafta olan asma köprünün olduğu Avanos'a geçer. Oradaki fotoğrafçı, fotoğrafa bakınca kadını tanır. Kadının adı Turna'dır. Fotoğrafçı onu alarak Turna'nın yaşadığı konağa götürür. Turna'nın tek tanıdığı kişi Münire Hanım onu kayınvalidesidir. Münire hanıma her şeyi anlatır. Yaşlı kadın, Turna'nın ölümüne çok üzülür. Turna, aslında oldukça güzel bir kadındır. Adı gibi allı turnadır. Nasıl bu hale geldiği ise merak konusudur. Turna'nın eşyaları arasında bulunan iki defteri de alarak Turna'nın hayatını okumaya başlar:
Turna'nın annesi Selanik göçmeni, babası ise bir çiftçinin sekiz oğlundan, tek okuyan memur olanı, bir Toros yörüküdür. Önce annesinin sonra lise yıllarında babasının ölümü ile hayat Turna için daha da zor olur. Bir gün bir felsefe dersinde gelen Orhan Öğretmen ile Turna biraz kabuğundan sıyrılır. Kimseyle konuşmayan sessiz kız, felsefe dersinde konuşmaktan zevk almaya başlar. Ergenlik çağında ise ilk aşkı ile tanışır. Orhan Öğretmene aşık olmuştur. Orhan; koyu kumral, kahverengi gözlü, kirli sakallı, çapkın gülüşü, gamzeli yakışıklı bir adamdır. Turna için onu sevmek, babasını onda bulma umududur. Artık Orhan öğretmen ile görüşmeye başlar. Ankara'nın en uzak semtlerinde buluşmaya başlarlar. Orhan'la ilk öpüşmelerinde ise ikilemde kalmıştır. Bir yanı Orhan'a aşıksın dese de, bir yanı babasını özlediği için yakınsın demektedir. Aylar geçtikçe Orhan değişmeye başlar, Turna'dan kopmaktadır. Artık Orhan okula gelmemeye başlar, öğretmenler ise karalarcasına konuşmaktadır. Orhan'ın bir sürü yere borcu vardır. Yalnızlığından Turna'nın onun ile kalmasını ister. Fakat Turna daha öğrencidir. Kabul etmemesinden sonra bir kez daha görüşmeleri ise son görüşmeleri olur. Turna o gün ilk aşkını kaybedince bir daha eskisi gibi olamaz. Bu durumdan sonra üniversite sınavında bir şey yapamayınca güzel sanatlar fakültesinde okur. Hayatı ise sürekli bunu sorgulamakla geçer. Üniversiteden sonra bir turizm şirketinde işe girer. Altı ayın sonunda başarısından dolayı, şirket üç kişiyi geziye Nevşehir'e götürür. Nevşehir de kilden vazo yaparken, Orhan'ı görmesiyle kendinden geçer. Kaderi hiç beklenmedik anda karşısına çıkmıştır. O günden sonra Turna, İstanbul'a dönünce Orhan bir kez de onu İstanbul da ziyaret eder. Fakat beklediği karşılığı bulamayarak geri döner. Turna da aradan geçen bir haftanın sonunda yanlış yaptığını düşünerek Nevşehir'e gider. Orhan, onun geldiğine çok memnun olur. Birlikte bir gün balonla gezmeye çıkınca Orhan ona evlenme teklif eder ve Turna kabul eder. Orhan, ona hayatında başından geçenleri anlatmıştır. Orhan ve Turna, tüm hazırlıklardan sonra kır düğünü ile evlenirler. Her şey bir sene boyunca güzel gider. Birlikte Orhan'ın turizm şirketini yönetirler. Bir yılın sonunda Turna'nın bebeği olamayacağını öğrenmesi ile hayatları alt üst olur. Başta Orhan, önemli olmadığını söylese de zamanla o da sorgular gibi bakmaktadır. Ya da bunlar tamamen Turna'nın aklında kurup gördükleridir. Her şey yabancı turistlerin gelmesiyle tamamen bozulur. Turna, Orhan'ın onu aldattığını düşünmektedir. O gece Orhan'ın otel de kalması ile onu aldattığını düşünür. Otele onu basmaya giderek dönülmeyecek bir kavgaya başlarlar. Orhan, arabasına binerek orayı terk eder ve yolda geçirdiği kaza ile hayata gözlerini yumar.
Turna ise Orhan'ın ölmesi ile her şeyini kaybeder. Tamamen içine kapanır. Kimseyle konuşmaz, elinden düşürmediği deftere sürekli bir şeyler yazar. Daha fazla hatıralara dayanamayan Turna, İstanbul'a döner. Fakat İstanbul da hayat bıraktığı gibi değildir. Her başvurduğu işte uygunsuz imalar yüzünden iş bulamaz. İş bulamayan Turna fakir bir hayat yaşamaya başlar. Yiyecek bir şey bile bulamayacak hale gelir. O gece ise çöpten bulduğu kuru ekmeği kemirmektedir. Açlıktan ağzı, boğazı kuruyan Turna taş gibi ekmeğin boğazından geçmemesiyle hayata gözlerini yumar.
Sinan Yağmur'un Hüzün Yanığı kitabında gözlerimden yaşlar ile Turna'nın hayatını okudum. Böyle güzel bir aşkın böyle bitmesine çok üzüldüm. Edebi yönden bakacak olursak; sade bir dille ustalıkla anlatılmış. Hayatımızda, içimizde olan konulara değinmiştir. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Yazan: Nilay Alakuş
Hüzün Yanığı Konusu
Tarihi, İslam’ı ve Aşkı bir araya getiren Türkiye’nin önde gelen yazarlarından bir tanesi olan Sinan Yağmur, Hüzün Yanığı romanı ile okurlarına İstanbul’da başlayan ve Kapadokya’ya kadar uzanan bir aşk hikayesi sunuyor.
Daha önce Tasavvuf üzerine yazdığı aşk romanı ile tanıyıp sevdiğimiz Sinan Yağmur, bu kez günümüzden bir aşk hikayesi ile okurlarının karşısına çıkıyor. İstanbul’un arka sokaklarında başlayan hikaye Kapadokya’nın peribacalarına kadar uzanıyor ve Sinan Yağmur yeni romanı ile okurlarına aşk ile sevmenin aynı anlama gelmediğini gösteriyor.
Hüzün Yanığı Soruları ve Cevapları
Hüzün Yanığı kimin eseri?
Sinan Yağmur
Hüzün Yanığı türü nedir?
Yerli Romanlar, Romantik Aşk, Din / Tasavvuf
Hüzün Yanığı kaç sayfa?
296
Hüzün Yanığı Yorumları
hep aynı yazıyor diye şikayet ediyorlardı sanırım o yüzden değişikliğe gitmiş alıp okumak için sabırsızlanıyorum
17-02-2015 20:58
sinan yağmur en sevdiğim yazarlardan bir tanesi çok güzel yazıyor hemen alıp okuyacağım
22-02-2015 11:30
sözleriyle anlamlı ve bir o kadarda sürükleyici bir kitaba benziyor. okumak için sabırsızlanıyorum çok sürükleyici..
kitabı almamla okumam bir oldu desem yalan söylemiş olmam. yine sinan yağmur kaleminden ama bu sefer farklı bi yazıt. sürükleyici akışkan fakat en önemlisi insan kalbine nakış nakış desen işleyen bir eser. okurken gözlerimi yaşartan ve her anı gözlerimin önünde canlandıran nadir başyapıtlardan. tavsiye ederim.
10-03-2015 22:44
kitabı çok kısa bi sürede okudum ve aglamaktan kendimi alıkoyamadım.çok güzek ve sürükleyici bir kitap.tavsiye ederim.
12-03-2015 14:38
evet kitabi ben de begendim fakat sonu kopukdu yani son 90 sayfa skti sahsen sirf bitirmek icin okudum keske sonunu cem bitirseydi onun disin da yasanan ask cok guzeldi
20-03-2015 08:26
kitabin konusu ilgimi cekti okumaya karar verdim
24-03-2015 17:26
genel olarak güzel diyebiliriz fakat bir çok sayfa da gereksiz ve fazladan yazılmış hissi uyandırıyor.
07-04-2015 11:52
bence bu kıtap cem ile bıtmeliydıve bu kıtap tekrar yazılmalı
14-04-2015 17:32
her sayfasında kendımı bulduğum bir kitaptır ama isterim ki kitabın sonu cem'in tekrar gelip konağı otel yapması ve turna'nın istanbul'daki cesedini cıkartıp nevsehire getirmesi orhan'ın yanına gömmesi cok güzel olurdu. cem otel işletirkende birine aşık olması ve o kişiyle evlenmesi yuva kurması ve doğan cocuklarına onların isimlerini vermesi ... neden böyle bitmedi ya da daha farklı bitmedi ve biraz daha uzun olmalıydı.
15-04-2015 14:17
bu kitabın ikincisi ne zaman cıkacak bilen var mı?
15-04-2015 14:31
bazı kısımları okuyucuyu fazla sıkıyor özelikle son bölümü bitirmek için okudum
28-04-2015 01:23
kitabı dahaca okumadım fakat adı çok ekileyici geldi güzel bir kitap olduğunu umut ediyorum
14-05-2015 20:38
kitabi okudum,ticari kaygiyla yazilmis,birseyleri iapat etmeye calisilmis hissi uyandirdi nedense,ayni seyler tekrarlanip durmus ve gereksiz sekilde uzatilmis,hikaye tam anlatilamadan yavan kalmis,hissiyat agdalanarak sayfalarca uzatilarak anlatildigindan hikayeden kopmalar olmus.son bölüm kopuk kalnis ve cem sadece baslangicta kullanilan bir figür olarak siritmis.bütünlük saglanamamis.edebi olsun diye fazlaza ve gereksiz son derece sıkıcı anlatimlara girilmis,sürekli kendini tekrar etmis anlam itibariyle,süslü cümleler kurabilme yetenegi edebi olmakla ayni anlami tasimiyor,diyaloglar cok basit.
02-06-2015 10:08
okumadığım bir tek bu kitabı kaldı eminim ki buda muhteşemdir yüreğine sağlık hocam
02-06-2015 12:50
ben her romaın mutlaka insan yaşamına etki edecek çok önemli bir cümle veya kelimesinin olduğuna inanıyorum bu romanda da benim yaşamıma etkisi olacak düşüncesi 'hiç bir iyiliğin karşılıksız kalmayacağı sultan ahmet'te karşılaşılan polisin yaptığı gibi
12-06-2015 08:14
baslangıçta akıcı olmasına rağmen sonuna doğru, hep tekrar eden sözler vardı. orhanın mektubu çok alakasızdı, turna neden kapodokya yi terk etti ordada bir is bulup kalabilirdi, orhanin ailesi onu cok seviyorken hemde...kitabın sonunda cemden bir kapanış bekledim ama olmadı. yinede guzeldi
14-06-2015 22:53
kitap hicbir manada islami degil,sacma sapan,saplantili,melankolik bir genc hanimin kendisiyle birlikte baskalarinin hayatinida mahvetmesi özet olarak,ask irdelenmeye calisilmis ,suslü ve derinligi olmayan kelime yiginlari sayfalarca,hikaye kötü kurgulanmis,kopuk,kesinlikle zaman kaybi.
18-06-2015 09:35
yüreğine sağlık gerçekten güzel bi eser herkese tavsiye ederim
15-08-2015 21:40
bir kapadokyali ve sinan yagmur eselrerini seven birisi oalrak baya dikkatimi cekti ve hemen aldim... aslinda bircok kitap aldim ama ilk olarak bununla baslamak istedim... buram buram memleket kokan ve gercekten surukleyici bir kitap... kitaba yeni basladim, zaman bulup elime almak icin sabirsizla bekliyorum...
16-08-2015 17:05
okumayan yanlış yapar
28-09-2015 13:44
super bir kitap yureginize ve ellerinize saglik
18-01-2016 22:59
muhteşem bir kitap.baştan sona koca bir hayat...yüreğinize ve emeğinize sağlık okumanızı tavsiye ederim
22-01-2016 15:55
keşke turnanın bir fotoğrafını koysalardı.. çok merak ettim..
25-03-2016 04:01
bu kitap insanı madeni arzularını ardında seyre daldırir kuflenmis bir manzaranin çürüyen güllerini izler gibi eşsiz bi kitap ti okuyunca allak pullak oldu düşüncelerim bu kadsrmi insanı derinden etkiliyebilir...
19-04-2016 16:49
bence her okurun okuması gereken harika bir kitap
13-05-2016 12:04
çok güzel bir kitap herkese tavsiye ederim
28-05-2016 17:42
cok guzel bir kitap . bir tek merak ettigim turnanin resmi
08-11-2016 21:57
Ćök fena değil güzelmiş beyendimmmm
28-12-2016 14:45
recep ivedik 5 i neden rekor kırıyorsa bu cici kitap da aşk konusunda efsaneler arasına girmeye aday. santimantel laf kalabalığından öte gitmez. bu kitaba vereceğiniz parayı kırmızı ışıkta yolunuzu gözleyen dilenciye sadaka olarak verin daha iyi..
28-02-2017 00:21
bence gayret güzel bir kitap ben çok begendim
05-05-2017 08:45
sayın sinan yağmur hocamın bütün eserlerini zevkle bir solukta okudum.kaleminiz duygu yüklü hikayeleriniz benim gibi tasavvuf hayranı okumaya yeni başlayan birisi için süper.elinize yüreğinize sağlık.her yeni kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.saygılar.
04-07-2017 16:00
neredeyse her kitabini okudugum bir yazar.ama bu defa gercketen hayal kirikligina ugratti. beklantimi hic ama hic karsilamadi. gunumuz asklarina yaptigi yorumlar dogruydu ama sıkıcı bir konu örgüsü var. okumak için okudum sadece bana birsey kattigini söyleyemeyeceğim.
01-12-2017 21:16
çok güzel bir roman dı gerçekten aşkı hüzünle birleştirmiş ve mükemmel anlatmış çok harika
10-12-2019 23:21
sinan yağmurun hüzün yanığı kitabında turnanın gelin gittiği ilçe hangisi?
02-05-2022 21:14
özette nevşehir yazıyor ama ilçe yazmıyor ilçeyide yazın
17-02-2023 19:14
benim bildiğim kırıkkalenin keskin ilçesi olması lazım
26-11-2023 23:36
bu kadar güzel romanda bir tek ilçeyi mi merak ettiniz