Felsefenin Kısa Tarihi

Felsefenin Kısa Tarihi - Nigel Warburton

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (5.5)	Editör (7)
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Felsefenin Kısa Tarihi Özet

Felsefenin düşünürleri Sokrates, Platon, Aristoteles ve diğer birçok filozof hakkında kısa bilgiler veren ve elimizin altında her an ulaşabileceğimiz adeta felsefi sözlük niteliğinde bir kitap Felsefenin Kısa Tarihi. Friedrich Nietzche' den Sigmund Freud' a kadar birçok filozofun çok değerli argümanlarına ulaşma şansı yakalıyorsunuz. Herkesin kitaplığında bulunması gereken, önemli bir kitap Felsefenin Kısa Tarihi.

Felsefenin Kısa Tarihi, kısaca filozofların hayatı, fikirleri, argümanları hakkında bilgiler veriyor. İlk ele aldığı 'Soru Soran Adam' yani Sokrates ve Platon' dur. Sokrates çok soru sorduğu için ölüme mahkum edilmiştir. Felsefenin koruyucu azizi Sokrates kabul edilir. Sokrates insanların gerçekte anladığı şeyin sınırlarını açığa çıkarmayı ve yaşamlarının temeli yaptıkları varsayımları sorgulamayı seven bir filozoftur. "Sorgulanmamış bir varoluş, koyunlara uygundur, insanlara değil" der. Sokrates her zaman zor sorular sormak, sebeplere ve kanıtlara bakmak, gerçekliğin doğası ve nasıl yaşamamız gerektiğiyle ilgili olarak kendimize sorabildiğimiz en önemli sorulardan bazılarını cevaplamaya çabalamıştır. Öğrencisi Platon' da onun yolundan gitmiştir. Görünüş ile gerçeklik arasında önemli bir fark olduğunu söyler. Platon dünyanın gerçekte nasıl olduğunu yalnızca filozofların anladığını düşünür. Filozofların duyularına dayanarak değil de düşünmeyle gerçekliğin doğasını keşfetmeleri gerektiğini söylemiştir.

Filozoflar gerçeklik üzerine düşünmede iyi oldukları için Platon onların sorumlu olmaları ve politik gücün tamamını ellerinde bulundurmaları gerektiğine inanmıştır. En ünlü eseri olan Devlet'te hayali bir mükemmel toplum betimlemiştir. Hocasının ölümünün ardından Platon, Sokrates' in ilkelerine bağlı kalarak felsefe öğretmeye devam etmiştir. Gelmiş geçmiş en etkili öğrencisi ise Aristoteles'tir. Aristoteles, Platon' un, Platon' da Sokrates' in öğrencisidir. Dolayısıyla bu büyük düşünürler bir zincirin halkalarını oluştururlar. Sokrates, Platon, Aristoteles. Çoğunun onlara ilham veren bir hocası olmuştur ancak bu üç düşünürün düşünceleri birbirinden farklıdır. Öğrendiklerini papağan gibi yinelememişlerdir. Sokrates iyi bir konuşmacı, Platon başarılı bir yazar, Aristoteles ise her şeyle ilgilenen biridir. Sokrates ve Platon gördüğümüz dünyayı, yalnızca soyut ve felsefi düşünceyle ulaşabilecek olan hakiki gerçekliğin soluk bir yansıması olarak düşünüyordu; Aristoteles ise tam aksine, çevresindeki her şeyin ayrıntısını inceliyordu. Aristoteles yalnızca bir filozof değildir. Aynı zamanda zooloji, astronomi, tarih ve politikayla da ilgilenmiştir. Aristoteles Büyük İskender' in hocasıdır. Aristoteles' in üzerinde durduğu sorulardan biri "Nasıl Yaşamalıyız?"dır. Bu soruya cevabı ise kısa ve öz olarak şudur: Mutluluğu arayın.

Kitapta bahsedilen diğer ünlü düşünürlerden biri de Rene Descartes' tir. Felsefe Descartes' in entelektüel ilgi alanlarından sadece biriydi. Oldukça başarılı bir matematikçiydi ve "kartezyen koordinat sistemini" keşfetmiştir. Birçok filozof gibi Descartes de bir şeye neden inandığını sorgulamadan hiçbir şeye inanmaz, ayrıca tuhaf ve diğer insanların aklına gelmeyen sorular sormaktan zevk alırdı. Şüpheciliği kendine ilke edinmiştir. Gerçek bilgiye ulaşmak için geliştirdiği yöntem kartezyen şüphecilik olarak bilinirdi. Bu yöntem çok basittir. En küçük bir doğru olmama ihtimali taşıyan hiçbir şeyi doğru kabul etme. Descartes hiçbir şeyin kesin olarak bilinemeyeceğini düşünüyordu. Kesinlik arayışı için duyular lazımdır. Peki duyularımıza güvenebilir miyiz? diye sorar Descartes. Her şeyi düşünür ve sorgulardı. Bu yüzden "cogito ergo sum" demiştir, düşünüyorum öyleyse varım demektir.

Diğer filozofların aksine tanrıya inanan İngiliz düşünürlerden biri de John Locke' dur. Politika ve eğitim hakkında yazılar yazmıştır. Aynı zamanda İsaac Newton' un da en yakın arkadaşıdır. Locke, insanları eziyetle dinsel inançları değiştirmeye zorlamaya çalışmanın saçma olduğunu belirterek dini hoşgörüyü savunmuştur. Tanrı tarafından verilmiş yaşam, özgürlük, mutluluk ve mülkiyet hakkımız olduğuna dair görüşleri vardır. Locke' un inandığı şeylerden biri de yeni doğmuş birinin zihninin boş bir levha olduğudur. Doğduğumuzda hiçbir şey bilmeyiz ve tüm bilgimiz yaşamdaki deneyimlerimizden gelir demiştir. Locke' un öne sürdüğü bir diğer görüş ise tanrının, insanları yalnızca işlediklerini hatırladıkları suçlar için cezalandıracağına inancıydı. Kötülük yaptığını artık hatırlamayan biri, suçu işleyenle aynı kişi olmaz bu yüzden de cezalandırılamaz demiştir. Locke öbür dünyada aynı beden olmaktan ziyade, aynı kişi olmanın önemli olduğunu belirtmiştir. Ona göre aynı anılara sahipseniz bu anılar farklı bir bedene iliştirilmiş olsa bile aynı kişi olabilirsiniz düşüncesindedir. Locke' un görüş ve teorileri uzun zaman konuşulmuş ve eserleri okunup korunmuştur.

İmmanuel Kant ise Locke' un tam tersi düşünüyordu. Locke doğuştan bilginin olmadığını ve bir çocuğun zihninin boş bir levha olduğunu ifade ediyordu. Ama Kant için böyle değildi. O, dünyaya dair hakikati açığa çıkaran, bununla birlikte deneyimden bağımsız olarak ulaşılan bilginin mümkün olduğunu düşünüyordu. Onun büyük iç görüsü, zihinlerimizin tüm deneyimimize renk veren özelliklerini aklın gücüyle keşfedebilecek olmamızdır. Kant'ın diğer bir ilgi alanı ise ahlak felsefesidir. Kant ahlaka duyguların karıştırılmaması gerektiğini düşünürdü. Kant' a göre birine iyilik yapmak için merhametli ve şefkatli olmak önemli değildir. Merhametli bir insanın yaptığı iyilik kabul edilemez der. Ama eğer iyiliğin ödeviniz olduğunu bildiğiniz için yardım ederseniz, o zaman bu ahlaki bir eylemdir. Bu doğru olan şeydir, çünkü aynı durumda kalan herkes böyle yapmalıdır. Kant ahlaklılığın koşulsuz buyruklar sistemi olduğunu düşünüyordu. Sonuçlar ve koşullar ne olursa olsun, ahlaki ödev ahlaki ödevdir, der.

Kant gibi diğer düşünürlerin Nietzche, Jean Paul Sartre, Karl Marx ve daha birçoğunun görüşlerini, ideolojisini anlatıyor Felsefenin Kısa Tarihi. Felsefenin, tuhaf sorularını ve zorlu meydan okuyuşlarını görmek istiyorsanız bu kitap sizler için biçilmiş bir kaftan. Varoluş hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı... Okumanız tavsiyesi ile.

Yazan: Nisanur Duvarcı

Felsefenin Kısa Tarihi Soruları ve Cevapları

Felsefenin Kısa Tarihi Yorumları