Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım
Kitabın Yazarı:Paulo Coelho Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Can Yayınları Yayınlandığı Yıl:1990 Sayfa Sayısı:212 ISBN:9789750728730 Kitap Puanı:5.3 / 10 | Yorum: 3

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al BKM:105,60 TL e-kitap,pdf,epub: *

5.3
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Sıkıcı
Giriş Yap Üye Ol

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım - Paulo Coelho

Kitap Türü:Yabancı Romanlar Orjinal Adı:By the River Piedra I Sat Down and WeptÇeviren:Aykut Derman

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım Özet

Kitabın ilk başında başrol karakterimizin kitaba ismini de veren Piedra ırmağının kenarında oturup ağladığını ve yaşanacakları biz okurlara adeta bir fragman gibi özetlemesi ile başlıyoruz. Pilar, ardından asıl hikâyeyi bize aktarmaya başlıyor. O zamana kadar hep doğduğu yer olan Zaragoza’da yaşayan yaşadığı yerden daha önce hiç ayrılmamış bir genç kız. Diğer herkes gibi yaşamını orada sürdüreceğine, öğretmen olacağına ve oradan biri ile evlenip tüm hayatını Zaragoza’da sakince geçeceğini düşünüyor. Zaragoza’da biri ile nişanlanıyor, öğretmenlik için sınava bile giriyor. Ama hayat onu tamamen farklı bir yere sürüklüyor. Ne düşündüğü gibi öğretmen olabiliyor ne de nişanlandığı erkekle evlenebiliyor. Tek hayatında değişmeyen şey yıllar önce dünyayı gezmek için ayrılan erkek arkadaşı ara sıra ondan gelen mektupları okumak ve cevaplamak onun en büyük eğlencesi olmuş durumda. Onu asla göz ardı edemiyor ve asla unutamıyor.

Günlerden bir gün yine ondan bir mektup geliyor. Mektubu okuyan Pilar, büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Arkadaşı mektupta papaz okuluna yazıldığını anlatıyor. Pilar bunun çok erken olduğunu düşünse de ona mektupta bir şey yazmıyor. Daha doğrusu özgürlüğü bilmeyen birinin başkasının özgürlüğü hakkında öğüt veremeyeceğini düşünerek yazmaktan vazgeçiyor…

Bir süre geçtikten sonra yine onu heyecanlandıran yeni bir mektup geliyor arkadaşından. Mektupta Madrid şehrinde bir konuşma yapacağını, kızın da oraya gelmesini istediğini yazıyor. Davet karşısında çok şaşıran Pilar bu teklifi reddedemiyor.

Madrid’e vardığından arkadaşı için gelen kalabalık onu çok etkiliyor. Arkadaşı Piları görür görmez birbirlerinin hayatlarında kaçırdıkları anları paylaşmaya başlıyorlar. Ardından arkadaşı konuşma yapmak için başka bir şehre gideceğini ve Piların da ona eşlik etmesini istiyor. Ne kadar eve dönmesi gerekse de onun teklifini reddedemiyor. Aralarındaki gariplik bir süre sonra Piları rahatsız etmeye başlıyor. Zor da olsa neden onunla yıllar sonra görüşme kararı aldığını soruyor. Ardından arkadaşı lafı dolandırmadan onu sevdiğini söylüyor. O bu konuda çok emin ve kararlı olsa da bu Pilar için hiçbir şey o kadar basit değil. İçten içe o da istese de mantığını sürekli onu uyarıyor. Bu yüzden Pilar bir süre sessiz kalmaya karar veriyor.

Yolculuktan sonra erkek arkadaşının konuşma yapacağı şehre varıyorlar. Kız kendine kalacak yer aramaya başlıyor. Aniden karşısında bir kadın beliriyor ve ona kalacak bir yer bulabileceğini söylüyor. Bunun üzerine kadını takip eden Pilar kadının onu alakasız bir yere götürdüğünün farkına varıyor. Kızı bir heykele götüren kadın, onunla konuşmaya başlıyor. Yaşananların saçmalığı üzerine sinirlenen Pilar kadına bağırmaya başlıyor. Kadının sakinleştirici sesi onu adeta büyülüyor. Pilar anlamadığı şekilde o an kendinden geçiyor. Gökyüzüne kafasını kaldıran kız tüm gökyüzünün adeta bir göl olduğunu fark ediyor.
Yaşananların hiçbirine anlam veremeyen Pilar kadına tekrar bakıyor. Yaşlı kadın ona yakından âşık olacağını ve aşk acısından onu korumak için görevlendirildiğini söylüyor. Yaşananların ardından aklını kaybetmeye başladığını düşünüyor kız.

Günler birbirini kovalarken, arkadaşının insanları iyileştirme gibi bir gücü olduğunu da öğreniyor. Bu onu daha da endişelendiriyor. Arkadaşının ona aşkını itiraf etmesi hakkında sürekli düşünüyor. Onunla çok farklı oldukların düşünmeye başlıyor. Pilar arkadaşının aksine dine ya da tanrıya inanmıyor. Bundan dolayı çok farklı olduklarını düşünüyor. Sonunda onunla bu konuyu konuşuyor. Kendinin dine inanmadığını, onun adeta kutsanmış biri olarak kendini tamamen dine adaması gerektiğini söylüyor. Kendinin onun hayatında bir tehlike olduğunu ifade ediyor. Vazgeçilemeyen dünyevi bir zevk gibi onu uzaklaştırmaktan korkuyor dindar kişiliğinden. Ama arkadaşı onun gibi düşünmediğini ve onun için savaşacağını ifade ediyor.

Beraber geçirdikleri uzun bir süreden sonra Pilar onun isteğine karşı koyamıyor. Tüm kafasındaki düşüncelerini susturarak hislerini dinliyor. Ona sevgisinin karşılıklı olduğunu söylüyor. Bütün krizlerin çözüldüğünü zanneden çiftimiz geçirecekleri hayat ile ilgili gelecek planları yapıyorlar. Aynı zamanda Pilar arkadaşı ile din hakkında birçok konu konuşuyor, beraber aklında ki soruları tartışıyorlar.

Pilar’ın geçen bu zamanda tanrıya olan inancı ve din hakkındaki düşünceleri birer birer evriliyor. Ama bu sefer arkadaşının onunla beraber olarak kendini dünveyi zevklere kaptırdığını düşüncesi yeniden zihninde canlanıyor ve onu asla yalnız bırakmıyor. Her şey korktuğu gibi ilerliyor. Bu yaşanan değişiklikte bizi kitabın sonuna hazırlıyor. Kişiliği ve düşünceler tamamen değişen kız ondan ayrılıyor. Çünkü arkadaşını dinden, şifa vereceği birçok insandan uzaklaştırdığını düşünüyor. Böylece yollarını ayırıyorlar. Başladığı yerden tamamen uzakta olan Pilar’ın bu yolculuk sayesinde adeta hayatında yeni bir pencere açılıyor. Artık ne Pilar eskisi gibi ne de arkadaşı.

DEĞERLENDİRME

Kitaba başlamadan önce gerçekten etkileyici bir kitap olacağını düşünüyordum. Nitekim kitabın ilk başların da tam da bu yolda ilerliyordu. Kitaba devam ettikçe bir yerden sonra oldukça yavan ve sıradan geldi. Kitabın ilk başında gerek derinlikli bulduğum karakterler gerekse akış bakımından çuvalladığını ve kitabın saçma bir yere doğru evrildiğini düşünmeye başladım. Yine de Paulo Coelho’nun tarzını bildiğim için sonlarına doğru bir ivme kazanmasını bekledim. Buna rağmen sonu da bir o kadar yavan geçti benim için. Bu sebepler yüzünden pek beğendiğim bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim. Kitabın iyi yanlarına odaklanmam gerekirse gerçekten akıcı ve sade bir dili olduğunu ifade etmeliyim. Ama maalesef ki bunun dışında olumlu bir yan bulamıyorum.

Yazan: Suheda Andıç

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım Soruları ve Cevapları

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım kimin eseri?

Paulo Coelho

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım türü nedir?

Yabancı Romanlar

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım kaç sayfa?

212

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım Yorumları

paulo coelho'nun okunması gereken bir başka eseri

buyakamoz • 15-04-2022 16:30

simyacı tadında bir aşk romanı yazmaya çalışmış ama pek becerememiş daha duygusal daha derinlemesine bir hikaye bekliyordum beklentimin çok altında kaldı

15-04-2022 21:51

hiç olmamış bu roman hemde hiç

26-01-2023 17:41