O Topraklar Bizimdi

O Topraklar Bizimdi
Kitabın Yazarı:Cengiz Dağcı Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Ötüken Yayınları Yayınlandığı Yıl:2006 Sayfa Sayısı:510 ISBN:9789754370419 Kitap Puanı:8.5 / 10 | Yorum: 4

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:66,30 TL KitapYurdu:173,42 TL e-kitap,pdf,epub: *

8.5
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

O Topraklar Bizimdi - Cengiz Dağcı

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

O Topraklar Bizimdi Özet

Olayların çoğu Selim Çilingir etrafında Çukurca Köyü’nde geçer. Selim’in babası Çilingir’i Rus askerler öldürür. Babası öldükten sonra Kızıltaş’tan ayrılır. Daha sonra Selim Çilingir, Devlet Sınırlarını Koruma Kıt’alarında askerliğini yapar. Askerden sonra fikir olarak çok değişir. Komünist görüşlü biri haline gelir. Selim’in iç dünyasında birbirine düşman iki ben vardır. Selim’in Türk olması ve Rus yönetimine komünist olarak hizmet etme durumu onu ikiye böler. Duygusal olmasının da etkisiyle bocalar. Merhametine yenildiği için çelişkiye düşer. Yazar, Selim’in bu çelişkili dünyasını baştan sona anlatır. Romanda Rusya yönetiminde kolhoz denilen sistem yani tüketimin ortak olduğu sektör anlayışı hakimdir. Ekinler, hayvanlar, mağazalar ve daha birçok şey devletindir. Selim Çilingir, Çukurca Köyü’ne Kolhoz reisi olarak görevlendirilir. Panteley Petroviç, Tatar Türklerinin erdemli olduğunu ve bu özelliklerin Ruslarda olmamasının üzücü olduğundan bahseder. Eve geldiğinde küçük oğlu Alim, babasının görevlendirildiği yere gitmek istemediğini söyler. Babası onu tahta bir ata bindireceğini söyleyince Alim heyecanlanır. Babası üstüne basa basa kolhoz atı der. Alim, buna karşılık kendi şahsi atının olmasını istemektedir. Alim, bir kadına ihtiyaç olduğundan da bahseder. Babası şaşkın gözlerle oğlunu süzer. Alim, çocuklar arasında dışlandığını, bayramda annesinin elini öpmek istediğini söyler. Babası Selim, bu duruma öfkelenir. Alim, bu sefer de annesinin nerde olduğunu sorar. Babası sadece uzakta olduğunu ve yaşadığını söyler. Alim’i babası sütannesine bırakır. İki hafta sonra onu alacağını belirtir. Romanda Alim’in annesinin geçmişi hakkında bilgi verilir. Önceki yıllardaki kolhozu yaygınlaştırmak için birçok kan dökülmüştür. Köydeki insanlara zorla kolhoz uygulamaya çalışan Rus yönetimi bu işi zorbalığa dönüştürür. Halktan birçok insanın ölümüne ve göçe sebep olur. Bu durum Selim’in kaçmasına da sebep olacaktır. Alim’in annesi Ayşe, oğlunu babasının evinde doğurur. Selim’e kış günü Alim’i emanet eder.

Selim, Köye barajlar, ekinler yapıp köyü kalkındırmaya başlar. Köylü bu duruma tepkilidir. Ardından savaş yılları kendini gösterir. Selim bu sefer de Almanlarla savaşmak üzere görevlendirilir. Esir alınan bir Alman askerinin Rus askerlerin öldürdüğünü görür. Alman asker için üzülür. Selim’in içindeki çelişki ilk olarak burada başlar. Silahsız ve teslim olmak isteyen Alman askerinin gözü önünde öldürülmesiyle Selim dayanamaz ve sinirlenir. Daha sonra Almanlar baskın yaptığında da Rus bir asker onun kucağında can verir. Selim Alman askerler tarafından esir düşer. Daha sonra Almanlar tarafından serbest bırakılır. Selim’in Natalya adında bir sevgilisi vardır. Natalya, Selim’den hamile kalmış ve çocuğu isteyerek düşürmüştür. Natalya ikinci kez hamile kaldığında ise bu sefer Selim bu çocuğun alınmasını ister. Selim savaştayken Rus sevgilisi Natalya onu Alman bir askerle aldatır. Selim, Çukurca’ya geldiğinde Natalya’nın kendisini aldattığını duyar. Bu duruma Selim sinirlenir ve Natalya’yı döver. Selim, Çukurca Köyü’nde beş yıllık bir kalkınma planıyla taktir toplar. Devamında sosyal bir eleştiri yapar. Rusların Tatarları Sibirya’ya sürdüğünü kurşuna dizdiklerini boşalan köylere ve yeni yapılara Rus halkının yerleştirildiğini anlatır. Daha sonra Selim Sovyet partizanları gibi dağa çıkmayı düşünür. Çukurca Köyü’nde Tatar Türklerinin olan topraklar kolhozların olur. Köylünün toprağı sahiplenmesi hatta konuşması bile yasaklanır. Savaşta Ruslar galip gelir. Selim’in köyde tanıdıklarının çoğu ölür ya da sürgün edilir. Romanın sonunda hayat ile ölümün kendileri için aynı olduğundan bahsedilir. Bir insanın yaşadığını hissettiren şey topraktır. Toprak olursa evin de olur, aşın da olur. Alim, babasına nereye gideceklerini sorar. Babası Çukurca’ya gideceklerini söyler. Alim, kendilerinin de öldürülebileceğini söyler. Selim oğlu Alim ile birlikte Çukurca’ya doğru ilerler.

Değerlendirme

O Topraklar Bizimdi, 1930-1945 yıllarındaki Kırım Türklerinin yaşadığı tarihsel gerçeklikleri konu edinir. Cengiz Dağcı’nın “Onlar da insandı” adlı eserin devamı olarak yayımlanmıştır. Romanda Çukurca Köyü’ndeki komünizm uygulamasının kanlı sonuçları aktarılır. Çukurca Köyü’nde dini törenler yasaktır. İnsanlar inançlarını korkusuzca yapamamaktadırlar. Kolhoz sistemi ile köylüler kazandıklarını kolhoza vereceklerdir. Toprağı sahiplenmek ve bu niyetle konuşulması bile yasaklanır. Toprak olgusu romanda baştan sona işlenir. Yansıttığı toplumsal gerçeklikler sebebiyle okunması gerektiği düşüncesindeyim. Kitapla kalın.

Yazan: B. Öğretmen

O Topraklar Bizimdi Soruları ve Cevapları

O Topraklar Bizimdi kimin eseri?

Cengiz Dağcı

O Topraklar Bizimdi türü nedir?

Yerli Romanlar

O Topraklar Bizimdi kaç sayfa?

510

O Topraklar Bizimdi Yorumları

çok güzel bir roman ilk kez cengiz dağcı kitabı okudum beğendim diğer kitaplarını da merak ediyorum

03-07-2020 17:52

ödev için verilecek bir kitap değil sanırım kırımda yaşananlardan sonra öğretmen tarihi biraz öğrenmemiş için verdi o açıdan fena değil ama hiç bir ilgim olmadığı için okurken sıkıldım ilgili olanlara konusu iyi gelebilir tercih meselesi

21-04-2022 23:58

üyge baba karakteri bu kitaptamı

21-02-2023 00:34

inceleme yazmam lazım özetinizden faydalandım sağolasınız

28-11-2023 23:23