Tom Sawyer, teyzesi Polly ile birlikte yaşamaktadır. Üvey kardeşi Sid ve kuzeni Mary de onlarla birliktedir. Tom köyün örnek çocuğu değildir aksine yaramazlıkları ile ünlüdür. Polly teyzesi, her ne kadar bu yaramazlıklara sinirlense de Tom ona kardeşinin bir emaneti olduğu için elinden bir şey gelmez.
Tom yine bir yaramazlık yapmış ve tatil günü çitleri boyama cezası almıştır. Elbette tatil günü böyle bir iş ile uğraşmak istemez. Ancak o çok zeki bir çocuktur. Bir adamın ya da bir çocuğun bir şeyi çok istemesini sağlamak için o şeyi erişilmesi zor bir hale getirmenin yeterli olacağını bilir. Bu fikirle çocukların aklına girip bir şeyler karşılığında çitleri boyatır. Hem cezadan kurtulur hem de heybesini doldurur. On iki misket, bir mızıka parçası, anahtar, teneke asker, köpek tasması ve daha niceleri. Bu topladıklarını ise Pazar Okulu’nda verilen kuponlarla takas eder. Bu kuponlar ayet okuyanlara verilir. Kuponları tamamlayana ise Kutsal Kitap ödülü verilmektedir. Tom zekasını kullanarak bu ödülü kazanır, oysa ki hiçbir kuponu ayet ezberleyerek kazanmamıştır...
Tom, köyün sarhoşunun oğlu, genç parya Huckleberry Finn ile karşılaşır. Köyün anneleri ondan nefret ediyordur. Ancak çocuklar tam tersi onunla yasak arkadaşlık yapmak için can atmaktadır. Huck’ın elinde bir kedi ölüsü vardır. Siğilleri iyileştirdiğine inandığı bir ritüeli gerçekleştirmek için mezarlığa gitmektedir. Tom da onun peşine takılır. Ancak hiç beklenmeyen bir şey olur ve o gece mezarlıkta bir cinayete tanık olurlar. Muff Potter, Kızılderili Joe ve Doktor Robinson bir mezar kazmaktadır. Ancak bir kavga çıkar ve Kızılderili Joe, Potter’ı vurur. Kızılderili Joe, Doktor Robinson’u da bıçaklayıp, bıçağı Potter’ın eline verir. Potter zaten baygın ve sarhoş olduğu için doktoru kendisinin bıçakladığına ikna olur. Bütün bu olanlara şahit olan Tom ve Huckleberry Fin çok korkarlar ve burada olanları bir sır olarak saklayacaklarına dair birbirlerine söz verirler.
Tom sınıftaki kız arkadaşı Becky’e onu sevdiğini söyler. Onu öper ve hiçbir zaman başkasını sevmeyeceğini, başkasıyla evlenmeyeceğini söyler. Becky de bu sözleri tekrarlar. Ancak Tom daha önce de bunu Amy Lawrence ile yaptığını (yani kendince nişanlandığını) ağzından kaçırınca Beck ağlamaya başlar. Tom da okuldan çıkar ve başını alıp gider.
Tom kederli ve umutsuzdur. Terk edilmiş, arkadaşsız kalmış olduğunu düşünmektedir. Üstelik kimsenin onu sevmediğine inanır. Kasabadan uzaklaşmak ister. Yakın arkadaşı Joe Harper ve Huckleberry Finn ile birlikte buradan gitmeye karar verirler. Bir sandalla yola çıkarlar. Aradan günler geçer. Çocuklardan haber gelmeyince aileler boğulduklarını düşünürler ve cenaze töreni düzenlemeye karar verirler. Tom arkasından kimin üzüldüğünü merak ettiği için gizlice eve geri döner. Teyzesini mutsuz görünce düşünceleri değişir. Arkadaşlarının yanına döner ve hep birlikte kasabaya geri gelirler. Cenaze törenine geldiklerinde herkes çok şaşırır ama sevinirler de.
Artık Tom saygı duyulan biri haline gelmiştir. Ancak Becky ondan uzak durmaktadır. Bu sırada öldürülen Doktor Robinson için dava görülmeye başlar. Tom mahkemede gördüklerini anlatır. Kızılderili Joe için ölüm kararı verilse de o kaçmayı başarır. Bu durum Tom’u korkutur.
Tom ve Becky’nin arası düzelir. Bir grup toplanarak pikniğe giderler. Bu piknikte çocuklar bir mağaraya girer. Bu mağara Huck ve Tom’un hazine avına çıktıklarında Kızılderili Joe’nun paralarını sakladığını öğrendikleri mağaradır. Becky ve Tom bu mağarada mahsur kalırlar. Burada günlerce hayatta kalmaya çalışırlar. Kızılderili Joe da bu mağaradadır. Tom bir yolunu bulur ve kendini de Becky’i de buradan kurtarır. Ancak daha sonra Becky’nin babası mağaranın girişlerini kapattırır. Kızılderili Joe da burada ölür. Huckleberry ve Tom birlikte Kızılderili Joe’nun paralarını paylaşırlar, artık zenginlerdir. Bu hikaye de bir çocuk hikayesi olduğu için en iyi yer neresiyse orada biter.
Her ne kadar çocuk kitabı kategorisine girse de her yaştan okurun okuyabileceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Tom Sawyer’ın yaramazlıkları sizi hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Çünkü yaptığı yaramazlıkların ardındaki düşünceler aslında bir çocuğun dünyasının düşündüğümüzden çok daha büyük olduğu mesajını veriyor bizlere. Hiçbir çocuğun yaptığı yaramazlıklardan ötürü yargılanmaması gerektiğini, ona doğru yolun doğru şekilde gösterilmesinin önemini de vurguluyor aynı zamanda.