Özkan Öze’nin yazdığı "Çaylak ile Filozof 4 / Güzellik, İyiliktir" adlı eser; 9 yaş ve üzeri okurlara hitap eden, eğlenceli bir felsefe ve düşünce kitabı. İlk kez 2021 yılında Uğurböceği Yayınları tarafından yayımlanan kitap, Nurcan Karabağ Yılmaz’ın çizdiği siyah beyaz resimlerle süsleniyor. Kitaptaki kahramanları hikâyenin akışına uygun şekilde okurların gözlerinin önüne seren çizimler, kitabı özellikle küçük okurlar için daha ilgi çekici hâle getiriyor. Ayrıca kitabın esprili dili ve bir babaanneyle torununun hayatını anlatan etkileyici kurgusu da okurların kitabı sıkılmadan okumasını sağlıyor. 125 sayfalık kitap, 10 bölüm bölümden oluşuyor. Kitaptaki bölümler:
1. Görünüşe Aldanan Aldanır
2. Güzellik, İyiliktir
3. Mavi Puantiyeli Fular
4. Mecnun’un Gözünde(n) Leyla
5. Kereviz ve Hamam Böcekleri
6. Aynaya Bakarken
7. Nasıl Görünmek İstersin?
8. Güzelim Çünkü Varım!
9. Ruhun Yıpranmış Elbiseleri
10. Ah Karanfil!
Çaylak ile Filozof 4 / Güzellik, İyiliktir Özeti
Kitap, eski fotoğraflara bakan Filozof ile Çaylak’ın güzellik hakkında sohbet etmeleriyle başlıyor. Filozof’un gençken ne kadar güzel olduğunu düşünen Çaylak, bu kadar güzel olmanın nasıl bir şey olduğunu ona soruyor. Filozof ise ona bu kadar yakışıklı olmanın nasıl bir şey olduğunu sorarak karşılık veriyor. Ancak Çaylak kendisinin aslında hiç de yakışıklı olmadığını ve bunun çok kötü bir şey olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Filozof insanın cesaret ve empati gibi iyi özelliklere sahip olmasının güzel bir dış görünüşe sahip olmasından daha önemli olduğunu ve insanın dış görünüşünün iç güzelliği hakkında bir fikir veremeyeceğini anlatıyor. O sırada Çaylak'ın yediği, şekli bozuk olsa da tadı güzel olan bademli kurabiyeler Filozof'un anlattıklarını destekliyor.
Yine de Çaylak ikna olmuyor ve bu kez de hamam böceği ile uğur böceğini kıyaslayarak dış görünüşün çok önemli olduğunu söylüyor. Ancak Filozof onu kendi örneğiyle köşeye sıkıştırarak gençliğiyle şimdiki hâlini kıyaslamasını istiyor. Bu durumda Çaylak çaresiz kalıyor ve konu, Leyla ile Mecnun’a geliyor. Leyla’nın Mecnun’a göre çok güzel, Sultan’a göre ise çirkin olması işlerin iyice karışmasına sebep oluyor ama sonunda Çaylak, güzelliğin bakış açısıyla ilgili olduğunu ve insanları sadece dış görünüşlerine göre değerlendirmenin büyük bir hata olduğunu anlıyor.
Daha sonra güzelliğin sadece görülebilen değil aynı zamanda duyulabilen, koklanabilen, tadılabilen ve dokunulabilen bir şey olduğu hakkında konuşuyorlar. Bir süre sonra Filozof, aynaya bakan bir insanın ne göreceğini Çaylak’a soruyor. Çaylak, insanın aynaya baktığında kendisini göreceğini söylerken Filozof, aynayı göreceğini söyleyerek Ekho ve Narkissos’un masalını anlatmaya başlıyor. Ekho’nun aşkına karşılık vermediği için lanetlenen Narkissos, sudaki yansımasına aşık oluyor ve onu kucaklamak isterken suya düşüp ölüyor. Bu masalın ardından Filozof, pek çok insanın sadece başkalarını değil kendi kendini de dış görünüşüyle yargıladığına dikkat çekiyor.
Daha sonra insanların çoğunun dış görünüşlerine başkaları için özen gösterdikleri ancak bunu aslında kendileri için yapmaları gerektiği hakkında konuşuyorlar. İnsanın olduğu gibi görünmesinin ve iyi görünmek için iyi olmanın gerekliliğinden bahsediyorlar. Bunun ardından Çaylak, Karanfil’in Filozof’u ziyaret etmek istediğini söylüyor. Filozof da bunu memnuniyetle kabul ediyor. Başka bir gün insanların güzel ya da yakışıklı olmayı neden bu kadar önemsedikleri hakkında konuşup bunun diğer insanlar tarafından fark edilme isteğiyle ilgili olduğunu tespit ediyorlar. Bu noktada Filozof, bir insanın sadece güzel ya da yakışıklı olduğu için diğer insanlardan değer görmesinin o insana hakaret olduğunu söyleyerek bununla ilgili bir anısını anlatıyor.
Bir sabah Filozof, Çaylak’ın isteği üzerine gençlik yıllarından kalma mavi puantiyeli fularını yeniden takıyor, sonra da Çaylak’a hediye ediyor. Bunun üzerine Çaylak, Filozof’un yaşlanıp güzelliğini yitirdiği için üzülüp üzülmediğini soruyor. Filozof ise bedenin ruhun elbisesi olduğunu, gençlik elbisesini artık yitirdiğini, kendisine kalanın ise onunla yapıp ettikleri olduğunu söylüyor. Daha sonra bu konu hakkında biraz daha konuşuyorlar ve böylece Çaylak’ın kendi dış görünüşü hakkındaki fikirleri biraz da olsa değişiyor. Bu süreçte birkaç kez Karanfil’le buluşuyorlar ve son buluşmalarında Çaylak, Filozof’un mavi puantiyeli fularını ona hediye ediyor. Ancak Karanfil’in, Filozof’u ziyarete geldiğinde mavi puantiyeli fuları taktığını görünce ne yapacağını bilemiyor ve böylece kitap sona eriyor.