Kitap Türü:ŞiirOrjinal Adı:Les Yeux d'ElsaÇeviren:Hüseyin Demirhan
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Elsa'nın Gözleri Özet
Fransız yazar Louis Aragon’un ilk baskısı 1942’de yapılan ve aynı adı taşıyan kitabının tamamı ilk kez Hüseyin Demirhan tarafından dilimize çevrilmiştir. Demirhan, Elsa'nın Gözleri çevirisine yıllarını vermiş. Bir türlü bittiğine kendini ikna edememiş. Yıllar süren bu çabanın sonu bir türlü gelmemiş çünkü Hüseyin Demirhan yaptığı çeviri ile mükemmeli arıyormuş. Ne yazık ki Elsa’nın Gözleri’nin yayımlandığını görememiş.
Ölümünden sonra Ülkü Uluırmak, Metin Demirtaş aracılığı ile çevirinin el yazısı metinlerine ulaşmış. Sayfalar karışmış, yazılar çok iyi okunmuyormuş ama titiz bir çalışma sonucu, bu kitabın Türkçesini okurlar için hazır hale getirmiş.
Geceler, Yakınmalar ve Elsa’ya Ağıt şeklinde bölümlenen kitapta yirmiden fazla şiir bulunmaktadır ve Elsa’nın gözleri ile başlar eser.
Ne derinmiş içmeye eğildim gözlerin
Gördüm ki güneşlerin yansır oraya tümü
Her umutsuz onlara dalıp bulur ölümü
Ben kendimi yitirdim ta dibinde o yerin
Kuşlar gölge düşürür bu duru okyanusa
Sonra bir açar hava ışır gözbebeklerin
Yaz kırpar önlüğüne bulutu meleklerin
Gök bunca mavi vurur ekine vursa vursa…
Yazar Louis Aragon, 1897 de Paris’te evlilik dışı bir ilişki sonucu doğar. Annesini uzun süre ablası olarak tanır. Nüfus kayıt gerekleri için Aragon soyadını alır. Hüzünlü, yaralı ve yalnız bir çocukluk dönemi geçirir. Okuma ve yazmayı öğrendikten sonra sayısız metinler yazar. Bunlardan bazılarını yayımlayarak eleştirmenleri şaşırtır. Anlatımı yer yer açık ifadelerle olsa da insanlığın en derin acılarını, umutlarını, umutsuzluklarını ve aşkı bize tamamı ile hissettirecek şiirsel dili mevcuttur.
Bir perdeli kemanlar korosu olabilse
Olabilse hiç m hiç kocamayan bir yürek
Ülkenin acısını aşkını söyleyecek
Gökyüzüne silmece yıldızlar dolabilse
Dolabilse ah birden…
1916’da Tıp Fakültesi’ne kayıt olan yazar, 1917’de Birinci Dünya Savaşı’na katılır. Bir yıl sonra Anicet adlı romanı yayımlanır ve Dada grubunda yer alır. İlk şiir kitabı da yayımlanırken Dada grubundan ayrılır ve üstgerçekçi akımın kurucuları arasına girer. Bu yıllarda anarşist eğilimindedir.
1926’da orjinali Le Paysan de Paris olan, Paris Köylüsü kitabı büyük yankı uyandırır. Bir yıl sonra Fransız Komünist Partisi’ne kayıt olur. Önemli düşünsel ve duygusal bunalımlar yaşarken, 600 sayfalık Sonsuzluğun Savunması adlı romanını yakar.
Elsa’dan başka aynı zamanda vatan aşığı olan yazar 1940 savaşına katılıp Dunkerque faciasını bizzat yaşar. O dönemleri en iyi yansıttığı şiirleri ise; Mayıs Gecesi ve Dünkerk Gecesi’dir.
Mayıs Gecesi’nin en etkileyici mısraları şöyle yer alır:
Ölülerle diriler benzeşir çırpınınca
Diriler ölülerdir evde uyuyakalan
Bu gece dirilerdir gömütünden sıyrılan
Titrer onlara benzer ölüler uyanınca.
Hiç gece olmuş mudur tümden koyu karanlık
Ey Musset şimdi Müz’ün saplantıların nerde
Sarısalkım kokusu dalgalanır bir yerde
Gece Mayıs gecesi yıl bin dokuz yüz kırk…
1928’de yazar Elsa Triolet ile tanışır. Rus kökenli bir Musevi olan Elsa ile birlikte yaşamaya başlarlar. Komünist yaklaşımını bırakmaz ve zamanla tartışmalardan dolayı üstgerçekçi gruptan da kopar. Kültür, sanat ve siyaset dergisi olan Ce Soir adlı derginin, direktörü olur ve militan bir gazetecilik dönemi başlar.
Yazarın Dunkerque faciasını yaşadığı dönemler, askeri madalyalarla ödüllendirilir. Almanlara esir düşer ama hemen kaçmayı başarır. Alman işgalinde Ulusal Yazarlar Komünitesi’ni kurar. Les Yeux d’Elsa gibi direniş şiirlerini içeren kitaplarını yayımlar ve faşizmle mücadelesini yeraltında sürdürür.
1949-1950 tarihleri arasında şiirleri birçok ünlü şair-şarkıcı tarafından bestelenir ve dönemin en popüler şairi olur. Kendisine Lenin Barış Ödülü verilir. 1970’de Elsa vefat eder…
Dokunduğum tenindir dinlediğim soluğun
Geçmiş günlerde kaldı atık ayrı yaşamak
Sensiz ortada dönen ben olmuşum uyruğun
Kara günde olsun ak günde olsun
Yine olmamıştın sen gönlüme bunca uzak…
Elsa’nın ölümünden sonra önemli bir trafik kazası geçiren ve tedavisi aylarca süren yazar, son romanı olarak Tiyatro/Roman eserini yayımlar. Ancak bunda önceki yıllardan farklı bir imaj yaratır. Tüm şiirlerini hazırlamaya başlar.
Kendi özel arşivinde bulunan tüm yapıtlarını, el yazmalarını, yazar-sanatçı dostlarıyla olan yazışmalarını, dünyanın dört bir yanındaki ünlü yazar-sanatçı dostlarının kendisine sunduğu belgeleri Bilimsel Araştırma Ulusal Merkezi’ne bağışlar. Aynı yıl, Elsa Triolet’nin de tüm yapıtları ve el yazmaları bu merkeze bağışlanır.
24 Aralık Noel günü Paris’te vefat eder ve Elsa ile birlikte uzun yıllar yaşadıkları malikânelerinin yakınında Elsa’nın yanına defnedilir. Kendi içinde de dört bölüme ayırdığı Elsa’ya Ağıtlar bölümünde Elsa ve Vals şiiri ile eserimiz sonlanır.
…Açık tenli genci kız tozardığında gece
Hani bize şarkılar söylemişti anımsa
Biraz hava alırdık dönerken tandan önce
Kaç gecemiz uçup gitti böylece
Hey gidi öfkesiz çağ döner dönecek Elsa
Taksitle aldığımız şu yazı makinası
Her aybaşı olurdu başımıza bir tasa
Meteliğimiz yoktu sevmek ateş pahası
Benim kaygım sende çocuk şarkısı
Çünkü diyebilirdim döner dönecek Elsa…
Yazan: Pınar Çağlayan
Elsa'nın Gözleri Soruları ve Cevapları
Elsa'nın Gözleri kimin eseri?
Louis Aragon
Elsa'nın Gözleri türü nedir?
Şiir
Elsa'nın Gözleri kaç sayfa?
160
Elsa'nın Gözleri Yorumları
şiirler oldukça güzel bazılarını anlaması zor sanırım kültür farkından
15-03-2016 11:25
şiir seviyorsanız çok hoşunuza gidecek yeni ise yavaş yavaş okuyun mısralarda çok fazla anlam yüklü
20-03-2016 00:04
çok beğendim ders çıkarabilinir
31-07-2016 14:29
aynenn çokk güzel
13-11-2017 14:46
bu kitabı bir arkadaşım önerdi ama henüz almadım. burdaki kitap ozetine ve yorumlara bakınca okuma listemden cikarttim. okumayı düşünmüyorum. yorumlayan ve ozetleyenlere çok teşekkür ederim.