Kırdığımız Oyuncaklar

Kırdığımız Oyuncaklar - Sunay Akın

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (7)	Editör (7.5)
Kitapevi (10)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Kırdığımız Oyuncaklar Özet

Sunay Akın, oyuncak tarihi üzerine on iki yıl boyunca yaptığı araştırmalarından edindiklerini çocukluğunun en güzel anlarıyla harmanlayarak anlattığı kırk anekdottan oluşan bu kitabıyla birlikte İstanbul’un ilk, Türkiye’nin ikinci oyuncak müzesi projesini de hayata geçirmiştir. Hatta Berlin’deki bir eskiciden aldığı tekerlekli atın, kurmayı düşlediği oyuncak müzesinin ilk parçalarından olduğu da Kırdığımız Oyuncaklar’da işlenen bir ayrıntıdır. Deniz, denizaltı, kar, kader, savaş temalarının oyuncaklarla ilişkilendirdiği anlatılarda kimler yoktur ki: Hans Christian Anderson, Ethel ve Julius Rosenberg, Georges Méliès, Anna Frank, Isadora Duncan, Berç Yetvart Akdeniz (Horoz Reis), Uğur Mumcu, Rıfat Ilgaz, Rüştü Onur, Ceyhun Atuf Kansu, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Ömer Deniz, Müjdat Gezen, Orhan Kemal-Işık Öğütçü, Adnan-Aydın Menderes, Mustafa Kemal Atatürk… Bu kişilerin oyuncaklarla olan iletişimleri hikayelendirilirken diğer anekdotlarla bağlantıları da şiirlerle desteklenmiştir. Sunay Akın ayrıca Alberto Manguel’in Okumanın Tarihi, Ferhat Özen’in Türkiye’de Okuma Alışkanlığı, Necip Asım Yazıksız’ın Kitap adlı eserlerini de okurlarına tavsiye etmektedir.

Eserde ilginç bilgiler ve adeta bir kelebek etkisi özelliği gösteren bağlantılar da söz konusudur. Akın’ın çocukların elindeki beyaz bir oyuncağa benzettiği kışın en sert geçtiği 17 Şubat 1935’te İstanbul’da kartopu oynanması yasaklanmış ve yasak Vakit gazetesinde şu satırlarla halka duyurulmuştur: “Yasağa kulak asmayanlardan ceza alınacak. Kartopu oynamak yasak olduğu halde bu sefer yalnız çocuklar değil, büyükler de buna heves ettiler. Atılan kartoplarından müteessir olanlar pek çoktur. Bu yüzden şikâyetler başlamıştır. Bu nedenle bundan sonra kartopu atanlar hakkında hemen polisçe zabıt yapılacak ve küçüklerin de velileri tahkik edilerek para cezası alınacaktır”. Yine 1963’te gerçekleşen bir diğer kara kışta Hürriyet Gazetesi Foto muhabiri Abidin Behpur Tapaner kar yağışını anlatarak başladığı Bahçekapı Durağı kitabındaki gibi lapa lapa yağan karın esiri olmuş, bu esaret onu ölüme sürüklemiştir.

Cemal Süreya, 1961’te Paris’te yazdığı şiiri hiç gitmediği Kars hakkındadır ve 1963’te müfettiş olarak Kars’a gönderildiğinde bir Kars şiiri daha yazmıştır. Ancak şehri gördükten sonra yazdığı şiir hayallerdeki kadar dokunaklı olmadığından onu yırtıp atmıştır.

Dans etme arzusu küçükken deniz kıyısına gidip dalgaları seyre dalmasıyla oluşan ünlü dansçı Isadora Duncan’ın çocukları Deirdre ve Patrick 1913’te içinde bulundukları arabanın Seine Nehri’ne düşmesi sonucu boğularak ölmüştür.

Ludwig Karl Friedrich Detroit’in –namı diğer Mehmet Ali Paşa’nın torunu- Nazım Hikmet’in orduda isyan çıkarmaya teşebbüs iddiasıyla 1938’de hapis cezasına çarptırılmasına sebep gösterilen Kuleli Askeri Lisesi öğrencisi Ömer Deniz, Müjdat Gezen’in kuklalarla tanışmasını sağlamış ve onu Türkiye’nin en büyük sanatçılarından biri olmasına vesile olmuştur.

1992’de bir grup arkadaşıyla birlikte Şiir Cumhuriyeti ilan ettiği Kız Kulesi’nin bir lokanta olma özelliğinden çıkarak sanat merkezi olması dileğinden de aradan onca zaman geçmesine rağmen vazgeçmemiştir Sunay Akın. O gün geldiği zaman menülerin, adisyonların 6 Ağustos’ta Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenerek 12 yaşında hayatını kaybeden Sadako Sasaki için yapılan kâğıttan turna kuşuna dönmesini hayal eder. Günümüzde Kız Kulesi bir sanat merkezi olmamıştır ancak Akın, 2022’de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iş birliği ve Japonya İstanbul Başkonsolosu Kenichi Kasahara’nın katılımıyla “Sadako Sasaki Anısına Origami Etkinliği” düzenlemiş, Türk ve Japon çocuklarıyla dünya barışı için iyi dileklerde bulunarak origami ile turna kuşları katlamıştır.

Editör: Pınar Tufanlı

Kırdığımız Oyuncaklar Soruları ve Cevapları

Kırdığımız Oyuncaklar Yorumları