Roman, Abbas Sayar’ın eşine teşekkür ithafıyla başlamaktadır. Yozgat iline bağlı Zağcıoğlu Köyü’nde köylülerin oy ve seçim telaşı dört bir yana yayılır. Köye gelen politikacılar köydeki halkı kendine oy vermede ikna etmeye çalışır. Köylüler baş başa kalınca kime oy vereceklerini düşünmeye başlarlar. İçlerinden Gazi Ahmet Çavuş, köyün oy vermesini istememektedir. Gazi Ahmet Çavuş, halkçı olduğunu söyleyerek oy verdiği devlet adamlarının köye menfaati olmadığını söyler. Ne kadar karşı çıksa da oy vermeye istemeye istemeye razı olur. Köye gelen sandık başkanı Hakkı Bey’i -özellikle Oşukçu İbiş- heyecanla karşılar. Oşukçu İbiş kahramanıyla ironi yapılmaktadır. Politikacıların sadece halkın oyunu alırken onları hatırlaması başlıbaşına ironidir. Hakkı Bey, yarın toplanacak oylardan önce köylülere konuşmasını yapar. Köylerine daha önce gelmediği için utanç duyduğunu ama artık tüm ihtiyaçlarına koşacağını belirtir. Köy halkı, köylerine okul, cami yaptırılacağı vaatlerine inananırlar. Hakkı Bey’e saygıda kusur etmezler. Onu adeta atlas yorgana sararlar. Hakkı Bey’in odasında bir kuş sütü eksiktir. Köylüler onun refahı için her şeyi düşünmüşlerdir. Hakkı Bey’in içkisine kadar düşünürler ama daha önce içki görmediklerinden kapağını açamazlar. Oy sabahı gelir çatar. Muhalefet üç parti vardır: Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Millet Partisi. Köy halkı aralarında anlaşarak oylarının tamamını Demokrat Parti adayı olan Demirkırat’a verir. Toplam doksan dokuz oy, Demokrat Parti’ye verilmiştir. Doksan dokuz oydan birisi sandık başkanı Hakkı Bey’in oyudur. Çoğunluğun kararlı olduğunu görünce içlerinde halkçı kalırsa sürgün edileceği korkusuyla o da DP’ye oyunu verir. Hakkı Bey, memnun olmadığını dişlerini sıkarak gösterse de tutanağa imzasını atar. Anlatıcı yazar, eve geldiğinde radyodan alaturka müzikler duyulmaktadır. Hemen ardından bir spiker şarkıyı böler ve seçim sonuçlarını açıklar. Seçimi Demokrat Parti kazanır. Zağcıoğlu Köyü Demokrat Parti’ye tam oy veren sayılı köylerden olur. Köy halkı istediği üne kavuşmuştur. Bu sayede göz önünde bir köy olan Zağcıoğlu Köyü, kalkınıp devamında modernleşecektir. Hakkı Bey ise eve geldiğinde yorgun bir şekilde koltuğa uzanır. CHP’li olan Hakkı Bey seçim sonucunu duyunca üzüntü içinde kıvranır. O da yetmezmiş gibi eşi de Hakkı Bey’e çıkışmaktadır. Sandık başkanı olduğu köyde muhalefete oy çıktığı için eşi elaleme ne hesap vereceğini düşünmektedir. Seçimden sonra DP yönetimi Zağcıoğlu Köyü’ne şeker götürerek mevlid okuturlar. Aradan bir yıl geçer. Bu yıl içerisinde köylünün isteği yerine getirilmesi şurda dursun hiç bir şekilde köye yatırım yapılmaz. Köylü ısrarla sadece borçlarını ileri bir dönemde ödeyebilme imkânı bulur. 1957 yılında tekrar seçim sandıkları kurulur. Hükümet, din üzerinden halka vaadler vermektedir. Cami imamlarına kadro verecek, cami yaptıracaktır. Seçim havası Zağcıoğlu Köyü’ne de nüfus eder. Köylülerden Oşukçu İbiş, muhtar, Kuşkaldıran Recep DP’ye oy toplamaya çalışır. Köylü Demirkırat’a oy vermemeyi karar kılar. Çünkü talepleri kabul görülmemiştir. Akabinde işsizlik baş göstermiş ve köyden kente göçle genç nüfus şehre taşınmıştır. Kalanlar ise su ve tarla yüzünden bir birlerini öldürmektedir. Diğer köylülerden Gazi Ahmet Çavuş seçimden önce şehre taşınır. Geçen seçim dağıtılan şekerler bu seçimde dağıtılır diye köylü yine Demirkırat’a oy vermeye karar verir. Radyoda seçim sonuçları açıklanır. Açıklanan sonuçlarda bir hile olduğunu fark eden köy halkı fazladan iki oyu konuşur. Köyden taşınan Gazi Ahmet Çavuş ve eşi yerine de oy kullanılmıştır. Bunu köylüler fark etmeden Yozgat DP görevlileri köylülere birer torba şeker ve beşer lira vererek sustururlar. Köylülere konuşmalar yaparak onlara tekrar vaadlerde bulunurlar. Ardından köydeki ölmüşlere mevlid okutulur. Roman mevlidin bitişiyle son bulur.
DEĞERLENDİRME
Nail Abbas sayar; roman, hikâye, şiir türünde eserler vermiştir. Bunun dışında ressamlığı da göze çarpmaktadır. Annesi, gebeliğinde ilaç kullanarak düşük yapmak isterken Sayar’ın hayata olan yazgısı etkileyicidir. Annesinin ölümünden etkilenen Sayar, lise döneminde şiir ile tanışır. Ekonomik sebepler yüzünden Edebiyat Fakültesi’ni bırakır. Yozgat’a dönerek çiftçilik ile uğraşan yazar gözlemlerini romanlarına aktardığını görebilmekteyiz. Değerlendirdiğimiz “El Eli Yur, El De Yüzü” adlı romanı yazarın politikacılık yaptığı dönemdeki gözlemlerine dayanmaktadır. Abbas Sayarın diğer romanlarında olduğu gibi bu romanında da yöresel ağız ve deyimler kullanılmıştır. Köylünün ruh halini başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Yılkı Atı ve Can Şenliği’nden sonra en çok beğendiğim eseri oldu. Kitapla kalın.
Yazan: B. Öğretmen
El Eli Yur, El de Yüzü Soruları ve Cevapları
El Eli Yur, El de Yüzü kimin eseri?
Abbas Sayar
El Eli Yur, El de Yüzü türü nedir?
Yerli Romanlar
El Eli Yur, El de Yüzü kaç sayfa?
188
El Eli Yur, El de Yüzü Yorumları
daha kısa özeti yok mu buradaki çok uzun bana bir paragraflık özet lazım
28-10-2021 18:12
her köylü bu kitabı okusa günümüz türkiyesi çok farklı olurdu